Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/96 E. 2022/453 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/96 Esas – 2022/453
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/96 Esas
KARAR NO : 2022/453

HAKİM : … …
KATİP : … …

….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının traktör kabini ve yedek parçası yapılması işi ile iştigal olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında 2 takım traktör menteşe pik kokil kalıp yapımı konusunda 25.000,00-TL bedel karşılığında 03/04/2020 tarihinde anlaşıldığını, davalı tarafça ….. Modelleme ünvanı ile proforma fatura düzenlendiğini, 06/04/2020 tarihinde davacı şirkete ait hesaptan faturada belirtilen hesaba 14.500,00-TL ödeme yapıldığını, davalı tarafça paranın gönderildiği tarihten dava tarihine kadar herhangi bir kalıp teslimi yapılmadığı gibi paranın iadesi de olmadığını, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamın, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında kokil kalıp imalatı yapılması karşılığında 25.000,00-TL ödenmesi hususunda anlaşma yapıldığı, davalı tarafından proforma fatura ile 25.000+KDV olmak üzere toplam 29.500,00-TL bedel karşılığında verilen fiyatın kabul edildiğini, davalının 2 takım traktör menteşe pik kokil için hakedişlerinin parçaların bilgisayar ortamında çizimi için 5.000-TL, yapılan çizimlerin doğruluğunu görmek için 2 adet ahşap numune işlenmesi için 5.000-TL ve pik malzemeden kokil imalatı için 15.000-TL fiyatlandırma doğrultusunda kalıpların çizimi ve numuneyi onaylanmak üzere davacı şirkete götürmesi için davacı şirket çalışanı …. isimli şahsa teslim ettiğini, davacı tarafça numunelerde bir takım değişiklikler istediklerini belirterek onay verdiklerini, bunun üzerine davalı tarafından 1 adet kalıbın davalı tarafından 10/05/2020 tarihinde dava dışı …’ye teslim edildiğini, ilk kabını onayı geldikten sonra 2.kalıbın da imalatını yapıp 30/06/2020 tarihinde …’ye teslim edildiğini, teslim fişlerinin bulunduğunu, davalının tüm teslimleri ifa ettiği halde davacı şirket tarafından 4 adet küçük menteşenin de kalıplarının anlaşmaya dahil olduğunu iddia ettiğini, proforma faturanın açık olduğunu, kalan paranın ödenmesini ve yeni kalıplar için %50 bedelin ön ödeme olarak yapılması talep ettiğini, davacı şirket muhatabı … isimli kişi ile davalı arasında bir gerginlik yaşandığını ve davacı şirket yetkilisinin yapılan kalıpları iade edeceğini, ödediği parayı da geri alırım şeklinde tehdit ettiğini, bunun üzerine davalının iş yerini terk ettiğini, daha sonra haksız icra takibi başlatıldığını, davalının teslim borcunu yerine getirdiğini, temerrüde düşmediğini, hiçbir mesnedi bulunmayan borcun ferisi olan faiz kalemi yönünden takibin iptali gerektiğini, davacı tarafça işbu kalıplar ile baskı yapılmasına başlanıldığı halde davalıya ödeme yükümlülüğüne yerine getirilmediğini, hukuki yollara başvurma hakları saklı tutulduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıdan tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER: Takip dosyası, ödeme dekontu, proforma fatura, ticari defterler, bilirkişi incelemesi, yemin.
GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davacı tarafından ibraz edilen 2020 yılı e-defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının mevcut olduğu, defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davacı defterindeki takip konusu hesapların muhasebe kayıtlarının usulüne uygun olduğu, davacı defterlerinde davalı adına açılan hesap üzerinden davacının 14.500,00-TL, davalıya göndermiş olduğu havaleden kaynaklı alacaklı olduğu, davacı defterlerinden davalı tarafından düzenlenen herhangi bir faturanın mevcut olmaması nedeniyle takibe ve davaya konu kalıpların davacıya teslim edildiğine ilişkin davacı defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacı defterlerinde davacının 14.500,00 TL. davalıdan alacağının bulunduğu ve takip tutarı ile uyumlu olduğu, davalı tarafından ibraz edilen 2020 yılı işletme defterinin gelir ve gider kısmında davacıya düzenlenen satış ve iade faturasının bulunmadığı, işletme defterinin mahiyeti itibarıyla gelir ve gider kısmından oluşması nedeniyle davacı tarafından davalıya gönderilen 14.500,00 TL havalenin kaydının işletme defterinde bulunmayacağı, davalı tarafından açılan davaya karşı verilen cevap dilekçesi ekinde ibraz etmiş olduğu ürün teslim fişleri ile takibe ve davaya konu edilen ödemenin dayanağını teşkil eden kalıpların 2 adet ürün teslim fişleri ile davacıya teslim edildiği, davacı çalışanın bu hususta yazılı beyanı dikkate alındığında yasal defterler haricinde belge ve bilgiler dahilinde davalının 14.500,00 TL. karşılığında davacıya kalıpları teslim ettiği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu…” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı tanığının 02/06/2022 tarihli celsede alınan beyanında; ” Dosya içerisinde davalı tarafından sunulmuş 16/03/2021 tarihli tutanak/belge benim tarafımdan doldurulmuş ve imzalanmış olup belge içeriği gerçeğe uygundur, davacı ….benim müşterim olur, halen çalışıyoruz, davalı taraf ise benim müşterim olur, bana davacı taraf numuneyi verdi, bunu yapmak üretmek istiyoruz dedi, bunu nasıl yapalım, nasıl edelim diye davalı…. ‘e sordum, enjeksiyon kalıbı yapılması gerekiyordu, ancak bunlar maliyetli işlerdir, o zamanın parası ile 100.000 TL tutuyordu, biz de alternatif bir yol izlemek istedik, buna göre kalıp maliyeti 30.000-TL tutuyordu, aradaki 70.000-TL maliyet farkı riske girmeye değer mi diye davacı … firması diye düşündü, tamam problem basit usuldeki kokil kalıbı yaptıralım dediler, bu ürünün hakkı enjeksiyon kalıbı yapılması idi, ama kokil kalıp yapılması riskini davacı alarak bu şekilde yaptırdı, bunların hepsini davacı taraf ile kendi aramızda konuştuk, o riske değeceğini düşündüler, yapılsın dediler, o dönem ….’e yarısı olmak üzere 14.500-TL ödoeme yaptılar, kalan 15.500-TL yi ise işin tamamı bittiğinde ödeme yapılacaktı, fakat 2 kalıp yapıldı, bir tanesi çalıştı, diğeri çalışmadı, sonra biz kendi aramızda yolunu bulalım, 15.000-TL bir para var, bunu 5.000’er TL olarak kendi aramızda bölüşelim dedik ama kabul etmediler, sonra da olay mahkemeye geldi, ben davacının çalışanı değilim fakat davalıya verilen bu tür işler üzerine fason imalat yapan ayrı bir işletme sahibiyim, davacının sipariş ve talebi üzerine de bu fason işi ben üstlendim, yapılan bu kalıplardan biri bende, diğeri ise davalı Best Model dedir, davacıya bu kalıplardan çalışanı da çalışmayanı da teslim edilmedi, davacı bu olmuyorsa öbürü de olmasın dedi, orta yolu kendi aramızda bulmak istedik ancak olmadı, kalıplardan biri gayet başarılı çalıştı, bunun üzerine ikinci kalıp çalışmadı, ilk kalıbı başarılı yaptıktan sonra ikinci kalıbı yaptık dedi, benim bildiklerim bunlardan ibarettir,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, tanık beyanı, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş olup, buna göre; taraflar arasındaki akdi ilişkinin mevcut olduğu hususu ile davacı alıcı tarafından davalı satıcıdan sipariş edilen malların bedelinin ödenmesine ilişkin 14.500,00-TL’lik ödemenin taraflar arasında itilafsız olduğu, dinlenen davalı tanığının tutmuş olduğu tek taraflı tutanağın ve bu tutanağı teyit eden yeminli beyanı çerçevesinde davacı alıcının, kendisine teslim edilmek istenen malları TBK m.226/2 uyarınca muayene ve ihbar külfetini yerine getirmek suretiyle teslim anında gerekli kontrolleri yaptığı, malların teslim anında gerekli muayene ve ihbar külfetini yerine getirmediği takdirde ayıplı maldan doğan haklarını davacının kullanmasının imkansız hale geleceği, davalı çalışanı olan tanığın tutmuş olduğu tutanak ve beyanlarında da belirtildiği üzere davacının ileride satın almış olduğu malın kendisine beklenen faydayı sağlamayacağını tespit etmesi halinde ayrıca risk ve sorumluluğu üzerine almaksızın malı teslim almaktan kaçınabileceği, somut olayda davacının da bunu yerine getirerek 6102 Sayılı TTK m.23(a) bendi çerçevesinde kısmi teslimi kabulden kaçındığı, bunun haklı şartlarının somut olayda gerçekleştiği, zira yapılan kalıptan birinin çalışıp birinin çalışmadığı, çalışan ürünün de yakın zamanda risk oluşturacağı, üretimden kaynaklı risklerin davacıya yükletilmesini gerektirecek mahiyette tarafların sözleşme ile buna dair bir hüküm kararlaştırmadıkları, sözleşme ile ayrıca üretim maliyetlerine ilişkin risklerin peşinen davacı alıcı tarafından taahhüt edildiği ve yükümlendiği hususu ispat edilemediği gibi buna ilişkin herhangi bir sözleşme hükmünün de dosyaya sunulmadığı, bu halde; davacı alıcının, TTK m.23(a) bendi kapsamında sözleşmeyi feshettiği ve bu kapsamda tarafların karşılıklı verdiklerini geri isteme hakkı kazandığı, davacının dava ve takip konusu ettiği tutarın fesih nedeniyle davalı satıcının iade borcunun kapsamında olan bir alacak olduğu, ancak davacı alıcının herhangi bir kusuru bulunmamakla birlikte ödeme tarihinden itibaren davalının aldığını faiziyle birlikte geri verme yükümlülüğü bulunmadığı, sözleşmenin feshi halinde sözleşme bedelinin ödeneceğine yahut malın teslim edileceğine ilişkin taraflarca herhangi bir vade kararlaştırılmadığı takdirde sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa ihbar ve ihtarı ile birlikte iade borcunun muacceliyet kazanacağı, dolayısıyla davacının asıl alacak yanında ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı, yalnız ödeme yapmış olduğu satış bedelinin iadesi isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla; davacının, başlatmış olduğu icra takibinin asıl alacak yönünden yerinde olduğu kanaatine varılarak itirazın iptali ile bu alacak yönünden takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Likit nitelikte sözleşme ile kararlaştırılmış ve iadesi gereken alacağa ilişkin haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talibinin de kabulüne verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri Genel İcra Dairesinin…. Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 14.500,00-TL olmak üzere toplam 14.500,00 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (14.500,00-TL) %20’si tutarında olmak üzere 2.900,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 990,49-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 261,31-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 729,18-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 67,80-TL ilk dava açma gideri, 96,00-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 963,80-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 913,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan 261,31-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir oluna 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 800,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen/ödenecek olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 1.250,90-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen/ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 69,10-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır