Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/290 E. 2023/251 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2023
KARAR SONUCU : KABUL
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari alım satım bulunduğunu ve davalıya boya malzemesi satıldığını, bu satışlar için 29 adet fatura düzenlendiğini, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini, teslime ilişkin faturalarda isim ve imza bulunduğunu, alacağın sabit olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine Kayseri … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takip “başlatıldığını, davalının ödeme güçlüğüne düştüğünü ve zaman kazanmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin adresinin icra takibinde kötü niyetli olarak Ankara olarak belirtildiğini, halbuki şirket adresinin Kayseri olduğunu, davalı şirketin yaklaşık 300 çalışanı olduğunu, mali tabloları incelendiğinde aktif olarak faaliyetine devam ettiğini, davacının ihtiyati haciz kararına binaen banka hesaplarına blokeler konulduğunu, şirket çalışanlarının dahi mağdur edildiğini, davaya konu icra takibine davalının borcu olmadığını, icra takibine konu edilen birçok faturada davalı şirkete teslim edildiğine dair imza olmadığım, faturalara konu malların davalı şirkete teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamındaki faturalardan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalının süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri … Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklı … Boya Sanayi Tic. Ltd. Şti tarafından borçlu …İnşaat Makine Elektrik Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti aleyhine 590.556,72-TL asıl alacak ve 46.291,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 636.848,60-TL alacak üzerinden … tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince … tarihli dilekçe ile borca itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi Prof. Dr. …’dan … tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi Prof. Dr. …’ın … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın davalı hakkında başlatmış olduğu takibi 29 adet faturaya dayandırdığı, takip konusu faturalar toplamının 550.556,92 TL olduğu, davacının takip ve dava konusu yaptığı 26 adet fatura hem davacı tarafça hem davalı tarafça vergi idaresine Bs/Ba formları ile beyan edildiği, bahse konu 26 adet fatura toplamının 352.227,52 TL olduğu, Yargıtay içtihatlarında; faturanın davalı tarafça Ba formu ile vergi idaresine beyan edilmesi satışın gerçekleştiğine karine olarak kabul edilmekte olduğu, dolayısıyla davacının davalıya 352.227,52-TL tutarındaki satışının mevcut deliller kapsamında ispatlandığı, davacının takip ve dava konusu yaptığı Aralık/2018 döneminde düzenlenen 3 adet fatura hem davacı tarafça hem davalı tarafça vergi idaresine farklı beyan edildiği, davacının bu faturaları 11 adet fatura olarak KDV hariç 112.508 TL bedelle beyan ederken; davalı tarafın bu faturaları 9 adet fatura olarak ve KDV hariç 273.921,00 TL olarak beyan ettiği, dolayısıyla bahse konu faturaların beyanında tutarsızlık olduğu, Aralık/2018 dönemine ilişkin üç adet faturanın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, bu faturalardan davalı borcuna eklenmesi gerektiği düşünülenlerin 352.227,52-TL ispatlanan 26 adet fatura bedeline eklenerek davalının borcunun ortaya konmasının gerektiği, davalı tarafın herhangi bir ödeme iddiasında bulunmadığı, davalı tarafın mal tesliminin yapılmadığını ileri sürmekte olduğu, davalının yargılamanın ilerleyen aşamasında ödeme iddiasında bulunması ve ispatlaması durumunda ödemelerin fatura bedellerinden düşülmesi gerektiği, davacının 2018 yılı ticari defteri tasdik yönünden usulüne uygun olduğu, 2019 yılı envanter defterinin yazılı olmaması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, ancak davacının 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerine yapılan kayıtlar incelendiğinde davalı için özel hesap açılmadığı, yapılan satışların diğer satışlarla birleştirilerek muhtelif alıcılar hesabına kaydedildiği, dolayısıyla davalının hesabının özel olarak izlenemediği, bu bakımdan içerik yönünden usulüne uygun olmadığı belirlenmiştir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda davalı vekili … tarihli dilekçesi ekinde ödeme dekontlarının suretlerini dosyaya ibraz etmiş ve bunun akabinde bilirkişiden … tarihli ek rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi Prof. Dr. …’ın … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda belirtildiği üzere davacının 2019 yılında davalıya düzenlediği 26 adet ve 352.227,52-TL tutarındaki faturanın tarafların birbirini teyit eden Ba/Bs formlarında yer aldığı, davacının davalıya … döneminde düzenlediği 3 adet faturaya dayalı satışın ispat durumunun mahkemece araştırılıp değerlendirilmesi gerektiği, davalının ileri sürdüğü çekle ödeme iddiasına ilişkin gerekli araştırma ve değerlendirmenin mahkemece yapılması gerektiği belirlenmiştir.
Davacı tarafça yemin deliline dayanıldığı görülmekle, mahkememizce davacı vekiline 3 adet fatura alacağı yönünden davalıya karşı yemin deliline başvurup başvurmayacağı hususunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davacı vekilince süresi içerisinde yemin metni ibraz edilmekle, davalı şirkete yemin davetiyesi tebliğ edildiği ve … tarihli duruşmada davalı şirket yetkilisi …’ın yemini eda ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce işbu dava ile ilgili ilk olarak … Esas sayılı dosya üzerinden yargılama yapılarak davanın kısmen kabulü ile, 352.227,52-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Kayseri BAM … Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı … tarihli kararında; “Davacı tarafından faturalardan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde davalının borca itirazı üzerine işbu davanın açıldığı, takibin ve buna sıkı sıkıya bağlı itirazın iptali davasının münhasıran faturadan kaynaklı alacak talebine dayandığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında hükme de esas alınan bilirkişi raporunda takibe konu faturalardan … tarihli … nolu 19.092,40TL’lik faturada teslim alan isim ve imzasının bulunmadığı, … tarih … nolu 320,33TL’lik faturada teslim alana ilişkin imzanın yer aldığı ancak isim bulunmadığı, … tarihli … nolu 218.916,67 TL’lik faturada ise teslim alana ilişkin kaşe imzanın yer aldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince belirtilen faturalara ilişkin alacağın ispat edilemediğinden reddine karar verildiği görülmekle, davacının dayandığı deliller de nazara alındığında öncelikle davacıdan teslim alan imzalı fatura ile teslim alan kaşe ve imzalı faturalara ilişkin olarak söz konusu faturalardaki imzaların ismen kime ait olduğu hususunda beyanı sorulup alınarak davacı tarafından bu hususta isim ya da isimler bildirilmesi halinde davalı bu konuda isticvap da edilerek bağlantısının sorulması, imza inkarı halinde davacıya belge asıllarını sunması için süre verilip toplanacak deliller sonucunda gerektiğinde imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf kaldırma kararı doğrultusunda önceki hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen takip konusu faturalardan … tarih … nolu 19.092,40-TL’lik fatura, … tarih … nolu 320,33-TL’lik fatura, … tarih … nolu 218.916,67-TL’lik faturalara ilişkin söz konusu faturalardaki imzanın ismen kime ait olduğu hususunda ve teslim alan kimselerin isimlerinin bildirilmesi maksadıyla davacı vekiline 2 haftalık süre verilmiş olup, davacı vekilince … tarihli beyan dilekçesinde faturalardaki teslim alan imzasının … isimli şirket çalışanına ait olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
İstinaf kaldırma kararı doğrultusunda davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarılarak; “Tebligat ekindeki faturalar altındaki kaşe ve imzaların davalı veya çalışanına ait olup olmadığı, faturaya konu mal veya hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği hususunda isticvap olunmasına karar verildiği, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen mahkemeye geçerli hüviyet cüzdanı ve şirketi temsile yetkili olduğunu gösterir belge ile birlikte gelmediği ve beyanda bulunmadığı takdirde söz konusu faturalarda belirtilen mal veya hizmetin teslim alındığı hususunun ikrar edilmiş sayılacağının” ihtar edildiği, ihtaratlı tebligata rağmen davalının isticvap duruşmasına gelmediği anlaşılmıştır.
Somut davada, davacı taraf davaya ve icra takibine konu edilen 29 adet faturadan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş olup, davacı tarafından ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde davacının 2019 yılında davalıya düzenlediği 26 adet faturanın tamamının hem davacı tarafça hem de davalı tarafça vergi dairesine Bs/Ba formları ile beyan edilmiş olup, davacının 2019 yılındaki 352.227,52-TL tutarındaki satışının gerçekleştiği, ancak 2018 yılı Aralık ayı döneminde düzenlenen … tarihli … nolu 19.092,40-TL bedelli, … tarihli … nolu 320,33-TL bedelli ve … tarihli … nolu 218.916,67-TL bedelli faturaların ise hem davacı tarafça hem de davalı tarafça vergi dairesine farklı beyan edildiği, istinaf kaldırma kararı doğrultusunda bu 3 adet faturadaki imzanın kime ait olduğu hususunda mahkememize davacı vekiline beyanda bulunması için süre verilmiş olup, davacı vekilince faturalardaki imzanın davalı şirket çalışanı …’e ait olduğunun bildirilmesi üzerine bu konuda beyanının alınması amacıyla davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkartılarak “Tebligat ekindeki faturalar altındaki kaşe ve imzaların davalı veya çalışanına ait olup olmadığı, faturaya konu mal veya hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği hususunda isticvap olunmasına karar verildiği, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen mahkemeye geçerli hüviyet cüzdanı ve şirketi temsile yetkili olduğunu gösterir belge ile birlikte gelmediği ve beyanda bulunmadığı takdirde söz konusu faturalarda belirtilen mal veya hizmetin teslim alındığı hususunun ikrar edilmiş sayılacağının” ihtar edildiği, ihtaratlı tebligata rağmen davalının isticvap duruşmasına gelmediği, dolayısıyla söz konusu olan bu 3 adet faturadaki belirtilen mal veya hizmeti teslim aldığını kabul etmiş sayıldığı kanaatine varılarak davanın tümü ile kabulüne, davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile 636.848,60-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Anılan şartlar incelendiğinde takibe konu alacağın likit olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu gözetilerek davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen toplam 636.848,60-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile 636.848,60-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (636.848,60-TL) %20’si tutarında olmak üzere 127.369,72‬-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 43.503,12-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 7.691,55-TL peşin harç ile icra takip dosyasında yatırılan 3.184,24-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 32.627,33‬‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 7.742,35‬-TL ilk dava açma gideri, icra takip dosyasına yatırılan 3.184,24-TL peşin harç, 303,10-TL tebligat gideri, 163,25-TL müzekkere ve posta gideri ile 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.092,94-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 88.053,35-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır