Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/599 E. 2022/590 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/599 Esas
KARAR NO : 2022/590
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkili ile davalı arasında 26/08/2019 tarihinde “tesisat yapım sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, müvekkilinin yüklenici konumunda olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin madde 7′ de yazan koşulları tamamlaması durumunda kendisine dükkan verileceğini, sözleşmenin 2.5 başlıkla madde hükmünde yazan iş için gerekli bütün malzemelerin müvekkiline temin edileceğinin kararlaştırıldığını, yine sözleşmenin 4.2 başlıklı maddesinde iş bitirme tarihinin 31/12/2021 olduğunu, sonrasında geçen süreçte müvekkilinin elinde bulunan malzemeler dahilinde işe süresinde başladığını, işin belli bir seviyeye gelmesine rağmen işin devamı için gerekli malzemelerin müvekkiline temin edilmediğini, bunun akabinde İncesi Noterliği’ nin 25/10/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarının gönderildiğini, bir süre sonra işin devamı için gereken malzemelerin müvekkiline temin edildiğini ve müvekkilinin sözleşmede geçen ve üzerine düşen edimlerinin yerine getirdiğini, davalı kooperatifin ise sözleşmede açıkça belirtilen Kayseri ili Kocasinan ilçesi … mahallesi, … pafta, … ada, …nolu parselde kayıtlı 2 numaralı dükkanın tapusunu müvekkili adına tescil ettirmediğini, müvekkilinin davalıdan söz konusu daireyi alamadığını ve davalı kooperatifin sözleşmeden doğan edimlerini gecikmeli olarak ifa etmesi sebebiyle artan kur ve enflasyon sebebiyle müvekkilinin parasının adet pul olduğunu, sözleşmede geçen ve yukarıda bilgileri verilen dükkan üzerine ihtiyati tedbir ve haciz kararı verilmesini, tüm bu nedenlerle dava konusu dükkanın müvekkili adına tescilini, aksi halde rayiç değeri üzerinden davalıdan alınarak bedelinin müvekkiline ödenmesini, iki durumunda olmadığı takdirde yapılan işin hakedişleri karşlığının davalı kooperatiften alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davalı kooperatif ile davacı arasında imzalanan tesisat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil olmadığı taktirde alacak istemine ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Somut uyuşmazlık yüklenici konumundaki davacı ile davalı kooperatif arasıdaki 26/08/2019 tarihli tesisat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalı kooperatif tacir olmadığı gibi bir ticari işletme sahibi de değildir. Bu nedenle nispi ticari dava söz konusu değildir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi uyarınca Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan hukuk davalarının tarafların sıfatına bakılmaksızın ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından Kooperatifler Kanunu’nun bu hükmünün somut olayda uygulama yeri bulunmadığı gibi, TTK.nun 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde kooperatiflerin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle mutlak ticari dava da yoktur.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı benzer bir uyuşmazlıkta, 16/05/2014 tarih 2014/3965 esas 2014/7784 karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık, davacı şirket ile davalı kooperatif arasında yapılmış olan inşaat yapım sözleşmesine dayalı hakediş ve alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlığın davacının ticari işletmesine ilişkin olmadığı, temelinde eser sözleşmesi bulunduğu ve genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.”denilmektedir.
Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/11/2014 tarih 2014/7016 esas 2014/15933 karar sayılı ilamında; “…Somut olayda davacı şirket ile davalı kooperatif arasında yapılmış olan inşaat yapım sözleşmesine dayalı hakediş ve alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesine ilişkin olmadığı, temelinde eser sözleşmesi bulunduğu ve genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir.” denilmektedir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 24/12/2021 tarihli 2021/995 esas 2021/1103 karar sayılı ilamında da;” …Dava, eser sözleşmesi niteliğinde olan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkindir….Davacı kooperatif olup tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Buna göre, görevli mahkemenin Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönündeki değerlendirmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine, dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”denilerek benzer nitelikteki somut uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK.nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kaynaklanmakta olup, Kooperatifler Kanunu kapsamında değildir. Uyuşmazlığın Borçlar Kanunu’nun Eser Sözleşmesi hükümlerine göre genel yetkili olan Asliye Hukuk Mahkemelerince incelenmesi gerekir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/07/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır