Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI :
2-..
3-…
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkiline isabet eden kesin maliyet bedeline ödediğini, davalı tarafından kendisine tahsis edilen taşınmazın tapusunu aldığını, yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde ile düzenleme yapıldığını, davalı kooperatif de etaplar halinde konutlarını yapıp kesin maliyet bedeli çıkarıp üyelerine tebliğ ettiğini, kesin maliyet bedelini ödeyen üyelere ise tapu devri yaptığını, müvekkilinin de tapusunu almış olması nedeniyle hiçbir borcu bulunmadığından menfi tespit taleplerinin kabulü ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yalnızca Kayseri iline özgü düzenlenmiş kanun hükmü hukuka aykırı olup mahkemece somut norm denetimi itiraz yolunun uygulanması gerektiğini, anayasanın 10. maddesinde belirtilen “yasa önünde eşitlik ilkesi” ne açıkça aykırılık teşkil ettiğini, hukuka aykırılığı bariz olan işbu kanun maddesinin uygulanması mümkün olmadığını, işbu kanunun uygulanması ile hukukun üstünlüğü çiğnenmiş ve hukuk hezimeti meydana geldiğini, açıkça anayasa’ya aykırı olan kooperatif kanunu geçici 11.madde hükmünün somut norm denetimi itiraz yoluna konu edilmesi için gerekli tüm koşullar mevcut olduğunu, anayasaya aykırılığı bariz olan , farklı şehirlere farklı kanun uygulanması ile eşitlik ilkesinin alenen aykırılığına sebebiyet veren işbu kanun hükmünün uygulanmasının kabul edilemez olduğunu, müflis kooperatif, etaplar halinde yapılmamış olup ilgili kanun maddesi sınırlı sorumlu esen şekerkent konut yapı kooperatifi hakkında uygulanamayacağını, kooperatif ana sözleşmesine göre; ” konutların etaplar halinde yapılarak ortaklara dağıtılması ancak bakanlıkça belirlenen usule uygun ana sözleşme değişikliği yapılması halinde mümkündür. “, müflis kooperatifin yapılaşması etap olarak değil, ana sözleşme ve kanuna uygun olarak yapıldığını, etap uygulaması yapılması, ana sözleşmede açıkça değişiklik yapılarak düzenlenmesi ve bu düzenlemenin ilgili bakanlık onayı alması ile yapılabilecek bir uygulama olduğunu, müflis kooperatifin ana sözleşmesinde böyle bir hüküm bulunmadığı gibi etap uygulamasına ilişkin herhangi bir değişiklik de yapılmadığını, yukarıda arz ve izah edildiği üzere anayasa aykırılığı açıkça ortada olan kooperatif kanunu geçici 11.madde hükmü hakkında somut norm denetimi itiraz yoluna başvurulmasını , anayasa mahkemesi kararı gelene kadar bekletici mesele yapılmasını, müflis kooperatifte etap uygulaması olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul tutanakları, üye işlim dosyası, taşınmaz tapu kayıtları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatif aleyhine 7410 sayılı kanun ile değişik 1163 sayılı kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. Maddesi kapsamında davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınan karar gereğince davacı kooperatif üyesine kesin maliyet bedeli olarak çıkarılan borç tutarı yönünden borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) istemine ilişkindir.
Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği il Müdürlüğü’ne, Kayseri Genel İcra Dairesi’ne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 256,22-TL harcından mahsubu ile bakiye 13,63-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle yasa yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/10/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır