Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 E. 2022/186 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/100
KARAR NO : 2022/186

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … […
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
KARAR SONUCU : RER( GÖREVSİZLİK)

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkili bankanın …. Şubesi’nde Bireysel Bankacılık Yöneticisi olarak görev aldığı ancak …. tarihinde bankadan istifa ettiğini, bazı müşterin şubede değilken hesaplarında tediye işlemlerini gerçekleştirdiğini, müşterilerin hesaplarından çekilen tutarları, yanındaki masaya veya çantasına koyduğu, söz konusu tutarların bir kısımını eşi ….. ve kardeşi ….’ın hesabına yatırdığını, Banka Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından bu olayın inceleme neticesinde tespit edildiğini, bu çalışanın bazı müşterilerin hesaplarından zimmetine para geçirdiğini, tarafına tevdi ettiği yazılı beyanında da itiraf ettiğini, bu alacakların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı takibin davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin devamını sağlamak için iş bu davanın açıldığını, bunlardan bahisle; itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olan borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının malvarlığı üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı banka ile …. tarihinde iş akdinin sona erdiğini,….tarihine kadar … sicil numarası ile Bireysel Bankacılık Yöneticisi pozisyonunda çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesi devam ederken 13/07/2019 tarihinde evlendiğini, evlilik nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini, 05/02/2020 tarihinde bu hakkını kullandığını, kurum tarafından müvekkilinin işten çıkış sebebinin evlilik sebebi ile olduğu bilinmesine karşın, davacı kurum tarafından müvekkilinin güveni kötüye kullanıldığını, sanki müvekkilinin istifa ediyormuş gibi gösterildiğini, iş bu davanın ikame edilebilmesi için usulüne uygun olarak arabuluculuk işlemlerine başvurulmuş olmasının gerektiğini ancak başvurulmadığını, müvekkilinin ve eşinin bu dava dilekçesinin 13/01/2021 tarihinde ellerine geçmesi ile arabuluculuk görüşmesinin yapıldığından haberlerinin olduğunu, müvekkilinin çalıştığı süre zarfı boyunca işlem yaptığı banka müşterilerine ait imzasız fiş ya da dekont olmadığını, bankanın incelenen kayıtlarında bunun mevcut olduğunu ortaya çıkacağını, dilekçede yer verilen iddialar dışında sunulan dilekçelerin ilgili kısımlarının çıkartılıp üzerilerinde oynama yapılarak müvekkilinin tek sorumlu olarak gösterilmesinin kesinlikle kabul edilmediğini, davacı bankanın bu durumda haberi olduğu gibi müvekkile baskı ile haksız yere 238.500,00-TL ödeme yaptırıldığını, kalan 243.500,00-TL’nin işleyecek faizleri ve sair ferileri ile ödeme planına bağlanmasını ve vadelendirilmesinin kabul etmek zorunda kaldığını, müvekkili hakkında işlem başlatılması için müşterilerden prosedür gereği şikayet dilekçesi yazmalarının istenildiğini bunlardan bahisle; ödenen bedellerin iadesine ilişkin talep ve haklar saklı kalmak şartı ile davacının ikame ettiği iş bu davanın hem usul nem de esasa ilişkin aykırılıklar içermesi sebebi ile reddine, davanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2020/900 Esas, 2021/886 sayılı karar dosyasında davanın kabulü yönünden karar verildiği, ancak davalı tarafın istinaf etmesi üzerine dosyasının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne inceleme için gönderildiği ve kararımızın kaldırılarak, mahkememizin iş bu esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davaya ve icra takibine konu Genel Kredi Sözleşmesinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı icra dosyasına davalının itirazlarının yerinde olup olmadığı, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilip verilemeyeceği hususunda açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Buna göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı, ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Dosya ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/35 Esas, 2022/65 sayılı karar ilamı incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklandığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu, davalı işçinin davacı işverenliğinde çalıştığı sırada davacı işverene verdiği iddia olunan zararın davalı işçi tarafından tazmininin talep edildiği, bu durumda 5521 sayılı kanun uyarınca somut uyuşmazlığın çözümünün İş Mahkemesi’nin görevli olduğu değerlendirilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nin karar ilamı gereği ve açıklanan nedenlerle HMK’nın 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın Kayseri İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, yargılama harç ve giderlerinin de davaya Kayseri İş Mahkemesinde devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın HMK madde 114/1-c gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK madde 115/2 gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili ve görevli KAYSERİ İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi gereği iş bu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır