Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/739 E. 2023/111 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :
KARAR SONUCU :

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun … sicil no. ile ..i Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne kayıtlı ve 50.000-TL sermayesi mevcut olan davalı … Tarım Hayvancılık Gıda Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nde 2 paya ilişkin 10.000-TL toplam itibari değerde % 20 payı bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı şirketin …. tarihinde yapılması planlanan olağan genel kurul toplantısında T.T.K. 420. vd. Maddeleri gereği genel kurulun ertelenmesinin talep edildiğini, davalı şirket tarafından iş bu talebin kabul edilerek… yılına ait olağan genel kurul toplantısının …günü yapılmasına oybirliğince karar verildiğini, müvekkilinin … tarihinde yapılan … yılı olağan genel kurul toplantısına katıldığını, toplantıda belirli konularda bilgi alma hakkını kullandığını, butlanı ya da iptali talep edilen gündem maddelerine ilişkin muhalefetini toplantı tutanağına işlettiğini, davalı … Tarım Hayvancılık Gıda Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin … tarihli genel kurul toplantısına ilişkin kararların T.T.K.’nun ilgili hükümlerine,… tarih ve 28481 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “ Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik ” ve 28.08.2012 tarih ve 28395 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “ Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik” vb. genel kurul yönetmeliklerine ve dürüstlük kurallarına aykırı, batıl, iptal edilebilir olduğu için genel kurul kararı aleyhine butlanın tespiti ve iptaline yönelik … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmadığını, ayrıca şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketteki keyfi uygulamalar nedeniyle, kaynakların aktarılması, nakit akışının dar boğaza getirilerek ödeme planının sekteye uğratılması ve borçların büyümesi, gereksiz alımlara dayalı olarak stok artışı yoluyla kaynak aktarılması vb. pek çok sorunların söz konusu olduğunu belirterek şirkete özel denetçi tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bugüne kadar şirketin hiçbir yönetim kurulu üyesinin müvekkili şirketten huzur hakkı ya da ücret almadığını, bütünüyle davacının da ortaklarından olduğu ailenin tekstil ve enerji sektöründeki ana şirketlerinden sağladıkları gelirle yaşamlarını sürdürdüklerini, müvekkili şirketin 50.000 TL sermaye ile kurulmuş olup, yatırım ve markalaşma sürecinin 50.000 TL ile gerçekleştirilmediği açık olduğu gibi, bu yatırım ortakların aile şirketi olmanın sağladığı-kardeşlere güvene dayalı olarak faiz talep etmeden şirkete verdikleri borçlarla yapıldığını, davacının bu hususu başından beri bildiği ve onayladığı halde, dava dilekçesinde sanki bugün haberdar olduğu bir sorun gibi göstermeye çalıştığını, nitekim davacı ortak dahil bütün ortakların, … yılına kadar yapılan bütün genel kurul toplantılarında şirket hesap ve faaliyet raporlarını oy birliği ile onayladığını, şirket yönetim kurulu üyelerini oybirliği ile ibra ettiklerini, müvekkili şirketin bütünüyle hukuka ve ticari teamüllere uygun olarak yönetilen, bütün hesap-defter ve kayıtları hukuka uygun, bütün genel kurul toplantılarını hukuka uygun olarak gerçekleştirmiş bir şirket olduğunu, davacının, babası … ve diğer bütün kardeşleriyle, psikiyatrik sorunları ve alkol bağımlılığı nedeniyle kendi yarattığı sorunları mevcut olup, hiçbir aile bireyinin davacı ile özel bir sorunu olmadığını, davacı tarafından babası ve kardeşlerine yönelik açılmış bazı davalar olduğunu ve bu davaların davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, davacı tarafın babası ve kardeşlerine hitaben…. Noterliği’nin 1… tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, bu ihtarnamede özetle aile içi sorunlar nedeniyle şirketten uzaklaştırıldığının, kendisine şirket iş ve işlemleri ile ilgili bilgi verilmediğinin, şirketin kötü yönetildiğinin ve şirkete özel denetçi atanmasının talep edildiğini bildirdiği, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından … 10. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, … önceki dönemler için son olarak… yılında yapılan bütün genel kurul toplantılarında, davacı dahil bütün ortakların oy birliği ile yönetim kurulu üyelerini seçtiğini ve ibra ettiğini, yine davacı dahil bütün ortakların şirket faaliyet raporları ile bilanço ve hesaplarını onayladığını, dolayısıyla davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların tamamının asılsız olduğunu, … tarihli ertelenen genel kurul toplantısında … vekilinin talep ettiği bilgi ve belgeler kapsamında vekili …. elden ve imza karşılığı geçmiş yıllarda yapılan genel kurul toplantılarına ilişkin tüm evrakların, faaliyet raporu-bilanço ve tablolar, … yılı detay mizanı dahil çok sayıda belge ve bilgi teslim edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkindir.
Davacının davalı şirkette % 20 oranında pay sahibi olduğu, genel kurulda özel denetçi tayini talebinin ortaya konulduğu, talebin reddedildiği olguları sabittir. Davacı, davalı şirketin …. yapılan genel kurul toplantısında özel denetçi tayin edilmesini istemişse de bu talebi kabul edilmemiştir. Dava üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Uyuşmazlık, özel denetçi tayini gerekip gerekmediği konusundadır.
…. Vergi Dairesi ‘ne müzekkere yazılarak davalı şirketin…yılları dahil vergi beyannameleri dosya arasına celbedilmiştir.
.. 1. Aile Mahkemesi’nin… D.iş ve …D.iş sayılı dosyalarının, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının,… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının ve… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına getirtilerek incelenmiştir.
Taraflarca bildirilen delillerin dosya arasına getirtilerek incelenmesinin ardından mahkememizce dosya mali müşavir bilirkişi ile şirketler hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek … tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi… ile şirketler hukuku alanında uzman bilirkişi … … tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; dosya, mevzuat hükümleri, Yargıtay kararları ve doktrin görüşleri ile birlikte ele alındığında davalı şirkete özel denetçi atanacak durum olmadığı belirlenmiştir.
TTK 438. Madde gereğince, her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli oldugu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklıga kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
TTK.nun 439. maddesine göre, genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim sirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, Kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.
6102 sayılı TTK’nun 439. maddesinin gerekçesinde;
“Birinci fıkra: Genel kurul özel denetim talebini reddettiği takdirde ortaya azlık hakkı çıkar. Başka bir deyişle, paysahibi özel denetim talebinde bulunmuş, ancak talep genel kurul tarafından reddedilmişse, sadece azlık mahkemeden özel denetçi tayin etmesini isteyebilir. Red, özel denetçi talebinin ileri sürülebilmesinin şekli ve maddî şartlarını değiştirir. Azlık kavramı hükümde şirketin halka açık olup olmamasına göre farklı tanımlanmıştır. Sermayesi çok büyük olan şirketlerde, hükümdeki yüzdelere ulaşılması güç olabileceğinden sabit bir miktar da öngörülmüştür. Yüzdelerin ve sabit miktarın esas sözleşme ile artırılması geçersizdir. Üç aylık süre hak düşürücüdür.
İkinci fıkra: Mahkemenin, azlığın talebi üzerine özel denetçi atayabilmesi için, 438 inci maddedeki şartların somut olayda varolup olmadıklarını incelemesi yanında, ikinci fıkrada yer alan şartı da araması gerekir. Söz konusu ek şart, kanunun veya esas sözleşmenin ihlâl edilmesi suretiyle şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratılmış olmasıdır. İhlâl anonim şirketler hukukunun yazısız kurallarına aykırılığı da kapsar. Bu ek şartın usul hukuku anlamında muteber delillerle ispatı şart koşulmamış, ikna edici olgularla veya inandırıcı bir şekilde ortaya konulması yeterli görülmüştür. Zarar ile borçlar hukuku anlamında malvarlığı eksilmesi kastedilmiştir.” denilmektedir.
TTK.nun 440. maddesine göre, mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir.
Öğretide, özel denetiminin yönetici ve denetçilere karşı açılacak sorumluluk davasına bir hazırlık amacı taşıdığı, şirketin sevk ve idaresi konusunda amaca uygunluk ve yerindelik incelemesi olmadığı, organların takdir yetkilerinin incelenmesini de içermediği, kuralsızlıkların açıklanması gerektiği, hukuka uygunluk incelemesi olmadığı, sadece özel denetimle belirli olayların açıklığa kavuşturulmasının amaçlandığı kabul edilmektedir (Şirketler Hukuku Şerhi C. II, Hasan PULAŞLI, Ankara 2018, s.1629-1630).
Özel denetçi atanması için, bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması gereklidir. Pay sahiplerinin bilgi alma hakkını genel kurula yöneltmeleri yeterli olup; bu halde, genel kurul kararına karşı ayrıca yargı yoluna başvurmaları aranmamaktadır. Özetle; öncelikle her bir pay sahibi (azınlık olsun yahut olmasın), şirkete özel denetçi atanmasını talep edebilecektir. Ancak bu talebin genel kurulda reddi halinde azınlığa şirkette özel denetçi atanmasını mahkemeden talep etme hakkı TTK’nun 439’ncu maddesi ile verilmiştir. Azınlık olmayan pay sahipleri ise ancak özel denetçi atanmasının reddini içeren genel kurul kararının iptalini dava edebileceklerdir.
TTK’nun 439. maddesinin 2. fıkrasına göre; azlığın istemi üzerine özel denetçi atanabilmesi için, TTK’nun 438. maddesi hükmünde öngörülen istem koşullarının somut mevcut olayda mevcut olması ve ayrıca bu fıkrada yer alan koşulun da bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Buna göre dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, yasa veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şekilde ortaya koymaları gerekmektedir. TTK’nun 438. maddesi gereği özel denetim konusu iddia edilen belirli olayların mevcut olmasıdır. Belirli konu olarak şirketin herhangi bir işi, işlemi, finansal durumu, finansman ihtiyacı, şirket kararları ya da şirkete verilen kayıplar ile sair olgulardır.
Özel denetim hakkının keyfi ve kötü amaçlı kullanılmasını önlemek amacıyla TTK’da bazı şartlara yer verilmiştir. Buna göre; bir pay sahibinin özel denetim talebinde bulunabilmesi için gerekli ön şart pay sahibinin önceden bilgi alma veya inceleme hakkını kullanmış olmasıdır. Anonim şirket pay sahiplerinin bilgi alma veya inceleme hakkı, TTK’nun 437. maddesinde düzenlenmiştir. Özel denetim talebinde bulunulduğunda, bilgi alma ve inceleme hakkının gerçekleştiği genel kurul tutanağında özellikle belirtilir. Bu hak kullanılmadan, pay sahipleri özel denetim yapılmasını isteyemez. Kanun koyucu bu sayede, şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumunun kötüye kullanılmasını önlemeyi amaçlamıştır.
Kanun koyucu, özel denetim kurumuna fer’i bir nitelik kazandırmak istemiştir. Bu fer’ilik, kişisel, maddî ve şeklî bir görünüme sahiptir. Her şeyden önce pay sahibi, bilgi alma ve inceleme hakkını (TTK m.437) kullanmalıdır. Yönetim kurulu, açıkça eksik veya tatminkâr olmayan ya da doğrulukları bakımından var olan şüpheleri ortadan kaldırmayan bu bilgileri pay sahibine vermeyi reddederse, pay sahibi özel denetim talebinde bulunabilir.
Özel denetim istemi ile pay sahipliği haklarının kullanılması arasında “anlaşılabilir bir ilişkinin, bağlantının” olması gerekir. Nitekim TTK’nun 438. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği gibi, “pay sahibinin şirket dışı menfaat sağlaması, alınacak herhangi bir kararı önlemesi veya taktik bir üstünlük elde etmek amacına yönelik olması” gibi hakkın kötüye kullanılması hallerinde paya bağlı hakların kullanılmasıyla ilgili bir bağlantı bulunmadığından istemin reddedilmesi gerekir. Aynı şekilde, “şirket organlarında görevli kişilerin kişisel bilgileri hakkında bilgi istenilmesi, zaten bilinen, açık olan konularda veya rakiplerin açık bir şekilde merak ettikleri ve elde etmek istedikleri bilgilerle ilgili sorular sorulması” gibi hallerde de açıkça hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğundan “bağlantı koşulu”nun olmadığı kabul edilir (PULAŞLI, age, s.1635)
Yargılama kapsamında toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesinde talep edilen özel denetim konusunun yasaca aranan şekilde belirli olaylara ilişkin olmadığı, davacının belirli, somut olaylar nedeniyle özel denetçi talep ettiğine dair bir açıklaması bulunmayıp, şirket faaliyetleri, kar-zarar durumu, kar payı gibi bilgileri elde edemediğini, bilgi alma hakkının haksız olarak kasten engellendiğini, birçok girişiminin gerekçesiz ve dayanaksız bir şekilde engellendiğini ileri sürerek özel denetçi tayini talep ettiği, yine belirli nedenlerden dolayı kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlâl ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıkları ispatlanamadığı, eldeki davada TTK’nun 439/2. maddesindeki maddî koşullarının bulunmadığı ve özel denetçi tayini için yasanın tanımladığı şekilde şartların gerçekleşmediği sonucuna varılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehe vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yapılan 23,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. maddesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekâlet ücreti takdirine, takdir edilen vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, TTK m. 440/2 hükmü uyarınca yasa yolları kapalı ve KESİN olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan
¸E-imzalıdır
Üye
¸E-imzalıdır
Üye
¸E-imzalıdır
Katip
¸E-imzalıdır