Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – T.C. No:…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2023
KARAR SONUCU : RED
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kayseri’de faaliyet gösteren konut yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin genel kurulu tarafından şimdiye kadar usulüne uygun olarak kesin maliyet bedellerinin belirlenmesine ve üyelerden talep edilmesine yönelik herhangi bir karar alınmamış, davalı üye ve kooperatiften dairesini alan diğer 196 üyeden yalnızca geçici maliyet bedellerinin alındığını, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetleri kooperatif ortaklarına pay edilmemiş, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetlerine kooperatif üzerine yani hazihazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine maliyet hesabında kat, cephe ve şerefiye bedeli farkları da gerçeği yansıtmadığını, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, sgk, vs borçlar dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmemiş ve tüm bu borçlar dairesini teslim almadığını üyelere bırakıldığını, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmesi ve kendisine yapılan ihtara rağmen belirtilen süre içinde müvekkili kooperatife daire ve tapu devrinin yapılmadığını, muaccel hale gelen kesin maliyet bedeli borcunun da ödenmediğini, bunlardan bahisle; dava konusu taşınmaza tapu kaydının beyanlar hanesine davalıdır şerhi konulmasına, tapu kaydının iptali ile müvekkil kooperatif adına tescil edilmesine, tescil taleplerinin reddedilmesi halinde davalının kooperatife karşı kesin maliyet ve diğer hususlardan doğan edim borçları nedeniyle 5.000,00-TL kesin maliyet bedeli alacağının arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili kooperatife ödenmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dosyaya sunulan araduluculuk Tulanağında anlaşamama tutanağına konu edilen talebin ticari uyuşmazlık olarak belirtildiğini, bu sebeple de anlaşmama tutanağının dava şartını kapsayıp kapsamadığı konusunda belirsizlik bulunduğunu, müvekkilinin kooperatife olan borcunu ödediğini ve 2011 yılında kat mülkiyeti tapusunu aldığını, müvekkilini davalı kooperatifin üyesi olmadığını, zira 2011 yılında tapuyu aldıktan sonra kooperatif tarafından yapılan genel kurul toplantıları ve hazirun listesinde isminin bulunmadığını, genel kurula davet edilmediğini, davacının da müvekkilinin genel kurula davet etmeyerek müvekkilinin kooperatiften çıktığını ve ilişiğinin kesildiğini onayladığını, müvekkilinin yeniden üye olmak gibi bir talebinin ve başvurusunun bulunmadığını, genel kurul tutanakları ve hazirun cetvellerinin resmi belge olduğunu, yıllarca hazirun listesinde yer almayan kooperatiften çıkan ve tekrar üye olma talebi de bulunmayan müvekkilinin davacı tarafından kendiliğinden hazirun listesine eklenerek genel kurulda borç çıkartılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından kesin maliyetler tespit edilerek ve belirlenen kesin maliyet bedellerinin müvekkili tarafından ödenerek taahhütname ve ilişik kesme belgesi ve … tarihinde kat mülkiyetinin tapusunun müvekkiline verildiğini, … tarihli genel kurul tutanağında şimdiye kadar belirlenen tüm maliyetlerin iptaline karar verildiğini, ancak söz konusu kooperatif genel kurulunda neden daha önceki kesin hesapların hatalı olduğunun açıkça belirtilmesi ve resmi tespitlerle gösterilmesi gerektiğini, kooperatif ile ilişiği kesilen müvekkiline bu kadar yıl sonra bu kadar borç çıkartılmasının hukuka aykırı olduğunu, ana sözleşmenin 61. Maddesi gereği ayrılmak isteyen ortakların ödemesi gereken kesin maliyet ve şerefiye ödeyerek borcu kalmayan ve ardından yapılan genel kurullara davet edilmeyen hazirunlarda yer almayan müvekkilinin kooperatiften çıktığını, kooperatifin de bunu kabul ettiğini, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının davasında haklı olup olmadığı, davalının kooperatif üyesi olup olmadığı, davacının tapu iptali ve tescil talebinin yerinde olup olmadığı, ayrıca davacının davalıdan kesin maliyet bedelini talep edip edemeyeceği, edebilecek ise ne kadar talep edebileceği hususunda açılmış olan satın almaya dayalı tapu iptali ve tescili davasıdır.
Dava konusu taşınmazın dava değerinin tespiti için dosyanın gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin bilirkişi raporunu … tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli gayrimenkul değerleme uzmanının bilirkişi raporuna göre;” dava konusu taşınmaz olan Kayseri İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … parselde kayıtlı ana taşınmazda yer alan … Blok, … Kat, … numaralı mesken nitelikli taşınmazın dava tarihi olan … tarihindeki değerinin 245.000,00-TL olduğu ” belirlenmiş olup, taşınmazın belirlenen değeri üzerinden eksik harcın davacı tarafça ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce işbu bu dava ile ilgili ilk olarak … Esas sayılı dosya üzerinden yargılama yapılarak … tarihinde tapu iptali ve tescil talebinin reddine, kesin maliyet bedeli alacağı talebinin ise kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı … tarihli kararı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine ise Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı … tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verildiği, bunun üzerine işbu dosya … Esas sırasına kaydı yapılarak bu dosya üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Esas … K sayılı bozma ilamıyla;”…. tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamı dikkate alındığında yukarıda bahsi geçen yasa Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiğinden işbu davanın Yargıtay’ın son içtihadı yani iptal edilen yasadan önceki Yargıtay içtihadı doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir. Söz konusu Yargıtay içtihadına göre de davacı kooperatifin bütün daireleri teslim edip tasfiyeye girmeden tekrar kesin hesap çıkaramayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
… tarihli duruşma tutanağının hüküm kısmında her ne kadar istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği yazılmış ise de, mahkememizce verilen önceki kararın Yargıtay tarafından bozulduğu anlaşılmakla, bu kısım “Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği ” şeklinde düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 85,39-TL peşin harç ile 4.098,60-TL tamamlama harcından mahsubu ile artan 4.004,09-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan 123,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 37.300,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …
Katip …
¸E-imzalıdır
Hakim …
¸E-imzalıdır