Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/293 E. 2022/532 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı Tasf. Hal. … Yapı Kooperatifi, inşaat faaliyetlerine 2014 yılında arsa alımı suretiyle inşaat yapımı işlemlerine başlamış olup, toplamda 3 adet blokta 82 daire ve dükkanlar inşa etmiş olduğunu, davacı kooperatifin inşa etmiş olduğu 1. Blok 3 numaralı dairenin davalıya ait olduğunu, davacı Kooperatifin yüklendiği konutların tamamını aynı anda teslimi mümkün olmadığından konutlar tamamlandıkça üyelere etap etap teslim sağlanmış olduğunu, kooperatif Ana Sözleşmesinin 62. Maddesinde Konutların ortaklara dağıtım usulü ” Konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kura ile dağıtılır. Ancak, 59. Maddenin 2. Fıkrası uyarınca konutların ortaklara önceden dağıtılması halinde kuraya başvurulmaz.” şeklinde belirtilmiş olduğunu, davacı Kooperatif tasfiye aşamasına girmiş olup kooperatif üyelerinin yükümlülüklerini yerine getirmelerinin akabinde tasfiye sağlanacak olduğunu, … tarihli Olağan Genel Kurulun 10. Maddesinde bu hususun açık bir şekilde dile getirilmiş olduğunu, Kooperatif ana sözleşmesinin 61. Maddesinin dava dilekçesinde belirtildiği şekilde konut bedellerinin hangi usulde tespit edileceğini açıklamış olduğunu, bu şekilde konutu teslim alan ortaklardan ileride çıkabilecek ve tüm ortaklara yansıtılması gereken müşterek giderler ile erken konut teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak konutun teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin % 10 ‘u ayrıca alınacağı da kooperatif ana sözleşmesinde belirtilmiş ve kooperatif bu açık hüküm ile konutu erken teslim alan ortaklar ile inşaatı devam eden diğer ortaklar arasındaki hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinin korunmasını amaçlamış olduğunu, … tarihli Kooperatif Olağan Genel Kurul tutanağının 9. Maddesinde kesin hesapla ilgili ödeme yapmayanların durumu görüşülmüş olduğunu, bu maddede ” ortakların kesin hesap ile ilgili borçlarından ilk 25.000 TL kısmının en geç 2021 yılı ekim ayının 18’ine kadar ödenmesi, diğer kalan kısımlarının ise kasım ayı 2021 den başlamak üzere eşit taksitler halinde 18 taksitte ödenerek tamamlanması, kooperatiften konut alamamış olup bu aşamadan sonra alamayacak olan aynı zamanda ortaklığı devam eden üyelerin alacaklarına aktarılması ve alacakları tamamlananların üyelikten düşürülmesi teklif edildi, oylamaya sunuldu, oylama 2 ret oya karşı oy çokluğu ile kabul edildi” belirtilmiş olduğunu, davalının, dairesini erken teslim alan grup içerisinde yer aldığını, dairenin 2020 yılına endekslenmiş değeri 410,835 TL olduğunu, davalının kooperatife ödemiş olduğu bedelin 2020 yılına endekslenmiş hali ile 300.117,40 TL olduğunu, davalının teslim almış olduğu 1. Blok 3 numaralı dairenin kesin hesap ve % 10 risk bedeli sonucu güncel borcu 121.789,36 TL olduğunu, kesin hesap maliyeti ve %10 risk bedeli davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen bu bedel davalı tarafından henüz ödenmemiş olduğunu, hal böyle iken yukarıda izah olunan kooperatif sözleşmesi uyarınca konutunu erken teslim alan davalının ana sözleşmenin kendine yüklemiş olduğu sorumluluktan kaçınması sebebinden kaynaklı iş bu alacak davasının ikame edilmesi gerekliliği hasıl olduğunu belirterek davalının teslim aldığı 1. Blok 3 numaralı dairenin kesin hesap maliyetinin ve ödemiş olduğu bedellerin günümüze endekslenmesini, endeksleme sonucu ortaya çıkacak fark olan (kooperatif ana sözleşmesinden ve kesin hesap maliyetinden kaynaklı) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Açılmış bulunan dava usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı kooperatifin … tarihli olağan genel kuruluna müvekkilinin üye olmadığını, davet edilmediğini, katılmadığını ve kooperatifin … tarihli olağan genel kurul kararlarının Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, toplantıda alınan tüm kararların mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verildiğini, yasal olmayan genel kurul kararıyla açılmış bulunan davanın dava şatları bulunmadığından reddi gerektiğini, davacı vekili tarafından açılmış bulunan davada müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin … tarihli daire teslimatı ve ortaklıktan çıkartılma kararlarının alındığı olağan genel kurul kararı ile üyeliği kooperatif kesin maliyet bedelleri ödeme belgeleri neticesinde sonlandırıldığını, müvekkilinin kooperatife üyeliğinin bulunmadığı halde açılmış bulunan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddiyle mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davalının taşınmazı erken teslim almış olması nedeni ile son çıkan maliyetten kaynaklı davacıya ödemesi gereken bedel olup olmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği ilgili evrakın dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesindeki; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklindeki düzenleme ile kanunun yürülüğe girdiği … tarihinden sonra açılacak konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda arabuluculuk müessesesi getirilmiş ve arabuluculuk için başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
İşbu dava da, sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan … ‘dan sonra … ‘de açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, alacağa ilişkin ticari bir dava olduğu görüldüğünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmamş olması dava şartının mahkememizce incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/a maddesine göre;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…”
Anılan bu madde uyarınca davacı vekilinin iş bu dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurduklarına dair sonu tutanağı ve arabuluculuk başvurma formunun dosyaya sunmuş olduğu görülmüştür.
Alacak talebi yönünden dava arabuluculuğa tabi davadır.
Dava öncesi arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı sonradan tamamlanamayan dava şartı olduğundan davadan önce bu dava şartını yerine getirilmediğinden işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile artan 4,69-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 7/1. Maddesi uyarınca 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır