Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1054 E. 2023/267 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
İFLAS İDARE MEMURLARI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasın…. Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ nin … tarihli Kaldırma kararı sonrası yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkili kooperatifçe alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, … tarihli genel kurul toplantısının 8. Maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, … tarih 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden davalı hakkında başlatıldığını, davalının borcunun olmaması gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına ilişkin … yılında başlatılan icra takibine itiraz edilmiş, açılan itirazın iptali davasında…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kooperatif lehine sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER: …Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası, … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, genel kurul toplantı tutanakları, kooperatif defter, kayıt ve belgeleri, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin.
GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Mahkememizden verilen … tarih, …Karar sayılı karar, … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ nin … tarihli, …. sayılı Kararı ile Kaldırılmakla, yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Kayseri Bam Kaldırma kararı öncesi alınan bilirkişi kök ve ek raporlarından özetle;
Davacının davalıdan kooperatif ana sözleşmesinin m.61-63 hükümleri gereği çıkarılmış kesin maliyet talep ettiği, davalının kooperatifin ortağı olduğu, genel kurulca ödeme şartları belirlenmiş kesin maliyeti ödemekle yükümlü olduğu, davacı kooperatif …. tarihinde kesin maliyet çıkardığı, ancak bu maliyeti ana sözleşmenin 61. Maddesine göre tebliğ etmediği, arada geçen dönemde genel kurul yapmadığı, daha sonra ….yılında …. yılları arasını kapsayan bir genel kurul yaptığı ve bu genel kurulda ….yılına ait kesin maliyetin ödeme şartlarını belirlediği, ancak bu kesin maliyetin geçen zaman içinde artan maliyetler için güncellenmesine de yine genel kurulun 9.maddesine göre karar verildiği, bu karara istinaden kesinleşmiş ve tebliğ edilmiş kesin maliyetten sonra güncellenen kesin maliyetin, ortaklara tekrar tebliğ edilip kesinleştirildiği, dolayısıyla yapılan ek güncellemenin kesin maliyetin bir parçası ve her ikisinin birlikte bir kesin maliyet oluşturduğu, kesinleşmiş maliyetin ödenmemesi nedeniyle kesin maliyet içinde yer alan banka faiz borcu farkı ve inşaat maliyeti artışlarının güncelleme içinde talep edildiğinden bunun davalıdan talep edilebileceği, ancak üyelere konutların m² büyüklüğü dikkate alınarak ek maliyet dağıtımı yapılmayıp tüm üyelere eşit miktarda dağıtım yapıldığından nispi eşitlik ilkesine aykırı düştüğü, buna göre davalının, davacı kooperatife gnele kurulda belirlenen kesin maliyet ödeme şekline göre, kak maliyet tutarı üzerinden takip tarihi itibariyle 6.504,44-TL ana para ve yıllık %9 faiz gereğince 89,81-TL faiz borcu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor sunulması istenmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; “Kök raporumuzdaki görüş ve kanaatlerimizde bir değişiklik söz konusu değildir. Ancak işbu ek raporumuzda davalı ödemesinin tarafımızca yeniden endekslenmesi ile davacının alacak tutarı değişmiştir. Buna göre davacı taraf takip tarihi itibariyle davalıdan 6.619,32 TL anapara ve 91,40 TL işlemiş faiz talep edebilecektir.” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor sunulması istenmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; “davacının davalıdan kooperatif ana sözleşmesinin m.61-63 hükümleri gereği çıkarılmış bir kesin maliyet talep ettiği, davalmın kooperatifin ortağı olduğu, peşin bedelli ortak statüsüne sahip olmadığı, genel kurulca ödeme sartları belirlenmiş kesin maliyetin talebinin mümkün olduğu, davacı kooperatif …. tarihinde kesin maliyet çıkardığı, ancak bu maliyeti ana sözleşmenin 61.maddesine göre tebliğ etmediği, arada geçen dönemde genel kurul yapmadığı, daha sonra … yıtında …. yılları arasını kapsayan bir genel kurul yaptığı ve bu genel kurulda … yılına ait kesin maliyetin ödeme şartlarını belirlediği, ancak bu kesin maliyetin geçen zaman içinde artan maliyetler için güncellenmesine de yine genel kurulun 9.maddesine göre karar verildiği, bu karara istinaden kesinleşmiş ve tebliğ edilmiş kesin maliyetten sonra güncellenen kesin maliyetin, ortaklara tekrar tebliğ edilip kesinleştirildiği, dolayısıyla yapılan ek güncellemenin kesin maliyetin bir parçası ve her ikisinin birlikte bir kesin maliyet oluşturduğu, kesinleşmiş maliyetin ödenmemesi nedeniyle kesin maliyet içinde yer alan banka faiz borcu farkı ve inşaat maliyeti artışlarının güncelleme içinde talep edildiğinden bunun davalıdan talep edilebileceği, dava konusu genel kurulda bilanço açığının kapanması ve bu doğrultuda ortağın kişisel sorumluluğunun artırılması hali söz konusu olmadığından ek ödemeden bahsedilemeyeceği, bu nedenle KK m, 31/1 ve 52/1 hükmündeki ağırlaştırılmış karar yeter sayısına gerek olmadığı, ancak üyelere konutların m? büyüklüğü dikkate alınarak dağıtım yapılmayıp tüm üyelere eşit miktarda dağıtım yapıldığından nispi eşitlik ilkesine aykırı düştüğü, buna göre davalının, davacı kooperatife genel kurulda belirlenen kesin maliyet ödeme şekline göre, kök maliyet tutarı üzerinden takip tarihi itibariyle davacı taraf takip tarihi itibariyle davalıdan 6.619,32 TL anapara ve 91,40 TL işlemiş faiz talep edebileceği, mahkemece faiz oranının 4 18 olarak kullanılması gerektiği yönünde kanaat oluşması durumunda faiz tutarının 182,80 TL olacağı, yukarıda varılan sonuçlara bakıldığında, yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında taraf itirazları doğrultusunda, ek raporda belirttiğimizin aksine farklı bir değerlendirmeye gerek olmadığı, bu nedenle ek rapordaki tüm kanaatlerimizin geçerli olduğu….” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu ….tarih …Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair karar verilmiş olup; İstinaf incelemesi sonucu … BAM …HD vermiş olduğu … tarih ve …. sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizce verilen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair kararın 15/06/2022 tarih ve 31867 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü giren 7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde kapsamında davacının taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın yeniden bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Maddenin Anayasa Mahkemesinin yapmış olduğu inceleme sonucu 16/03/2023 tarih 2022/126 Esas 2023/29 Karar (Resmi Gazete 09/03/2023 tarih 32127 sayılı) sayılı kararı ile iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; BAM kaldırma kararında belirtilen gerekçe çerçevesinde anılan yasal düzenleme çerçevesinde davalının hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmekte ise de, anılan yasal düzenlemenin yargılamanın devem ettiği bir aşamada Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de gözetildiğinde, BAM kaldırma kararı çerçevesinde yeniden davalının hukuki durumunun değerlendirilmesi olanaksız olup Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ilkesi gözetilerek davanın açıldığı tarihteki davalının hukuki durumunun gözetilerek ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat hükümleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporları, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, kooperatif tarafından taahhüt edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına tescili halinde dahi davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı şeklinde yorumlanamayacağı, bu nedenle bilirkişi kök raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan borcu davalının ödemekle yükümlü olduğu, usulüne uygun alınan yönetim kurulu kararı çerçevesinde taksitlerin ödenmesi gerekirken Şubat-Mart-Nisan-Mayıs …aylarına ait her biri 1.654,83-TL olan borç tutarının ödenmediği usulüne uygun olarak tutulan kooperatif kayıtları ile sabit olup, 07/06/2013 tarihli kooperatif yönetim kurulu tarafından düzenlenen borcu yoktur belgesinin hukuken davacı kooperatifi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, bu nedenle davalının savunmasının yerinde olmadığı, davalının diğer savunmalarının da yerinde olmadığı, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, davacı kooperatif yetkili organlarınca alınan kesin maliyet ve ek maliyet hesabının kesinleştiği, eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı kooperatif üyesi aleyhinde başlatmış olduğu icra takibi yerinde görülmüş olup; bilirkişi heyetinin düzenlediği ve mahkemece benimsenen kök rapor çerçevesinde davalının da aralarında bulunduğu kooperatif üyelerine dairenin endekslenmiş maliyetinden ödemelerin endekslenmiş tutarı düşülmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken tenzilatsız ve artışsız bedelinin beyan edildiği, kök maliyete göre yapılan ek maliyet hesabının davalı gibi kooperatif üyelerine tahsis edilip ferdileştirilen konutların m² ölçümlerinin farklı olmasından kaynaklandığı, konut büyüklüklerinin hesaba alınması (davacıya tahsis edilen konut 130m²’dir) ve bu suretle taksit tutarlarının belirlenmesi gerekirken davacı tarafça davalı kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü dikkate alınmaması nedeniyle aradaki farkın kaynaklandığı, bilirkişiler tarafından davacının talep edebileceği alacak tutarının hesaplanması sonucu davacı alacağının 6.619,32-TL asıl alacak (1.654,83X4 taksit), 91,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.710,72-TL olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Davacı kooperatif alacağının kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklandığı, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu…. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 6.619,32 TL, işlemiş faizi 91,40 TL olmak üzere toplam 6.710,72 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazlaya istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (6.710,72-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.342,14-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 458,40-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 115,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye 343,02-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 115,38-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 50,80-TL ilk dava açma gideri, 97,00-TL tebligat, 160,00-TL posta gideri ile 1.850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.107,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.483,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 400,00-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.700,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 503,37‬-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ilgili taraflarına iadesine,
8-Davacı lehine 6.710,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden 2.822,68-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 927,22-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 392,78-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
.
Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır