Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/61 E. 2023/673 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :…
VEKİLLERİ :
DAVALI :…
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı sigorta şirketine 337733475 poliçe numarası ile sigortalı … plakalı aracın 08.09.2021 tarihinde saat 08:00 civarında seyir halindeyken davacının … plakalı aracına çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın ardından taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlenmiş olduğunu, yapılan eksper incelemesi ardından davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın %100 kusurlu olarak müvekkilin aracına çarptığı sonucuna varılmış olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde davacının aracında 7.908,61 TL’lik maddi zarar meydana geldiğini, davacının sahip olduğu aracın modeli ve üretim yılı da nazara alındığında araçta meydana gelen değişiklikler sonucunda araçta ciddi bir değer kaybı oluştuğunu, davacının aracında kaza sebebiyle oluşan değer kaybının giderilmesi için davalı sigorta şirketine 04.11.2021 tarihinde başvuru yapıldığını, başvuru sonrası davalı sigorta şirketi tarafından uğranılan zararın çok altında ( 1.241,43 TL) bir bedel ödemesi yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödemenin uğranılan değer kaybının çok çok altında olması sebebiyle zorunlu arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A,3 ve A. 5 maddelerinin dikkate alınması gerektiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre sigortacı, sigortalısının 3.kişilere vermiş olduğu maddi ve bedeni zararlara karşı teminat limitleri dâhilinde kalmak kaydıyla, müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunmakta olduğunu, buna göre davacının aracında kaza neticesinde gerçekleşen değer kaybı da davacının aracında ekonomik yönden tespit edilebilir maddi bir zarar kalemi oluşturduğundan, sigorta şirketince bu zararın doğrudan tazmin edilmesi gerekmekte olduğunu, bu kaza ile davacının aracında meydana gelen hasar sebebiyle araçta ciddi bir değer kaybı olduğunu, bu sebeple belirsiz alacak davasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL değer kaybının davalı tarafça davacıya ödenmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kaza sebebiyle aracında değer kaybı oluştuğu iddiasıyla davalı şirkete başvurduğunu, başvuru sonrası davalı şirket tarafından 1.241,43 TL davacı tarafa ödenmiş ancak davalı Şirket tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödemenin uğranılan değer kaybının altında olması sebebiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak sureti ile belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davada davalı şirketten değer kaybı tahsili talep edilmiş olduğunu ancak davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, … plaka sayılı araç davalı şirket tarafından 12.03.2021-12.03.2022 tarihleri arasında, Buran Sağdıç adına, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi kapsamında teminat altına alındığını, kaza tarihi itibariyle araç başına poliçe teminatı 43.000,00 TL olduğunu, teminat limitinin bildirilmesi sorumluluk sınırının belirlenmesi için yapılmakta olup, davayı kabul anlamına gelmediğini, poliçelere müstenit davalı şirketin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olup, masraf ve vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacak olduğunu, davalı Sigorta Şirketi aleyhine dava açan karşı taraf, dava dilekçesinde, değer kaybı tazminatını “fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00-TL” olmak üzere tahsilini talep ettiğini, öncellikle huzurdaki davada davacı tarafından değer kaybı alacağına ilişkin dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını beyanla, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, zira, 6100 sayılı HMK’nın “belirsiz alacak ve tespit davası” başlığı altında düzenlenen 107.maddesi gereğince başvuran tarafın, başvuru tarihi itibariyle alacak miktarı tamamen ve açık şekilde belirlenebilir nitelikte olduğu aşikar olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilmesi açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu yönüyle davanın usulden reddi talep ettiklerini, davacı taraf davalı şirket tarafından gerçekleştirilen değer kaybına ilişkin ödemenin uğranılan değer kaybının altında olduğu iddiasıyla davalı şirkete karşı arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, arabuluculuk sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket tarafından 06.12.2021 tarihinde davacıya 1.241,43 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, buna rağmen huzurdaki davanın ikame edilmesi iyi niyetten yoksun olduğunu, ödemelere ilişkin belgeler ve değer kaybı raporu dilekçemizin ekinde olduğunu, iş bu ödeme davanın kabulü anlamına gelmemekte olduğunu, buna göre, davanın reddi gerekmekle birlikte, huzurdaki davanın açılmasına neden olmayan davalı aleyhine temerrüt faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerekmekte olduğunu, kesinlikle davayı kabul manasında olmamakla birlikte, davalı şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, somut uyuşmazlıkta, başvuran taraf için düzenlenen poliçenin başlangıç tarihi 10.11.2020 olup bu sebeple, ilgili yönetmelik hükmüne dayanarak davalı şirketin değer kaybı yönünden sorumluluk tutarı 2020 yılı maddi teminat limiti olan 41.000,00-TL’nin %15’ini aşamayacağını, mahkeme nezdinde belirttikleri güncel mevzuatın değerlendirilmesini ve davanın reddi talebinin kabul edilmemesi halinde belirtilen sınır kapsamında tazminatın belirlenmesini talep ettiklerini, davacıya ait 34 bf 161 plakalı aracın geçmiş hasar kayıtlarının sigorta bilgi merkezinden araştırılmasını, tramer kaydının incelenmesini, ayrıca bilgisayarlı eksper incelenmesinin yapılmasını talep ettiklerini, muhakkaktır ki, aracın daha önce hasarı olacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte değer kaybı tazminat tutarının 01.06.2015 tarihinde yürülüğe giren karayolları motorlu araçlar zmss genel şartlar tebliğine göre hesaplanması doğru olup, bilirkişiye bu yönde hesaplama yapılması talimatı verilmesini talep ettiklerini, bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29.05.2017 tarih, 2016/14573 E., 2017/6035 K. Sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu Madde 90 (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.)’nın dikkate alınması gerektiğini belirterek haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile davalı şirket dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, davalı şirket tarafından sigortalanmış … plakalı davacıya ait araçta 08/09/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezine, Türkiye Noterler Birliğine, … A.ş’ye, yazılan müzekkereye cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 27/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Bahse konu trafik kazasında … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K m.56/1-c, m.84/d (Kod 04) gereğince asli kural ihlalinin olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … seyir davranışında aracına arkadan çarpılmakla atfı kabil kural ihlalinin olmadığı, … plaka sayılı araçtan hasar bölgesi boyanan parçaların önceden hasarının olmaması, yaşı, tramerde görülecek hasar boyutu etkileri birlikte değerlendirildiğinde, aracın onarılan ve boyanan parçaları sebebiyle bu parçaların orijinalliği bozulacağından değer kaybı oluşacağı ve 08/09/2021 tarihli trafik kazası sonrası hasarı giderilmiş haldeki piyasa rayiç değerinin 151.000,00 TL olabileceği, buna göre değer kaybının, değer kaybı = hasar öncesi piyasa değeri – hasarı onarılmış piyasa değeri, değer kaybı = 155.000,00 TL – 151.000,00 TL = 4.000,00 TL olabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 14/03/2023 havale tarihli raporda özetle; “Kusur yönünden, davalı taraf sürücüsü …’ın %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğuna, davacı sürücü …’un kusursuz olduğuna, değer kaybı yönünden davalı taraf sürücüsü …’ın dava konusu araçtaki değer kaybının tamamı olan; % 100 x 4.000 TL 4.000 TL den sorumlu olduğuna, ancak, davalı tarafın 1.241 TLödeme yaptığı anlaşıldığından, 4.000 TL – 1.241 TL = 2759 TL den sorumlu olduğuna, davacı sürücü …’un kusursuz olduğundan aracındaki değer kaybından sorumlu olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 10/07/2023 havale tarihli dilekçesi ile davanın ıslahına ilişkin beyanda bulunmuş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça Davalı sigorta şirketine yapılan başvurusu üzerine davalının 06/12/2021 tarihinde davacıya 1.241,43 TL ödeme yaptığı görülmüş olmakla, hesaplanan tazminat miktarından söz konusu bu ödemenin mahsup edilmesi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, delillerin toplanmasından sonra 08/09/2021 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumları ile değer kaybı bedelinin tespiti için mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alındığı ve 27/06/2022 tarihli raporda, dava konu trafik kazasında … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K m.56/1-c, m.84/d (Kod 04) gereğince asli kural ihlalinin olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … seyir davranışında aracına arkadan çarpılmakla atfı kabil kural ihlalinin olmadığı, … plaka sayılı araçta 4.000,00 TL değer kaybı olabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Rapora itiraz edilmesi üzerine Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından 14/03/2023 havale tarihli rapor alınmış ve raporda, kusur yönünden, davalı taraf sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun, davacı sürücü …’un kusursuz olduğunun, değer kaybı yönünden davalı taraf sürücüsü …’ın dava konusu araçtaki değer kaybının tamamı olan; % 100 x 4.000 TL 4.000 TL den sorumlu olduğunun, ancak, davalı tarafın 1.241 TL ödeme yaptığı anlaşıldığından, 4.000 TL – 1.241 TL = 2759 TL den sorumlu olduğunun, davacı sürücü …’un kusursuz olduğundan aracındaki değer kaybından sorumlu olmadığının tespit edildiği görülmüştür. Raporlarda da belirtildiği üzere davaya konu … plaka sayılı otomobilde meydana gelen değer kaybının 4.000,00 TL olduğu anlaşılmış olup, söz konusu bu bedelden davacıya ödenen 1.241,43 TL ödeme miktarının mahsubu gerekmiş ve sonuç olarak oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin kusurlu sürücünün kullandığı aracın olay tarihinde geçerli ZMSS poliçesini düzenlemekle sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı vekilinin 10/07/2023 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve böylece, Davanın KABÜLU İLE, 2.758,57 TL değer kaybı tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABÜLU İLE, 2.758,57 TL değer kaybı tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 188,44 TL nispi karar ve ilam harcından dava başında davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 46,26 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 61,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava başında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ile 46,26 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 98,85 TL tebligat gideri, 17,55 TL müzekkere ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 275,00 TL taksi ücreti olmak üzere toplam 1.191,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinden bırakılmasına,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 2.758,57 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/07/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır