Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1361 E. 2023/1070 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet bedelini ödemiş ve Kayseri ili … İlçesi … mahallesi 1060 ada 1 parsel 13. Kat 52 nolu dairenin tapusunu almış olduğunu, davacıya çıkarılan kesin maliyet bedelini ödemiş ve böylece tapusunun kendisine verilmiş olduğunu, bu tarihten sonra da genel kurullara davet edilmemiş ve hazirunlarda yer almadığını, hatta yeniden kesin maliyet çıkarılan genel kurulda dahi hazirunlarda ismi yer almamakta ve davalı kooperatifin son yapmış olduğu genel kurulda dahi üye olmadığı gerekçesi ile genel kurula davet edilmemiş ve hazirunlarda ismi yer almamakta olduğunu, buna rağmen davalı kooperatif tarafından yeniden haksız ve kanuna aykırı olarak yeniden kesin maliyet bedeli çıkarmak suretiyle davacıdan talep etmekte olduğunu, Davalı kooperatifin halen haksız ve kötüniyetli olarak kesin maliyet talebinde bulunduğundan menfi tespit davası açmak gerektiğini, Resmî Gazete yayınlanan 7410 sayılı kanunun 2. maddesiyle 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici maddenin dikkate alınması gerektiğini, buna göre konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüz olduğunu, davacının davalı kooperatife yönetim gideri dışında hiçbir borcunun olmadığının açık olduğunu ve davacının davalı Kooperatife yönetim gideri hariç hiçbir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı kooperatife borcu bulunmakta olduğunu, 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı t.c resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı kanunun 2. maddesi ile 1163 sayılı kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. madde hükümlerinin davacı için uygulanmasının mümkün olmadığını, davalı kooperatif, sundukları kat karşılığı sözleşmede görüleceği üzere … 1057 ve 1064 ada 1 parselde yer alan 2 blok arsa sahibine, … 1058,1059, 1060, 1061, 1062 ve 1063 ada 1. parsellerdeki 6 blok ise kooperatif ortaklarına ait olmak üzere 8 adet bloklardan oluşan inşaatlara 1. etap olarak başlamış ve bu inşaatlar için kayıt ettiği ortaklarına sundukları noter onaylı kura çekiliş zaptından görüleceği üzere 1. etap olarak kura çekimi yapılarak söz konusu ada parsellerde ortaklara ait olacak daireler belirlenmiş olduğunu, 1. etap inşaatların başlanmasından çok kısa bir süre sonra talep olması 1. etap inşaatlara yeni ortak kaydı için daire kalmaması nedeni ile davalı kooperatifin sundukları kat karşılığı sözleşmede görüleceği üzere … 1225 ada 1. parselde yer alan 1 blok arsa sahibine, … 1226, 1227 ve 1228 ada ı. parsellerdeki 3 blok ise kooperatif ortaklarına ait olmak üzere 4 adet bloktan oluşan inşaatlara 2. etap olarak başlamış ve bu inşaatlar için kayıt ettiği ortaklarına sundukları noter onaylı kura çekiliş zaptından görüleceği üzere 2. etap olarak kura çekimi yapılarak söz konusu ada parsellerde ortaklara ait olacak daireler belirlenmiş olduğunu, her iki etap kısa süre farkla başlamakla beraber her iki etaptaki ortaklardan toplanan aidatlar aynı havuzda toplanmak sureti ile her iki etap için harcanmış, gelinen noktada inşaatların tamamlanması için 2014 yılı başlarında 5.000.000,00(beş milyon türk lirası)tl tutarında deniz bank kayseri şubesinden ticari kredi kullanmış, söz konusu kredi için hem 1. etap hem de 2. etap ortaklara ait olacak dairelere ipotek tesis edilmiş ve fakat bu kredi ve bir o kadar da ilaveten kooperatif yüklenicisine avans olarak verilmesine rağmen yüklenici imalat yapmamış parayı da iade etmemiş ( söz konusu 10.000,000,00 tl yi aşkın karşılıksız avans nedeni ile yükleniciye açılan alacak davası kayseri 12. asliye hukuk mahkemesinin 2021/94 esasa numarası ile, karşılıksız avans nedeni ile eski yöneticiler hakkındaki yolsuzluklarla ilgili soruşturma ise kayseri cumhuriyet başsavcılığının 2018/7142 soruşturma numaralı dosyasında devam etmektedir), gelinen noktada kooperatif eski yöneticileri hem 1, etap hem de 2. etapta inşaatlar henüz tamamlanmadan ve devam ederken müteahhide karşılıksız verdikleri milyonlarca lira ile inşaatları tamamlayamamaları nedeni ile 1. etap ve 2. etap ortaklarının tamamının konutlarının tamamlanması için 2014 yılı ortalarında yok hükmünde bir maliyet hesabı ki bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağı üzere; kooperatif ana sözleşmesine aykırı olarak özellikle şerefiye bedeli tespit edilmeden ve nasıl ödeneceğine dair genel kuruldan karar alınmadan ve kooperatifin gerçek durumunu yansıtmayan vb. ) çıkartarak 1. etap ve 2. etap ortaklarına göndermişler eks, ortakların büyük bir bölümü kendilerine çıkartılan ödemeleri yapmalarına ve aynı bedelleri ödemelerine rağmen 2014 yılı sonuna gelindiğinde 1. etap ortaklarına ait davacının da içinde yer aldığı yalnızca … 1060 ve 1062 ada 1. parseldeki 2 blok 495 oranında tamamlanabilmiş ve bu 2 bloktaki ortaklara kat irtifak-arsa tapuları verilmiş, 1. etaptaki ortaklara ait … 1061 ada ı. parsel inşaatı ile arsa sahibine ait … 1057 ada 1. parsel inşaatı tamamlanamamış ve bugün halen teslim edilememiş olduğunu, üstelik 1. etapta davacının da içinde yer aldığı ortaklara teslim edilen … 1060 ve 1062 ada 1. parseldeki 2 bloğun halen yapı kullanma izni-mesken ruhsatı alınmamış olması, ve ancak kat mülkiyet tapularının alınması ile birlikte teknik olarak tamamlanmış kabul edilebileceğinden, bu blokların inşaatı da teknik olarak devam etmekte olup tamamlanmış olmadığını, tüm bu hususların yanında 2014 yılı sonu itibarı ile 2. etap ortaklarından alınan ödemeler de 1, etap ortaklarına ait … 1060 ve 1062 ada 1. parseldeki 2 blok için harcanmış ve aynı tutarda ödeme yaptıkları halde hem l etaptaki ortaklara ait … 1061 ada 1. parsel inşaatı hemde 2. etap ortaklarına ait inşaatlar ile bu etaplardaki arsa sahibinin inşaatları y650 seviyesine dahi gelemediğini, inşaatların tamamlanamaması nedeni ile müvekkil kooperatifin 26/06/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 14, gündem maddesinde * 2014 yılında davacının da yer aldığı 1. ve 2. etap üyelerinin tamamı olan 308 üye için inşaatlar devam ederken yapılan ve istenen ödemelerin yanlış olduğuna karar verilerek yeniden yapılıp 308 üyeye tebliğ edilmesine karar verilmiş olduğunu, devamında davalı kooporatifin 18/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 11. gündem maddesinde “ 2014 yılında 308 üyeye tahakkuk ettirilen maliyet hesaplarının değişen yeniden yapılarak 308 üyeye tebliğ edilmesine 2014 yılı hesaplarına göre çıkan farkın maliyet hesaplarının tebliğ edildiği tarihten | ay sonra başlamak üzere 4 (dört) ay eşit taksitlerle ortakların tamamının ödemelerine, karar verilmiş olduğunu, söz konusu genel kurulların ya da alınan kararların iptali yönünde herhangi bir dava açılmamış ve kararlar kesinleşmiş olduğunu, 18/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 11. gündem maddesinde alınan karar uyarınca yapılan maliyet hesabı ortaklara tebliğ edilmiş davacı ödeme yapmamış olduğunu, devamında genel kurulda alınan karar gereği hazırlanan maliyet hesapları aynı etaptaki davacı gibi konutunu teslim alan ve alamayan tüm ortaklara tebliğ edilmesinden sonra davacı gibi konutunu teslim alan ortakların %70’i ödemelerini yapmış olduğunu, hal böyle iken bugün itibarı ile; davacının da içinde yer aldığı ve 2014 yılı sonunda kullanılacak duruma gelen ve kat irtifak-arsa tapusu tahsis edilen ancak mesken ruhsatı alınmamış olan … 1060 ve 1062 ada parseller ile birlikte 1. etaptaki ortaklara ait … 1061 ada 1. parsel inşaatı ile arsa sahibine ait … 1057 ada 1. parsel inşaatı halen tamamlanamadığından 1. etap olarak adlandırılan kısım bir bütün olarak ele alındığında natamam olduğunu, etap kelimesi türkçe olmayıp ülkemizde en yoğun kullanılma şekli kısım olarak yer almakta olduğunu, bu manada kanunda zikredilen etap kelimesinin anlamı kanun koyucu tarafından açıkça tanımlanmadığı gibi tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıkça ortaya konulmamış olduğunu, ülkemizde etap uygulaması en fazla toki inşaatları ile gündeme gelmiş ve belli yoğunluktaki inşaatları)an oluşan kısım olarak yer bulmuş olduğunu, kanunda zikredilen etap nitelendirmesinin de açıkça belli bir zamanda başlayıp tamamlanacak inşaat kısmını kapsadığının şüphesiz olduğunu, tüm yukarıdaki arz ve izah ettiğimiz hususlar birlikte değerlendirildiğinde; a.)davacının bullunduğu etap henüz tamamlanmamış olduğunu, davacının da içinde yer aldığı ve 2014 yılında tüm inşaatlar halen devam ederken davalıdan istenen paranın tamamlanmış bir etap için istenen maliyet olarak kabulü mümkün olmayıp ancak geçici maliyet olarak nitelenmesi mümkün olduğunu, zira söz konusu ödeme istendiğinde inşaatlar devam etmekte ve 2014 yılı sonunda da aynı etaptaki bir kısım ortağın konutlarının kısmen kullanılacak duruma geldiği sabit olmakla birlikte kat irtifak-arsa tapusu tahsis edilen ancak mesken ruhsatı alınmamış olan … 1060 ve 1062 ada parseller ile birlikte 1. eyaptaki ortaklara ait … 1061 ada 1. parsel inşaatı ile aynı etaptaki arsa sahibine ait … 1057 ada 1. parsel inşaatı 9050 seviyelerinde olduğundan 1. etap olarak adlandırılan kısım bir bütün olarak ele alındığında bugün dahi halen natamam olup bu hali ile söz konusu kanun hükmünde değinilen tamamlanmıs bir etaptan söz edilmesi mümkün olmadığını, b.) bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması sşartı sağlanmamıs olduğunu, davacıdan 2014 yılında ödeme talep edildiğinde 1. etap inşaatları tamamlanmadığı için yasada belirtildiği şekilde tamamlanan etapta kooperatif taralından tahakkuk ettirilerek ödenmiş bir bedelden söz etmek mümkün olmadığını,1. etap inşaatları henüz tamamlanmadan 2014 yılında yöneticiler tarafından davalıdan talep edilen ödemelerin yapımı tamamlanan etapta kooperatifçe tahakkuk ettirilen ödeme olarak kabul edilmesi yasaya aykırı olduğunu, yukarıdaki açıklamalar kısmında izah edildiği üzere 1. etap inşaatları henüz tamamlanamadığı için 2016 yılında davacımın da davet edildiği genel kuru) toplantısında 2014 yılında yöneticilerce yapılan söz konusu hesapların yanlış olduğu ve yeniden yapılması yönünde genel kurulda karar alınmak suretiyle yeniden yapılacak hesabın kabul göreceği karara bağlanmış olup insaatlar henüz tamamlanmadan ve devam ederken2014 yılında davacıdan istenen meblağı ödediğinden bahisle davacının borcu olmadığından söz edilmesi mümkün olmadığını, söz konusu yasanın gerekçesitamamlanan etapta ortağa tahakkuk ettirilen bedelin ödenmesinden sonra ceşitli bahanelerle tekrar ödeme istenmesinin önüne geçmek olduğu tartışmasız olduğunu, bu manada devam eden rir inşaat için ödeme istenmesi, bu bedellerin aynı etap içinde yer alan tüm ortaklar tarafından ödenmesinde sonra yalnızca davacının yer aldığı bloğun 95 seviyelerine getirilerek aynı etaptaki diğer ortakların konutlarının halen devam etmesi ve üstelik arsa sahibine ait konutlarında halen bitmemiş olması karşısında söz konusu kanunun amaçladığı hedefin yerine gelmediği aşikar olup iş bu davada uygulanması hukeken imkansız olduğunu, kanun açıkça tamamlanan etaptan bahsederek bu durumu şart koşmuş olduğunu, tamamlanmamış bir etapta ortaklardan talep edilen bedel ancak geçici maliyet olduğunu, kaldıki devam eden yıllarda davacınında davet edildiği genel kurullarda falep edilen bedelin yanlış olduğu tüm ortaklarca kabul edilerek karar altına alınmış olduğunu, aksi hal genel kurul kararlarını sonradan çıkartılan bir kanun ile yok saymak anlamına gelmektedirki bu husus kanuna ve ana yasaya açıkca aykırı olduğunu, söz konusu kanunun uygulanması açısından her kooperatif için durum farklılık arzettiğinden yukarıda saydığımız hususlar incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olduğunu, 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı t.c resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı kanunun 2. maddesi ile 1163 sayılı kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. madde hükümlerinden, a maddesinde belirtilen inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi ve c maddesinde yer alan yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması şartları açısından söz konusu kanunun davacı hakkında uygulama yeri bulunmamakta olduğunu, c.) kamu yararı olmadıkça bir kanunun yürürlüğe girdikten sonra ancak uygulanabileceği, geçmişe etkili olamayacağı anayasal güvence altına alınmış olduğunu, 15.06,2022 tarih ve 31867 sayılı t.c resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı kanunun 2. maddesi ile 1163 sayılı kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. maddesinin yalnızca kayseri ilinde uygulanmak üzere yürürlüğe konulmuş olması başlı başına Anayasaya aykırı olmakla birlikte, konu ile ilgili gerek1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerinin bir bölümünü (özellikle ortaklar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olması ), gerekse T.B.K ve M.K hükümlerinin bir bölümünü yok sayarak çelişki yaratması ve Üstelik geçmişe dair uygulanması hususları açısından Anayasaya aykırılı konusunda güçlü belirtilerin bulunması, uygulamadan doğacak, sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi için söz konusu Geçici 11, Madde hükümlerinin somut norm denetimi için Mahkemenizce Anayasaya Mahkemesine gönderilmesi gerekmekte olduğunu, bu hususta T.C Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında karar verilmiş olduğunu belirterek, davacının durumunun Söz konusu kanun hükümlerine uymadığının tespiti ile davanın esastan reddine tüm yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine, aksi düşünülüyorsa Somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, Anayasaya aykırılığı hususunda güçlü belirtilerin bulunduğu 6 aylık süre içerisinde açılan davalarda uygulamadan doğacak, sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi için esas hakkında karar verilinceye kadar öncelikle-acilen söz konusu kanun Geçici 11. Madde hükümlerinin tamamı açısından yürürlüklerinin durdurulmasının talep edilmesine, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi gereğince davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve Kayseri Genel İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 170,78-TL harcından mahsubu ile eksik kalan 99,07‬-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/11/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza