Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1141 E. 2023/840 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC NO: … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … … KONUT YAPI KOOP.- … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında, davalı/alacaklı Kooperatifçe, davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılıp, haksız ve yersiz şekilde, davacıdan kesin hesap maliyeti ve faizi için alacak talebinde bulunulmuş olduğunu, bu konuyla ilgili olarak, 15 haziran 2022 tarih ve 31867 sayılı resmi gazetede yayımlanan, 7410 sayılı kanunun 2.maddesinin dikkate alınması gerektiğini, söz konusu maddeye göre kayseri genel icra dairesinin … esas sayılı dosyasında, takibe konu kooperatif alacağı da, bu kanun kapsamında yer alan ve derhal durdurulması gereken bir icra takibi olup, davacının talebi üzerine 7410 sayılı yasa gereğince, bu icra takibi durdurulmuş olduğunu, dolayısıyla, 7410 sayılı yasanın 2.maddesi hükümlerine göre, “….kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur;” hükmü gereğince, mahkemeye müracaat ederek, davacının aleyhine başlatılan takibin, 7410 sayılı yasadaki şartları taşıdığı dikkate alınarak, kayseri genel icra dairesinin … esas sayılı dosyasında, alacaklı kooperatife borçlu olmadığının tespiti için, işbu menfi tespit davasını açmak zarureti doğmuş olduğunu, davacı açısından 7410 sayılı yasa yönünden tüm şartların mevcut olduğunu, a)kooperatifin inşaatları etaplar halinde yapılmaktadır ve inşaat devam etmektedir, b)kooperatif terkin edilmemiştir ve halen aktiftir, c)davacı yapımı tamamlanan bloktaki evinin bedelini tamamen ödemiştir, Ç)Davacı, konutun tapu devrini 06.06.2011 tarihinde Kooperatiften almıştır.7410 sayılı yasada belirlenen tüm şartları haizdir, bu sebeple, davacının borçlu olmadığının tespiti için, yasa gereğince işbu menfi tespit davasını açmanın zorunlu hale gelmiş olduğunu belirterek, davacı yönünden şartları oluşan, 7410 Sayılı Yasa ile Kooperatifler Kanununa eklenen Geçici 11.Madde gereğince, Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında, davalı kooperatife 122.085,17 tl(takip çıkışı miktar ve sonradan oluşan tüm ferileri) yönünden davacını borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin 7410 sayılı yasa gereğince iptaline, icra takibini kötüniyetli olarak başlatan davalı kooperatiften, alacağın en az % 20 si oranında kötüniyet tazminatının tahsiliyle müvekkilime ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının Kayseri İlinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet göstermekte olup, davacının da kooperatifin üyesi olduğunu, Davacı üyenin kooperatife olan borçları nedeniyle hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatılmış olup, çıkarılan ödeme emrine davalının itirazı nedeniyle takibin durmasına karar verilmiş ise de sonrasında Kayseri 2.Asliye Ticaret mahkemesince görülen … E. … K. Sayılı dosyasında itirazın iptali davası sonucu davanın kabul edilmiş olduğunu, Davacı borçlu üyeye Kayseri ili … bağımsız bölüm numaralı taşınmazın teslim ve tescil edilmiş olduğunu, kooperatifin yetkili organlarında dayanak kararlar alınmış ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davalı üyenin borcu çıkarılmış olduğunu, davalı kooperatifin 09.12.2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul gündem madde 4: ”daha önceleri oluşturulan teknik heyet yani komisyon tarafından çıkartılan 27.04.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurulda gündem maddelerinden olan 12. maddesinde görüşülerek genel kurulca kesin hesap olarak kabul edilen 106.303 tl nin yerine yine kayseri l. noterliğince 11.07.2016 tarih ve 17485 yevmiye nolu ve imzaları doğruluğu bakımından onaylanarak, yönetim kuruluna teslim edilen konut kesin maliyetlerinin yani 143.423,75 TL nin kooperatifin değişik ana sözleşmesinin 61 ve 63 maddeleri hükmü doğrultusunda endeksleme yapılmadığının tespit edilmesi sebebiyle çıkartılan konut kesin maliyetlerinin iptal edilerek yeniden kooperatifin ana sözleşmesinin değişik 61. ve 63 maddesine uygun olarak endeksleme yapılmasına karar verilmiştir.” Şeklinde olduğunu, söz konusu Genel Kurul kararı çerçevesinde Yönetim Kurulunun 25.12.2018 tarih ve 411 nolu kararı ile Kooperatifin ana sözleşmesinin değişik 61 ve 63 maddelerine uygun konut kesin maliyet çıkartılması ve teklif verenlerden … ile anlaşma yapılması yönünde karar almış olduğunu, Yönetim Kurulunun almış olduğu karar doğrultusunda 28.12.2018 tarihinde S.S. … Konut Yapı Kooperatifi ile … arasında imzalanan sözleşme ile Kooperatifin 84. Ortağına teslim ettiği ve teslim edeceği konutların kesin maliyetlerinin Kooperatifin değişik ana sözleşmesinin 61. maddesi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun ilgili maddeleri ve Yönetim Kurulu kararları gereğince çıkarılmış olduğunu, karar gereğince 19.03.2019 tarihli kesin hesap maliyet raporu ile davalının borcu çıkarılmış, söz konusu komisyon raporuna ilişkin 06.05.2019 ve 10.05.2019 tarihli itiraz komisyonu toplantı tutanaklarının daha önceki davada dilekçe ekinde sunulmuş olduğunu, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarnameler gönderilmiş ve borç muaccel hale gelmiş olduğunu, gerek genel kurulca gerekse yönetim kurulunca davacı hakkında alınan kararlar davacıya tebliğ edilmiş olup, posta alındı listesi dilekçe ekinde sunulmuş, sonrasında davacıya vekil sıfatıyla taraflarınca da ihtarname gönderilmiş, bakiye borcun ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağı bir kez daha ihtar edilmesine rağmen verilen süre içinde davacı borçlunun borcunu ödememiş olduğunu, hal böyle olunca davacı borçlu hakkında kayseri genel icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davacının itirazı haksız ve kötü niyetli olup mahkemece iptal edildiğini, davacı borçlu, yasal dayanakları yukarıda anlatılan borcuna ilişkin yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takip durmuşsa da borçlunun itirazı açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğundan kaynaklı itirazı iptal edilmiş olduğunu, davacı borçlu üyeye, taşınmaz teslimi yapılmış, kooperatifin yetkili organlarında dayanak kararlar alınmış ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davacı üyenin borcu çıkarılmış, davacı borçlunun itirazı 06.05.2019 ve 10.05.2019 tarihli itiraz komisyonu toplantısında değerlendirilmiş, netice olarak alınan kararlar çerçevesinde davacıya gerekli ihtarnameler gönderilmiş olduğunu, buna rağmen davacı borçlu konut kesin maliyet bedeli borcunu ve kira borcunu ödememiş, davacı borçlunun, yasal şartlara uygun ve muaccel olan borcunu ödemediği gibi hakkında yapılan yasal takibe itiraz etmesi, açıkça yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, davacı yanın çevre kanunu ile ilgili yapılan değişikliği esas göstererek bahse konu davayı açması anayasanın 2.maddesine ve geriye yürümezlik ilkesine açıkca aykırılık teşkil etmekte olduğunu, türkiye cumhuriyeti anayasası 2.maddesi gereğince türkiye cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir, hukuk devleti ilkesi; devletin, hukuk sınırları dahilinde tüm faaliyetlerinde hukukun egemen olmasını sağlamaktadır, anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez unsurlarından birisi kanunların hukuk güvenliği sağlaması, bu doğrultuda geleceğe yönelik, öngörülebilir kurallar içermesi gerekliliğidir, bu nedenle, hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi için kural olarak kanunlar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki olaylara uygulanacağını, anayasa mahkemesinin 13.02.2019 tarih, 2018/103 e. – 2019/4 sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini ayrıca çevre kanununun ilgili maddesinde belirtilen 4 şart mevcut olayda gerçekleştirilmemiş olduğunu, kanuna göre inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şartı arandığını, davalı kooperatifçe yapılan inşaat projesi tek projeden oluşmakta olup herhangi bir etap durumu olmadığını, aynı kanunun bir diğer bendinde ise “Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması” şartı aranmaktadır demekte olduğunu, Davacı taraf, davalı kooperatifçe tahakkuk edilen miktarı ödememiş olup daha önce tarafımızca yapılan İcra takipleri ve itirazın iptali davasının konusunu da davacı tarafından ödenmemiş bu borç oluşturmakta olduğunu, açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının mevcut durumu Çevre Kanununun ilgili maddesindeki şartları karşılamamakta olduğunu, bahse konu olayda davacı ile davalı arasında Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyası sonuçlanmış ve takibe devam edilmiş, davacının sonuçlanmış borcunu ödemek yerine hala mahkemeyi meşgul edip zaman kazanma çabası içinde olması da kötü niyetini ortaya koymakta olduğunu belirterek, davanın reddine, haksız ve kötüniyetli açılan dava ve takibin durması nedeniyle davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi gereğince davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Davalı kooperatife, Kayseri Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve Kayseri Genel İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85-TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 2.084,91-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.815,06‬-TL’nin davacıya iadesine,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.04/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza