Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1000 E. 2023/1098 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davacı ile davalı arasında kooperatif üyeliğinden kaynaklı borç ilişkisi bulunduğunu, davacı kooperatifin 29.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında 2009 ve 2010 tarihli maliyet hesaplarının hatalı olması sebebiyle geçersiz. olduğu, kooperatifin 08.12.2017 tarihli raporunun geçerli ve doğru olduğuna karar verildiği, anılan genel kurul kararının kesinleşmiş olup kooperatifin aldığı kararlara ilişkin itiraz olmadığı ve kararların oybirliği ile alındığını, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu tarafından 30.07.2009 ve 30.07. 2010 tarihli kesin hesap adı altında hatalı uygulamalar ile davalının da dahil olduğu 93 kişiye dairelerinin teslim edildiği ancak kooperatif tarafından 08.12.2017 tarihli kesin hesap ile bu kişilerin kooperatife borçlu olduklarının anlaşıldığını, daha önce çıkarılan geçici hesabın ana sözleşmeye aykırı olması ve devam eden kooperatifin genel giderlerinin artması gibi nedenlerle davalı tarafından daha önce yapılan ödemelerin yetersiz kaldığını, kooperatifin tadil edilen ana sözleşmesinin 63. maddesi ile ‘konutun kesin maliyet bedelinin ödenmesi’ ile ilgili düzenleme yapıldığı ve 63. maddenin F bendinde “Ferdi ilişkiye geçildikten sonra, konut için kujlanılan kredilerin hak ediş faizleri ile birlikte oluşacak geri ödeme miktarlarının geri ödenmesinde farklı geri ödeme süreli, farklı faiz oranlı vs. olmalarından dolayı oluşacak farklılıkları dengelemek maksadıyla yönetim kurulunca belirlenecek esaslara göre bulunacak miktar ilave veya tenzil edilir” hükmü getirildiğini, açıklanan nedenler ile davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği görülmekle HMK 128.maddesi gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMANAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kooperatif üyesi olan davalıdan konut kesin maliyet alacağı istemine ilişkindir.
Bozma öncesi,
Emsal nitelikteki Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E – 2022/185 K sayılı ilamında;” Dava kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir…Somut olayda; Kooperatif Ana Sözleşmesinin kesin maliyete ilişkin 61. maddesi ve kur’a çekimine ilişkin 62. maddesinde değişiklik yapılarak kooperatifin etap etap yapılacağı, inşaat bittikçe biten binalar için kur’a çekileceği ve çıkarılan kesin maliyet hesabına göre % 10 fazla ödeyenlerin bağımsız bölümlerinin teslim edilerek kooperatiften istifa edebilecekleri ana sözleşme hükmü olarak belirlenmiştir.
Bu ana sözleşme hükmü; gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Her ne kadar ana sözleşme değişikliği ile ilgili iptal davası açılmamış ise de kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Ana sözleşmenin 61 ve 62. maddelerindeki değişiklikler Kooperatifler Kanununda çerçevesi çizilen ana ilkelere ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan yok hükmünde oldukları eldeki davada da gözetilmelidir.
Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.
Yine somut olaya gelindiğinde kooperatif yukarıda belirlenen gerekçeyle geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62. maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır.
Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir. Bu durumda mahkemece eldeki davanın erken dava olduğu gerekçesiyle reddi ile masraf ve vekalet ücretinin bu doğrultuda sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir.
…” gerekçesiyle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 27/05/2022 tarihli celsesinde davacı kooperatif vekilinin alınan beyanından, davalının dahil olduğu bölümün inşaatının bittiği ancak kooperatifin bitmeyen inşaatlarının bulunduğu anlaşıldığından, emsal nitelikteki Yargıtay kararı gözetildiğinde bütün inşaatlarının bitmesine müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedel talep edilebileceğinden erken açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 06/10/2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile ”15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, davacı tarafça talep edilen alacak kalemleri somut şekilde ayrılarak kooperatifçe talep edilen alacak kalemleri içinde yönetim giderleri olup olmadığı ortaya konduktan sonra mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası;
Mahkememizce BAM kararı da dikkate alınarak, dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. HD’nin 06/10/2022 tarih ve … esas – … karar sayılı ilamı doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi hususunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce alınan 26/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporundan özetle; Kök raporda da belirtildiği üzere davalının davacı kooperatife dava tarihi itibariyle (14.153,00 + 39.069,62=) 53.222,62-TL anapara, (14.436,06+9.083,68=) 23.519,74 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 76.742,36-TL borcu bulunduğu, Mahkeme kararında geçen Y.6. HD hükmünün somut dava ile ilişkisi olmadığı ve BAM kararında belirtilen kooperatifler K’na eklenen geçici maddenin Anayasa Mahkemesi iptali nedeniyle uygulanabilirliğinin de olmadığından kooperatifin davalıdan alacaklı olduğu yönündeki kanaatlerinde değişme olmadığına ilişkin rapor edilmiştir.
Dava 30/07/2010 yılına göre alınan kesin hesabın yanlış olduğuna, bu nedenle 08/12/2017 tarihli Genel Kurulda alınan yeni kesin hesaba göre alacak davasıdır. Yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Bu durumda sorunu Yargıtay içtihatlarına göre çözmek gerekir, Kooperatif bütün etapları bitirmeden yeniden kesin hesap çıkaramaz, eldeki dava aidat alacağı değildir, açıklanan tüm nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harç ile 1.307,00-TL ıslah harcından mahsubu ile artan 1.091,55-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/12/2023

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır