Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/37
KARAR NO : 2022/36
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkili …, Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, Parsel’de kayıtlı taşınmazın sahibi olduğunu, Müvekkili arsa sahibi ile … Kooperatifi arasında, Kayseri … Noterliğinin 03/03/2016 Tarih ve … Yevmiye Numarasına Haiz Düzenleme şeklinde taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Pavı Karsılığı İnşaal Sözleşmesi imza edildiğini,Davalı … Kooperatifi kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan yükümlüklerini yerine getirmediğini, bu hususun Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş numaralı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, zira anılan rapora göre “Tespit tarihi olan 26/06/2020 tarihi itibari ile inşaatın imalat seviyesinin %90,4 olduğu, mesken hariç yapımının bitirilmesi için gerekli imalat seviyesinin %4,6 olduğu” açık olduğunu, davalı kooperatif üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyince, müvekkili tarafından kendisine Kayseri … Noterliğinin … Yevmiye Numarasını Haiz 9/6/2020 Tarihli İhtarnamesi gönderilmiş ve inşaatın makul sürede tamamlatılması ihtar edildiğini, Ancak kooperatif bu ihtarla verilen makul süreye uymadığını, ayrıca kooperatif yelkilileri harici görüşmelerde; üyelerden aidat toplayamaması, tasfiye halinde olması ve hesaplarında hacizler bulunması nedeniyle inşaatı bitiremeyeceğini belirttiğini, bu nedenle, müvekkili ve diğer kat maliklerinin oluşturduğu komisyon tarafından inşaatın kooperatif nam ve hesabına tamamlatılmasına karar verildiğini,Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş Sayılı Bilirkişi Raporu göz önünde bulundurularak yarım kalan inşaatın tamamlanması için gerekli işlemler başlatılmış, kat malikleri ile toplantılar gerçekleştirilerek komisyon oluşturulmuş, bilirkişi raporu maliyetleri doğrultusunda İnşaatin tamamlandığını, kat maliklerinin her biri ile inşaatın tamamlanması amacıyla görüşmeler ve toplantılar gerçekleştirildiğini, toplantılara katılamayan veya Kayseri ilinde bulunmayan kat malikleri ile telefon görüşmeleri yapıldığını, toplantılara katılan üyeler alınan kararlara yönelik vermiş oldukları imzalarla açık bir şekilde alınan kararları destekleyerek ödemeleri gerçekleştirmiş ve inşaatın tamamlanmasını istediğini, toplantılara katılamayan ve harici görüşmeler yapılan diğer kat malikleri ise alınan kararlar doğrultusunda ödemeyi banka hesaplarına göndererek zımni kabul ile inşaatın tamamlanmasını talep ve kabul ettiklerini, tüm bu işlemler esnasında davalı kooperatif de 16/7/2020 Tarihli ek protokol isimli belge ile yarım imalatın kendisinin nam ve hesabına yapılmasına muvafakat etmiş, gecikme, cezasının uygulanmasına ve arsa sahibinin uhdesinde kalan tapuların paraya çevrilip inşaat maliyetinde kullanılmasına onay verdiğini, teminat daireleri Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş Sayılı Bilirkişi Raporu’nda belirlenen tutarın üzerinde bedellerle satılarak nam ve hesaba ifa yönteminde davalı kooperatifin de mağdur edilmediğini,davalı kooperatif, 6 numaralı bentte anılan gecikme tazminatı dışında, inşaatın geç teslim edilmesi nedeniyle 48.600,00 TI tutarında gecikme tazminatını müvekkiline borçlu olduğunu, diğer yandan taraflar arasında akdedilen KKİS’ne göre, davalı kooperatifin müvekkiline teslim edilecek dükkan ve daireleri, belirlenen sürede meskeni alınmış bir şekilde teslim etmesi gerektiğini, buna rağmen davalı kooperatifin ödemesi gereken mesken bedelleri de müvekkil tarafından ödendiğini, yine müteahhidin yarım bıraktığı inşaatın tamamlanması için, müvekkili tarafından; kurulan komisyona 40.980,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmeleri, her iki tarafa borç yükleyen sözleşme türlerinden olduğundan, ifa sırası yani ilk önce taraflardan hangisinin edimini ifayla yükümlü olacağı sorusunun önem taşıdığını, bu neviden sözleşmelerde öncelikle bina yapma yükümlülüğü altına giren yüklenici taraf, sözleşmeye uygun olarak edimini yerine getirmeli, daha sonra da arsa malikinden edimini yerine getirmesini talep etmesi gerektiğini, yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında yukarıda izah edilen alacağın tahsili amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığını, tebliğ olunan ödeme emri ile borcundan haberdar olan davalının, borçlu olmadığından bahisle borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini sağladığını, müvekkilinin kanundan doğan ve muaccel olan haklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne yöneltilen ve borcu olmadığı iddiasını içeren haksız itirazı hukuki dayanaktan yoksun olup iptal edilmesi gerektiğini, icra takibine itiraz eden davalının; borca ve tüm fer ‘ilerine karşı yaptığı itirazının haksız olduğu yapılacak yargılama sonunda anlaşılacağından, davalının itirazında itirazına konu haklı bir nedeni de bulunmadığından, yalnızca alacağın tahsilinin geciktirme amacıyla işbu itirazın yapılmış olması sebepleriyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini de talep ve dava etmiştir.
Dava, Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı, mesken bedeli ile yarım kalan inşaatın tamamlanma bedelinin tahsili istemiyle açılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Somut uyuşmazlık, yüklenici konumundaki davalı kooperatif ile davacı arsa maliki arasıdaki kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalı kooperatif tacir olmadığı gibi bir ticari işletme sahibi de değildir. Bu nedenle nispi ticari dava söz konusu değildir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi uyarınca Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan hukuk davalarının tarafların sıfatına bakılmaksızın ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlık inşaat sözleşmesinden kaynaklandığından Kooperatifler Kanunu’nun bu hükmünün somut olayda uygulama yeri bulunmadığı gibi, TTK.nun 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde kooperatiflerin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle mutlak ticari dava da yoktur.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı, benzer bir uyuşmazlıkta, 16/05/2014 tarih 2014/3965 esas 2014/7784 karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık, davacı şirket ile davalı kooperatif arasında yapılmış olan inşaat yapım sözleşmesine dayalı hakediş ve alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının ticari işletmesine ilişkin olmadığı, temelinde eser sözleşmesi bulunduğu ve genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.”denilmektedir.
Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/11/2014 tarih 2014/7016 esas 2014/15933 karar sayılı ilamında; “…Somut olayda davacı şirket ile davalı kooperatif arasında yapılmış olan inşaat yapım sözleşmesine dayalı hakediş ve alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesine ilişkin olmadığı, temelinde eser sözleşmesi bulunduğu ve genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir.” denilmektedir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 24/12/2021 tarihli 2021/995 esas 2021/1103 karar sayılı ilamında da;” …Dava, eser sözleşmesi niteliğinde olan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkindir….Davacı kooperatif olup tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Buna göre, görevli mahkemenin Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönündeki değerlendirmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine, dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”denilerek benzer nitelikteki somut uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK.nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kaynaklanmakta olup, Kooperatifler Kanunu kapsamında değildir. Uyuşmazlığın Borçlar Kanunu’nun Eser Sözleşmesi hükümlerine göre genel yetkili olan Asliye Hukuk Mahkemelerince incelenmesi gerekir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022
Katip …
¸E-imzalıdır
Hakim …
¸E-imzalıdır