Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/59
KARAR NO : 2022/53
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/01/2022
KARAR SONUCU : USULDEN RED
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 2019 yılı Genel Kurul Toplantısı 01/02/2020’de yapıldığını, mezkur genel kurulda seçilen yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin görev süresinin 2 yıl olarak belirlendiğini, kooperatifin 2021 genel kurul toplantısının ise henüz yapılmadığını, 2022 yılının 30 Haziran tarihine kadar yapılacağını, mevcut durum itibariyle kooperatifin 01/02/2020 tarihinde yapılan GK kararı ile seçilen yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin 01/02/2022’de sona ereceğini, diğer bir deyişle Yönetim Kurulunun görev süresi dolduğu halde seçim yapılmadan Genel Kurul yapılmamış ise bu ara süreç içerisinde mevcut ve rutin işlemleri yapabileceğini kabul ettiğini, somut durumda müvekkilinin kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin dolmasının ardından bankalar arası işlemleri ve kooperatifin devamlılığını teminen yapılması gerekli mutad işlemlerini yerine getiremeyeceğini, bu kapsamda AVM’de gerçekleştirilen faaliyetlerin de devamlılığının gerektiğini, kooperatifin 2021 yılı genel kurulunun yapılıp yeni yönetim ve denetim kurulu üyeleri seçilinceye kadar, mevcut YK ve DK üyelerinin görevlerinin devam ettiğinin ve kooperatifin iş ve işlemleri yapabileceğinin tespitinden ibaret olduğunu, mevcut yönetim ve denetim kurulu görevlerinin devam ettiğinin ve kooperatifin iş ve işlemlerini yapabileceğinin tespitinin yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Kooperatifin 2021 yılı genel kurulunun yapılıp yeni yönetim ve denetim kurulu üyeleri seçilinceye kadar mevcut yönetim ve denetim kurulu görevlerinin devam ettiğinin ve kooperatifin iş ve işlemlerini yapabileceğinin tespitinin yapılmasının iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava Şartları” başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.
Bir davada hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı her türlü duraksamadan uzaktır. Bu ilkeden hareketle, dava şartı olarak hukuki yararın varlığının mahkemece taraflarca dava dosyasına sunulmuş deliller, olay veya olgular çerçevesinde, kural olarak davanın açıldığı tarihe göre, kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Bu sayede iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme)’nin 6. maddesi ve 1982 Anayasasının 36. maddesinde düzenlenen “hak arama özgürlüğü”nün dürüstlük kuralına uygun kullanılması sağlanabilecek; bu durum, haksız davalar açmak suretiyle, dava hakkının kötüye kullanılmasına karşı bir güvence oluşturacaktır. Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez.
Hukuki yarar hususu HMK’nun 114/h maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. HMK 138.maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.
Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacının tespite konu talebini haklı gösterecek herhangi bir somut vakıa ve delil dosyaya sunmadığı, kaldı ki kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görev süresi genel kurul karar tarihinden itibaren başlayıp 2 yıl süre sonunda dolacak ise de davacının dilekçesinde bildirdiği yerleşik yargıtay kararları çerçevesinde görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerinin yenileri seçilinceye kadar görevlerinin devam edeceği, bu yönde bir tereddüt olmadığı ve fakat bu hususun mahkemece tespitinin istenmesine dair davacı kooperatifin korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmadığı, bu şartlar altında davanın kabulünü gerektirir HMK 106 maddesi gereği hukuki yararı olmadığı anlaşılmakla, hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Açılan davanın güncel bir hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 106 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı dava açılırken davacıdan peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/01/2022
Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır