Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/279 E. 2022/467 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/279 Esas – 2022/467
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/279
KARAR NO : 2022/467

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ……
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin inşaat, yapım ve onarım işi ile uğraştığını, davalı şirketin ………Kayseri adresinde bulunan tesislerinde bulunan 3 katlı binanın asansör kulesi, asansör motoru, asansör kabini ve elektriği dahil olmak üzere komple dış cephesine yük asansörü inşaatı ve aynı binan çelik çatı konstrüksiyon ve cephe kaplaması işi, 6×4 m2’lik bir kulübenin çatısına çelik çatı konstrüksiyon, işi için anlaştıklarının müvekkilinin inşaat yapım işlerini tamamladığını, davalı tarafın bu iş karşılığında toplam maliyeti olan fatura bedelini ödemediğini, bunun üzeri Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyası ile 30/11/2021 tarihinde 70.800,00-TL bedelli fatura alacağını dayanak yaparak icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin 03/01/2022 tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasın karar verildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği görülmekle HMK 128.maddesi gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01/04/2022 tarihli cevabi yazısında; davacı …’ nun işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve alış-satış ve gayrisafi iş hasılatı yönünden 213 sayılı Vergi Uusl Kanunu’nun 177. Maddesi ve ilgili maddeleri yönünden belirlenen hadlerin altında kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı şirket olsa da davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmüştür. Bu nedenle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2. maddesi gereği genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. (BKZ.Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/28 Esas 2019/36 Karar sayılı ilamı)
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip ….
¸E-imzalıdır

Hakim ….
¸E-imzalıdır