Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1343 E. 2023/895 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatif tarafından 24.09.2022 tarihinde “Tasfiye Halinde …. Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı Ortaklara İsabet Eden Konutların Kesin Maliyet Hesabı” başlığı altında borçlu olduğu gerekçesi ile davacıya tebligat yapıldığını, mevcut yazının tebliği akabinde davacı tarafından, 28.09.2022 tarihinde Kayseri 17. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarı ile borca itiraz edilmiş, üye kaydının silinmesi ve istifa beyanı ile ihtar keşide edilmiş olduğunu, davacının davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, zira davalı kooperatif tarafından 23.07.2012 tarihli Yönetim Kurulu imzalı yazı ile 24.03.2012 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında, 160 m2’lik konut inşaatının 2012 yılında tamamlanarak üyelere teslim edileceği, bu teslimatın karşılığı olarak kalan borcun yatırılması akabinde tapu verileceği ve kooperatifle ilişiğinin kesileceği açıkça belirtilmiş olduğunu, mevcut yazının tebliği sonra sunulan dekontlardan da anlaşılacağı üzere talep edilen bedel kooperatif yönetimine ödenmiş olmakla, ayrıca mesken ve doğal gaz bedeli ve çevre düzenleme bedeli de ödenmiş olduğunu, bu hali ile davacının 2012 yılı itibariyle davalı kooperatife herhangi bir borcu kalmadığını, kaldı ki davacının taşınmazın tapusunu da almış olmakla, tapu devri yapılmış iken, davalı kooperatif tarafından 24.09.2022 tarihinde yeniden alacak talep edilebilmesi mümkün olmadığını, davacının tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, … bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapusunu tüm borçlarını ödemesine müteakip 28.05.2013 tarihinde devraldığını ancak davalı kooperatif, davacı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen sürekli olarak farklı isimler altında davacıdan ödeme talep etmekte olduğunu, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olmakla bu husus ödeme makbuzları ile sabit olduğunu, 15.06.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 11’in dikkate alınması gerektiğini, davalı kooperatifin yukarıda yer alan kanun maddesindeki şartları sağladığını ancak davacının davalı kooperatife olan borçlarını ve maddi yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafından sürekli olarak davacıdan ödeme yapılması talep edilmekte olduğunu, davacının davalı kooperatife karşı hiçbir borcu bulunmadığını, bu hususun tespiti amacıyla, 1163 Sayılı Kanunu’na eklenen geçici madde 11 kapsamında yasal süresi içinde menfi tespit davası açma zorunluluğumuz doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davacının davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya aykırı davayı kabul etmedikleri, davanın Dava Şartı Yokluğu ve Davacının Hukuki Yararı bulunmadığından reddi gerekmekte olduğunu, 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı T.C Resmi Gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen Geçici 11. Madde Hükümleri davacı yan tarafından yanlış yorumlanmak sureti ile iş bu dava açılmış olduğunu, davacının açtığı iş bu davada kesinleşmiş bir icra takibi, haciz, satış ve tahliyenin varlığı bulunmadığını, böylece davacı hakkında kesinleşmiş bir icra takibi, haciz, satış ve tahliye bulunmadığından davacının kanunda sayılan şartları bulunmayan konu hakkında dava açması hukuka aykırı olup davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının davalı kooperatife borcu bulunmakta olduğunu, 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı T.C Resmi Gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen Geçici 11. Madde Hükümlerinin davacı için uygulanması mümkün olmadığını, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 Esas, 2022/185 Karar sayılı ilamının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, Geçici 11.maddede kooperatifçe tahakkuk ettirilen borcun ödenmesi ibaresi yer almış olup davacı tarafın kooperatife ödemesi gereken borcunu ödemediği gibi gelişen ekonomik süreçler dikkate alındığında bu düzenleme ile çıkartılan borcu ödeyen kooperatif üyelerinden kalan imalatı tamamlayacak oranda bir bedel tahsil edilmemesi durumunda kalan üyelerin bu parayı tamamlaması gibi bir sonuç doğacaktır ki, bu durumda kanun ile anayasaya aykırı olarak tam bir eşitsizlik durumu yaratılmış olduğunu, konu ile ilgili gerek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerinin bir bölümünü (özellikle ortaklar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olması ), gerekse T.B.K ve M.K hükümlerinin bir bölümünü yok sayarak çelişki yaratması ve üstelik geçmişe dair uygulanması hususları açısından Anayasaya aykırılı konusunda güçlü belirtilerin bulunması, uygulamadan doğacak, sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi için söz konusu Geçici 11. Madde hükümlerinin somut norm denetimi için Mahkemenizce Anayasaya Mahkemesine gönderilmesi gerekmekte olduğunu, bu hususta T.C Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında emsal karar verilmiş olduğunu, davalı kooperatifin unvanından anlaşılacağı üzere davalı kooperatif Konut Yapı Kooperatifi olup konut imalatlarını etap etap yapmamakta olduğunu, dolayısıyla davacı tarafından her ne kadar 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun Geçici 11. Maddesi gereğince dava açıldığı belirtilmiş ise de geçici 11.madde de sayılan şartları sağlamayan davacının açtığı davanın bu yönü ile reddi gerekmekte olduğunu, zira kanun maddesin de sayılan şartların birlikte sağlanması halinde davanın açılabileceğini açıklıkla belirtilmiş olduğunu belirterek, öncelikle davanın dava şartı ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, usul ve yasaya aykırı davanın kanun hükümlerine uymadığının tespiti ile davanın esastan reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, Anayasaya aykırılığı hususunda güçlü belirtilerin bulunduğu 6 aylık süre içerisinde açılan davalarda uygulamadan doğacak, sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi için esas hakkında karar verilinceye kadar öncelikle söz konusu kanun Geçici 11. Madde hükümlerinin tamamı açısından yürürlüklerinin durdurulmasının talep edilmesine, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi gereğince davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve Kayseri Genel İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 80,70-TL harcından mahsubu ile eksik kalan 189,15‬-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza