Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1394 E. 2023/627 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: .
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : .
KARAR NO : .

HAKİM :.
KATİP : .

DAVACI : .
VEKİLİ :.
DAVALI : .
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki ve cari hesabın mevcut olduğunu, müvekkili şirket ve davalı şirket arasında ticaretten kaynaklı karşılıklı borç ilişkisinde müvekkili şirket borcunu yerine getirdiğini, fakat davalı tarafın bedel ödeme borcunu yerine getirmediğini, davaya konu icra takibine girişilmeden önce taraflarınca 07/06/2022 tarihinde Kayseri 4. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu bakiye borcun ödenmesini, ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtaren tebliğ edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile cari hesap bakiye alacağı 10.102,84 TL için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine girildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini, icra dosyasında talep edilen asıl alacak üzerinden takibin devamını, takibe itiraz eden davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davanın esasına ilişkin hiçbir inceleme yapılmaksızın dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının davayı ikame etmeden önce herhangi bir arabuluculuk başvurusu yapmayarak dava şartını yerine getirmediğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir miktarda borcunun bulunmadığını, davacının iddialarının aksine müvekkili ile davacı arasında herhangi bir cari hesap ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında tek hukuki ilişkinin 04/11/2021 tarihinde akdedilen sözleşme olduğunu, bu sözleşmeye göre davacı gro hazır beton pompalı mikserli cinsindeki betonun metreküpünü 260,00 TL ‘den c25/30 hazır beton pompalı mikserli cinsindeki betonun metreküpünü 275,00 TL’den vermeyi bunun karşılığında müvekkili ise bedel ödemeyi üstlendiğini, iş bu sözleşme akdedildikten sonra müvekkili 05/11/2021 tarihinde 160.00,00 TL ödeme yaptığını, bunun üzerine davacının çeşitli tarihlerde çeşitli miktarlarda ve sözleşmeye konu cinste beton teslim ettiğini, müvekkili kendisine teslim edilen ürünlerin bedeline ilişkin 31/05/2022 tarihinde 25.000,00 TL tutarında birbir ödeme daha yaptığını ve davacıya herhangi bir borcu kalmadığını, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde eldeki davanın külliyen reddini, davacının takibe konu miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklısının …., borçlusunun…. olduğu, toplam alacağın 10.102,84 TL olduğu, takibin durduğu anlaşılmıştır.
7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesindeki; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklindeki düzenleme ile kanunun yürülüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden sonra açılacak konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda arabuluculuk müessesesi getirilmiş ve arabuluculuk için başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
İşbu dava da, sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/01/2019’dan sonra açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, alacağa ilişkin ticari bir dava olduğu görüldüğünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmamış olması dava şartının mahkememizce incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/a maddesine göre;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…”

Dava öncesi arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı sonradan tamamlanamayan dava şartı olduğundan davadan önce bu dava şartını yerine getirilmediğinden, işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının dava başında yatırılan 172,54-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 7,36‬‬-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 7/2. Maddesi uyarınca 1.616,45-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle yasa yolları kapalı ve KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
22/06/2023

Katip .
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır