Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/156 E. 2022/159 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2022/156 Esas – 2022/159
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/156 Esas
KARAR NO : 2022/159

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av…..
DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : 2-….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2022
Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/10/2021 tarih ve 2020/27 Esas, 2021/171 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 04.07.2018 tarihinde dava dışı ……’nin maliki olduğu ve davalı …. çalışanı …’nın sevk ve idaresindeki …… plakalı araç ile kazada malül kalan … adına kayıtlı olan ….. plakalı araç kazaya karıştığının kaza tarihi de dahil olmak üzere, dava dışı …… tarafından …. ‘ye kiralanan …. plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmamasından bahisle …, ….. ve ….’ın malül kalması sebebiyle hak sahipleri tarafından tazminat ödenmesi için müvekkil …’na başvuruda bulunulduğunun söz konusu kazaya ilişkin olarak tutulan Kaza Tespit Tutanağında …. çalışanı … tam kusurlu bulunduğunun bu nedenle bahse konu başvuruya ilişkin olarak müvekkili … nezdinde açılan ….. sayılı hasar dosyasına aktüeryal hesaplamaya göre de hak sahiplerine 31.07.2019 tarihinde 14.904 TL ve 27.531 TL olmak üzere toplamda 42.435 TL tazminat ödendiğinin … Yönetmeliği’nin 16. Maddesi ile müvekkil … Yönetmeliği’nin 16. Maddesi ile müvekkili kuruma yasada belirtilen nedenlerle yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara (aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlulara) rücu etme hakkı tanındığının bu kapsamda, hak sahiplerine yapılan ödeme tutarında, söz konusu zararın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunan aracın maliki olan ….. ve kaza tarihinde araç işleten olan … ile 14.11.2019 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmeleri sırasında taraflarına ilettikleri kiralama sözleşmesi ile aracı ….’ye kiraladıkları ve buna bağlı olarak rücuen sorumlulukları bulunmadığının anlaşıldığının Yeşilhisar İcra Müdürlüğünün … esas ile …. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığının davalılar tarafından ödeme emrine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiklerini ve icra takibinin durduğunun bu nedenlerle fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, öncelikle ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile davalılar … ve …. adına kayıtlı mallara devir ve temliki önleyici mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına, Yeşilhisar İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Yeşilhisar İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyalarına davalılar tarafından yapılan itirazların ayrı ayrı iptaline, icra takiplerinin tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla devamına, asıl alacağın ve ferilerinin davalılardan tahsiline, söz konusu alacağın likit olduğu, davalıların itirazdaki haksızlığı dikkate alınarak, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalılardan tahsiline, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar … ve … tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf daha önce hakkımızda icra takibi işlemi gerçekleştirmiş ve itirazımız üzerine takip durdurulmuş bulunduğunun bu durum üzerine davacı tarafından hakkımda itirazın iptali davası açıldığının davaya dayanak olarak bildirilen gerekçeler taraflar arasında Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan arabuluculuk sistemi ile karar bağlanmış ve ilgili şahıslara paraları ödendiğinin bu husus ile ilgili olarak ödeme ve araç devrine ilişkin belgeleri dava safhasında mahkemeye ibraz edeceklerini, taraf olan …..nda para talep etmesi ve nedeni ile tarafımızdan para istenildiğinin ortada bir borç söz konusu olmadığının bu nedenle davayı kesinlikle kabul etmediklerini, davacı alan şirkete hiçbir borcumuz bulunmadığının kesinlikle kabul etmediklerini , davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından dolayı davacı … tarafından dava dışı 3. Kişiye ödenen tazminat bedelinin kaza yapan aracın sürücüsü ve maliki/işleteni davalılardan haksız ve kusurlu fiili nedeniyle rücuen tahsili için hakkında başlatılmış ilamsız icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Davacı …, bu davayı hak sahibine yapmış olduğu sigorta ödemesine dayalı olarak kanunî halefiyet gereği olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde hak sahibi ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde (6762 sayılı TTK’nun 1301. md.) “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı …’nın tazminat ödemesi yaptığı hak sahibinin yasal halefi olarak açtığı davada, dava dışı hak sahibinin gerçek kişi olduğu ve hasarın dava dışı hak sahibinin ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davalılardan haksız fiil hükümlerine göre talepte bulunduğu açıktır.
Kayseri BAM 6. Hukuk Dairesinin 01/10/2021 tarih 2021/1423 Esas 2021/1612 Karar sayılı kararında da “… davacı sigortanın sigortalısı ….. Şirketi ile davalı arasındaki hukuki ilişki de haksız fiilden doğmuştur. Sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu da göz önüne alındığında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi olarak bakılması doğru görülmemiştir.” şeklinde karar vererek bu tür davalarda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu ifade etmiştir.
Dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, davacının halefi olduğu hak sahibinin gerçek kişi olması ve TTK 4/1. Maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan; Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararına gerekçe oluşturan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı yönünden de görev hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına ve bu karar ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ili mülki sınırları olarak değiştiğine işaret ederek 17/09/2021 tarihli gerekçeli karar ile dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar vermiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Örneğin; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi, “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesi’nin 2021/1939 E. 2021/1732 K. Sayılı ilamı ile;…Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Ticaret Mahkemesi sıfatı ile yürütülen dava dosyasının, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi” olarak belirlenmesine karar verildiği gerekçesiyle dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurunun kabulü ile Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/57E., 2021/562K. sayılı dava dosyasında verdiği 17/09/2021 tarihli kararın, esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Yine nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2021/1208 E. 2022/42 K. Sayılı ilamı ile;… Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerektiğine karar verilerek dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkememize iadesine karar verilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan iş bu davanın mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin iş bu davaya bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirildiğinden, görevli ve yetkili mahkemenin Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin YEŞİLHİSAR ASLİYE HUKUK(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan HMK’ nın 21/1-c maddesi uyarınca kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın re’sen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır