Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2022/624 K. 18.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin …tarihli dilekçesi ile; Müvekkilinin … tarihinde … Şehir Meydanında kaza yaptığını, … caddesi ile meydan tramvay raylarının kesiştiği kavşakta, müvekkilinin ışıktan kalkmış ve fakat yanındaki arabayı farketmeyerek, kalkış esnasında o araca sürtmek suretiyle her iki araçta da hasara sebebiyet verdiğini, bununla birlikte verdiği hasarın farkında bile olmadan aynı yönde aracını kullanmaya devam ettiğini, ancak aracı park edip oğullarının aracı görmesiyle aracın durumundan haberdar olduklarını, müvekkilinin sürtme suretiyle hasar verdiği aracın sahipleri tarafından kendisine ulaşıldığını ve kaza tespit tutanağının tutulduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak davalının taleplerini reddettiğini ve aracın tamirini üstlenmediğini, davacının aracının, davalı sigorta şirketinde … poliçe numaralı kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin kasko sigortasıyla sorumlu olduğunu, ZMM olmadığını, arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu süre zarfında kazaya ilişkin görüntülerin temini açısından Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulduğunu ve … diş sayılı dosyasıyla kazaya ilişkin görüntülerin temin edildiğini, davaya konu kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, sadece ortamın gürültüsünden kazayı hissetmediğini, kazaya karışan diğer aracın hasarını bizzat, hiçbir sigorta şirketine başvurmadan elden ödeme suretiyle karşıladığını, davalının iddia ettiği gibi sürücünün kimliğinin tespitini engellemek gibi bir kastı olmadığını, bu aracı müvekkilinden başka hiç kimsenin kullanmadığını, tüm aile efradının kendi araçlarının olduğunu, görüntülerden de müvekkilinin kaçmadığını sadece yoluna devam ettiğinin açıkça görüldüğünü, davalının ise kasko sigortası olduğu için zararı karşılamakla mükellef olduğunu, Müvekkilinin kaza tarihinden bu yana aracını gereği gibi kullanamadığını, davalının ikame araç temin etmediğini ve müvekkilinin arabasız kalmasına sebebiyet verdiğini, bu yüzden aracın en kısa sürede tamiri gerektiğini, tensiben aracın tespitine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin aracının adliye otoparkına getirtilerek bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması ve araçtaki hasarın tespitiyle, orjinal şekilde tamiri halinde maliyetinin çıkarılmasını, müvekkiline ikame araç verilmemesi nedeniyle yasal şartlar dahilinde ikame aracın süresi dahilinde bedelinin tespitiyle müvekkiline ödenmesini, tespit dosyasıyla yapılan tüm masrafların maddi tazminat olarak müvekkiline iadesini ve tüm yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava tensip aşamasında olduğundan davalı tarafa tebligat yapılmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait … plakalı aracın … tarihinde karıştığı kaza ile ilgili olarak oluşan zararların kasko şirketinden temin edilmesine ilişkin davadır.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c. maddesi gereğince bir dava şartıdır ve 115. maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Emsal nitelikteki Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/1396 E, 2021/1556 K sayılı kararında “Somut olayda dava konusu aracın kullanım şeklinin aracın trafik ruhsat kaydında açıkça “hususi” olarak kayıtlı olduğu, kasko poliçesinde de söz konusu aracın kullanım şeklinin “özel” olduğunun belirtildiği, davacının tacir olduğu yönünde dosyada harhangi bir belge veya delil bulunmadığı gibi, bu hususta herhangi bir iddianın da bulunmadığı, 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinin (l) bendi uyarınca sigortacı ile sigortalısı arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olarak nitelendirildiği, bu durumda mahkemece “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla” davaya bakılması gerekirken “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatıyla davaya bakılmış ve karar verilmiş olması nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/4136 E – 2020/3619 K, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/861 E – 2018/576 K sayılı kararları) bu itibarla istinaf edilen kararın esası ve davalının istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının mahkemenin görevsizliği nedeniyle kaldırılmasına dair kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
Somut davada da dava konusu aracın kullanım amacının hususi olduğu kasko poliçesinden anlaşılmış olup, davacının da tacir olduğuna dair herhangi bir iddianın bulunmadığı gözetildiğinde somut davaya bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)