Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/343 E. 2022/860 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ :Av….
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ :…
KARAR YAZIM TARİHİ :13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı hakkında Kayseri … İcra Dairesinin … Esas Sayılı Dosyası üzerinden … Tarihinde icra takibi başlatıldığını ve haciz tehdidi altında olduğunu, davacının eşi …’ın kredi kefilliğinde muvafakatinin olmaması hasebiyle de davacı …’ın kefilliğinin geçersiz olduğunu, bonodaki miktar ile kredi sözleşmesindeki kefalet miktarları birbiriyle çeliştiğini, Kayseri … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki işlem infazının ihtiyati tedbiren durdurulmasını, borçlu olmadığın tespiti, tazminata ve davalıya adli para cezası verilmesine karar verilmesinin arz ve talep edilmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı banka, dava dışı borçlu …’a birden çok banka ürünü kullandırmış ve buna ilişkin sözleşmeler imzalanmış, borçlu … ise davalı bankaya olan borçlarına karşılık düzenleyeni … ve … Tanzim tarihi …Vade Tarihi … olan 300.000 TL’lik Bonoyu, davalı bankaya ciro etmiş olduğunu, banka … Tarafından borçları ödenmeyince taraflarınca ciro edilen Bono’ya istinaden …, … ve …’a … tarihinde Bünyan Noterliğince “Ödememe Protestosu” çekmiş olduğunu, işbu protesto incelendiğinde de protestonun içeriğinde senede ilişkin bilgiler ve senet bedelinin 300.000 TL olduğu açıkça yer almakta olduğunu, davalı banka tarafından çekilen protestoya rağmen borç ödenmeyince … tarihinde davacı … ve dava dışı borçlular … ve … aleyhine Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.iş dosyası ile “davalı bankaya, … tarafından tahsil edildiğinde borcuna mahsup edilmek üzere … ve … tarafından verilen Tanzim tarihi …Vade Tarihi … olan 300.000 TL’lik Bono verildiği ve bu Bono vadesinde ödenmediği için fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak ve alacaklarından feragat anlamına gelmemek kaydıyla 300.000 TL alacağı tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı” talep edilmiş ve aynı gün olan … tarihinde mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olduğunu, karar sonrası İhtiyati haczi tamamlayıcı merasim gerçekleştirilmiş ve … tarihinde Kayseri … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile bankamız borçlusu … ve senet düzenleyeni olmaları nedeniyle borçlu olan … ve … ‘ a takip başlatılmış olduğunu, davacı dilekçesinde …’a olan kredi kefilliği ile bonodaki miktarın birbiriyle çeliştiğini ve davacının eşi …’ın kredi kefilliğine muvafakatinin olmaması nedeniyle kredi kefilliğinin geçersiz olduğunu iddia etmişse de; davacının kefaletinin geçersizliğine ilişkin iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini beyan etmekle birlikte zaten davacıya davalı tarafından başlatılan icra takibi davacının …’a olan kefilliğinden dolayı değil düzenleyen olarak tanzim ettiği bonodan kaynaklanmakta olduğunu, davacının kefil olduğu Krediyle ,düzenleyeni olarak yer aldığı ve Lehtarı olarak …’un gösterildiği Bononun arasında bir ilişki bulunmamakta olduğunu, senetten de görüleceği üzere senet alacaklısı … ve; … işbu senedi taraflarına ciro etmiş olduğunu, kambiyo Senetlerinde hamilin icra takibi yapabilmesi için haklı hamil olması gerekmeyip yetkili hamil olması yeterli olduğunu, ( kaldı ki davalı bu takipte aynı zamanda haklı hamildir). Takip dayanağı bono incelemesinde; keşidecisinin … ve …, lehtarının … olduğu, lehtarın cirosu ile alacaklı davalı bankanın son hamil olduğu görülmekte olduğunu, bonolar illetten mücerret senetler olup yani, senedin tanzimine sebep olan asıl borç ilişkisinin (temel ilişki)senetten anlaşılmasına imkan bulunmayan kıymetli evrak olduğunu, senede bakarak, alt ilişkinin ne olduğunun tespiti mümkün olmayıp ; yetkili hamil temelde yatan asıl borç ilişkisinin varlığını ve mahiyetini ispat zorunda olmadığını, geçerli bir temel ilişki bulunmadığının veya buna ilişkin defilerin ileri sürülmesi ve ispatı meselesi borçluya yüklenmiş olduğunu, kaldı ki zaten davacı borçlunun dava dilekçesinde görüleceği üzere senedin geçerliliği ve borcun varlığına ilişkin herhangi bir itirazı olmadığını, hatta davacı dilekçesinde de görüleceği üzere Bonodan kaynaklanan borcun varlığını kabul etmiş olduğunu, öyle ki davacı dilekçesinde kefilliğin geçersiz olduğuna ilişkin iddialarda bulunmuş ancak bonoya itiraz etmemiş olduğunu, (Davacının kefilliğin geçersizliğine ilişkin iddialarını kabul etmediğimizi daha önce beyan etmiştik.) Davacı borçlu dilekçesindeki beyanlarla Bonodan kaynaklanan borcunun varlığını ikrar etmiş olup davacının işbu davayı açmaktaki kötü niyeti açıkça gözler önüne serilmiş olduğunu, davacının dilekçesinde beyan ettiği Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesi …tarih … E.-… K.sayılı kararında her ne kadar şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de işbu dava için İstinaf yoluna başvurulmuş ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … tarih … E.-…K. Sayılı kararıyla davacı …’ın Haczedilemezlik şikayetine ilişkin davasını USULDEN REDDİNE karar vermiş ve yerel mahkemenin kısmen kabul kısmen red şeklindeki kararını kaldırmış olduğun, davacı işbu davayı ikame ederken İstinaf mahkemesince çıkan kararı biliyor olmasına karşın yalnızca kısmi lehine olan yerel mahkeme kararını işbu dosyaya sunması dahi mahkemenizi asılsız iddia ve beyanlarla yönlendirmeye çalıştığının kanıtı olduğunu, davacı dilekçesinde ayrıca davalı Banka aleyhine Cumhuriyet Başsavcılığına dair başvuruda bulundukları ancak Savcılık makamı tarafından Kamu Adına Soruşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair karar verildiğini beyan etmiş ve bu kararın usul yasaya yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ters olduğunu iddia etmiş olduğunu, davacının işbu aleyhine olan kararı neden dilekçesinde beyan ettiğine anlam verememekle birlikte Savcılık makamınca verilen bu karar hukuka uygun olup, davacı bu beyanıyla bir kez daha davalı bankanın usulsüz hiçbir işlem gerçekleştirmediğinin ispatı niteliğinde olduğunu, davacının dilekçesinde beyan ettiği bir diğer asılsız husus ise davacı borçlunun haciz tehdidi altında Arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varamadığına ilişkin olduğunu, öyle ki davacıya icra takibi … tarihinde başlatılmış davacının işbu davaya sunduğu Arabuluculuk son tutanağı ise … tarihinde imzalanmış olduğunu, davacının ara buluculuk görüşmesinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra işbu davayı ikame etmiş olması dahi açık bir kötü niyet göstergesi olduğunu, ayrıca davacı haksız olduğunu bilmesine rağmen davalının alacağını almasını zorlaştırmak için kanunun kendisine tanıdığı tüm dava haklarını kötüye kullanarak Kıymet takdirine itiraz etmiş, Haczedilemezlik şikayetinde bulunmuş, Memur muamalesini Şikayet etmiş, İhalenin Feshi için dava açmış ve İşbu davayı ikame etmiş olduğunu, davacının tarafımıza açmış olduğu davalar aleyhine sonuçlanmış ve davacının iddiasına göre Savcılık makamınca davacının iddialarına dayanarak soruşturma dahi yapılmamış olduğunu, davacının kötü niyeti açıktır bu nedenle davacıya dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere Kötü Niyet tazminatı ile adli para cezası verilmesine hükmedilmesini talep ettiklerini, davacı ne noter kanalıyla kendisine gönderilen ihtarlara ne yapılan takibe ne de icra kanalıyla yapılan işlemlere karşı takibin başlatıldığı tarihten itibaren bir yılı aşkın süreçte başvurmamış olduğunu, bu sebeple de davacının düzenleyen olarak imzaladığı ve içeriği gayet açık olan bu bonoyu davacı bilerek ve kendi iradesine uygun olarak … Lehine Keşide ettiğinin kabulü gerektiğini, senedin Sahte olduğunun ispatı ise davacı üzerinde olduğunu, davacıya karşı yapılan icra takibi kefalet sözleşmesindeki kefilliğine ilişkin olmayıp Kambiyo Senedinde düzenleyen olması nedeniyle başlatılmış olduğunu, bu nedenle davacının yalnızca kredi sözleşmesinde imzaladığı kefalet tutarı ile sorumlu olmayı istemesi hukuken kabul edilebilir talep olmadığını, ayrıca davacının dilekçesinde tanık olarak belirttiği “Demet Gültekin ile davalı banka arasında Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile “Menfi Tespit Davası ” görülmekte olup davacının göstermiş olduğu tanık Demet Gültekin’in tanıklığına muvafakatimizin bulunmadığını açıkça beyan etmekte olduklarını, davacı taraf ,tüm yasal unsurları içeren Bonoyu bizzat imzalayarak üçüncü kişilerce ödeme için kendisine başvurulması durumunda Bononun ödenmesini kabul ve taahhüt etmiş olduğunu, ayrıca davacı borçlu işbu takip başlamadan önce kendisine … tarihinde çekilen ödememe protestosuna da ,… tarihinde başlatılan takibe de herhangi bir itirazda bulunmamış takibin başlatılmasından bir yılı aşkın süre sonunda ve davacının araç ihalesinden bir gün önce işbu davayı ikame etmiş, sırf bu tutum dahi davacının aleyhine ikame olunan icra takibine kötü niyetle ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla dava açtığının göstergesi olduğunu, burada davalı Bankanın bir mağduriyeti söz konusu olduğunu belirterek karşı tarafın haksız açtığı bu dava da davanın reddine, kötü niyet tazminatı ile adli para cezasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan alacak nedeni ile davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … bank A.Ş olduğu, borçluların …, …, … olduğu, takibin 157,00 TL ihtiyati haciz mahkeme masrafı, 300.000,00 TL asıl alacak, 910,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 1.101,37 TL işlemiş faiz, 9.000,00 TL komisyon, 55,07 TL BSMV olmak üzere toplam 311.223,44 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesine, Türkiye Noterler Birliğine, … Bank A.Ş’ye, Bünyan Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Kayseri C.Başsavcılığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin …tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile dosyanın görevsizlikle mahkememize gönderilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın delilleri arasında yemin delili olmasına rağmen takibin kambiyo senedinden kaynaklı olması ve davalının yetkili hamil/ciranta olması ile taraflar arasında direk ilişki olmaması nedeni ile davacının davalıya yemin teklifinin dosya açısından mümkün olmadığı değerlendirilerek davacıya yeminin hatırlatılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası nedeni ile davalıya borçlu olunmadığı belirtilerek mahkememizde dava açılmış ise de, takibe konu alacağın krediden kaynaklı olmayıp, kambiyo senedi nedeni ile olduğu, bu nedenle davacının kredi borcuna eşinin muvafakatinin olmaması nedeni ile kefilliğinin geçersiz olduğu iddiasının dava konusu takip yönünden incelemeyi gerektirmediği, davalı bankanın senetten kaynaklı alacağının cirantalık nedeni ile olduğu, bu nedenle taraflar arasında keşideci ve ciranta olarak direk ilişki olmadığından davalının kayıtlarının incelenmesinin dosyaya katkısı olmadığı değerlendirilmekle, davacının kambiyo senedinden kaynaklı borçlu olmadığını ispat etmesi gerekmiş ve bu hususun yazılı delil ile ispat edilemediği görülmüş ve böylece davanın reddine, Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 72/4 gereğince reddine, Tarafların adli para cezası kararı verilmesi talebinin İİK madde 72 gereğince yasal düzenleme olmaması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 72/4 gereğince reddine,
3-Tarafların adli para cezası kararı verilmesi talebinin İİK madde 72 gereğince yasal düzenleme olmaması nedeni ile reddine,
4-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 170,78 TL peşin harç ile 5.144,14 TL tamamlama harcından mahsubuyla artan bakiye 5.234,22‬ TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
8-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
9-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 46.571,28‬ TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,

Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır