Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/111 E. 2022/853 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … (T.C. …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… (T.C. …)
VEKİLİ :Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça Kayseri … Müdürlüğü’nün … E., … E ve …E sayılı icra takip dosyaları ile davacı aleyhinde icra takibi başlatılarak davacıya kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılan icra takiplerine ilişkin ödeme emri (örnek 10) tebliğ edilmiş olduğunu, sözkonusu takiplerden … E sayılı takibe … düzenleme, … ödeme tarihli ve 25.000,00 TL. meblağlı senet, … E sayılı takibe … düzenleme, … ödeme tarihli ve 25.000,00 TL. meblağlı senet, …E sayılı takibe ise … düzenleme, … ödeme tarihli ve 25.000,00 TL. meblağlı senet dayanak yapılmış olduğunu, ancak takiplere dayanak senetlerin bedelsiz olduğunu, davalının davacının ve eşinin hissedar olduğu … Gıda İnşaat Ltd. Şti ye 2011 yılında haricen ortak olmuş olduğunu, ortak olurken eşi … adına konut kredisi çekmiş ve bu çektiği krediyi davacıya vermiş olduğunu, çekmiş olduğu bu kredinin ödenmemesi ihtimalini düşünerek teminat olarak davacıdan 25.00,00TL bedelli tarih kısmı boş olarak 4 adet senet almış olduğunu, ilerleyen zamanda ortaklıktan ayrıldığını, ortaklıktan ayrılınca davalının eşi … tarafından çekilen krediden kaynaklı borç davacı ve kardeşi tarafından … Bankası’na düzenli olarak yatırılmış olduğunu, kredi borcunun tamamı banka dekontları celp edildiği zaman görüleceği üzere davacı ve kardeşi tarafından 2016 yılına kadar ödenmeye devam edilerek 2016 yılında bu borç davacı tarafından kapatılmış olduğunu, dekont asıllarından davacıda olanlar teminat olarak alınan bu 4 adet senetten biri olan ve davalı tarafça Kayseri … Dairesinin … E sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen 25.000,00TL meblağlı senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti için Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E sayılı dosyası ile açılan menfi tespit dava dosyasına ibraz edilmiş olduğunu, bu dekontların fotokopileri dosyaya da ibraz edilecek olup davalının eşi … tarafından 2011 yılında çekilen kredi ile ödemelerin kim tarafından yapıldığını ispat açısından ödeme dekontlarının … Bankasından celbini talep ettiklerini ancak bu borç ödenmesine ve verilen senetler bedelsiz kalmasına rağmen davalı davacıdan almış olduğu ve birini Kayseri … Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından takibe konu ettiği senetleri diğerlerini ise yukarıda icra takip dosyalarına konu ettiği senetleri davacıya teslim etmediğini, öncesinde yapılan şifahi başvurularda sonuçsuz kalmış olduğunu, senetlerin çekilen kredinin ödenmeme ihtimaline binaen teminat olarak imzalanıp davalı takip alacaklısına verildiği kredi borcunun tamamının davacı tarafından ödendiği hususunu bilen tanıkları olduğunu, takibe konu senet 2011 yılında düzenlenerek davalıya verildiğini, bu hususun kanıtı ise senet metninde geçen ve haricen ortak olunan sirketin adresi olduğunu, zira şirket 2011 yılında senette belirtilen adreste faaliyet göstermekte olduğunu, bu şirket 2013 yılında tasfiye olduğunu, davacının 2013 yılından sonra senette belirtilen adresle hiçbir ilgisi kalmadığını, senedin 2011 yılında verildiği senet metninde belirtilen tarihin sonradan yazıldığı hususu yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile de sabit olacak ve bedelsiz olmasının yanında senedin zaman aşımına uğradığı ve kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konu edilemeyeceği ve senette tahrifat yapıldığı hususu da ortaya çıkacak olduğunu, ticaret sicilden şirket kayıtlarının celbini talep ettiklerini, 2011 yılında şirkete haricen ortak olduğu hususu şirket çalışanlarına ödenen maaşlara ilişkin tahsilat makbuzlarında ki davalının imzası ile de sabit olduğunu, davacı davalı hakkında bedelsiz senedi takibe koymaktan dolayı Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma Numaralı dosyası ile de şikayetçi olmuş olduğunu, anılan nedenler karşısında, takip konusu yapılan senetten dolayı davacının davalı tarafa kesinlikle her hangi bir borcu bulunmamakta olup, aksine davacının takip alacaklısının evine 2019 yılında tadilat yapmış bu tadilat bedelinin ödenmemesi üzerine Kayseri … Dairesinin … E sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde icra takibi başlatmış olduğunu, davalının bu takibe itirazı nedeniyle Kayseri … Tüketici Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile itirazın iptali istemli dava açılmış olup dava derdest olduğunu, davalı bu davadan kaynaklı davacının alacağını ödememek için bedelsiz senetleri icra takibine koyarak davacıdan talep etmekte olduğunu, davacının davalının evine yapmış olduğu tadilat bedelini alamadığı için davalı aleyhinde Kayseri … Dairesinin … E sayılı dosyası ile takip başlatmasını müteakip davalı davacının kardeşi, annesi ve yengesine giderek “Ünal benim hakkımda takip başlatmış takibi geri çekmezse elimde olan eski senetleri takibe koyarım” diye tehdit etmiş olduğunu, anık olarak dinlenmelerini istediğini, davalının bu beyanı dahi senetlerin bedelsiz olduğunun ve davacının alacağını istemesi üzerine davalı tarafça bedelsiz senetlerin üzerinin doldurularak takibe konu edildiğinin kanıtı olduğunu belirterek davacının takibe konu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, söz konusu takibi sırf kötüniyetli ve haksız olarak başlatan ve bu hali açıkça ortada bulunan davalının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile Kötüniyet Tazminatı Ödemeye mahkum edilmesini, ayrıca davacının söz konusu takip sebebi ile mağdur edilmemesi bakımından, Mahkemece İhtiyati Tedbir yolu ile icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından Kayseri … Müdürlüğünün … E., … E., … E. Numaralı dosyaları ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacıya söz konusu takiplerden ödeme emrinin tebliğ edilmesine müteakip iş bu dava ikame edildiğini, gerçek dışı, sayıt ve mesnetsiz iddialar ile davacının söz konusu senetlerden kaynaklı borcunun olmadığı iddia edildiğini, söz konusu iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, davacı, müvekkilinin … Gıda İnş. Ltd. Şti.’ye 2011 yılında haricen ortak olduğunu, müvekkilinin eşinin 100.000,00 TL kredi çekip parayı davacıya verdiğini, karşılığında 25.000,00 TL bedelli dört senet aldığını, sonrasında ortaklıktan ayrıldığını, bahse geçen krediyi de tamamen kendisi ve ağabeyinin ödediğini iddia ettiğini, müvekkilinin … Gıda İnş. Ltd. Şti.’ne hiçbir zaman resmi yahut harici olarak ortak olmadığını, bu durumun dosya kapsamına alınan şirket evraklarında da sabit olduğunu, davacı senet metni üzerinde yer alan borçlu adresinin … ltd. Şti.’nin eski adresi olduğunu, şirketin 2013 yılında tasfiye olduğunu, senetlerin kambiyo vasfını yitirdiğini ifade ettiğini, öncelikle senet metni üzerindeki adresin davacının sahibi olduğu eski şirketin adresinin olmasının senedin geçerliliği üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığını, davacının kötüniyetli olarak bu adresi bildirdiğini, kendi lehine hüküm elde etmek amacıyla senet metnine bu adresi yazdığını, bununla birlikte dosya kapsamında toplanan Ticaret Sicil bilgilerine göre bahsi geçen şirket 2015 yılının son günü tasfiye olduğunu, davacının iddiasının aksine senet metinleri incelendiğinde görüleceği üzere senetler kambiyo vasfını yitirmediğini, her ne kadar senetlerin teminat senedi olduğu iddia edilse de senetlerin ön ve arka yüzleri incelendiğinde görüleceği bu yönde bir kayıt olmadığı gibi senetlerin teminat senedi olarak verildiğine dair bir sözleşme yahut yazılı metinde bulunmadığını, davacının davasının tamamının arabuluculuk dava şartının bulunmaması sebebiyle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının kötüniyet tazminatı talebinin HMK’nin 167. Maddesi uyarınca ayrılmasına, ayrılan talebin usulden reddini, davcının menfi tespit davasının esastan reddini, davacıdan alınıp müvekkiline verilmek üzere takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının Kayseri … Müdürlüğü nezdinde … E., …, … E sayılı dosyaları nedeni ile davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri C.Başsavcılığına, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Mimarsinan Vergi Dairesine, Erciyes Vergi Dairesine,Türkiye … Bankasına, Kayseri … Tüketici Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Kayseri … Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 25.000,00 TL senet bedeli, 3.969,86 TL takip tarihine kadar asıl alacağa işlemiş olan faiz olmak üzere toplam 28.969,86 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.

Kayseri … Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 25.000,00 TL senetteki asıl alacak bedeli, 3.969,86 TL asıl alacağa işlemiş olan geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 28.969,86 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.

Kayseri … Dairesi’nin …sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 25.000,00 TL bonodan kaynaklı asıl alacak, 10. 215,92 TL asıl alacağa işlemiş geçmiş gün faizi, olmak üzere toplam 35.215,92 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E, … K sayılı kararında “Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde; davacının, sebebine ilişkin açıklama içermeyen havaleyi, kendisine tekne alınması için gönderdiğine ilişkin iddiası davalı tarafça kabul edilmemiş, tersine, bu paranın bir borç ödemesi olduğu savunulmuştur. Böylece davalı davaya konu paranın kendisine gönderildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş, ancak, bunun davacı tarafından ileri sürülen nedenle değil, başka bir nedenle gönderildiğini savunmak suretiyle vakıanın hukuksal niteliğinin ileri sürülenden farklı olduğunu bildirmiştir. Bu savunmanın basit (adi) veya bileşik ikrar olarak değerlendirilemeyeceği çok açıktır. Zira, her ikisinin de temel koşulu, ileri sürülen maddi vakıanın ve onun hukukî vasfının birlikte kabul edilmiş olmasıdır. Bu nedenle, mahkeme kararındaki, davalının havaleyi ve dolayısıyla borcu kabul ettiği yönündeki değerlendirmesi isabetsizdir. Vakıa kabul edilmekle birlikte, onun farklı bir hukukî vasıfta olduğu ileri sürüldüğünden somut olayda davalının savunması, vasıflı ikrar (gerekçeli inkâr) niteliğindedir ve bu ikrar bölünemez. Buna göre, vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, davalıya değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) aittir. Nitekim Özel Daire de aynı yöne işaret etmiştir. “ denildiği görülmüş olup dava konusu olayda da davalının söz konusu senetleri davacıya verdiği para nedeni ile aldığını ve ödemenin davacının tadilat yapması ile olacağını belirtmiş olması ile davalının vasıflı ikrarda bulunduğu, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisini kabul etmediği ve bu durumda ispat yükünün davacı üzerinde olduğu ve davacının senedin teminat için verildiğini ispat etmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin …tarihli celsesinde davalı asilin ” Kayseri … Dairesinin …, … ve …esas sayılı dosyalarında takibe konulan senetler nedeniyle davacıdan alacaklı olduğuma” şeklinde yemininin alınmış olduğu görülmüştür.
Davalının tacir olmaması nedeni ile tarafların defterlerinin incelenmesi yoluna gidilmemiştir.
Davacı tarafça senetlerin teminat olarak imzalanarak verildiğini ancak diğer kısımların sonradan doldurulduğunu beyan etmiş olması ile söz konusu durumun bir tahrifat iddiası olmadığı anlaşılmakla senet üzerinde inceleme yapılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı taraf Kayseri … Müdürlüğü nezdinde … E., …, … E sayılı dosyalarında takibe konulan senetlerin teminat senedi olması nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarını belirterek menfi tespit talebinde bulunulmuş ise de, yukardaki içtihatta dikkate alındığından ispat yükünün davacı olması, kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesinin geçerli olması, davacının dava konusu senetlerin teminat amacı ile verildiğini yazılı delil ile ispat edememesi, davacının senetlerdeki imzası yönünden inkarda bulunmaması ve davalının duruşmada hazır bulunarak takip konusu senetler nedeni ile alacaklı olduğuna yemin etmesi ile davacının davasını ispat edemediği görülmüş ve böylece Davanın reddine, Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin İİK madde 72/4 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin İİK madde 72/4 gereğince REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 1.280,82 TL peşin ile 310,05 TL tamamlama harcından mahsubuyla artan bakiye 1.510,17 TL’nin karar kesinleştiğinde istek ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
8-Davalı lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 14.904,90 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır