Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1198 E. 2023/754 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :… (T.C. .)
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri ilinde faaliyet gösteren davalı Kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10’luk risk payını da ödemiş, istifa dilekçesi vererek davalı Kooperatifle karşılıklı ibralaşmış ve ilişiği kesilmiş olduğunu, davacının, Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin değişik 61. madde hükmü uyarınca kendisine tanınan hak ile tapusunu alarak üyeliği sona ermiş olduğunu, davacının maliyet hesabı borcunu ödeyip tapusunu aldığı halde, davalı Kooperatifçe ek maliyet, maliyetin revizyonu, maliyetin güncellenmesi adı altında senelerce taciz edilmiş, sürekli davalı Kooperatif tarafından bir maliyet bedeli çıkartılıp davacı ve davacının durumunda olanlardan muhtelif taleplerde bulunulmuş olduğunu, Davalı Kooperatif tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. , … E. , … E. sayılı dosyalarıyla kesin maliyet – ek maliyet hesabı adı altındaki alacaklar için ilamsız icra takipleri başlatılmıştır. Tüm dosyalara müvekkil tarafından itiraz edilip, takipler durdurulmuş, (kapatılan Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … E.) … E. sayılı dosyadaki itirazın iptali amacıyla davalı Kooperatifçe Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı kararı ile, “Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 4.696,11- TL asıl alacak ve 64,84-TL işlemiş faiz üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9 yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -İtirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 4.696,11- TL’nin % 20’si oranında (939,22-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacıya verilmesine, şeklinde” karar verilmiş, ilgili kararın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin … E. … K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğunu, 15.06.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 7410 sayılı Kanunun 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddenin dikkate alınması gerektiğini, davacının, Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin değişik 61. madde hükmü uyarınca kendisine tanınan hak ile tapusunu alarak üyeliğinin sona ermiş olduğunu, dolayısıyla Kanunda belirtilen tüm şartların davacı için sağlanmakta olduğunu, davacının tapusunu da aldığını, bu nedenle Kanun maddesinde belirtilen şartları sağlayan davacı için kesin veya ek maliyet hesabı adı altında bir para istenemeyeceği bu nedenle de davalı Kooperatife hiçbir borcu bulunmadığı mutlak olduğunu, bununla birlikte, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 E., 2022/185 K. Sayılı ilamının ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2022/2163 E. 2022/3713 K. sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, dolayısıyla gerek güncel Yargıtay uygulamaları, gerekse Kooperatifler Kanununa eklenen madde ile davacının belirtilen şartları sağladığı ve davalı Kooperatife karşı herhangi bir borcu bulunmadığı mutlak olup, işbu davanın açılarak davacının davalı Kooperatife hiçbir borcu bulunmadığının tespiti ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibinin sonlandırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talepleri haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırılık teşkil ettiğinden davanın reddine ilişkin itirazları olduğunu, Yalnızca Kayseri iline özgü düzenlenmiş kanun hükmü hukuka aykırı olup mahkemece somut norm denetimi itiraz yolunun uygulanması gerekmekte olduğunu, dava konusu kanun maddesi yalnızca kayseri ilinde bulunan kooperatifleri kapsayacak şekilde çıkarılmış olduğunu, yani aynı durum ve şartlarda bulunan başka şehirdeki kooperatif üyesi maliyetlerden sorumlu iken yalnızca Kayseri ilinde bulunan kooperatif üyesi yönetim gideri dışındaki başkaca maliyetten sorumlu tutulamayacağını, İşbu kanun Anayasanın 10. Maddesinde belirtilen “yasa önünde eşitlik ilkesi” ne açıkça aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10. Maddesi ile aynı hukuksal durumda bulunanlara aynı kanunun uygulanması gerektiği hukuksal eşitlik ilkesi ile temin altına alınmış olduğunu, eşitlik ilkesinin temin altına aldığı hal, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayrım yapılmasına, topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesinin önüne geçirmektedir. “Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” şeklindeki ifade, mutlak eşitlik anlayışının yansımaları olduğunu, aynı durumda olan herkes için eşit yasa çıkarmak, yasa koyucunun adaletini göstereceğini, Yine, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 7.maddesinde “Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.” şeklinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundalığı açıklandığını, Hukuka aykırılığı bariz olan işbu kanun maddesinin uygulanması mümkün olmadığını, İşbu kanunun uygulanması ile hukukun üstünlüğü çiğnenmiş ve hukuk hezimeti meydana gelmiş olacak olduğunu, İlgili kanun maddesi hakkında somut norm denetimi yoluna başvurulması gerekmekte olduğunu, açıkça Anayasa’ya aykırı olan Kooperatif Kanunu Geçici 11.madde hükmünün somut norm denetimi itiraz yoluna konu edilmesi için gerekli tüm koşulların mevcut olduğunu, Anayasaya aykırılığı bariz olan, farklı şehirlere farklı kanun uygulanması ile eşitlik ilkesinin alenen aykırılığına sebebiyet veren işbu kanun hükmünün uygulanması kabul edilemeyeceğini, Müflis Kooperatif, etaplar halinde yapılmamış olup ilgili kanun maddesi Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi hakkında uygulanamayacak olduğunu, Kayseri iline özgü çıkarılmış olan bu kanunda açıkça hangi koşullar altında uygulanabilir olduğu belirtilmiş olduğunu, öncelikle, inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şartı bulunmakta olduğunu, Kooperatiflerin ana sözleşmesi, kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasındaki özel hukuk sözleşmesi olduğunu, Kooperatif Ana sözleşmesine göre; ” Konutların etaplar halinde yapılarak ortaklara dağıtılması ancak Bakanlıkça belirlenen usule uygun ana sözleşme değişikliği yapılması halinde mümkündür. ” Müflis Kooperatifin yapılaşması etap olarak değil, ana sözleşme ve kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu, Etap uygulaması yapılması, ana sözleşmede açıkça değişiklik yapılarak düzenlenmesi ve bu düzenlemenin ilgili Bakanlık onayı alması ile yapılabilecek bir uygulaması gerektiğini, Müflis kooperatifin ana sözleşmesinde böyle bir hüküm bulunmadığı gibi etap uygulamasına ilişkin herhangi bir değişiklik de yapılmamış olduğunu, Müflis kooperatif inşaatlarının çoğunluğu teslim edilmiş fakat maddi imkanların kısıtlığı, teknik ve fen bakımından zorunluluk sebebiyle tüm inşaatların birlikte yapılması mümkün olmamış, para oldukça yıllara yayılarak yapılmış olduğunu, Etap uygulaması 1163 sayılı kanun 23. Maddesi ” Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşit olduklarını, ” gereğince esas olarak bakıldığında “eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmekte olduğunu,” Etap uygulamasında kooperatif üyeleri en baştan belirlenen etaplara bağlı olarak kooperatif ortaklığına girmekte ve her bir üyenin sadece tabi olduğu etaptan kura çekme imkânı bulunmakta olduğunu, hatta etapların ödeme planı, daire nitelikleri, yapıldıkları bölge dahi farklı olabilmekte olduğunu, Müflis kooperatifte ilk kez çıkarılan kesin hesap maliyeti, tüm üyelere ayrım yapılmaksızın, özel bir gruba özgülenmeksizin çıkarılmış olduğunu, Müflis kooperatifte eşitlik ilkesine riayet edilmiş, etap uygulaması hiçbir zaman gündemde dahi olmadığını, Etap uygulamasıyla meydana gelen farklılıklar kanunla temin altına alınan eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden etap uygulaması yalnızca ana sözleşmede bulunan özel hükümle veya Bakanlık onayı ile yapılacak ana sözleşme değişikliği yapılması halinde uygulanabilir olacağını, Kooperatif tarafından yapılan inşaatların yıllara yayılarak yapılması etap uygulaması anlamına gelmemekte olduğunu, ayrıca, her ne kadar Kayseri iline özel çıkarılan Geçici kanunun mağduriyetlerin giderilmesi adına çıkarıldığı belirtilse de asıl mağdur kooperatif üyeleri halen taşınmaz tapularını alamamış olan ortakları olduğunu, Müflis kooperatifte maddi imkanların kısıtlığı sebebiyle yaklaşık 40 üye parasını ödediği halde tapusunu alamamış, 30 kadar üyenin de taşınmazı inşa edilemeden iflas söz konusu olmuş olduğunu, Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamak olup maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşik Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiş olduğunu, Kooperatifte evini teslim almayan üyeler ile davacı gibi evini teslim alan üyelerin arasında eşitsizlik doğduğu ve bu durumun kooperatifte üyeler arası eşitlik ilkesini ihlal ettiği açık olduğunu, zira tapusunu alamayan kooperatif üyelerinin inşaatları ancak bu şekilde tamamlanıp teslim edilebilecek olduğunu, tüm iddia, talep ve dava açılış tarihine karşı zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları olduğunu, Anayasa aykırılığı açıkça ortada olan Kooperatif Kanunu Geçici 11.madde hükmü hakkında somut norm denetimi itiraz yoluna başvurulmasını, Anayasa Mahkemesi kararı gelene kadar bekletici mesele yapılmasını, müflis kooperatifte etap uygulaması olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, davalı kooperatif tarafından alınan genel kurul kararı uyarınca doğan borç nedeniyle davacı kooperatif üyesi hakkında başlatılan icra takibi kapsamında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ile 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
Davanın dayanağı olan Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. maddesinin iptaline karar verildiğinden, eldeki davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”hükmü mevcuttur.
Davanın dayanağı olan Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalmasında davanın her iki tarafına da kusur izafe edilebilecek bir durum söz konusu olamayacağından gerçekleşmişse her iki tarafa da kusur izafe edecek bir durum söz konusu olamayacağından Anayasa’nın 138. maddesinde belirtilen ana ilke ve TMK’nın 4. Maddesi gözetilerek her bir tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakmasına ve tarafların leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 269,85-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 189,15‬ TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır