Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/134 E. 2022/422 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2022/134 Esas – 2022/422
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/134 Esas
KARAR NO : 2022/422

HAKİM : … …
KATİP : … …

ASIL DAVADA;
DAVACI : … – … -….
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
DAVALILAR : 1- …-… – …
2- …-… – …
3- … – …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … -….
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018

BİRLEŞEN KAYSERİ 2. ATM’nin 2018/538 ESAS 2018/930 KARAR SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
DAVACI : …-… – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALILAR : 1- … -… – …
2- … – … – …
3- … – …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/08/2018

KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan asıl dava ve birleşen dosya yönünden yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılar ve dava dışı …..arasında 123.946,25 TL.lik borcun yapılandırılması için ve gecikme halinde %10 cezai şart konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak 20.02.2018, 20.03.2018 ve 20.04.2018 tarihli 10.000,00’er TL bedelli senetlerin ödenmediğini, bu nedenlerle 30.000,00 TL.nin %10 cezai şartı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icraya koyabileceği senetleri takibe koymakta hukuki yararı olmadığını, davalı … ve …’ün müvekkili …..nin yetkilileri olduğunu, bu kişilere husumet yöneltilemeyeceğini, kefalet şartlarının oluşmadığını, müvekkillerinin davacıya borçlu olmadıklarını, bu neden
BİRLEŞEN KAYSERİ 2. ATM’nin 2018/538 ESAS 2018/930 KARAR SAYILI DOSYADA
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılar ve dava dışı ….arasında 123.946,25 TL.lik borcun yapılandırılması için ve gecikme halinde %10 cezai şart konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak 20.02.2018, 20.03.2018 ve 20.04.2018 tarihli 10.000,00’er TL bedelli senetlerin ödenmediğini, bu nedenlerle 30.000,00 TL.nin %10 cezai şartı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icraya koyabileceği senetleri takibe koymakta hukuki yararı olmadığını, davalı … ve …’ün müvekkili ….nin yetkilileri olduğunu, bu kişilere husumet yöneltilemeyeceğini, kefalet şartlarının oluşmadığını, müvekkillerinin davacıya borçlu olmadıklarını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili asıl davada; 23.10.2017 tarihli protokolü, protokol gereği tanzim edilen senetleri, banka kayıtlarını, senet protesto dekontunu, ticari defterleri, tanık, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalılar vekili asıl davada; ticari defterleri, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davacı vekili birleşen davada; Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/335 E.sayılı dosyasını, 23.10.2017 tarihli protokolü, protokol gereği tanzim edilen senetleri, banka kayıtlarını, senet protesto dekontunu, ticari defterleri, tanık, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalılar vekili birleşen davada; ticari defterleri, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dosyada dava, taraflar arasında imzalanan protokol gereğince davacıya verilen senet bedellerinin tahsili ile sözleşme bedeli üzerinden hesaplanacak belli bir oranda cezai şart (ceza koşulu) alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Asıl dava, protokol kapsamında ödenmesi kararlaştırılan 3 (üç) adet senet bedeli ile bu senet bedelleri üzerinden kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olmakla birlikte, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/20218 tarih, 2018/538 Esas, 2018/930 Karar sayılı birleştirme kararı ile asıl dava ile birleşen dosyadaki talep, aynı protokol kapsamında ödenmesi kararlaştırılan 7 (yedi) adet senet bedeli ile bu bedel üzerinden kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu verilen 07/02/2019 tarih, 2018/335 Esas, 2019/105 Karar sayılı gerekçeli kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. HD’nin 26/01/2022 tarih, 2019/1195 Esas, 2022/13 Karar sayılı kararı ile hükmün esası incelenmeksizin, kamu düzenine ilişkin sebeplerle kaldırılmasına karar verilerek dosya yeniden yargılama yapılmak ve hüküm verilmek üzere mahkememize gönderilmekle; mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılarak yeniden yargılama yapılmıştır.
Asıl dava ve birleşen dosya yönünden dava konusu edilen 10 (on) adet senet bedelinin 23.10.2017 tarihli protokol kapsamında davalılar tarafında davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu, sözleşme bedelinin taraflar arasındaki cari hesap (açık hesap) ilişkisinden kaynaklı bir alacak borç ilişkisi olduğu, sözleşmenin her iki tarafınca (davacı ve davalılar) yahut bir tarafınca (davacı) tutulan cari hesabın, alacak ve borçların birbirini mahsup etmesi sonucu bakiye alacak tutarının sözleşme bedeli olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin takip ve tahsili ile tahsil kolaylığı bakımından senetler düzenlenerek davacıya verildiği, protokol kapsamında her bir davalının ayrı ayrı imzaları ile borç yükümlülüğü altına girdikleri, protokol kapsamında taraflarca kararlaştırılan bakiye cari hesap alacağı yönünden davacının davalılardan alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalılar vekili, müvekkillerinin davacıya karşı böyle bir borçlarının bulunmadığını ileri sürmüş ise de, senede karşı tanıkla ispat yasağı kuralı gereğince iddiasını ispatlayacak bir kesin delile dayanmamıştır.
Davalılar vekili, davalılar … ve …’nun şirket yetkilisi olduğunu, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de, sahteliği ve dolayısıyla imzası inkâr edilmemiş protokol kapsamında her bir davalının ayrı ayrı imzaları ile borç altına girdikleri anlaşılmakla husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonucu; taraflar arasında düzenlenen protokol kapsamında her bir davalının ayrı ayrı imzaları ile borç yükümlülüğü altına girdikleri, protokol kapsamında taraflarca kararlaştırılan bakiye cari hesap alacağı yönünden davacının davalardan alacaklı olduğu, asıl dava yönünden 3 (üç) adet senet bedeli toplamı olan 30.000,00-TL yönünden, birleşen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/538 Esas, 2018/930 Karar sayılı dosyası yönünden 7 (yedi) adet senet toplamı olan 73.946,25-TL yönünden davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, senet bedellerinin tahsili ile birlikte senet bedellerinin %10’u oranında cezai şart talep etmiştir. Taraflar arasındaki 23.10.2017 tarihli protokolün 5.maddesinde “Sözleşme bedelinin %10’u kadar olacak şekilde kararlaştırılan cezai şart için ise ayrıca senet düzenlenmeyecektir” şeklinde hüküm bulunmasına rağmen protokolde hangi durumda ne tür bir cezai şart ödeneceğine, cezai şartın türüne ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak sözleşmenin yorumlanması sonucu; sözleşme bedelinin taraflar arasındaki cari hesap (açık hesap) ilişkisinden kaynaklı bir alacak borç ilişkisi olduğu, sözleşmenin her iki tarafınca yahut bir tarafınca tutulan cari hesabın, alacak ve borçların birbirini mahsup etmesi sonucu bakiye alacak tutarının sözleşme bedeli olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin takip ve tahsili ile tahsil kolaylığı bakımından ayrı senetler düzenlenerek davacıya verildiği, protokolde belirtilen cezai şartın sözleşme bedeli üzerinden belli bir oranda hesaplanacak olduğu gözetildiğinde, bu cezai şart (ceza koşulu) alacağının 6098 sayılı TBK m.179/II hükmü kapsamında ifaya eklenen cezai şart alacağı olduğu, cezai şart alacağı için ayrıca senet düzenlenmeyeceğinin sözleşmede ifade edildiği, dolayısıyla davacının protokol kapsamında ve ödenmeyen senetler için ayrıca cezai şart alacağı isteminde bulunmasının yerinde olduğu anlaşılmakla; bu yönden de talebinin ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ İLE; 30.000,00-TL asıl alacak ve 3.000,00- TL cezai şart (ceza koşulu) alacağı olmak üzere toplam 33.000,00-TL alacağın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.254,23-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.741,90-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 553,43-TL ilk dava açma gideri, 214,00-TL davetiye ve posta gideri olmak üzere toplam 767,43-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
BİRLEŞEN KAYSERİ 2. ATM’nin 2018/538 ESAS 2018/930 KARAR SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ İLE; 73.946,25-TL asıl alacak ve 7.394,62-TL cezai şart (ceza koşulu) alacağı olmak üzere toplam 81.340,87-TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 5.556,39-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 1.262,82-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.293,57-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan toplam 1.303,92-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,

4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği taktir olunan 10.413,01-TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara BAM nezdinde İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır