Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2023/615 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.03.2021 tarihinde sürücü …’un, sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile Kayseri ili içerisinde, Tuna Cad.takiple gelerek, Sivas Bulvarı istikametine doğru seyretmekte iken bisikleti ile Tuna Cad. kavşağından karşıdan karşıya geçen muris …’na aracı ile aşırı hızlı olarak çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza sonucu davacının eşi …, yaklaşık 45 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat etmiş olduğunu, aşırı hızlı, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullandığı tespit edilen araç sürücüsü davalı … hakkında Kayseri 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E, … K sayılı kararı ile suçun ağırlığı gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak hapis cezasına hükmedilmiş olduğunu, söz konusu kaza sonrası kaza mahallinde tutulan trafik kazası tespit tutanağında davalılardan sürücü …’un, çarpma nedeniyle aracında oluşan hasarın büyüklüğü, 22m fren izinin bulunduğu, kavşaklara girerken hızını azaltmaması, aşırı hızlı araç kullanması çarpmanın etkisiyle bisikletin yaklaşık 23 m uzağa savurulmasından bahisle 2918 Sayılı KTK’nın 52/1-a kuralını ihlal ettiği, vefat eden …’nun ise bisikletiyle karşıdan karşıya geçerken yayalara ait yaya geçidini kullandığından bahisle KTK 66 kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir.(Kaldı ki sonraki 21.05.2021 tarihli trafik bilirkişi raporunda böyle bir durumun olmadığı da gerek görüntü kayıtlarından gerekse yapılan incelemelerden tespit edilmiştir) yine kusur yönünden savcılık soruşturma dosyasından düzenlenen 21.05.2021 tarihli trafik bilirkişi raporunda ise davalı araç sürücüsü …’un ,trafik ışıklarıyla tanzim edilen dört yönlü kavşağa yaklaşırken, seyir yönüne yeşil ışığın açık olduğundan bahisle, hiç durmadan ve aracının hızını hiç azaltımadan yoluna devam ettiği, kavşağa girdiği anda bisiklete çarptığı, çarpmadan önce 22 m sabit fren izi oluşturacak şekilde fren yaptığı halde duramadığı,22m fren izinin hesaplanmasından hızının EN AZ 58 KMA/H olduğu ,kaza mahallinde hız sınırının 5OKM/h olduğu dolaysıyla gerek kavşaklara girerken yavaşlamaması gerekse de hızlı araç kullanması nedeniyle KTK 52/1-a ve b maddelerini ihlal ettiği, …’nun ise kırmızı ışıkta geçtiğinden bahisle asli kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğunu, yine ceza dosyasından düzenlenen 04.08.2022 tarihli adli tıp raporunda da …na asli ,davalıya tali kusur atfedilmiş olduğunu, kusur yönünden yapılan bilirkişi incelemeleri ,raporlar ve kaza tespit tutanağından aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte düzenlenen tutanak ve raporlar, tamamen eksik inceleme ,tespit ve değerlendirmeye dayamakta olup kabulü mümkün olmadığı gibi müteveffanın asli/tam/ağır kusurundan söz etmek de mümkün olmadığını, raporları dilekçede açıklanan sebeplerle kabul etmediklerini, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenlemekle tazminattan sorumlu olduğunu, davalıya 22/09/2021 tarihinde başvurulmasına rağmen zararın karşılanmadığını, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davalıların zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek Vefaat Eden …’nun Eşi … için; 1000,00TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma), Fazlaya ilişkin her türlü dava, ıslah talep faiz vs hakları ve sorumlu bulunacak 3.kişilere karşı dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı Sigorta Şirketi’nin tazminat sorumluluklarının ise sadece maddi tazminatla ve poliçe teminat kapsamları ve limitleri ile sınırlı olması ve faizden sorumluluklarının hasar dosyasından tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren başlaması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru (dava) şartı usulüne uygun şekilde yerine getirilmemiş ve davalının temerrüte düşürülmediğini, bu nedenle davanın usulden reddini talep Ettiklerini, davacının eksik evrak ile başvuruda bulunduğunu, bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3847 E. 2020/823 K. Sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü halinde dahi; dava açılmasına sebebiyet vermedikleri kabul edilerek, (usulüne uygun başvuru olmadığından) davalı şirket aleyhine faize, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi, aksi takdirde; Dava şartı olan sigorta şirketine başvuru usulüne uygun yerine getirilmediğinden davalının temerrüte düşmediği kabul edilerek, (faizi kabul anlamına gelmemekle birlikte) “dava dilekçesinde yazılı miktar yönünden dava tarihinden ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren” yasal faize hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3847 E. 2020/823 K. Sayılı kararı ile Yargıtay 10. Hd. 2017/832 E. 2019/5092 K. 18.06.2019 K.T. kararının dikkate alınması gerektiğini, dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilerek kusur oranının tespit edilmesini talep ettiklerini, hesap raporu alınması halinde; tazminat hesabının, 2918 sayılı kanun’un 90/c maddesi uyarınca “trh-2010 hayat tablosu ile en az %1.65 teknik faiz (devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemi) kullanılarak yapılması gerekmekte olduğunu, bununla birlikte; müteveffanın gelirine ilişkin vergilendirilmiş resmi delil sunulamamış olup tazminat hesabında asgari ücretin esas alınması gerekmekte olduğunu, somut olayla ilgili varsa açılmış davalar, soruşturma-uzlaştırma, kovuşturma dosyaları ve tahkim başvuruları araştırılarak celp edilmeli ve dosyaların sonucu değerlendirilmeli, henüz sonuçlanmamışsa iş bu dosya açısından bekletici mesele yapılması gerektiğini, davaya konu olan kaza neticesinde sgk başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı irdelenmesi gerektiğini, kazaya karışan …. plakalı araç davalı şirket nezdinde 11.01.2021-11.01.2022 tarihleri arasında zorunlu mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve limitleri ile sınırlı olduğunu, yapılacak bir tazminat hesaplamasında davalı şirketin poliçedeki sorumluluğunun göz önüne alınması gerekmekte olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddini aksi takdirde esastan reddini, davanın kabulü halinde ise; dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden, davalı şirket aleyhine faize, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte faize hükmedilmesi halinde “dava dilekçesinde yazılı miktar yönünden dava tarihinden, ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren” yasal faize hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı …’un cevap dilekçesinde özetle; Olay günü annesinin misafirlikte olduğunu, evden annesini almak için ayrıldığını, yolda giderken yeşil ışığın yandığını, ve en sol şeritten yoluna devam ettiğini, bu sırada yayalara kırmızı ışık yanarken …’nun da yaya yolunda bisikletini sürdüğünü, tam yeşil ışığı geçip kavşağa geldiği esnada maktulun bisikleti ile bir anda önüne çıktığını, o sırada hemen frene bastığını, fakat arabasının 2000 model eski bir araç olduğu için hemen durmadığını, o sırada kast olmaksızın maktulu sürüklediğini, daha sonra araçtan inip hemen ambulansı ve polisi aradığını, olayda herhangi bir kastının olmadığını, isteyerek yapmadığını, zarar hususunda beyanda bulunmak için avukatı ile görüşmek istediğini, görüştükten sonra esas mahkemesine bildireceğini, üzerine atılan suçlamayı kabul etmediğini, tarafınca yasal hız sınırları dahilinde yeşil ışık yanmakta iken kavşağa hızını azaltarak yaklaştığını, Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyasına istinaden alınan bilirkişi raporlarından da sabit olduğu olay yerindeki fren mesafesinden hız hesaplaması yapıldığını, gerek dosya kapsamında gerekse de bilirkişi raporlarında tarafına ait aracın muayene raporu ve fren verimliliği hesaplamaları bulunmadığını, müteveffanın ışık ihlali yaparak seyir halinde bulunduğu ana yola yeşil ışığın yandığı anda çıkması tarafı dahil tüm sürücüler için öngörülemez bir durum olduğunu, iş bu davaya konu tazminat kötü niyetli olarak istenmiş olduğu, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı bulunmadığını ve herhangi bir gelirinin olmadığını, öğrenci olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte meydana gelen trafik kazası nedeni ile duyulan acı ve eleminin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği kusur oranları da göz önünde tutularak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde zenginleşmeye mahal vermeyecek şekilde tazminata hükmedilmesi gerektiğini, bir çek yargıtay kararı bu hükümde karar kurduğunu, kazaya konu aracın sigortasının mevcut olmakla sigorta poliçesi doğrultusunda tazminatın sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, yukarıda kısaca arz ve izah ettiği ayrıntıları ile açıklandığı nedenlerle haksız dayanaksız açılmış davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, 09/03/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacının desteğinin vefatı nedeni ile davacının destekten yoksun kalma tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarı ve davalıların bu zarar talebinden sorumlu olup olmadıkları hususlarına ilişkindir.
SGK’ya, davalı sigorta şirketine, Noterler Birliğine, Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının sunmuş olduğu 16/12/2022 havale tarihli raporda özetle; “Sürücü …’un % 15 (yüzde on beş ) oranında kusurlu olduğu, Müteveffa sürücü …’nun % 85 (yüzde seksen beş ) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Hesap bilirkişisinden alınan 24/05/2023 havale tarihli raporda özetle; “Davacı eş …’nun destek zararının; İşlemiş Pasif Dönem Zararı 90.789,43 TL + İşleyecek Pasif Dönem Zararı 130.154,03 TL = 220.943,46 TL. %85 kusur indirimi (220.943,46 x%15) = 33.141,51 TL. Olduğu 09.03.2021 kaza tarihi itibariyle ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 430.000,00 TL. olduğu ve hesaplanan zararın poliçe limiti dabilinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Kayseri 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 14/06/2023 havale tarihli dilekçesinde davanın ıslahına ilişkin beyanda bulunmuş olduğu görülmüştür.
Müteveffa …’nun 09/03/2021 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda 25/04/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla davacı yönünden destek zararının ölüm tarihi itibari ile oluştuğu görülmüş ve davalı … yönünden faize ölüm tarihinden itibaren hükmedilmiştir.
Davacı tarafça Davalı sigorta şirketine başvurulması üzerine davalının eksik evrakların teminini talep etmesi üzerine davacı tarafça 18/11/2021 tarihinde evrakların davalıya iletilmesine rağmen davalının 8 iş günü içerisinde ödeme yapmayarak 01/12/2021 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış ve davalı sigorta şirketi yönünden bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 09/03/2021 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti amacı ile Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden 16/12/2022 tarihli rapor alındığı ve raporda, sürücü …’un kazada %15 oranında, vefat eden …’un ise %85 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile 2918 sayılı kanunun 92 maddesine eklenen g bendi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5206 E, 2020/8874 K sayılı ilamı gibi güncel ilamlar dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 24/05/2023 tarihli raporunda ise, davacı …’nun ölenin kusuru da dikkate alındığında alacağının 33.141,51 TL olduğunun tespit edilmiş olduğu görülmüştür. Davalı …’un kusurlu araç sürücüsü ve davalı sigorta şirketinin ise aracın olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesini düzenlemekle destekten yoksun kalma zararından sorumlu oldukları anlaşılmış, davacı vekilinin 14/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve böylece, Davanın KABULÜ ile; 33.141,51-TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’tan ölüm tarihi olan 25/04/2021 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 01/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile; 33.141,51-TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalı …’tan ölüm tarihi olan 25/04/2021 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 01/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.263,90-TL nispi karar ve ilam harcından dava başında davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harç ile 548,90-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 1.634,3‬0-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava başında yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç ile 548,90-TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 290,25-TL tebligat gideri, 119,35-TL müzekkere ve posta gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ile ATK fatura gideri için ödenen 1.560,00-TL olmak üzere toplam 3.169,6‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının ilgililerine iadesine,
6-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı Sigorta Şirketi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,

Dair, davacı vekili ile davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/06/2023

Katip ….
e-imza

Hakim …
e-imza