Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/117 E. 2022/925 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin Kayseri İli … İlçesinden faaliyet gösterdiğini, arsa sahipleri ile yapılan kat karşılığı sözleşmeler ile edindiği 12 adet blokta kendi ortakları için 485 konut, arsa sahipleri için 205 konut olmak üzere toplam 790 adet konut ile tamamı arsa sahiplerine ait olmak üzere 34 adet işyerinden oluşan inşaatları üstlendiğini, fiilen 2007 yılından itibaren inşaatlara devam edildiğini, yüklenilen konutların tamamının aynı anda tesliminin mümkün olmaması nedeniyle konutların tamamlandıkça ortaklara teslim ve teslim tarihindeki konut kesin maliyet bedellerinin tahsil edilebilmesinin yanında konutunu teslim alanlara inşaatı devam eden ortaklar arasındaki eşitliğin de sağlanabilmesine yönelik olarak bakanlık onayı alınarak … tarihli genel kurulda ortakların kabulü ile birlikte değiştirilerek uygulamaya konulduğunu, 3 bloktaki 177 adet daireyi tamamlayarak kat mülkiyeti tapuları ile birlikte 2011 yılında teslim edildiğini, ana sözleşme gereği tüm konutların yapımı tamalanmadan önce kura neticesinde kendisine konutu tahsis edilmiş ve tamamlanmış olan ortağın kat mülkiyeti tapunu alarak ortaklıktan ayrılmak istemesi halinde tamamlanmış ve tahsis edilmiş konutların kesin maliyet bedeli belirlenerek tapusu verilebildiğini, bu şekilde konutunu teslim almak isteyen ortaklardan ileride çıkabilecek ve tüm ortaklara yansıtılması gereken müşterek giderler ile erken konut teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak konutun teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin %10’u nun ayrıca alınacağını, kooperatif genel kurulunca kabul edilmiş bir kesin hesap maliyeti olsa dahi değişen durumlar ve geçen zaman içerisindeki yeni bir kesin maliyet hesabının belirlenmesinin mümkün olacağına ilişkin emsal kararlar bulunduğunu, davalının da davet edildiği genel kurulda alınan kararlar gereğince güncellenen hesaplar nedeniyle davalıya çıkarılan 57.033,06-TL borcu bulunduğunu, bedelin geç ödenmesi halinde kooperatif genel kurul toplantısı maddesi uyarınca geciken taksitlere aylık %1,5 oranı ile gecikme cezası uygulanacağının karara bağlandığını, dava tarihi itibariyle davalının 10.693,70-TL tutarında gecikme cezası borcu bulunduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davalının davacıya ödemesi gereken57.033,06-TL güncellenmiş konut kesin maliyet bedelinin şimdilik 5.000,00-TL’sinin, bu bedelin genel kurulda belirlenen sürede ödenmemesi nedeniyle aylık %1,5 gecikme cezası olan 10.693,70-TL’ye istinaden şimdilik 5.000,00-TL’si olmak üzere toplam 10.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacı kooperatifin müvekkile çıkardığı borcun gerçeği yansıtmadığını, davacı kooperatifi tarafından müvekkile gönderilen ortaklıktan çıkarılma kararında, müvekkilin 45.626,00 TL lik borcu bulunduğunu, ancak davacı kesin hesap maliyetine istinaden alacak miktarının 57.033,06 TL olduğu ve gecikme cezası borcu bulunduğunu, davacı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında alınan gündem maddesine istinaden müvekkiline ve diğer ortaklara güncellenmiş kesin hesap maliyeti çıkardığını, güncellenmiş kesin hesap maliyeti o dönem kooperatife ortak herkese eşit bir şekilde bölünmesi gerekirken kooperatifin bazı ortaklarına maliyetin yansıtılmadığını, davacının dava dilekçesinde kooperatifin ortaklarının büyük çoğunluğunun borçlarını yerine getirdiğini ikrar ettiğini, kooperatif inşaatlarının uzun zamandır ilerlemediğini, kooperatifin … tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında daha önce çıkarılan kesin hesap maliyetinin bütün ortaklara eşit olarak bölünmediği gerekçesiyle daha önce borç çıkarılmayan ortaklara da borç çıkarıldığını, izah edilen tüm bu nedenlerle Yargıtay … H.D’nin … tarihli … E.-… K sayılı ilamı doğrultusunda hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olarak açılan davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Genel kurul toplantı tutanakları, hesap ekstresi kooperatif defter ve kayıtları, kooperatif muhasebe kayıtları, ortaklar listesi.
GEREKÇE: Dava, kooperatif genel kurul kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen kesin maliyet bedeli alacağı ile bu alacağa işletilen gecikme cezasına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, … tarihli celsenin (8) nolu ara kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ara karar ile bilirkişi ücreti ve tebliğ gideri olmak üzere eksik 950,00-TL delil avansını yatırması için davacı tarafa kesin süre verilmiş ve verilen kesin süre içinde delil avansının yatırılmaması halinde HMK 324/2 maddesi uyarınca davacı tarafın bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayılarak dosyadaki mevcut diğer delillere göre karar verileceğinin huzurdaki davacı vekiline ihtar edildiği ancak verilen kesin sürede delil avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 324. maddesinde, (1) “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”
(2) “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmü mevcuttur.
Hakim HMK 94/2 maddesi uyarınca verdiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Hakim tarafından verilen kesin süre tarafları olduğu kadar hakimi de bağlar. Davacı vekiline verilen 2 haftalık kesin süreye ilişkin ara kararda, sürenin kesin olduğu, kesin sürede yapılacak işin ne olduğu ve kesin süreye uymamanın müeyyidesi açıkça yazılarak davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Ayrıca verilen süre, bilirkişi bilirkişi ücreti yatırmak için yeterli ve makuldür. Davacı vekili, verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmamış, kesin süreden sonra bilirkişi ücretini yatırdıklarından bahisle müteakip celsede dosyanın bilirkişiye tevdiini talep etmiştir.
Davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesi için takdir edilen ücret yatırılmadığına göre davacı bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Bu aşamada artık dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre karar verilmek gerekir. (Aynı doğrultuda Yargıtay 11. HD 17/11/2021 tarih 2020/4398 Esas, 2021/6282 Karar, Ankara BAM 21.HD 2018/324-568 E-K) Kesin süre içinde bilirkişi incelemesi için gerekli avansı yatırmayan davacı taraf, bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların kooperatif muhasebesi konusunda uzman bilirkişiler tarafından incelenmeden açıklığa kavuşturulması mümkün değildir. Davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, mevcut deliller ile iddiasını ispatlayamadığından ötürü davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İşbu davada her ne kadar dava, davalı lehine sonuçlanmış ve davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de; açılan dava, davalı bakımından da ticari dava olduğundan, davalı bakımından dava şartı niteliğindeki arabuluculuğa tabi olup, dosyada mübrez arabuluculuk son tutanağının incelenmesinden davalıya iadeli taahhütlü davet mektubunun gönderildiği ve davalının mazeret bildirmeksizin toplantıya katılmadığı yazılıdır.
… sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. maddesi ile taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile bu tarafın yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağı ve bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği ve yine 18/A-13 maddesi ile arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması halinde arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı düzenlenmiştir. Bu maddede sayılan yargılama gideri, arabuluculuk bürosunca yapılan ve Bakanlık bütçesinden karşılanan yargılama gideridir. Dava açıldıktan sonra mahkemece yapılan yargılama gideri değildir. Zira … Sayılı Arabuluculuk Kanunu ile düzenlenen yargılama giderinin haksız çıkan taraftan tahsil edilerek Hazine’ye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir ve bu yargılama gideri 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre tahsil edilir. Yargılama boyunca mahkemece yapılan ve davanın taraflarının delil avansından karşılanan yargılama gideri Bakanlık bütçesinden karşılanmadığından, bütün yargılama giderlerinin bu madde kapsamında sayılarak Hazine’ye gelir kaydı şeklinde hüküm kurulması, Bakanlığın sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet verir. O halde … Sayılı Yasa’da düzenlenen yargılama giderinin arabuluculuk bürosu tarafından Bakanlık bütçesinden karşılanan giderler olduğu açıktır.
İzah edilen nedenlerle işbu dava, davalı lehine sonuçlanmış olsa bile davalının mazeret bildirmeksizin arabuluculuk toplantısına katılmaması nedeni ile lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş, Bakanlık bütçesinden ödenen ve yargılama gideri sayılan arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. (benzer yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2019/4125 Esas 2019/3193 Kararı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak yatırılan 170,78-TL’ den mahsubu ile 90,08-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri (iadesi gereken peşin harcın mahsubu ile birlikte) 172,90-TL, posta ve tebligat masrafı 95,75‬-TL olmak üzere toplam 268,65-TL yargılama giderinin … sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-… sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11 maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-… sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır