Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin , davalı … … bank A.Ş. Tarafından kendisine verilen ve kullanımına tahsis edilen … numaralı kredi kartı ile … günü saat 08.40 ‘ta müvekkilin bilgisi ve onayı olmadan 20.000 TL tutarlı işlem yapıldığını müvekkil öğrendiğinden itibaren harcamanın durdurulması/işlemin iptali için hemen yazılı müracaatta bulunduğunu, müvekkilin müracaat ettiği sırada henüz provizyonda bulunan işlemin iptali için yazılı müracaatta bulunulmasına rağmen davalı bankaca işlem yapılmadığı ve paranın müvekkilin kredi kartından çekildiği öğrenildiğini, bilgisi ve onayı olmadan yapılan işlem için öncesinde ve işlem yapıldığı sırada hiç bir şekilde aranmamış ve onay talep edilmediğini ve dolayısıyla müvekkil tarafından onay gönderilmediğini, ancak işlem gerçekleştikten sonra … nolu hattan müvekkili … … bank görevlisi olduğunu söyleyen kişi müvekkile “son hanesi … olan kredi kartından 450 USD para çekildiğini, bu işlemin bilgisi dahilinde olup olmadığını” sormuş ve müvekkilde kesinlikle bilgisi ve onayı olmadığını söylediğini, aynı görevli bu durumda kredi kartını derhal iptal ettirmesi gerektiğini ve teyit için kredi kartı numarasını, doğum yılını sormuş ve müvekkil kredi kartını iptal ettirmek için zaten son 4 rakamı kendisi belirten ve finansbank görevlisi olarak kendisini tanıtan kişi ile bu bilgileri paylaştığını, aynı kişi limiti yükseltme talebi olup olmadığını sorunca müvekkil hem iptal etme hem de limit yükseltmenin birlikte yapılamayacağını düşünerek kabul etmemiş ve karşı taraf telefonu hemen kapattığını, müvekkil, şüphelenmesi üzerine kredi kartı arka yüzünde yazan müşteri hizmetlerini aradığında ” müvekkilin mobil onayı ile 20.000 TL tutarlı işlem yapıldığı” belirtilmiş ancak müvekkil ne mobil onay ne de şifahi onay vermediğini, güven ve itimat kurumu olan bankalar en ufak kusurlarında da sorumlu olup davalı banka dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, işlemin şüpheli olduğu bankaca tespit edilmiş, müvekkilin bildirimine rağmen işlem iptal edilmediğini, davalı bankanın meydana gelen zararı tazmin etmesi, davacının kredi kartından çekilen parayı kendisine iade etmesi gerektiğini, nitekim yerleşik Yargıtay kararları da bu yönde olduğunu, öncelikli olarak mağdur olan müvekkilin dava sonuçlanıncaya kadar kredi kartı borcuna ilişkin ve müvekkil aleyhine … tarihli kredi kartı borcu nedeniyle icra takibi başlatılmamasına; başlatılmışsa durdurma yönünde ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini,(fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla) müvekkilin 21.073,34 TL olarak görünen tutarın faizi ve ferileri ile birlikte kredi kartı borcu yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin ödemek zorunda kalması halinde ödediği miktarın ödeme tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte istirdadına yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Huzurdaki davanın davacısı tacir, davaya konu kart da ticari karttır. her iki tarafı da tacir olan işbu dava yönünden tüketici mahkemeleri değil, asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. dosyanın esasına girilmeksizin görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekmekte ve talep edildiğini, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, dava konusu olay, davacının; kişisel bilgi ve şifreleri ile internet bankacılığına giriş için gerekli olan bankacılık bilgilerini üçüncü kişilerin ele geçirmesine imkan sağlaması neticesinde meydana gelmiştir. Bu nedenle, işbu davanın müvekkil Banka’ya değil, işlemi gerçekleştirdiği iddia edilen 3. kişi/kişilere yöneltilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ek olarak belirttiği deliller, hukuka aykırı olarak tarafımıza tebliğ edilmediğini, davacı taraf, olaya ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu beyan etmiş olup, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının kendisi tarafından yapılmadığını iddia ettiği dava konusu işlemler, sadece davacı tarafından bilinmesi gereken kart bilgileri ve şifrelerin doğru girilmesi ile gerçekleşmiş olup, müvekkil banka’ya yükletilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, neticede dava konusu işlem, davacının tüm bilgi ve şifreleri doğru girilerek, davacının müvekkil banka sisteminde kayıtlı … no’lu telefon numarasına gönderilen şifre girilmek suretiyle yapıldığını, davacının kart bilgileri ve 3d secure güvenlik şifresi de dahil olmak üzere, tüm bilgiler doğru girilerek gerçekleşen kart harcamalarında, tüm kusur davacıda olduğunu, Öncelikle; davacısı da tacir olan huzurdaki davanın görev ve yetki itirazlarımız doğrultusunda usulden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili istanbul ticaret mahkemesine gönderilmesine, husumet itirazımız doğrultusunda davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davaya konu ceza soruşturması ve kovuşturma sonucunun bekletici mesele yapılmasına, davanın tespit edilecek ilgili kişilere ihbarına, mahkeme tarafından usûlî itirazlarımıza itibar edilmemesi halinde davanın esasına ilişkin itiraz ve cevaplarımız doğrultusunda ve re’sen gözetilecek hususlar dikkate alınarak, işlemin şifre ile yapıldığı ve davacının bilgilerini 3. kişiler ile paylaştığına dair ikrarı da göz önünde bulundurularak, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İcra takibinden önce açılan menfi tespit ve davacının ödediği miktarın ödeme tarihinden itibaren istirdat talebine ilişkindir.
Kayseri Tüketici Mahkemesi’nin … tarihli … esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderilerek yukarıda yazılı iş bu dosya numarasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
… … bank A.Ş, … Polis Merkezi Amirliği’ne, … İletişim Hizmetleri A.Ş’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Tomarza Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … esas sayılı dosyasının bir suretinin uyaptan celbi ile dosya arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememizce banka hukuku alanında bilirkişiden alınan … tarihli raporda özetle; ” Davacının, kart bilgilerinin ve sistemde kayıtlı bulunan … no’lu cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık 3D güvenlik şifresinin girilerek gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, 5464 sayılı yasanın 16. maddesi gereğince; kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri, güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almakla yükümlü olduğu, Taraflarca imzalanan Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi’nin … Elektronik Bankacılık başlıklı maddelerinde de açıkça görüleceği üzere; Müşteri, şifrenin yetkisiz kişilerce kullanılması neticesinde doğabilecek zararlardan Banka’nın sorumlu olmayacağını ve Banka’yı ibra ettiğini taahhüt etmektedir. Müşteri, güvenlik adımlarının, şifrenin ve kart numarasının üçüncü şahıslar tarafından öğrenilmemesi için gerekli tüm önlemleri alacağı gibi, bunların herhangi bir nedenle başkası tarafından öğrenilmesi, kullanılması ve bunun sonucunda hesabından tasarruf ve işlemlerin yapılması durumunda uğrayabileceği zararlardan, işlem ve tasarrufların sonuçlarından Banka’nın hiçbir şekilde sorumluluğu olmayacağını taahhüt eder. “Kart ve diğer kartların şifre numaralarını, güvenlik adımlarını başkalarına vermeyeceğini ve kullandırmayacağını, bunların yukarıda zikredilen otomatik veznelerde, Sesli Yanıt Sistemi/Telefon Bankacılığında ve benzeri elektronik bankacılık kapsamındaki sistemlerde her ne şekil ve surette olursa olsun başkaları tarafından kullanılması halinde tüm hukuki, mali ve cezai sorumluluğun kendilerine ait olacağını… Banka’daki Kart’larının ve şifre numaralarının kullanılması suretiyle çekilecek paralar nedeniyle Banka’nın hiçbir sorumluluğunun bulunmayacağını taahhüt ederler. Davacı yukarıda belirtilen, bankacılık bilgilerini muhafaza etme ve 3. kişilerce kullanılmasına engel olma hususunda kendisine düşen özen borcunu yerine getirmediği, kredi kartına ait bilgileri telefonla arayan dava dışı kişilere verdiği, Davacı Banka’ca bildirilen şifre ve güvenlik adımları kullanılarak yapılan bütün işlemlerin Müşteri’yi bağlayıcı olduğunu, şifrelerin imza yerine geçtiğini, kabul ve taahhüt etmekte olduğundan kusurların davacıya ait olduğu tarafımca tespit edilmiştir. ” şeklinde bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça, davacının onayı olmamasına rağmen … numaralı kredi kartından … tarihinde 20.000 TL bedelli işlem yapıldığı ve yapılan işlemin iptal edilmesi için davalı bankaya başvurulmasına rağmen işlemin iptal edilmediği belirtilerek ve bankanın sorumluluğuna dayanılarak dava açılmış ise de, davacının kredi kartından yapılan işlemlerin alfanumerik sırasının sorulması ile delillerin toplanmasından sonra bilirkişiden … tarihli rapor alındığı ve raporda, davacıya bildirilen şifre ve güvenlik adımları kullanılarak yapılan bütün işlemlerin müşteriyi bağlayıcı olduğu, şifrelerin imza yerine geçtiğini kabul ve taahhüt etmekte olduğundan kusurun davacıya ait olduğunun belirtildiği görülmekle, mahkememizce de, işlem öncesinde davacı onay kodu vermediğini beyan etmesine rağmen gelen yazı cevabında davacının işlem öncesinde sisteme kayıtlı ve kendisinin ikrarı ile de kullandığı anlaşılan … numaralı telefonuna SMS ile bilgilendirme mesajı gönderildiği, davacının beyanı ile de kartın güvenlik numarasının kendisini arayan kişiye söylendiği bu şekilde davacının işleme onayının ve kusurunun olduğu anlaşılmış ve davacının onaydan sonra arandığına ilişkin iddiasını da ispat edemediği görülerek ispat edilmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 359,88- TL peşin harçtan mahsubu ile artan bakiye 279,18-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Dava başında davacı tarafından yatırılmayan 80,70 TL başvurma harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 31,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davalı lehine takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza