Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/73 E. 2023/572 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR :
DAVALI LAR :
DAVA İHBAR OLUNAN : …. –
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.10.2021 tarihinde Talas, Deliçay-1 Sokak kavşağı civarında meydana gelen trafik kazasında, davalı …’a ait ve diğer davalı …’ın kullandığı … Pl.sayılı araç sürücüsünün, sağından geçmek isteyen diğer davalı … idaresindeki … Pl.lı Motosiklete çarpması ,motosikletin kontrolden çıkarak yaya kaldırımında yürüyen yaya …’a çarpmak suretiyle ölümüne neden olmuş olduğunu, Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile ceza yargılaması devam etmekte olup, dosyanın soruşturma aşamasında yapılan bilirkişi incelemesine göre davacı eşi …’a o sırada yaya kaldırımında yürümekte olmasından ötürü herhangi bir kusur izafe edilmemiş olduğunu, davacı …’ın, müteveffanın eşi olup çiftin hiç çocukları olmadığını, yaşanan trafik kazası sonucu ailesinin tek üyesini kaybetmesi sebebiyle yalnız yaşamak zorunda kalmış olmakla beraber, eşinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kalmış olduğunu, davacı … ve … ise vefat eden …’ın kardeşleridir olup ağabeylerinin ani ölümü ile sarsılmış ve manevi desteğinden yoksun kalmış olduklarını, davalı …, kazaya neden olan … Pl.lı aracın sürücüsü olduğunu, davalı … ise kazaya neden olan araçlardan … Pl.No.lu aracın maliki olduğunu, davalı … da kazaya neden olan ….No.lu Motosikleti kullanan kişi olduğunu, davalı … Şiketi kazaya neden olan … Pl.Nolu … idaresindeki motosikletin sigortacısı olduğunu, taraflarınca davalı sigorta şirketine 30/11/2021 tarihli mail ile o tarihte geçerli olan eski asgari ücrete göre talepte bulunularak yazılı başvuru yapılmış, … tarafından istenen eksik evraklar 13.12.2021 tarihinde taraflarınca tamamlanmış olduğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sigorta şirketi ile anlaşma sağlanamadığını, davacılardan …’ın müteveffa eşi …’dan başka, kimsesi yoktur ve eşinin ani ölümü ile birlikte ona destek olacak kimsesi de kalmamış olduğunu, cenaze giderleri ve destek zararına uğrayan eş için işbu zararın karşılanmayan kısmından davalılardan … ile … A.Ş müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, zararının giderilmesini talep ettiklerini, …’ın hayattaki tek desteği eşini kaybetmesinin elem ve ızdırabı tartışılmaz olup, davacı eş yaşanan ani ölüm ile kalan hayatını yalnız geçirmek zorunda kalmış olduğunu, diğer davacılar … ve …, ağabeylerinin müessif bir kaza sonucu ölümünün verdiği elem ve üzüntüyü yaşamakta olduğunu, bu sebeple müteveffanın eşi için 100.000 TL, Kardeşlerin her biri için ise 25.000 TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminat talep etmekte olduklarını, talep edilen manevi tazminattan davalılardan …, … ve … müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, belirterek ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararı verilmesi ile birlikte belirsiz alacak niteliğindeki maddi tazminat talepleri yönünden fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat telep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın; … şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren, … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı eş … için eşi …’a kazayla ilgili hiç kusur izafe edilmiş olmaması ve ülkedeki yüksek enflasyon da dikkate alınarak 100.000.00 TL, Davacı kardeşler … ve …’ın her biri için 25.000’er bin TL olmak üzere toplam 150.000 TL Manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Trafik kazalarında meydana gelen maddi ve manevi zararlardan sorumlu olabilmek için; araç işletenin yada araç kullananın kusurlu olması halinde zarar gören için tazminat talep etme hakkı doğabilmekte olduğunu, zarar görenlerin veya kazalının tam kusurlu olması halinde maddi ve manevi tazminat talep etmek hakları hiç bir şekilde bulunmamakta olduğunu, davacılar davalıya karşı 24.10.2021 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde desteklerinin hayatlarını kaybetmesi nedeniyle destek zararının giderilmesi için maddi ve manevi tazminat talepli davayı açtıklarını, davaya konu edilen kaza 24.10.2021 tarihinde diğer davalı …’ın kullandığı … plakalı aracın 3 şeritli yolda en sol şeritten sağdaki tali yola sinyal dahi vermeden geçmeye çalışmasıyla gerçekleşmiş olduğunu, bu husus mahkemeye sunulacak görüntüler ve fotoğraflar ile ispat edilecek olduğunu, davalı kaza günü … plakalı motosikleti ile kazanın meydana geldiği yolda orta şeritte hız sınırına uygun trafik kurallarına uygun bir şekilde seyir halinde iken; diğer davalı …’ın kullandığı … plakalı aracın aniden sol şeritten sinyal dahi vermeden tali yola dönmek için aracını davalının önüne kırması ile meydana gelmiş olduğunu, davalı … yolun en sağında o an için park halinde bulunun beyaz araç ile kendi aracı olan … plakalı araç arasında orta şeritte sıkıştırmış olduğunu, diğer davalı …’nin bu aniden ve öngörülmesi imkansız hareketi nedeni ile iş bu kaza meydana gelmiş olduğunu, davalı kendi şeridine aniden hiç bir işaret vermeksizin geçen davalı …’nin aracından kurtulamamış olduğunu, diğer davalı o kadar ani olarak ve sinyal vermeden aracını sağa kırmıştır davalı maalesef bu elim kazayı önlemesi mümkün olmamış olduğunu, davalı …’ nin davalının motoruna yandan çarpması sonucu sunulan fotoğraftan görüleceği üzere davalı motosikletten savrulmuş, kontrolsüz kalan motosiklet kaldırımda yürüyen …’a çarparak ölümüne neden olmuş olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere kazada tek ve tam kusurlu olan …’ın aracını sağa doğru aniden kırmasından kaynaklanmış olup davalının bu kazada bir kusuru olmadığını, bu durumun mahkemeye sundukları görüntülerden de açıkça anlaşılmakta olduğunu, olayla ilgili halen daha Kayseri 6. Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında ceza davası yargılaması devam etmekte olup olay akışının yukarıda anlattıkları gibi olduğu o dosya içerisindeki görüntülerden açık şekilde anlaşılacak olduğunu, ayrıca belirtmek istedikleri bir diğer husus diğer davalının dava dilekçesinde ve kaza tespit tutanağında davalının … plakalı aracı sanki hatalı şekilde sağından sollamaya çalıştığı belirtilmişse de sundukları görüntülerde böyle bir şeyin olmadığı davalının normal şekilde motosikletiyle seyir halinde iken diğer davalı …’nin ani şekilde önüne araç kırması ile meydana geldiği açıkça görülmekte olduğunu, davalının, diğer davalının sağa döneceğini diğer davalı sinyal dahi vermemişken tahmin ederek tedbir almasının beklenilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle diğer davalı … tek ve tam kusurlu olup davalının kusuru bulunmaması nedeniyle davada taraf sıfatı dahi bulunmamakta olduğunu, ayrıca davacı tarafın davalıdan istemiş olduğu manevi tazminat miktarı da fahiş olup kusur durumlarının değişmesi kuvvetle muhtemel olup değişen kusur durumu ile uyumlu olmadığını, bu nedenle fahiş miktardaki manevi tazminatın taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, zira yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde davalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusuru olmadığı ortaya çıkacak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: Başvuru (dava) şartı usulüne uygun şekilde yerine getirilmemiş ve davalı temerrüte düşürülmemiş olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddini talep ettiklerini, bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3847 E. 2020/823 K. Sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü halinde dahi; dava açılmasına sebebiyet vermedikleri kabul edilerek, (usulüne uygun başvuru olmadığından) davalı şirket aleyhine faize, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi, aksi takdirde; Dava şartı olan sigorta şirketine başvuru usulüne uygun yerine getirilmediğinden davalı temerrüte düşmediği kabul edilerek, (faizi kabul anlamına gelmemekle birlikte) Mahkeme aşamasında “Gerekli tüm evrakların davalı şirkete tebliği tarihinden 8 iş gün sonrasından itibaren” (ancak bu şekilde tazminatın hesaplanabilir olduğu gözetilerek) aksi takdirde “dava dilekçesinde yazılı miktar yönünden dava tarihinden ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren” yasal faize hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3847 E. 2020/823 K. Kararının dikkate alınması gerektiğini, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek kusur oranının tespit edilmesini talep ettiklerini, müteveffanın ölüm belgesinde ölüm nedenlerinin onaylanmadığı yazılı olup, kaza ile ölüm arasında illiyet bağı kurulamadığından davanın reddi gerekmekte olduğunu, hesap raporu alınması halinde; tazminat hesabının, 2918 sayılı kanun’un 90/c maddesi uyarınca “TRH-2010 Hayat Tablosu ile en az %1.65 teknik faiz (devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemi) kullanılarak yapılması gerekmekte olduğunu, somut olayla ilgili varsa açılmış davalar, soruşturma-uzlaştırma, kovuşturma dosyaları ve tahkim başvuruları araştırılarak celp edilmeli ve dosyaların sonucu değerlendirilmeli, henüz sonuçlanmamışsa iş bu dosya açısından bekletici mesele yapılması gerektiğini, arabuluculuk tutanağında “… a.ş. ile anlaşma yapıldığı yazılı olup bu anlaşmanın miktarını ve anlaşma uyarınca davacıya ne kadar ödeme yapıldığı hususunun … a.ş.’ye müzekkere yazılarak sorulmasını, tüm ödeme belgelerinin celbini” talep ettiklerini, davaya konu olan kaza neticesinde sgk başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı irdelenmesi gerektiğini, 24.10.2021 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında davacı tarafa sigorta şirketlerinden, Sosyal Güvenlik Kurumundan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ödeme yapıldı ise mükerrer ödemelerin önüne geçilmesi için mahsup işlemi yapılması gerektiğini, kazaya karışan … plakalı araç davalı şirket nezdinde 20.08.2021-20.08.2022 tarihleri arasında zorunlu mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve limitleri ile sınırlı olduğunu, yapılacak bir tazminat hesaplamasında davalı şirketin poliçedeki sorumluluğunun göz önüne alınması gerekmekte olduğunu, 6100 Sayılı Kanun uyarınca davacı yan, tüm delillerini dava dilekçesi ekinde tebliğ etmesi gerektiğini, bu nedenle taraflarına tebliğ edilmeyen delillere karşı beyanda bulunma ve delil sunma hakkımızı saklı tutuklarını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı … aracına çarpılmak sureti ile kazaya karışan taraf, davalı … ise …’ın annesi olup, aracın yasal sahibi olduğunu, davaya konu kaza; diğer davalı …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin aşırı hızlı bir şekilde, Talas Yenidoğan Mah. Timuçin Cad. İstikametinden Kız Yurdu Kavşağı istikametine giderken, Deliçay-1 Sok. Kavşağı’nda bulunan …. isimli dükkanın köşesinde, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracını, KTK’nın yasal tüm kurallarına aykırı davalının sağından geçecek yol olmamasına rağmen bir metrelik bir boşluktan sollamaya çalışması neticesinde meydana gelmiş olduğunu, motosiklet, davalı …’ın aracına çarpması sırasında aşırı hız ihtiva etmesi sebebi ile duramamış, çalışır vaziyette kaldırımda sürüklenirken olay yerinde bulunan müteveffa …’a çarparak …’ın ölümüne sebebiyet vermiş olduğunu, …’nun motosikletinin yasal hız limitinin çok üzerinde bir hızla kullandığı ceza davasının görüldüğü Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında bulunan kamera görüntülerinde açıkça görülmekte olduğunu, kazanın meydana geldiği trafik yolu orta refüjü tramvay hattı ile bölünmüş 3 şeritli yol olmasına rağmen sağ şerit üzerine yol boyunca araç parkı yapılıyor olması sebebi ile aktif olarak 2 şeridi kullanılabilen, azami hız limitinin 50 km/h olduğu bir yol olduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmüş …/… numaralı soruşturma dosyasında, dosya içerinde bulunan bilirkişi raporunda yolun kaza anındaki durumu, yolun kaza olmadan önceki ve sonraki durumu fotoğraflı ve video görüntülü olarak tespit edilmiş olduğunu, davalı … kaza esnasında KTK’nın tüm kurallarına ve hız limitlerine riayet ederek sağa dönüş sinyalini de vermiş bir şekilde kazanın başladığı köşeyi dönmüş ancak diğer davalı …’nun, kurallara aykırı şekilde aracın sağ yanından sollama yapmaya çalışması neticesinde davaya konu vahim kaza meydana gelmiş olduğunu, davalının meydana gelen kazada hiç bir kusuru bulunmadığını, Soruşturma aşamasında Savcılık Makamı’nca aldırılmış olan bilirkişi raporunda her ne kadar davalı 2918 Sayılı KTK’nın 53/a: ”Sağa dönüşlerde sürücüler; sağa dönüş işaretini vermeye zorunludur.” maddesine dayanılarak tali kusur izafesi yapılmış ise de, davalı kazada tali kusurlu dahi olmadığını, dosya içerisinde bulunan, çevre dükkanlara ait kamera kayıt görüntülerinin hepsinde davalı …’ın dönüşe başladığı sırada sağa sinyal verdiği, sinyalinin yanar söner vaziyette olduğu alenen görülmekte olduğunu, davalı …’ın kazada tali kusurlu olmasına sebebiyet veren tek yasa maddesinin de aksi kesin delille ispat edilmiş olduğunu, Savcılık Makamı’nca alınmış bulunan bilirkişi raporuna bu hususta tarafımızca itirazda bulunulmuş ancak yeni rapor talepleri Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilme aşamasında ve yargılama halen devam etmekte olduğunu, her ne kadar iş bu dava müteveffanın yakınlarının uğramış oldukları maddi-manevi zararların, kazanın taraflarından tanzimi için açılmış olsa da, davalılar … ve … kazanın meydana gelmesinde aktif olarak hiç bir rollerinin bulunamaması sebebi ile davanın tarafı olmadıklarını, davalılardan 150.000,00-TL’lik manevi tazminatın müşterek müteselsil olarak tanzimi talep edilmiş ise de davalı …’ın kazada tali kusurlu olduğuna yönelik raporun hatalı inceleme sonucu alınmış olması ve kusurlu bulunduğu hususun aksinin kesin olarak ispat edilmiş olması nedenleri ile davalı … ve beraberinde davalı … davalı sıfatından çıkmakta olduklarını, kaza sonrasında ambulans davalı … tarafından aranmış, yapılabilecek ilk müdahale yine davalı tarafından yapılmaya çalışılmış olduğunu, Müteveffanın ölümünden sonra davalı ve ailesi cenazeye katılmış, acılı aileye taziye ziyaretinde bulunularak tüm iyi niyetlerini ve olaydan duydukları üzüntüyü göstermeye çalışmış olduklarını, kaza sırasında davalının güvenli araç kullanım yükümlülüklerinin hiç birine aykırılık teşkil etmediği, kaza sonrasında müteveffa ve ailesi için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışması göz önüne alındığında; kusursuz olmasına rağmen bir de tazminata mahkum edilecek olması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek bu sebeple açılmış bulunan tazminat davasının davalılar yönünden reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, 24/01/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile …’ın vefatından kaynaklı davacıların maddi ve manevi zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı ve davalıların bu zarar talebinden sorumlu olup olmadıkları hususlarına ilişkindir.
Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Çekmeköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne, SGK’ya, Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Türkiye Noterler Birliğine, Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesine, … Şirketine, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 09/11/2022 tarihli celsesinde beyanı alınan davacı tanığı ….’ın tanık beyanında;” Karşı tarafın başsağlığına geldiğini duyduğunu, ancak orada olmadığını, …’ın eşi …’a davalı tarafın herhangi bir maddi katkısının olduğuna dair bir bilgisinin olmadığını, vefat eden … öğretmen olduğunu, eşi …ın çalışmadığını, kendisinin ev hanımı olduğunu, vefat eden … ile eşi …’ın çocuklarının olmadığını, …, eşini kaybetmiş olması nedeniyle … ile … da vefat edenin kardeşleri olduğunu, onlar da kardeşlerinin kaybı nedeniyle büyük hüzüntüler yaşadıklarını, … olayda sonra psikolojik açıdan büyük sıkıntılar yaşadığını ve tevdiler alındığını ve halen kendisine gelemediğini, hastaneye götürme sürecinde kendisine yardımcı olduğunu,” şeklinde beyanının alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde, 24/10/2021 tarihli kazada müvekkilinin davalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile diğer davalı … idaresindek … Plakalı motosiklet ile çarpıştıklarını, müvekkili için 1.000,00 TL maddi tazminat ile davalı tarafın kazanın meydana gelmesinden dolayı acı ve üzüntü dolu günler geçirmesinden ötürü 150.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş olduğu, mahkememizce verilen 27/01/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine, maddi tazminat talebin yönünden ise alacaklının İ.İ.K.’nın 257/1.maddesindeki koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının sunmuş olduğu 29/08/2022 havale tarihli raporda özetle; ” davalı sürücü …’nun %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, davalı sürü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, müteveffa yaya …’ın kusursuz olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiden alınan 27/02/2023 havale tarihli raporda özetle; “davacı eş …’ın bakiye destek zararının, işlemiş pasif dönem zararı 83.158,37 TL işleyecek pasif dönem zararı 305.535,89 TL olmak üzere toplam 388.694,26 TL olduğu, dava konusu yapılan ödemenin güncellenmeksizin mahsubu neticesinde ( 388.694,26 – 80.000,00 ) 308.694,26 TL olduğu, 14/10/2021 kaza tarihi itibariyle ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 430.000,00 TL olduğu ve hesaplanan zararın poliçe limiti dahilinde kaldığı ” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 29/05/2023 tarihli dilekçesi ile talep arttırıma ilişkin beyanda bulunmuş olduğu görülmüştü
Davacı tarafça Davalı sigorta şirketine 13/12/2021 tarihinde mail yolu ile başvurulmasına rağmen davalının 8 iş günü içerisinde ödeme yapmayarak 24/12/2021 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış ve davalı sigorta şirketi yönünden bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 24/01/2021 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti amacı ile Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden 29/08/2022 tarihli rapor alındığı ve raporda, sürücü …’ın kazada %20 oranında, sürücü …’nun ise %80 oranında kusurlu olduğu ile müteveffa …’ın ise kusursuz olduğunun belirtildiği görülmüştür. Alınan rapor ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5206 E, 2020/8874 K sayılı ilamı gibi güncel ilamlar dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 27/02/2023 tarihli raporunda ise, dava dışı … Şirketi tarafından yapılan ödemenin de dikkate alınması ile davacı eş …’ın bakiye alacağının 308.694,26 TL olduğunun tespit edilmiş olduğu görülmüştür. Davalı …’nun kusurlu araç sürücüsü ve davalı sigorta şirketinin ise aracın olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesini düzenlemekle destekten yoksun kalma zararından sorumlu oldukları anlaşılmış, davacı vekilinin 29/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve böylece, MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, davacı … için 308.694,21 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’dan olay tarihi olan 24/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 24/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacıların manevi tazminat talebine ilişkin olarak ise, davacıların müteveffanın ölümü nedeni ile yaşadıkları acı ve üzüntüler, davalıların ekonomik ve sosyal durumu, olayın meydana gelmesinde tarafların kusur durumu, tanık beyanları hep birlikte dikkate alınmış ve böylece, MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, davacı … için 100.000 TL, davacılar … ve … için ayrı ayrı 25.000’er TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminat bedelinin davalılar …, … ve …’dan olay tarihi olan 24/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara hakettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, davacı … için 308.694,21 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’dan olay tarihi olan 24/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 24/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, davacı … için 100.000 TL, davacılar … ve … için ayrı ayrı 25.000’er TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminat bedelinin davalılar …, … ve …’dan olay tarihi olan 24/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara hakettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine,
3-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 21.086,90 TL nispi karar ve ilam harcından davacılardan peşin olarak alınan 515,75 TL peşin harç ile 1.566,67 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan bakiye 19.004,48 TL harcın davalılar … ile … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 10.246,50 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 515,75 TL peşin harç ile 1.566,67 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yargılama boyunca yapılan, 112,33 TL tebligat gideri, 85,08 TL posta ve müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti, 579,50 TL ATK raporu olmak üzere toplam 1.226,90‬ TL yargılama giderinin davalılar … ile … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yargılama boyunca yapılan, 112,32 TL tebligat gideri, 85,07 TL posta ve müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti, 579,50 TL ATK raporu olmak üzere toplam 1.226,90‬ TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalılar … ile …. A.Ş tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgililere iadesine,
10-Maddi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T uyarınca 46.217,19 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ile … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T. 10/4 uyarınca 16.000,00TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T. 10/4 uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
13-Manevi tazminat davası yönünden davacı … lehine A.A.Ü.T. 10/4 uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
14-İhtiyati tedbir kararı için alınan teminatın HMK.nın 392/2.maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 ay içerisinde tazminat davası açılmaması halinde DAVACIYA İADESİNE,
15-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/06/2023

Katip ..
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır