Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1208 E. 2023/914 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; İİK’ nun 72. maddesi gereğince davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti için huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı mevcut olduğunu, davacının davalı kooperatifin üyesi olup davalı … Konut Yapı Kooperatifi etaplar halinde inşaat yaparak konutları teslim etmekte olduğunu, davacının yıllardır daire sahibi olmak için aidat ödemesi yapmış, yapımı tamamlanan etaplarda davacıya kesin maliyet hesabı sonrası tahakkuk ettirilen bedeli davalı kooperatife ödemiş ferdileşme yolu ile dairesinin tapusunu almış olduğunu, tapu devri sonrası davalı kooperatife gönderilmiş olan istifaname ile kooperatif üyeliği son bulmuş olduğunu, daha sonra davalı kooperatif tarafından 15.05.2022 tarihinde genel kurul yapılmış söz konusu genel kurula davacının davet edilmemiş alınan kararlardan haberi olmamış olduğunu, haricen öğrendiği üzere genel kurulda alınan karara göre her üyeden 30.000.TL ücret talep edilmekte olduğunu, söz konusu bedel haksız olarak davacıdan de talep edilmekte olduğunu, gerek 1163 Sayılı Kanun gerekse 7410 Sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümleri dikkate alındığında davacının davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, davacının davalı kooperatifin üyesi olarak bulunmakta olup 7410 sayılı çevre kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun’un geçici madde 11 gereğince davacının davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, davacıya davalı tarafından tapu devri yapılmış, çıkarılan kesin maliyet hesabı davacı tarafından ödenmiş olduğunu, söz konusu kanun değişikliği de dikkate alınarak davacının borcu bulunmadığının tespiti gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile, davacının davalı kooperatife genel kurulda alınan karar gereği 30.000.TL borçlu olmadığının TESPİTİNE, davalı kooperatifin takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; arabuluculuk görüşmesi yapılmaksızın açılan iş bu dava yasaya aykırı olduğunu, müvekkili kooperatifin unvanından anlaşılacağı üzere müvekkili kooperatif toplu konut kooperatifi olup konut imalatlarını etap etap yapmadığını, dolayısıyla davacı tarafından her ne kadar 1103 sayılı Kooperatifler Kanunun Geçici 11. Maddesi gereğince dava açıldığı belirtilmiş ise de geçici 11.madde de sayılan şartları sağlamayan davacının açtığı davanın bu yönü ile reddi gerektiğini, 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.madde somut davaya uygulanma ihtimali olan bir madde ise de söz konusu düzenleme açıkça Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu kanun çerçevesinde her ne kadar Kayseri ilinden bahsedilip genel bir düzenleme gibi bir görüntü verilmeye çalışılsa da kişi veya zümreye özgü kanun çıkartıldığını, zümre veya kişi için kanun çıkartılması Anayasada yer bulan Kanunlar önünde eşitlik ilkesini tam anlamı ile ihlal ettiğini, yine kanunlaştırılan geçici 11.maddede kooperatifçe tahakkuk ettirilen borcun ödenmesi ibaresi yer almış ise de gelişen ekonomik süreçler çerçevesinde kooperatifçe çıkartılan borçların piyasa gerçeklerinden uzaklaşması pratik olarak günümüzde yaşandığından bu düzenleme ile çıkartılan borcu ödeyen kooperatif üyelerinden kalan imalatı tamamlayacak oranda bir bedel tahsil edilmemesi durumunda kalan üyelerin bu parayı tamamlaması gibi bir sonuç doğacağı için kanun ile anayasaya aykırı olarak tam bir eşitsizlik durumu yaratıldığını, geçici 11.madde ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına dahi müdahalede bulunarak kanunların geriye yürümezliği ilkesi ihlal edildiğini, zira yasa metninde kesinleşen mahkeme ilamları karşısında borçlu olunmadığının tespitine dair dava yetkisi oluşturulduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararları ile alacak elde eden kooperatiflerin bu paraları iade edilmesi konusuna yol açacak şekilde yapılan düzenleme yine hukuk devletinde olması gereken hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.maddesinin Anayasaya aykırı olması nedeniyle iş bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul tutanakları, üye işlim dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Davacının 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi gereğince davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Davanın dayanağı olan Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. maddesinin iptaline karar verildiğinden, eldeki davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”hükmü mevcuttur.
Davanın dayanağı olan Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalmasında davanın her iki tarafına da kusur izafe edilebilecek bir durum söz konusu olamayacağından gerçekleşmişse her iki tarafa da kusur izafe edecek bir durum söz konusu olamayacağından Anayasa’nın 138. maddesinde belirtilen ana ilke ve TMK’nın 4. Maddesi gözetilerek her bir tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakmasına ve tarafların leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından yatırılan 512,33-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 242,48‬-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 4. Maddesi gereğince taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/10/2023

Katip …

Hakim …