Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/75 E. 2022/514 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı hakkında Kayseri …Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine yapılan itiraz neticesinde Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada bonolarda bulunan imzaların davacıya olmadığının tespit edildiğini, mahkeme ilamında davalı taraf hakkında kötü niyet tazminatı ve yargılama giderlerine hükmedildiğini, yargılamanın devamı sırasında davacının adına kayıtlı araçlar üzerine ve banka hesaplarına haciz işlemi uygulandığından davalı vekiline 13.110,00-TL ödeme yapıldığını, haciz şerhlerinin kaldırıldığını, mahkeme ilamı doğrultusunda davalı tarafa ödenen miktarın istirdatı için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve yersiz olarak itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı hakkında açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının davalıdan satın aldığı ürünlerin bedeline istinaden verdiği senetleri önce ödemediğini, sonra da imzasını inkar ettiğini, bu nedenle aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının icra takibine olan borcu ödediğini ancak imzalara kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan yargılamada alınan raporda davacının elinden çıkmadığı yönünde rapor sunulduğunu, raporun eksik ve hukuka aykırı olduğunu, ATK’ya sevk edilmesi ve inceleme yapılması gerektiğini, senetteki imzaların davacıya ait olmadığı kanaatine varılması durumunda öne sürülen takas definin göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, takibe konu edilen tutarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; “Dava dilekçemizi tekrar ederiz, tahkikata geçilerek delillerimizin toplanmasını talep ederiz, davalı taraf sebepten soyut olan bir bono neticesinde müvekkilden tahsilat yapmıştır, biz de yapılan masraflarla birlikte icra dosyasına yapılan ödemenin tahsili için karşı icra takibinde bulunduk, takibe konu senetteki imzanın da müvekkile ait olmadığı icra hukuk mahkemesinde alınan raporla sabittir, öncelikle bir borç ilişkisine gidilmeksizin davamızın kabulünü talep ederiz, borç ilişkisi de müvekkilim ile davalı arasında bulunmamaktadır, müvekkil imzası bulunan hiçbir evrak yoktur, davamızın kabulünü talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Davalı vekili ise duruşmadaki beyanında; “Cevap dilekçemizi tekrar ederiz, tahkikata geçilerek bizim de delillerimiz toplansın, öncelikle sebepten soyut olan senet iddiası dava dilekçesinde bulunmadığından iddianın genişletilmesi yasağı uyarınca bu iddiaya muvafakatımız bulunmamaktadır, takibe konu senetler taraflar arasındaki ticari alış verişe ilişkin senetlerdir, defter incelemesinde davalının alacaklı olduğu açığa çıkacaktır, icra hukuk mahkemesinde alınan rapora itiraz ettik, bu kapsamda yeniden rapor alınmasını istiyoruz, defter incelemesi yapılmasını istiyoruz, aksi halde inceleme sonucunda müvekkilim yönünden borç çıkarsa takas define başvuruyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraf vekillerinin ve özellikle davacı vekilinin duruşmadaki beyan ve açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, dava ve takip konusu ettiği alacağın, daha önce kendisi hakkında davalı tarafça başlatılmış kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilâmsız takip nedeniyle ve icra tehdidi altında ödenmiş olan ve fakat 2004 sayılı İİK m.72/7 hükmü çerçevesinde ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde açılacak olan istirdat davasına konu edilmesi gereken paranın, genel hükümler çerçevesinde takip alacaklısından geri alınması istemine ilişkindir. Diğer bir deyimle davacının icra takibine konu ettiği alacak, icra tehdidi altında ödenen ve (1 yıl içinde) istirdat davasına konu edilmesi gereken bir alacaktır. Oysa ki bu halde borçlu, ancak istirdat davası açabilir; ilâmsız icra takibinde ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için ilâmsız icra takibi yapamaz. (Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası – Baki KURU, Ankara 2003, s.233-234)
İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır. Davacının davalı hakkında açmış olduğu istirdat davasının kendi lehine sonuçlanması ve hükmün (ilâmın) kesinleşmesi halinde, kapsamına göre ve ayrıca hükme gerek olmaksızın icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir (İİK m.72/5). İstirdat davasının amacı, sonuçlanmış olan bir icra takibinin maddî hukuka aykırı olan sonucunun iptal edilmesi ve maddî hukuk ile icra hukukunun şeklî kuralları arasında uyum sağlamaktır.
Açıklanan nedenlerle; davacı takip borçlusunun, davalı takip alacaklısı hakkında istirdat davası açmaksızın yeniden ilâmsız icra takibi başlatmış olması ve itiraz üzerine duran takipte itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle bu davayı açtığı, fakat davacının davalı hakkında başlatmış olduğu ilâmsız icra takibinin yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde yerinde olmadığı, takip hukuku usullerine uygun olarak başlatılmış ve durmuş icra takibinin, görülmekte olan itirazın iptali davası için özel bir dava şartı niteliğinde olduğu (6100 sayılı HMK m.114/2), dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğundan ötürü usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 158,34-TL harçtan mahsubu artan 77,64-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır