Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1143 E. 2023/897 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC NO: … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kayseri genel icra dairesinin … esas sayılı dosyasında, davalı/alacaklı kooperatifçe, davacı aleyhine icra takibi başlatılmış ve haksız ve yersiz şekilde, davacıdan üyelik aidatı ve faizi için alacak talebinde bulunulmuş olduğunu, 15 Haziran 2022 Tarih Ve 31867 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan, 7410 Sayılı Kanunun 2.maddesi İle 31. Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, 15 haziran 2022 günü yürürlüğe giren, 7410 sayılı kanunun 2.maddesine göre, Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında, takibe konu kooperatif alacağı da, bu kanun kapsamında yer alan ve derhal durdurulması gereken bir icra takibi olup, davacının talebi üzerine 7410 sayılı yasa gereğince bu icra takibinin durdurulmuş olduğunu, dolayısıyla, 7410 sayılı yasanın 2.maddesi hükümlerine göre, “….kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur;” hükmü gereğince, mahkemeye müracaat ederek, davacı aleyhine başlatılan takibin, 7410 sayılı yasadaki şartları taşıdığı dikkate alınarak, kayseri genel icra dairesinin … esas sayılı dosyasında , alacaklı kooperatife borçlu olmadığının tespiti için, işbu menfi tespit davasını açmak zarureti doğmuş olduğunu, davacı açısından 7410 Sayılı Yasa yönünden tüm şartların mevcut olduğunu, A)Kooperatifin inşaatları etaplar halinde yapılmaktadır ve inşaat devam etmektedir, B)Kooperatif terkin edilmemiştir ve halin aktiftir, C)Davacı yapımı tamamlanan bloktaki evinin bedelini tamamen ödemiştir, Ç)Davacının, konutun tapu devrini yıllar öncesinde Kooperatiften almış olduğunu belirterek, davacı yönünden şartları oluşan, 7410 Sayılı Yasa gereğince, Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında, davalı kooperatife 33.414,50 tl(takip çıkışı miktar ve sonradan oluşan tüm ferileri) yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, icra takibini kötüniyetli olarak başlatan davalı kooperatiften, alacağın en az % 20 si oranında kötüniyet tazminatının tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, Zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğunu, davacının davasında haksız olduğunu, Kooperatife ait davaya konu inşaatlar etaplar halinde yapılmadığını, devam eden inşaat ve imalat söz konusu olmayıp tüm imalatlar 2000-2002 yılları arasında tamamen bitmiş olduğunu, bütün dairelerin hak sahiplerine dağıtıldığını, Kooperatif tarafından kesin maliyet hesabı çıkarılmamış olup imalatlar bittiğinden imalata ilişkin bir ödeme talep edilmemiş, tasfiye kararı alındığından kooperatif tasfiye sürecinde olduğunu, Genel kurullarda alınan kararlar gereği kooperatif ortaklarından yönetim giderleri ve genel giderler için ödeme talep edilmiş, ödeme yapmayan üyeler hakkında icra takibi başlatılmış, itiraz eden üyelere de itirazın iptali davaları açılmış olduğunu, davacı hakkında da bu genel kurul kararları gereği mesul olduğu borç ile ilgili işlemler yapıldığını, davacı genel kurullarda alınan kararlar doğrultusunda kendisine düşen ödemeyi yapmadığı için hakkında icra takibi başlatılmış olduğunu, itiraz ettiği için itirazın iptali davası açıldığını, İcra takibine konu edilmeyen borçların da söz konusu olabileceğini, bu hususta fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu, 7410 sayılı kanun Anayasada düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olup iptal edileceği muhakkak olduğunu ancak meni dava kanun olduğu için sair hakları saklı tutulmakla birlikte; davacının 7410 sayılı kanundan istifa etmesi mümkün olmadığını, kanunun geçici 11.maddesinde zikredilen şartlar davacı için gerçekleşmediğini, evvela etaplar halinde yapılan bir kooperatif söz konusu olmadığını, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bir bedel ve bu bedelin ödenmiş olması da söz konusu olmadığını, yine kanunda yönetim giderleri aylık tutulmuş olmakla, zaten davacıdan talep edilen ödemeler yönetim giderlerine ilişkin olduğunu, davacının 7410 sayılı kanunda belirtilen 6 aylık süre içerisinde dava açılmaması halinde takibe devam edileceğinden bahisle icra takibi baskısını geciktirebilmek amacı ile dava açtığı açık ve net belli olup, açılan davada davacının hukuki menfaati olmadığını belirterek, davanın reddine ve davacının icra inkar/ kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi gereğince davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve Kayseri Genel İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 570,64-TL peşin harçtan mahsubu ile artan bakiye 300,79-TL’nin karar kesinleştiği ve talep halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza