Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/625 E. 2023/905 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalı borçlu …’ın Kaski Genel Müdürlüğünün … numaralı su abonesi olduğunu, davalı borçlunun müvekkili şirkete 19.036,10-TL ödenmeyen su faturalarının bulunduğunu, davalının aboneliğinin iş yeri aboneliği olduğunu, ödenmeyen borç için davalı hakkında 09/03/2022 tarihinde MTS/İcra 2022/298659 takip numaralı dosya ile takip başlatıldığını, davalı / borçlunun itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, borçlunun itirazının iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacı kuruma ait su abonesi olduğunu, şimdiye kadar faturalarını aksatmadan düzenli ödediğini ve temerrüde düşmediğini, pandemi nedeni ile ülke genelinde sokağa çıkma yasakları ilan edildiğini ve işyerinin kapatıldığını, bu süreçte davalının işyerine hiç gitmediğini, bu dönemin kış mevsimi olması nedeniyle davalının kullanmadığı işyeri tesisatı ve su borusunda patlak oluştuğunu, davalının iş yerine gidemediği için patlaktan haberdar olamadığını, suyun boşa aktığını, davalının durumu fark etmesi üzerine derhal müdahale ederek patlağı giderdiğini, oluşan zararlarını gidererek faaliyetine devam ettiğini, ancak su patlağı neticesinde 14.303, 39 TL tutarında fatura borcu geldiğini, davalının kurumla irtibata geçerek durumu izah ettiğini ve mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini, fakat davacının olumlu tavır sergilemediğini, sorumluluk ve kusurun tamamen davacıya ait olduğunu, denetim ve yönetimin tamamının davacı kurum elinde olması nedeniyle davacı kurumun bu tür olumsuzluklara karşı önlem alması ve müdahalede bulunması gerektiğini, abonelik ilişkisi içinde olan davalının kullanmamış olduğu ve davacı kurumun sorumluluğu altında boşa akan sudan dolayı sorumlu tutulmasının beklenmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini mahkemeden talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, su abonelik sözleşmesinden kaynaklı davalı tarafın davacıya fatura bedellerini ödememesi üzerine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Dosya kapsamında Kayseri 2. Tüketici Mahkemesinin 10/05/2022 tarih … sayılı görevsizlik kararı ve ardından Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2022 tarih, … sayılı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla; mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmış, yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememiz 30/03/2023 tarihli celsesinin 9 numaralı ara kararı dosyanın mali bilirkişiye tevdi ile, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup alınan bilirkişi raporunda özetle; “1. Davacı taraf davalı aleyhine ödenmeyen fatura bedelleri için davalı aleyhine icra takibi başlatmıştır. Davacının takip ve dava konusu yaptığı fatura tutarı 15.586,79 TL’dir.
2. Davalının 14.303,39 TL tutarlı faturaya itirazı bulunmaktadır. Davalı taraf bu faturanın pandemi döneminde iş yerinin kapalı olduğu sırada, havanın soğuk olması nedeniyle tesisatta donma olması nedeniyle su patlağı oluştuğu ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle işyerine gidemediği için patlaktan haberdar olmadığını, bu faturanın boşa akan suyun bedeli olduğunu, bu tutardan kendisinin sorumlu olmadığını, davacının sorumlu olduğunu ileri sürmektedir. Davalının beyanından bu faturaya konu su kullanımının davalının sayacından sonraki tesisattan kaynaklandığı ve davalının kullanım alanında ve sorumluluğunda olduğu düşünülmektedir.
3. Davacının takip ve dava konusu yaptığı faturalar toplamı 15.586,79 TL’dir. Bu
faturaların son ödeme tarihinden talep tarihi olan 23.02.2022 tarihine kadar işleyen gecikme zammı tutarı 3.461,69 TL olarak tarafımızca hesaplanmıştır. Ancak davacının gecikme zammı talebi ise 3.451,58 TL’dir
4. Davalının takip konusu faturalara yönelik ödeme iddiası varsa bunu ispatlaması
gerektiği değerlendirilmektedir.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili 01/08/2023 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile; davalının davacı müvekkile başvurarak 7440 sayılı Kanun gereği borcun yeniden yapılandırılması talebinde bulunduğunu, talep doğrultusunda borcun yeniden yapılandırıldığını ve davalı tarafça ödendiğini, icra dosyasının infazen kapatıldığını, davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, davalının yeniden yapılandırma talep dilekçesi ile 7440 sayılı Kanuna göre düzenlenmiş taahhüt senedi ile tahsilatları gösterir belgelerin birer suretini dosyaya sunmuştur.
7440 sayılı Kanunun (RG Tarih: 12/03/2023 Sayı: 32130) 9. maddesinin 13. fıkrasının d bendine göre; “Bu Kanuna göre yapılandırılan alacaklardan, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre icra takibi yapılanlar ile ilgili takipler, bu Kanunda yer alan özel hükümler saklı kalmak şartıyla, yapılandırılan alacağın tamamının bu Kanun hükümlerine göre ödemesi tamamlanıncaya kadar durur. Bu alacakların tamamının ödenmesi hâlinde icra takipleri alacaklı idarelerin başvurusu üzerine sonlandırılır. Bu takiplerden kaynaklanan avukatlık ücreti, icra takip giderleri ile bu takipler nedeniyle açılmış davalara ilişkin yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez, bu türden alacaklara karşılık yapılmış tahsilatlar iade edilmez. Bu hüküm kapsamında icra takibinden vazgeçilen alacaklar için 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 23 üncü maddesi uyarınca alınması gereken harç ile 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde düzenlenen harç alınmaz.”
Anılan yasal düzenleme çerçevesinde davacının sunduğu delil ve belgeler ile beyan dilekçesi dikkate alındığında dava ve takip konusu borcun dava devam ederken 7440 sayılı Kanun gereği yeniden yapılandırılarak davacıya ödendiği, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmış, anılan yasal düzenleme çerçevesinde karşılıklı yargılama gideri ve vakâlet ücreti taktir olunmayarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 325,09-TL harçtan mahsubu ile artan 55,24‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 800,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) HMK m.331/1 hükmü gözetilerek davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır