Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/115 E. 2022/462 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2022/115 Esas – 2022/462
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/115 Esas
KARAR NO : 2022/462

HAKİM : ……
KATİP : ……..

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av……..
DAVALI : …….
VEKİLLERİ : Av…..
Av. ….
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı sigorta şirketi Kayseri temsilcisi ile 3 adet sigorta poliçesi ile sözleşme yapıldığını, gerekli hususlarını içeren beyanları ve sağlık raporlarını davalı sigorta şirketine gönderildiğini, davacının mükellefi olduğu dava konusu USD bazlı iki adet poliçeye istinaden davalı sigorta şirketine ödendiğini, yaşanan ekonomik sıkıntılar ve covid-19 salgınından dolayı davacı şirketinin etkilendiğini ve sigorta primlerini ödeyemediğini, davacının davalı sigorta şirketini arayarak Türk Lirası bazlı …. numaralı poliçeyi kesintisiz olarak iptal ettirdiğini, USD bazlı diğer iki poliçeye devam etmek istediğini ifade ettiğini, sigorta şirketince 6 ayı geçtiğinden bahisle davacıdan tekrar sağlık rapora istendiğini, 15/04/2020 tarihinde kendisinin ve eşinin gerekli sağlık raporlarının gönderildiğini ancak tüm çabalara rağmen poliçelerin yeninden uygulamaya geçmesinin mümkün olmadığını, 2020 yılında ortaya çıkan covid salgınından ve dolar kurundaki aşırı değerlenmeden endişelenen davalı sigorta şirketinin dolar bazlı poliçeleri beklemeye aldığını, sonda iki yıl dolduğundan bahisle ticari ilişkilerden ana kural olan ahde vefa kuralını ihlal ederek iyi niyetle bağdaşmayan bir tutumla ve ancak ayrılması kaydıyla %60 ve %80 kesinti yapılarak prim iadesi yapılabileceğinin belirtildiğini ancak hak ve hukukla bağdaşmayan tutumun davacı tarafça kabul edilmediğini, davacının poliçeleri inleme imkanına sahip olamadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davacının yanlış ve eksik olarak bilgilenilmesi neticesi batıl olarak doğan ve sadece bir taraf lehine olan ve kazandıran sözleşmeleri ihtiva eden hayat sigortası poliçelerinin iptal edilerek ödemiş olduğu yekün 22.059 USD sigorta priminin tediye tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa 4/a maddesine istinaden aynen yabancı para olarak en yüksek mevduat faizi ile birlikte iade edilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ödenen primlerin saygın mahkemece takdir ve kabul edilecek olan erken ayrılma kesintisi oranlarının uygulanarak bakiye alacaklarının yabancı olarak tediye tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının o yabancı para için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz uygulanarak ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin görevsiz olduğunu, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, esasa ilişkin olarak davacının 3 adet hayat sigorta poliçesi bulunduğunu, davacının poliçe prim ödemelerini düzenli yapmaması sebebiyle poliçe 04/02/2019 tarihinde tenzil statüsüne geçtiğini, erken ayrılma talebi ile 26/03/2020 tarihinde davacıya 12.814,36-TL iştira ödemesi yapıldığını, davacının hayat sigorta poliçesinin 15 yıl yürürlükte kalacak şekilde düzenlendiğini, davacının kendisine bilgilendirme yapılmadığı, sözleşmelerin tek taraflı olarak düzenlendiği ve batıl olduğu yönündeki iddiaların yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davalının davacı tarafa poliçe özel şartlarına ilişkin tüm bilgilendirmeleri hukuka ve mevzuata uygun bir şekilde yaptığını, davacının bilgilendirme formlarına tablet üzerinden imza attığını, davacının hayat sigorta poliçelerinin tahsilatsızlık sebebiyle prim ödemeden muaf sigortaya dönüştüğünü, poliçede yer alan iştira kesintilerine ilişkin özel şartlar uyarınca davacıya primlerinin tamamının iadesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle hakkız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER : Hayat sigortaları bilgilendirme formları, yeniden yürürlüğü alma talep formu, sağlık raporları, sektör duyuruları, ihtarnameler.
GEREKÇE:
Dava, hayat sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olan davacının sigortacı olan davalıdan, poliçenin iptali ile poliçe kapsamında ödenmek zorunda kalınan prim ödemelerinin iadesi istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/l maddesinde; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere hertürlü sözleşme ve hukuki işlem olarak düzenlenmiştir.
6502 sayılı yasanın 73/1 maddesinde; Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olacağı düzenlenmiştir.
Aynı yasanın 83/2 maddesinde de; ”Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Görev hususu 6100 sayılı HMK 1 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. HMK 1 maddesine göre ”Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.”
Görevsizlik kararı kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerekir.
Bu tespit ve yasal çerçeve içerisinde; sunulan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu somut olayda ödenen prim borcunun davalı sigortacıdan iadesi maksadıyla eldeki dava açılmış ise de; davacı sigortalı ile davalı sigortacı arasında düzenlenen sigorta sözleşmesinin ve düzenlenen poliçenin tüketici işlemi olduğu, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğundan görevli mahkemenin bu hale göre Tüketici Mahkemesi olup 6100 sayılı H.M.K’nun 1., 114/1., ve 115/2.maddeleri ile 6502 sayılı yasanının 3/I-l, 3/1-k., 73/1.maddeleri gereğince dava şartından ötürü açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır