Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2023/473 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO :..

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : .
VEKİLİ : .
DAVALI : .
VEKİLLERİ : .
DAVA : Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ : .
KARAR TARİHİ :.
KARAR YAZIM TARİHİ : .
KARAR SONUCU : USULDEN RED

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyenin Kapatılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı …’ın … İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ni kurduğunu, süre sınırlaması olmadan …’ın şirket müdürlüğü görevine oybirliği ile seçildiğini, şirketin kuruluşunda … tarihine kadar ortaklar arası ilişkilerde büyük problemler olmadan işlerin %51 paya sahip olan müvekkili … tarafından yürütüldüğünü, fakat daha sonra şirketin %49 paya sahip ortağı …’ın şirket ortaklığına uymayan muhtelif davranışlarını artırarak devam ettirmesi nedenleriyle, ortaklar arasında güven kalmadığını, tarafların çeşitli nedenlerle karşılıklı olarak birbirleri hakkında şikayetlerde bulunduklarını, davalı hakkında bazı soruşturma ve davaların halen devam ettiğini, neredeyse düşmanlığa varacak tarzda davranışların ortaya çıkmasıyla şirketin amacı için çalışma ortamı kalmadığını, şirketin zarar etmekte ve ettirilmekte olduğunu bildirerek … İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. yılı yıl başından birkaç gün önce akşam saatlerinde müvekkilinin bir erkek arkadaşlıyla birlikte dava konusu şirketin bulunduğu işyerine gittiğini, bir müddet orada oturduktan sonra oradan ayrıldıklarını, daha sonra işyeri kameralarını izleyen davacı tarafın yakışıksız ve gerçek dışı iddia ve iftiralarını müvekkiline yönelttiğini ve sözlü yazılı her türlü eylemleri ile adeta müvekkilinin maddi manevi tüm emeklerini ile belirli bir noktaya gelmiş ortağı olduğu şirketten ayrılmasına zorladığını, davacının bu özel hayatı ve kişi mahremiyetini zedeleyici davranışı nedeniyle müvekkilinin de özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle davacı aleyhine suç duyurusunda bulunduğunu, her ne kadar davacının ortağının dahası bir kadının özel hayatını teşhir, şantaj ve iftiraya uzanan eylemlerini kendisinin iş ilişkisiyle bağdaştırmaya çalışsa da hakikatin bundan çok farklı olduğunu, şöyle ki davacı tarafın bu olay öncesinden beri bir süredir müvekkiline karşı taciz ve sarkıntılık girişimleri olduğunu, yine bu hususla ilgili olarak da müvekkilinin suç duyurusunda bulunduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen olağanüstü genel kurul toplantıları için müvekkiline gönderilen iki adet tebligatın da iade döndüğünü, dolayısıyla bahsi geçen genel kurul toplantılarından müvekkilinin haberi olmadığını, dava konusu şirketin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti yürütmek için kurulduğunu ve faaliyetlerinin bu doğrultuda olması gereken bir şirket olduğunu ve şirket bünyesinde çalışan hekimlerin başka bir kurum ve kuruluşta çalışmasının ilgili mevzuat gereği yasaklandığını, ancak dava konusu şirkette çalışan hekimlerin davacının bilgisi ve izni dahilinde kanun dışı olarak başka hastanelerde de çalıştıklarını beyan ederek, öncelikle davanın husumet yönünden reddine, bu taleplerinin yerinde görülmemesi halinde ise haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, şirketin feshi istemine ilişkindir. Davacı dava dışı … İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin feshine karar verilmesi amacıyla işbu davayı açmıştır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı … İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin sicil dosyasının bir sureti dosyamız arasına celbedilmiştir.
Davacı tanıkları … ile …’un …. tarihli duruşmada beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı … … tarihli duruşmada; “Ben kendim müteahhitlik yapıyorum. Davacı … da benim teyzemin oğlu olması nedeniyle kendisinin iş güvenliği ve sağlığı konusunda şirketi vardır, ben yaptığım işlerin iş güvenliği ve sağlığı işlerini …’a yaptırıyorum. Ben iş karşılığında daire vermiştim. Daire verilmesinin dışında aylık olarak da ödediğimiz miktarlar vardı, ben onları …’a ödeme yapıyordum. … beni aradı ve kendisine ödeme yapmamı istedi. … yılı …, …’de parayı kendi hesabına yatırmamı istedi, kendi şahsi iban numarasını gönderdi, ama ben … ile muhatap olduğum için bu talebi dikkate almadım, ödemeleri …’a yaptım ve bu talebi de …’a bildirdim. … da bana …’ın yetkisinin olmadığını söyledi. Şirket yetkilisinin kendisinin olduğunu teyit etti dedi. Ödemelerimizi daireden mahsup edecektik, fakat dairenin bedelini karşılayacak şekilde bir ödeme olmadı. Cüz’i bir oran kaldığı için daire teslimi yapılmadı. Kendileri kalan farkı yatıracaklardı ve sonrasında dairenin tescili gerçekleşecekti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … … tarihli duruşmada; “Ben tarafların şirketinde temizlikçi olarak çalışıyorum, halen çalışmaya devam ediyorum. … kapıların kilitlerini söküp götürdü. Davacı ile davalı iş konusunda anlaşamıyorlardı. … Mart ve Nisan ayında şirkete gelmeye başladı, öncesinde pek gelmezdi, geldiğinde gelen müşterileri içerden geri gönderiyordu, büronun kapı kollarını söktü ve götürdü. Kendisine ait odanın kapı kollarını da götürdü. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Somut davada, davacı taraf ortağı olduğu dava dışı … İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Limited Şirketin feshi davasının, feshi istenen Limited Şirketin davalı olarak gösterilmesi suretiyle Limited Şirket aleyhine açılması gerekmektedir. Ancak davacının söz konusu limited şirketi hasım olarak göstermediği, şirketin diğer ortağı olan …’ı hasım olarak gösterdiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 115. maddesi gereği mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Dosya kapsamına göre HMK md. 114/1-d ve HMK md. 115/2 gereğince pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usûlden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın HMK md. 114/1-d ve HMK md. 115/2 gereğince taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğu dava şartı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 7/2. Maddesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır