Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/350 E. 2022/495 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/350 Esas – 2022/495
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/350
KARAR NO : 2022/495

HAKİM : ….
KATİP : …
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av……
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/2021 tanzim tarihli, ….. vade tarihli, 30.000,00-TL bedelli bonoya ilişkin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi …..D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve uygulandığını, müvekkilinin alacaklıya böyle bir senet vermediğini, hiç bir şekilde 30.000,0-TL bedel ile müvekkilinin bir borcu bulunmadığını, söz konusu bono müvekkili tarafından …..’ye verildiğini, hatır senedi olduğunu, bono hiçbir şekilde ……’na düzenlenmemiş ve teslim edilmemiş olduğunu, davalı yanca bu ilişki de ispat edilemeyeceğini, …… müvekkile hiç bir ödeme, borç, emanet, satış vb. Kazandırıcı bir işlemde yapmadığını, davalı yan bu durumun aksini ispat edemeyeceğini, müvekkilinin hiçbir şekilde bono vs vermediği, borcu olmadığını, ve akıbetini hatırlamadığı bir senette sonradan tanzim ile ihtiyati haciz kararı alınmasının müvekkilini zor durumda bırakacağını, bu nedenlerle; icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, üçüncü bir şahıs tarafından kendisine senet verilmesini söz konusu olmadığı gibi senedin üçüncü bir şahıs tarafından kendisine verildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte senedin hatır senedi olduğuna dair gerek senet üzerinde herhangi bir ibare yer almadığını, senedin hatır senedi olduğuna dair yazılı bir belgede davacı borçlu tarafından dosyaya sunulmadığını, dava değeri ve niteliği itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğunu davacı tarafın yeni delil sunmasına ve tanık dinletmesine muvafakatlarının olmadığını, borçlu tarafından alacağına karşılık olarak senedin müvekkiline verildiğini, kambiyo senedinin altındaki imzanın borçluya ait olduğunu, borçlunun imzasının kendisine ait olmadığına dair bir itirazı bulunmadığını, Günlük hayatta borcu olmayan bir kişinin karşı tarafa senet vermesini düşünmek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca dava konusu senedin zorla imzalatıldığına dair davacı tarafın bir iddiasının bulunmadığını, kendi özgür iradesi ile herhangi bir bastı altında kalmadan alacağına karşılık imzalanmış senede karşı böyle bir itirazda bulunulması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ispat külfetinin davacıda olduğunu, davacının öncelikle bonoyu verdiği kişiye borçlu olmadığını, davalı hamilin bildiğini ayrıca bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlamasının gerektiğini, bononun sonradan doldurulduğunu, ve davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm bu iddiaların borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, bu nedenlerle arabuluculuk şartının yerine getirilmemiş olması hususu nazara alınarak davanın dava şartlığı yokluğu nedeniyle reddine, herhangi bir hukuki dayanağı bulunmayan teminat karşılığında verilen ihtiyati tedbir kararından dönülerek kaldırılmasına, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle müvekkillerinin alacağını geç tahsil edecek olmasından doğan zararların karşılanması adına alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine kötüniyetli bir şekilde dava açan davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …..esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; davacının ……….olduğu, davalı …….olduğu, dava konusunun yetki itirazı, şikayet, icra Takibine itiraz olduğu, dava dosyasının karara çıktığı, 21/04/2022 tarihli 2020/268 sayılı kararı ile davacının yetki itirazının reddine, davacının şikayetinin reddine, davacının borca itirazın reddine şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının dava dilekçesindeki talebi üzerine 22/04/2022 tarihli müteferrik kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı icra takibi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir konulduğu anlaşılmıştır.
Davanın 25/11/2021 tanzim tarihli …… vade tarihli, 30.000,00-TL bedelli bonoya ilişkin yapılan takibin yerinde olup olmadığı, davacı tarafın davalı tarafa söz konusu bonoyu verip vermediği, söz konusu bonoya ilişkin davalının davacıya herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı, borçlanıp borçlanmadığı hususlarında açılmış olan menfi tespit davasıdır.
Davacı dava konusu olan 30.000,00-TL’lik senedi …..’ye vermiş hatır senedi olduğunu ve boş olarak verildiğini, davalıya herhangi bir borcu olmadığını iddia etmiş ise de bu hususun yazılı ispatı gerekir. Dosyaya fotokopi olarak sunulan miktar ve kendi adının olduğu dosyaya konulmuş ise de boş senet imzalı bir şekilde lehtara verilebilir. Anlaşmaya aykırı bir şekilde doldurulduğu hususun yazılı ispatı gerekir. Bu husus tanıkla ispatlanacak bir husus olmadığından tanık dinlenmemiştir. Senet üzerinde de teminat senedi olduğuna dair bir ibare yoktur. Davalı da cevap dilekçesinde senedin davacı tarafından borca karşılık olarak kendilerine verildiğini beyan etmişlerdir. Borcun ödendiği de ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE
2-Mahkememizin 22/04/2022 tarihli müteferrik kararı ile davacı vekilinin talebi üzerine icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda verilen tedbir kararının KALDIRILMASINA, bu hususta Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak bilgi verilmesine,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 541,41-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 460,71‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/06/2022

Katip …..
¸E-imzalıdır

Hakim ….
¸E-imzalıdır