Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/778 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :… – (T.C….)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – (T.C….)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) Esas sayılı icra dosyasından yapılan ödeme emri tebligatı ile hakkında başlatılan icra takibinden haberdar olduğunu, davacının Manavgat Nöbetçi … Müdürlüğü kanalıyla … havale tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, borca itiraz etmesinin gerekçesi söz konusu dosyanın borcu Merhum Babası …’e ait olması olduğunu ancak davacı merhum babasından kendisine intikal edecek olan mirası alacak ve borçlarıyla birlikte reddetmiş olduğunu, itiraz dilekçesinin ekinde de bu hususun delillendirildiğini, Manavgat … Hukuk Mahkemesinin …Esas ve … Karar sayılı kararı ile … tarihinde davacının Miras bırakan babasından intikal edecek olan mirası kayıtsız şartsız reddettiği karar altına alınmış olduğunu, Kayseri … İcra Müdürlüğü icra dosyasında (Kayseri … Müdürlüğü … E.) … tarihinde davacının yapmış olduğu itirazı kabul etmiş ve Takibin durdurulmasına karar verdiğini, daha sonra Alacaklı vekili bu işleme itiraz etmiş ve hukuka aykırı bir şekilde müdürlük daha önce vermiş olduğu karardan dönmüş ve davacı yönünden durdurduğu takibin devamına karar vermiş olduğunu, sonuç olarak davacı hakkında başlatılmış olan takip davacının mirasını reddettiği merhum babasından kaynaklanmakta olduğunu, davacının söz konusu dava dosyasında borçlunun mirasçısı durumunda olduğunu ancak mahkeme ilamından da anlaşılacağı üzere davacının yasal süresi içerisinde usul ve yasaya uygun bir şekilde babasının mirasını reddetmiş olduğunu, reddedilmiş bir miras karşısında davacı hakkında icra takibi yapılması hukuka aykırı olduğunu, davalı taraf Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) dosyası ile davacının … Bankası Hesabında bulunan TR… IBAN numaralı hesabına haciz işlemi uygulanmış ve … tarihinde … Bankası davacının hesabında yer alan 197,34 TL’yi icra dosyasına yatırmış olduğunu, davalı Taraf Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) dosyası ile davacı …’da mevcut olan hak ve alacağına haciz ihbarnamesi göndermek yolu ile haciz koyulmuş olduğunu, … davacının Manavgat … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında borçlusu olup davacının Manavgat … İcra Müdürlüğü dosyası kapsamında …’dan hak ve alacağı bulunmakta olduğunu, Haciz ihbarnamesi yolu ile … Kayseri İcra Müdürlüğü dosyasına borçlu olarak kaydedilmiş ve …’nın maaşına haciz müzekkeresi gönderilerek tahsilat gerçekleştirilmiş olduğunu, …tarihinde 537,50 TL, … Tarihinde 537,50 TL tahsil edilmiş olduğunu, davalı taraf Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) dosyası ile davacının alacaklı olarak bulunduğu Akseki … Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına dosya alacağı haczi koyulmuş olduğunu, … tarihinde Akseki … Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası dosya haczinden dolayı Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) 4.629,52 TL ödeme yapmış olduğunu, davalı taraf …tarihinde “fazla yatırılan paranın iadesi” açıklaması ile Alacaklı Vekilinin hesabından 950,00 TL’yi Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) dosyasına iade etmiş olduğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, mirasın reddi, miras bırakanın ölümü üzerine yasal veya atanmış mirasçıların ölenin her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte oluşan mirasın hak ve yükümlülüklerini reddetmesi olarak tanımlanabileceğini, mirasın reddi kararı uyarınca davacının babasının mirasından kalan tüm hak ve yükümlülükleri reddettiğini, davacının babasının mirasındaki alacaklarda hak sahibi olmadığı gibi borçlarından da sorumlu olmadığını, Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) esas sayılı icra dosyasına konu olan borçta davacının mirasını reddettiği merhum babasının davalıya karşı olan borcu olduğunu, mirası reddeden davacının bu borçtan kaynaklı herhangi bir sorumluluğu bulunmazken icra dosyasına ödemeler yapılmış olduğunu, işbu ödemeler borçlu olmadığı halde davalı tarafa gerçekleşmiş olup davacı hukuken borçlu olmadığı bir ödemeyi gerçekleştirdiğini belirterek davacının borçlu olmadığının tespitine ve davalıya ödenen 4.951,86 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdatıyla davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süreden reddi gerekmekte olduğunu, İ.İ.K. 72. Maddesinde göre “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” Kanun maddesinin ilgili hükmünden de anlaşılacağı üzere istirdat davası ödeminin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerekmekte olduğunu, bu bir yıllık süre hak düşürücü süre olduğunu, mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmekte olduğunu, davacının, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının alacaklı olduğu dosya sorgusu yapılmış ve Kayseri … Dairesi … Esas sayılı dosyasından, davacının alacaklı olduğu, Akseki … Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına dosya alacağı haczi konulmuş olduğunu, Akseki … Dairesinin … Esas sayılı dosyasından, icra takibi dosyasına … tarihinde 4.629,52 TL ödeme yapılmış olduğunu, icra dosyasından yapılan en son tahsilat akseki … dairesinin … esas sayılı dosyasından gönderilen 4.629,52 TL olup bu ödeme … tarihinde gönderilmiş olduğunu, davacı ise işbu davayı ödemeden 1 yıl sonra ikame etmiş olduğunu, dolaysıyla hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edilen işbu davanın süreden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Yargıtay … Hukuk Dairesi … Tarihli … Esas, …Karar Sayılı İlamının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, davacı, davalının kusuru olmaksızın tamamen kendi kusuru ile işbu davayı açmak zorunda kaldığından yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması mümkün olmadığını, İcra İflas Kanununun kambiyo senetleri (çek, poliçe ve emre muharrer senet) hakkındaki hususi takip usullerinin borca itiraz başlığı altındaki 169.maddesi; “Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.” şeklinde hüküm altına alınmış olup, madde hükmü gereğince kambiyo senetleri ile başlatılan icra takiplerinde ödeme emrine karşı borca itirazın icra mahkemelerine bir dilekçe ile bildirilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olduğunu, İcra Mahkemelerine itiraz edilse bile bu itirazın satış hariç icra takip muamelelerini durdurmayacağı da açık olduğunu, hal böyle iken davacının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı icra müdürlüğüne talimat ile gönderdiği borca itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmasına rağmen davalının itirazı üzerine hukuksuz olarak takibe devam edildiği iddiaları yersiz olduğunu, yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere kambiyo senetlerine özgü haciz yolu icra takibinde ödeme emrine karşı İcra Müdürlüğüne değil İcra Mahkemesine bir dilekçe ile borca itiraz yapılması gerektiğini, itiraz İcra Mahkemesine yapılsa bile takip durdurulmamakta sadece satış hariç tutularak diğer tüm icra muamelelerine devam edilecek olduğunu, bu nedenle hem yasaya hem usule aykırı olarak yapılan itiraz sonucu takibin durdurulması beklenemeyeceği gibi durdurma kararı veren icra müdürlüğüne de davalı tarafından itiraz edilmesi kadar doğal bir şey olmadığını, bu nedenle davalının kötü niyetli olarak bu icra takibini başlattığına ilişkin bir bulguda söz konusu olmadığını, hukuka uygun şekilde devam eden takip neticesinde dosya alacağına istinaden haciz işlemleri yapılması ve neticeten tahsilat yapılması kadar olağan bir şey olmadığını, taraflarınca başlatılan takibe karşı davacının yapmış olduğu itiraz neticesinde durdurulmuş ve hukuka aykırı şekilde durdurulan takibe karşı tarafımızca itiraz edilmiş ve takibe devam edilmiş olduğunu, devam eden takip yönünden haciz işlemleri ve neticesinde tahsilat yapılarak icra dosyası infazen kapatılmış olduğunu, hem zamanaşımına uğramış olan hem de usulune uygun olarak borca itiraz yapılmadan açılan işbu davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu icra takibine karşı davacı tarafından öncelikle beş gün içerisinde İcra Mahkemesi nezdinde borca itiraz edilmesi, eğer ki İcra Mahkemesinde açtığı davanın reddedilmesi halinde ise işbu davayı açması gerekmekte olduğunu, davacı yasal olarak yapması geren usul işlemlerini gerektiği gibi yerine getirmemiş, İcra Mahkemesine borca itirazda bulunmamış olduğunu ayrıca yasal mevzuat gereği işbu menfi tespit davasını da açması gereken zaman içerisinde açmamış bu nedenle zamanaşımına uğramış olduğunu, bu nedenle davacı kıymetli evraklardan kambiyo senedi olan bono ile davalıya borçlu konumunda olup takibin devam etmesi ve icra dosyasından tahsilat yapılması hukuka uygun olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, zira davacı mirası reddettiğini ve takibin durdurulması gerektiğine dair itiraz dilekçesini … yılında sunmuş ve icra takibi hukuka aykırı şekilde durdurulmuş olduğunu, akabinde ise icra takibinin durdurulmasına karşı yapmış olduğumuz itiraz neticesinde … tarihinde durdurulma kararının kaldırılmasına ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmiş olduğunu, bu karar tarihinden itibaren yaklaşık 3 yıl sonra … tarihinde davacı tarafça menfi tespit davası açılmış, Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi …Tarihli, …Esas, … Karar sayılı kararı ile davanın reddine kesin olarak karar vermiş olduğunu, davalı bu karar tarihinde itibaren 1 yıl sonra, icra dosyasında tahsilat yapıldıktan sonra işbu haksız davayı ikame etmiş olduğunu, davacının dilekçesinde belirtildiği üzere Kayseri … Dairesi … Esas sayılı dosyasından, davacının alacaklı olduğu, Akseki … Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına dosya alacağı haczi konulmuş olup Akseki … Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından, icra takibi dosyamıza … tarihinde 4.629,52 TL ödeme yapılmıştır ve … tarifinde dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılması için taraflarınca talep gönderilmiş olduğunu, dosyaya fazla yatan 950 TL’nin iadesi ise …tarihinde icra dosyasına yapılmış olduğunu, davacının 2017 tarihinden beri icra dosyasından haberdar olup icra dosyasından tahsilat yapılması ve kapatılması üzerine işbu davayı ikame etmesi kötüniyetine ortaya koymakta olduğunu belirterek haksız davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … Esas) sayılı icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıya ödenen miktarın istirdatına ilişkin davadır.
Kayseri … Dairesi’nin … Esas (Kapanan Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … Esas) sayılı icra dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının …, borçluların …, …, …, … olduğu, takibin … tarihli, … seri nolu çek dayanak gösterilerek toplam 3.224,32 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Manavgat … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, takibin 3.732,00 TL bono, 48,85 (%9,75) işlemiş faiz (değişen oranlarda reeskont-avans faizi), 11,20 TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 3.792,05 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Akseki … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile tetkikinde; alacaklısının …, borçlusunun … Belediye Başkanlığı olduğu, takibin 66.618,40 TL diğer (istenen faiz: yıllık Adi Kanuni Faiz) üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Manavgat … Hukuk Mahkemesi’nin …Esas, … Karar sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının …, miras bırakanın … olduğu, davanın miras bırakan …’in … tarihinde vefatı nedeniyle, davacının miras bırakanın mirasının reddine ilişkin olduğu, Mahkemece … tarihli Gerekçeli karar ile davacının talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas, … Karar sayılı dosyasına ait tüm evraklar celbedilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E, … K sayılı kararında “Dava, İİK’nun 72/7. maddesi uyarınca açılan istirdat istemine ilişkin olup, bu maddede öngörülen 1 yıllık süre hak düşürücü süredir ve taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece resen dikkate alınması gerekir. Hak düşürücü sürenin başlangıcı, borç olmayan paranın doğrudan doğruya icra dairesine ödendiği tarihten veya borçlunun haczedilen malların değerinin icra dairesine ödendiği tarihtir. Somut olaya gelindiğinde, davacı tarafından … tarihinde icra dairesine ödeme yapılmış ise de, istirdat istemli birleşen dava 1 yıl hakdüşürücü sürenin geçmesinden sonra … tarihinde açıldığından birleşen davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” Denildiği görülmüş olup dava konusu olayda da davacı tarafça da teyit edilen Kayseri … Dairesi’nin … tarihli müzekkere cevabına göre … tarihinde icra dairesine ödeme yapıldığının belirtilmesine rağmen davanın hakdüşürücü süre geçtikten sonra … tarihinde açılmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça Kayseri … İcra Müdürlüğünün … (Kayseri … Müdürlüğü … E.) Esas sayılı dosyası nedeni ile davalıya borçlu olunmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, Akseki ve Kayseri … Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere verilen cevapta Akseki … Dairesi aracılığı ile Kayseri … Dairesi’ne gönderilen son ödemenin … tarihinde 4.629,52 TL olarak yapıldığı anlaşılıp buna ilişkin tahsilat makbuzunun dosyaya sunulması ile davacının İİK madde 72/7 gereğince borçlu olmadığını iddia ettiği bedeli ödediği tarihten itibaren yasal 1 yıllık hakdüşürücü süre sona erdikten sonra davasını açtığı anlaşılmış ve bu nedenle davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın Hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 84,57 TL peşin harçtan mahsubuyla artan bakiye 3,87 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davalı lehine takdir edilen 4.951,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)