Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/961 E. 2023/303 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : .
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kooperatifin…tarihli genel kurulunda alınan karar gereğince toplam 196 dairenin geçici maliyetinin çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, davacı genel kurulu tarafından şimdiye kadar usulüne uygun olarak kesin maliyet bedellerinin belirlenmesine ve üyelerden talep edilmesine yönelik herhangi bir karar alınmadığını, önceki tahsilatın geçici maliyet bedellerine ilişkin olduğunu, önceki yönetim tarafından bilinçli olarak kooperatifin yapılan sözleşmeler ile zarara uğratıldığını, davacının bugüne kadar 196 kooperatif üyesi ve 197 arsa sahibi olmak üzere toplam 393 daireyi teslim ettiğini, halihazırda 309 dairenin de yarım kaldığını, yapılması gereken toplam 702 daire olduğunu, davacının mevcut 305 üyesi olduğunu ve bunlardan 196’sının davalı gibi dairesi ve tapusunu almış kişiler olduğunu, yanlış hesaplamalar ile tüm yükün 109 üyeye yüklendiğini, dairelerin eksik bedeller ile teslim edildiğini, evini teslim alan üyelerden aylık aidat miktarının %40 oranında kira bedeli alınması yönünde genel kurul kararı olmasına rağmen bu bedelin alınmadığını, borçların tam olarak hesap edilmediğini, yeni yönetim tarafından tüm bu yanlışlıkların tespit edilmesi üzerine ….tarihinde genel kurul yapılarak önceki tüm hesapların iptalı ile yeniden kesin maliyet hesaplanmasına karar verildiğini, önceki yönetim ve ilgililer hakkında …C. Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı tarafından yapılan…. tarihli genel kurulun iptali amacı için açılan davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E dosyasında reddedildiğini, , alınan kararların üyelere tebliğ edildiğini ve sürecin usule uygun yürütüldüğünü, ödeme yapmayan üyeler hakkında takip başlatıldığını, genel kurulda alınan kararların amacının üyeler arasında eşitliğin sağlanması olduğunu, davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiğini, üyeliğinin sonlanmasını gerektiren durum olmadığını, davalının kooperatife olan 207.586,00 TL kesin maliyet borcunu ödemediğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davaların büyük bölümünün lehlerine sonuçlandığını belirterek kısmı dava olarak şimdilik 6.000 TL kesin maliyet bedelinin davalıya tebliği ile kesinleşmesinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilene karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça kesin maliyet bedeli belirlendiğinden (207.586,00 TL) davayı yalnızca 6.000,00 TL’lik bedel üzerinden belirsiz alacak davası olarak açmasının hukuken mümkün olmadığını, davalının … Noterliği’nin …. Yevmiye Numaralı ve …. Tarihli Devir Sözleşmesi ile kooperatif hissesini dava dışı 3. Kişi….isimli kişiden devir almış olduğunu, davalının …. yılında ….tarihli genel kurulca alınan kesin maliyet bedeline ilişkin tebliğ yazısına binaen kesin maliyet bedeli çıkarılarak kendisine tebliğ edilmiş ve yine dilekçe ekinde sunmuş oldukları taahhütname ve ilişik kesme belgesi ile davalının kesin maliyet bedelini ödeyerek tapusunu almış ve kooperatif tarafından ilgili ilişik kesme belgesi kendisine verilmiş olduğunu, davalının daha sonra söz konusu taşınmazı … yılında dava dışı bir 3. kişiye satmış olduğunu, arabuluculuk görüşmelerine kadar iş bu borçtan haberi olmayan ve kendisine bu borca ilişkin herhangi bir ihtarat gönderilmeyen davalı bu dava ile … yılında yapılan genel kurul ile önceki kesin maliyet bedellerinin iptal edildiği belirtilerek yeniden aleyhine kesin maliyet bedeli çıkartılmış ise de önceki kesin maliyet bedellerinin sebepsiz, ana sözleşmeye ve kanuna aykırı şekilde iptal edilmesi hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki … yılından …yılına kadar davalıya herhangi bir genel kurul davetiye belgesi de gönderilmediğini, söz konusu genel kurula davetiye yazıları … yılından sonra davalıya gelmeye başlamış, …. yılına kadar olan genel kurul hazirun listesinde dahi davalının ismi geçmediğini, davacı kooperatifin genel kurul tutanakları ve hazirun cetvelleri celp edildiğinde davalının tapuyu aldıktan sonraki genel kurullara davet edilmediğinin açıkça görülecek olduğunu, davalının … yılından …yılına kadarki dönemde kooperatif genel kurullarına davet edilmemesi, davalının hazirunlarda yer verilmemesi davalının kooperatiften çıktığının ve ilişiğinin kesildiğinin davacı kooperatifçe onayladığının bir göstergesi olduğunu, buna rağmen kooperatife borcu olmayan, tapusunu alan ve sonraki genel kurullara çağrılmayarak hazirun listesinde yer almayan ve böylece zımni olarak üye olmadığı kooperatifçe kabul edilen davalıya kesin maliyet bedeli olarak yeniden borç çıkarılması kötü niyetin göstergesi olduğunu, kaldı ki davalının davacı kooperatifle ilişiğini kestikten sonra yeniden üye olmak gibi bir talebi ve başvurusu da bulunmadığını, davacı kooperatif bu durumun aksini ancak yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, yine bu durum kooperatif organlarının görevini yerine getirmediğinin, kanuna ve ana sözleşmeye aykırı davranarak üye olmadığı ve kooperatifle ilişiği kesildiği halde … yılından sonra davalıya ve tahminlerince davalı gibi ilişiği kesilen eski üyeleri haziruna ekleyerek haksız ve hukuka aykırı olarak borç çıkarması davalı kooperatif uygulamasının dayanaktan yoksun ve talep edilen kesin maliyet bedelinin de hukuka aykırı olduğunun bir göstergesi olduğunu, konu ile ilgili olarak Yargıtay 23. H.D. 2011/12 E., 2012/995 K. Sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, dosyamızda da önceki genel kurul kararlarında alınan kesin maliyetlerin ve … yılında çıkarılan kesin maliyetin eşitlik ilkesine uygun olup olmadığı, bütün üyelere tebliğ edilip edilmediği, kazanılmış hakların ihlal edilip edilmediğinin tespiti gerekli olduğunu, aksi durumda dayanağı belli olmayan keyfi uygulamalar ile daha önce alınan genel kurul kararları devamlı suretle iptal edilerek kazanılmış hakların ihlali gündeme geleceğini, nitekim yukarıda da belirtildiği üzere davalı ve tahmini birçok üye kooperatiften ilişikleri kesildikten sonra genel kurullara davet edilmemiş ve hazirunlarda yer almamış olduğunu, sırf bu haliyle dahi 2019 yılı genel kurulunun eşitlik ilkesine uymadığı ve kazanılmış hakları ihlal ettiği açık olduğunu, davacı kooperatif ana sözleşmeye aykırı şekilde üye alımına devam etmekte olup kesin maliyetin son alınan üyelere de uygulanıp uygulanmadığını tespiti gerekmekte olduğunu, Yapı Kooperatifleri Ana Sözleşmesi Ortakların Şahsi Sorumlulukları başlıklı 20. Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, bu düzenlenmeye göre 2011 yılında tapusunu alarak kooperatif ile ilişiği kesilen davalıya bu kadar yıl sonra yeniden borç çıkarılması hukuka aykırı olup davacı kooperatifin borç çıkardığı genel kurul kararı da yok hükmünde olduğunu, davalının davacı kooperatife üye olduğu ve üyelikten kaynaklanan borcu olduğunu kesinlikle kabul etmemekle beraber bu düzenlemeye göre davacının talebi zamanaşımına uğramış olduğunu, 1163 sayılı Koopartifler Kanunu’nun 10.maddesine göre her ortağın tek taraflı irade açıklaması ile kooperatiften çıkma hakkı bulunmakta olduğunu, Kooperatifler Kanunu, Borçlar Kanunu ve diğer kanunlar çıkma hakkının kullanılmasını ve sınırlarını belirlemekte olduğunu, kanun ortağa kooperatifle ilişkisini tek taraflı bir irade açıklaması ile sonlandırma imkanı tanımakta olduğunu kaldı ki davalının ödemesi gereken kesin maliyet bedelini, geçici maliyet bedelini, şerefiye payını ve %10 tutarında genel gider payını (ana sözleşme 61/e maddesi gereği konutu erken teslim alan ve alığı tarihte hesaplanan kesin maliyetin %10 ‘u) ödeyerek kooperatifle ilişiğini kesmiş ve daha sonra kooparetifçe 2019 yılına kadar genel kurullara davet edilmemiş ve hazirunlarda yer almamış olduğunu, bu durumda genel kurullara davet edilmeyen hazirunlarda yer almayan davalının kooperatiften çıktığı, kooperatifin de her ne kadar çıkmayı kabul etmesi gerekmese de böylece kooperatifin de çıkmayı kabul ettiği tartışmasız olduğunu, davacı vekilinin dilekçesinde belirtmiş olduğu davalının davasına benzer nitelikte Yargıtay incelemesinde olan dosyalar bulunmakta olup bu dosyamızda da Yargıtay incelemesi sonucunun beklenmesini talep etmekte olduklarını belirterek haksız ve hukuka aykırı açılan davanın öncelikle usulden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif kesin maliyet alacağının tahsiline ilişkindir.
Davacı Kooperatifin Anasözleşme ve tüm Genel Kurul Karar örnekleri…Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden celbedilmiştir.
Davalıya ait üyelik dosyası, kooperatifçe çekilen kura tutanağı, yönetim kurulu kararları ve davalının yaptığı ödemelere ilişkin belgelerin Kooperatif Başkanlığından celbedilmiştir.
İnşaat Mühendisi, Mali Müşavir ve Kooperatif Hukukunda Uzman Bilirkişi heyetinden alınan… havale tarihli raporda;7410 sayılı kanun ile değişen maddede tahdidi olarak sayılan şartlar yönünden inceleme yapıldığının belirtildiği görülmüştür.
İnşaat Mühendisi, Mali Müşavir ve Kooperatif Hukukunda Uzman Bilirkişi heyetinden alınan…havale tarihli ek raporda; itirazlar yönünden inceleme yapıldığı görülmüştür.
Davacı tarafın kesin maliyet alacağı talebine ilişkin olarak açtığı davanın daha sonra ….. tarihli tam ıslah dilekçesi ile aidat alacağı olarak ıslah edilmiş ise de, Mahkememizce HMK madde 178 gereğince davanın tam ıslah edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline, 5.000,00 TL teminat bedelini yatırması için 1 HAFTALIK KESİN SÜRE VERİLMESİNE, süresi içerisinde teminat bedelinin yatırılmamış olması halinde ıslahın yapılmamış sayılacağı yönünde ihtar yapılmasına rağmen süresinde teminatın yatırılmadığı ve bu şekilde davanın ıslah edilmemiş sayıldığı görülmekle, davacının teminat istenmesine ilişkin ara karardan dönülmesi talebinin de söz konusu madde kapsamında reddine karar verilmiştir.
7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptaline karar verilmiş olması nedeni ile bu madde yönünden karar verilmesine gerek kalmamıştır.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 E, 2022/185 K sayılı kararında “…Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir. Bu durumda mahkemece eldeki davanın erken dava olduğu gerekçesiyle reddi ile masraf ve vekalet ücretinin bu doğrultuda sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir.” denildiği görülmüş olmakla, davacının kesin maliyet talebine ilişkin açtığı davanın ilgili içtihatta dikkate alındığında inşaatların devam ediyor olması nedeni ile erken dava olduğu anlaşıldığından, Davanın erken açılmış olması nedeniyle usulden REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın erken açılmış olması nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcı dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 59,30-TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 120,6‬0-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7-Davalı hakkında açılan davanın, erken açılmış olması nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden lehine A.A.Ü.T.’nin 7/2 maddesi Uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza