Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1377 E. 2023/586 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :.
KARAR NO : .
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : .
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :.

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : .
KARAR TARİHİ : .

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkiline karşı davalı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile üye olduğundan bahisle ek maliyet adı altında icra takibine başlanıldığını ve takip müvekkilinin …. tarihli itiraz dilekçesi ile durduğunu, davalı yanca dava şartı arabuluculuk yoluna ‘Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebi ile ikame edilecek davaya esas olmak üzere yapılan başvurudur” şeklindeki beyan ile itirazı hükümden düşürmek için 24/08/2020 tarihinde müracaat edildiğini, davalı kooperatifçe takibe vaki itirazın iptali davası ise 05/01/2022 tarihinde ikame edilmiş Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasından yargılama başladığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas .. Karar sayılı dosyasından ”İİK’nun 67. Maddesi nazara alınarak , eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı anlaşıldığından” gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife üyeliği söz konusu olmayıp kooperatifçe üye olduğundan bahisle takip başlatıldığını, müvekkilin davalı kooperatiften sadece bir bağımsız bölümün devrini aldığını, davalı kooperatifin ise müvekkilini borçlandırmaya çalıştığını, .bu nedenle Mahkememizden öncelikle davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ile birlikte kooperatife borcu olmadığının tespitine , aksi kanaatte olunacak olur ise 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespiti ile müvekkilin Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından ve yasa kapsamında düzenlenen kooperatif tarafından her ad altında olursa olsun yapılan borçlandırmalar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı kooperatife üyeliği veyahut ortaklığı söz konusu olmadığını müvekkilinin davalının yaptırdığı bir bağımsız bölümün devrini aldığını, devrini aldıktan bir süre sonra ise bağımsız bölümü bir başkasına satış yolu ile devrettiğini, müvekkilinin davalı kooperatiften bir bağımsız bölümün devrini alması kooperatife üye olduğu anlamına gelmediğini, müvekkilin öncelikle davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ile birlikte kooperatife borcu olmadığının tespitine, mahkeme aksi kanaatte olacak olur ise 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespitine, müvekkilinin Kayseri Genel İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Müvekkili kooperatifin, 05.05.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının 8. maddesi gereğince, ortaklar arası eşitlik ilkesi doğrultusunda, her üyenin yaptığı ödemelerin 125.000 TL’ye tamamlanması kararlaştırıldığını, davacının bu ödemeyi yapmaması sonucu, Kayseri Genel İcra Dairesinden …. E. numaralı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça borca itiraz edilmiş ve icra takibi durduğunu, daha sonra Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde, …/.. E. sayılı, itirazın iptali davası açılmış olup, bu dava halen derdest olduğunu, mahkememizce de bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 114. Maddesinde genel dava şartları düzenlendiğini, dava şartları, Pekcanıtez’e göre, bir davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka geçerli olan şartlarıdır. HMK’nın 114. Maddesinde tahdidi olarak sayılan dava şartlarının bulunması veya bulunmaması, emredici nitelikte olup, bu düzenleme kamu düzenine ilişkin ve bu bu hükme göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartlarından olduğunu, somut olayda, halihazırda dava sebebini ve konusunu aynı borcun ve itirazların oluşturduğu, derdest bir dava bulunmadığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan, itirazın iptali davasında, davacının kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatif üyesi ise borcunun bulunup bulunmadığı ve kooperatifin yaptığı borçlandırmanın 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca hükümsüz olup olmadığı konuları tespit edileceğini, bu sebepten dolayı, davacının açmış olduğu işbu dava, usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu, davacı …’ın eşi Musa İlkkılıç, kooperatif üyesiyken, 31.08.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğini davacı …’a devrettiğini, davacının kooperatif üyeliği, 1163 sayılı kanunun 14. maddesi uyarınca, başvuru yoluyla değil devir yoluyla oluştuğunu, müvekkili kooperatifin yaptığı borçlandırma, kesin hesap maliyetine dayanmamakla birlikte, kooperatif hiçbir zaman kesin hesap çıkarmadığını, ilgili yasaya göre, Geçici 11. Maddenin birinci fıkrasındaki şartları taşıyan kooperatif üyeleri, haklarında yapılan takip veya haklarında açılan davalar kesinleşmişse, onlara ikinci fıkraya göre menfi tespit davası açmaları konusunda şans verildiğini, işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, müvekkil lehine yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER: Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, Kooperatif Ana sözleşmesi, genel kurul tutanakları, davacı üye işlem dosyası, taşınmaz tapu kayıtları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatif aleyhine asıl talep olarak, kooperatife üye olmadığının tespiti ile kesin maliyet bedeli olarak çıkarılan borç tutarı yönünden borçlu olmadığının tespiti olup; terditli talebi ise, 7410 sayılı kanun ile değişik 1163 sayılı kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. Maddesi kapsamında davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınan karar gereğince davacı kooperatif üyesine kesin maliyet bedeli olarak çıkarılan borç tutarı yönünden borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) istemine ilişkindir.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının dosyamız davalısı yapı kooperatifi, davalısının dosyamız davacısı kooperatif üyesi olduğu, davanın itirazın iptali davası olduğu, dava ve takip konusu alacağın kooperatif genel kurul kararı ile belirlenen aidat alacağı olduğu, yargılama sonucu davanın hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle reddine karar verildiği, iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle davanın henüz kesinleşmediği ve fakat davanın açıldıı tarihten sonra verilen hükmün istinaf incelenmesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının Sınırlı Sorumlu Eski Dostlar Konut Yapı Kooperatifi, borçlusunun Hatice İlkılıç olduğu, yukarıda bahse konu mahkeme kararı ile hüküm altına alınan kooperatif aidat alacağının tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kooperatif üyeliği dolayısıyla ana sözleşme ve genel kurul kararları gereği kesin maliyet bedeli ve şerefiye borçlarının fer’ileri ile birlikte tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takiplerin durdurulduğunu, fakat daha sonra 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. madde çerçevesinde borçlandırmaların hükümsüz olduğunu, davalı kooperatife hiç bir borcu bulunmadığını ileri sürerek bu davayı açmıştır.
Davacının asıl talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacıya kooperatif üyeliğinin daha önce devredildiği, bunun sonucunda konutun ferdileşme suretiyle davalı kooperatif tarafından bizzat davacıya devredildiği, istifa yahut buna benzer 1163 sayılı Kanunda öngörülen kooperatif üyeliğini sona erdiren bir olgu bulunmadığı, taşınmazın ferdileştirme suretiyle davacıya devrinin bizatihi kooperatif üyeliğini sona erdiren bir olgu olmadığı anlaşılmakla; davacının bu davadaki asıl talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının terditli talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı taraf bu davayı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 10/09/2022 tarih ve 7410 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesine dayalı olarak açtığını ileri sürmüştür. Anılan yasal düzenleme şu şekildedir;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen
bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.”
Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak davalı kooperatifin davacı hakkında Kayseri Genel İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibinde, icra takiplerinin davacı borçlunun borca itirazı neticesinde durdurulduğu, Kayseri 1. ATM’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı davanın süre yönünden reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları ile davalının cevap dilekçesindeki açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının bu davaya konu ettiği borç tutarının taraflar arasında çekişmeli olduğu, davalının davacı hakkında daha önce icra takibi başlattığı ve fakat davacı borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde davacının dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Koop. K. geçici 11. maddede aranan şartları taşımayan, henüz mahkeme kararı yahut icra takibi kesinleşmemiş bir aşamada davacının ayrıca borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) isteminde bulunmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Zira, kooperatif tarafından üyeye yönelik başlatılan icra takibi durmuş ve itirazın iptali davası açılmış ise, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin geçici 11. maddedeki yasal düzenlemeyi resen nazara alması ve somut uyuşmazlığa uygulaması zorunludur. Öte yandan; mahkemenin vermiş olduğu karar henüz kesinleşmemiş ise, kanun yolları olan istinaf ve temyiz incelemesi sırasında, bu yasal değişiklik ve yeni yasal düzenleme çerçevesinde tarafların hukuki durumunun değerlendirilmesi maksadıyla hükmün bozulmasına karar verileceği ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderileceği açıktır. Dolayısıyla mahkeme kararı henüz kesinleşmemiş bir aşamada, davacı üyenin davalı kooperatif aleyhine geçici 11. madde kapsamında, dava açma zorunluluğu bulunmamakta, diğer bir deyişle davacının böyle bir aşamada korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmamaktadır.
Öte yandan; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddedeki yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı iptal kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 09/03/2023 gün ve 32127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ise de; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve fakat Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararı ile iptal edilen yasal düzenleme çerçevesinde dahi açılan davanın, davacının dava açmakta hukuki yararın bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer bir deyimle davacının anılan geçici 11. maddedeki yasal düzenleme iptal edilmemiş olsaydı dahi, bu davayı açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmadığı anlaşılmakla; davacının davasını dayandırdığı yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin sonuca bir etkisi bulunmamakla, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının davalı kooperatife üye olmadığı tespiti istemine ilişkin asıl talebinin yerinde görülmemesi nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu geçici 11. maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunu ve Kayseri Genel İcra Dairesinin… esas sayılı dosya kapsamında borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkin terditli talebinin; davacının dava açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmaması nedeniyle HMK m 114/1-h, 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava başında peşin olarak yatırılan 868,32-TL harçtan mahsubu ile artan 688,42-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.7/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 8.135,28-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır