Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/262 E. 2023/1149 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :…
DAVA İHBAR OLUNAN :… –
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/04/2015 tarihinde dava dışı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinden Kayseri Forum tarafına yaya olarak geçmeye çalışan davacıya, geri geri gelerek çarpması neticesi yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, görgü ve Tespit tutanağı ve Savcılık dosyasında mevcut olan sürücü beyanlarından da anlaşılacağı üzere, söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacının hiçbir kusuru olmadığını, davacı yaya olarak geçişini tamamlamak üzereyken, park halindeki araç birden hareket etmiş ve geri geri gelerek davacıya çarpmış olduğunu, trafik kazasında yaralanan davacının, sol omuzundaki şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığı dolayısıyla 20.04.2015 tarihinde Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesine gitmiş, yapılan tetkiklerde davacının sol omzunun çıktığı beyan edilmiş, ve ilaç tedavisi uygulanmış, ağrı ve hareket kısıtlılığı şikayetleri geçmeyen davacı 15.06.2015 tarihinde aynı hastaneye gitmiş, yapılan muayene sonrası davacının ameliyat olması gerektiği beyan edilmiş ve 18.06.2015 tarihinde davacının ameliyat olduğunu, ameliyat sonrası bir aya yakın fizik tedavi gören davacının halen hareket kısıtlılığı şikayeti devam ettiğini, diğer taraftan, yine söz konusu trafik kazasından sonra sürekli bel ağrısı çeken davacı bu şikayetinin tedavisi için doktora gitmiş ve yapılan tetkiklerde davacının bel kemiğinde çatlak olduğu, bu çatlağın yaşanan bir kazadan kaynaklı olacağı beyan edilmiş olduğunu, davacı sol omuzunda ve belindeki ağrılar ve hareket kısıtlılığı şikayetleri halen devam etmekte olduğunu, bu rahatsızlıklar süreklilik arz etmekte olup, davacıda kalıcı maluliyetlere yol açtığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç, davalı Sigorta şirketinin 11978664 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunmakta olduğunu, davacı …… doğumlu olup, kaza tarihinde 42 yaşında olup, ev hanımı olduğunu, davacının söz konusu trafik kazasından kaynaklı zararlarının tazmini için 02.03.2020 tarihinde davalı tarafa yazılı olarak müracaat edilmiş, davacıdan talep edilen belge ve raporlar davalı tarafa gönderilmiş ancak davacının zararları tazmin edilmemiş olduğunu, arabulucuya başvurulmasına rağmen anlaşma sağlanamadığını belirterek davacıya ödenmesi gereken şimdilik 200,00-TL sürekli iş göremezlik (daimi maluliyet) tazminatı, iyileşme ve tedavi sürecinde çalışamadığı dönem için 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalının temerrüte düştüğü yazılı başvurunun tebliği tarihi olan 02.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talepleri zamanaşımına uğramış olduğunu, huzurdaki dava derdest ise reddi gerekmekte olduğunu, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacının ceza yargılaması sırasında şikayette bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekmekte olduğunu, mağdurun sigortalı araç sürücüsünden şikayeti bulunmadığından dolayı davanın reddi gerekmekte olduğunu, davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden reddi gerektiğini, huzurdaki davaya ilişkin davacı talepleri sulh ile sonuçlandırılmış ise sulh ve feragat nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, huzurdaki dava trafik kazasından kaynaklanan bir haksız fiil isnadından doğduğu için görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup bu sebeple öncelikle görev itirazında bulunmakta olduklarını, huzurda görülen dava yetkisiz Mahkemede açılmış olup, yetkili mahkeme Karayolları Trafik Kanunu Madde 110 uyarınca İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacının taleplerinin belirsiz alacak davası olarak yöneltilebilmesi hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacılar tarafından maddi tazminat olarak genel bir talepte bulunulsa da taleplerinin ayrıştırılması ve somutlaştırılması gerekmekte olduğunu, davalı şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olup kusur tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu alınması gerekli olduğunu, söz konusu davada yaya olarak bulunan … KTK 68.Maddesi gereği kusurlu olduğunu, gelir ve tazminat yönünden itirazları olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davalı şirketin ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar,manevi tazminat, geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi ve bakıcı masrafı talebi yönünden herhangi bir sorumluluğu bulunmayıp bu tazminatlar poliçe kapsamında teminat dışında olmakla beraber sgk sorumluluğunda olduğunu, davacı yanın ağır kusurunun varlığı halinde davalı şirkete yöneltilen zarar talebine ilişkin illiyet bağı kesilecek olduğunu, yaralanan ve/veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun varlığı halinde davacı lehine hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerekmekte olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekli olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarında sigortacının sorumlu olmadığı hususlar tek tek sayılmış olduğunu, huzurdaki davada bu bentte sayılan durumlardan birinin varlığının tespiti halinde davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacı yan delillerinin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerekmekte olduğunu, zira kaza tarihi 20.04.2015 olmakla birlikte kişi 18.06.2015 tarihinde kazadan 2 ay sonrasında ameliyat olmuş olmakla kaza ile maluliyet arasından illiyet bağının olup olmadığının kesin olarak tespit edilmesi gerekmekte olduğunu maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerekmekte olduğunu, … plaka sayılı araç davalı şirket nezdinde 11978664 nolu, 01.11.2014-01.11.2015 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olup şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı: 268.000-TL olduğunu, huzurdaki dava bakımından dava şartı mahiyetindeki sigortacıya başvuru usulü yerine getirilmemiş olup işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmekte olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerekmekte olduğunu, söz konusu kaza iş kazası ise sgk tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerekmekte olduğunu, kesinlikle bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla trafik sigortası genel şartları ek:2 Madde 10 gereğince hesaplamaya ilişkin standartlar hazine müsteşarlığı tarafından belirlendiğini, hesap raporu aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, buna göre; 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile hesaplamanın zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağı açıkça belirtilmiş olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu TRH 2010 ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlenmiş olduğunu, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin % 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabilecek olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 1472 maddesinin 1 fıkrasında halefiyet ilkesi ve iç ilişkide sigortacılık sözleşmesi/ poliçe şartları gereği halefiyet ve rücu imkanının bulunması nedeniyle kazanın araç malik ve sürücüsü olan …’a ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, 20/04/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacıda sürekli ve geçici iş göremezlik zararı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı ve davalının bu zarar bedelinden sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
SGK’ya, Kayseri Şehir Hastanesine, Kayseri C.Başsavcılığına, Türkiye Noterler Birliğine, … A.Ş’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 19/08/2022 tarihli raporda özetle; “Sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın alt düzeyde tali kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 19/12/2022 tarihli ek raporda özetle; ” Sürücü …’ın %85 (seksenbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın 20/09/2023 tarihinde işlemden kaldırıldığı, üç aylık yasal süre içinde dosyanın yenilenmediği anlaşıldığından, HMK’nun 150/5. Maddesi uyarınca 20/12/2023 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca 20/12/2023 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 189,15 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 31,00 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. uyarınca 300,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır