Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/728 E. 2023/1134 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalılardan …’ ın e müvekkilinden zorla 30.09.2019 keşide 02.11.2019 vade tarihli 90.000,00TL lik bono aldığını, ve bonoyu Kayseri Genel İcra Dairesinin …E sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, daha sonrada 21.11.2019 tarihinde de dosyayı oğlu …’a temlik ettiğini, davalı müvekkilini tehdit ederek, şikayet etmesininde önüne geçtiğini, müvekkilinin alacaklı olan davalılar ile herhangi bir ticari ilişkisi olamayacağı gibi normal hayatta bir arada görülmeleri dahi imkansız olduğunu, davalılar hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan zorla senet imzalattırmak, tefecilik ve çete suçlarından dolayı açılmış soruşturmalar devam etmekte ve müvekkil tarafından davalı hakkında takip konusu senet için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış oluğu şikayet … soruşturma numarasıyla devam ettiğini, Kayseri Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yatacak olan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalılara 150.263TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; işbu davadanın, tamamen kötüniyetli olan ve borcunu ödememek için bütün hukuki mekanizmaları kullanmayı amaçlayan davacının ikame etmiş olduğu haksız bir dava olduğunu, huzurdaki davada asıl araştırılması gerekenin, davacı, neden senetteki imzaları kabul etmektedir? ve davacı neden açtığı işbu menfi tespit davasında bile salt “borcum yoktur” iddiasında bulunmaktadır? olduğunu, dolayısıyla salt “borcum yoktur” iddiasında olan kötüniyetli davacının, neden davaya konu senetleri imzaladığını ve sonrasında sonlandı iddiasında ise bu senetteki borcun nasıl sonlandığını ispat külfeti kendisinde olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bonoya dayalı olarak yapılan icra takibine borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … ile … olduğu, 90.000-TL bono, 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 135,00-TL işlemiş faiz, 270,00-TL komisyon, 123,90-TL ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam 91.134,90-TL alacak üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde;müştekinin aynı şikayetiyle ilgili olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … ve … numaralı dosyalarında soruşturma dosyalarının bulunduğu ve bu soruşturmanın mükerrer olduğu, aynı olayla ilgili tekrar soruşturma yapılamayacağından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz dosyası davacısı …’ün müşteki olduğu, müştekinin aynı şikayetiyle ilgili olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının …, … ve … numaralı dosyalarında soruşturmalar yürütüldüğü ve soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, aynı konuya ilişkin mükerrer soruşturma yürütülemeyeceğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
TMK’nun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” HMK’nun 190. maddesi gereğince de, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Menfi tespit davalarında da, HMK’nın ispata ilişkin genel kuralları geçerlidir. Bu davalarda davacı taraf, borçlu olmadığını iddia ettiğine göre, olumsuz bir durumun ispatı mümkün olmadığından, kural olarak ispat yükü alacaklıya aittir. Başka bir ifade ile, menfi tespit davasında hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü alacaklıdadır. Bununla beraber, davacının iddiasına göre ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel ilişkiden doğan talep hakkına ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. (HGK’nun 2011/19-473 Esas 2011/607 Karar 2003/19-781 Esas 2003/768 Karar sayılı ilamları) Bu nedenle kambiyo senetleri hakkında açılan menfi tespit davalarında, senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile senet metnindeki borç sebebi karşılaştırılarak, ispat yükünün kime düşeceği belirlenir.
Kural olarak menfi tespit davasında davacı, dava konusu borcun hiç doğmadığını davalı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını ileri sürerse ispat yükü davalıya aittir. Zira hukuki ilişkinin varlığını ileri süren davalıdır. Ancak davacı hukuki ilişkinin varlığını kabul edip başka bir nedenle geçersiz olduğunu (ya da sona erdiğini) ileri sürerse, bu durumda ise ispat yükü davacıdadır. Davacı bu durumda, varlığını kabul ettiği hukuki ilişkinin sona erdiğini ileri sürmekle ispat yükünü de üzerine almış olur. (HGK’nun 05.11.2013 Tarih 2013/695 Esas 2013/630 Karar sayılı ilamı)
Ne var ki, menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafta olmakla birlikte, alacak bir senede bağlanmış ise, bu durumda ispat yükü yer değiştirir. Başka bir ifade ile bu durumda senet nedeniyle borçlu olmadığını idida eden davacı taraf iddiasını ispat etmek zorundadır.
Somut davada, davacı vekili tarafından takip konusu senedin müvekkilinden zorla alındığı iddiası ile senetten kaynaklı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği görülmüştür.Davacının kendisinden zorla senet alındığına yönelik yapmış olduğu şikayeti üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının …, … … ve … soruşturma numaralı dosyalarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.İspat yükü üzerinde olan davacı taraf vekiline, davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğini bildirmek ve dayanılacaksa yemin metnini mahkememize sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş olup davacı tarafça yemin metni sunulmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine,İİK madde 72/3 gereğince Mahkememizce verilen tedbir kararı nedeni ile davalının alacağını geç almasından kaynaklanan zararından dolayı hükmün kesinleşmesiyle birlikte takip çıkış miktarı olan 91.134,90-TL’nin %20 si oranında (18.226,98‬-TL) tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK madde 72/3 gereğince mahkememizin 18/08/2022 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
3-İİK madde 72/3 gereğince tedbir kararı nedeni ile davalının alacağını geç almasından kaynaklanan zararından dolayı hükmün kesinleşmesiyle birlikte takip çıkış miktarı olan 91.134,90-TL’nin %20 si oranında (18.226,98‬-TL) tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, davacıdan peşin olarak alınan 2.565,66-TL harçtan mahsubu ile artan 2.295,81‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1maddesi uyarınca taktir olunan 24.042,09-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2023

Katip …

Hakim …