Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/938 E. 2022/764 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç tarihinde …… yolunda ilerlerken önünde seyreden aracın aniden durması sonucu takip mesafesini koruyarak durduğunu, müvekkiline ait aracı arkasından gelen plakalı araç ise takip mesafesini korumaması sebebiyle müvekkilinin aracına hızla çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkili kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süreçte aracın herhangi bir parçası değişmediği gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusur çizik dahi olmadığını, gerçekleşen kaza sonucunda müvekkiline ait araçta meydana gelen ağır hasar sonucu araç kullanılmaz hale geldiğini ve perte çıktığını, müvekkilinin zararının tazmini için davalı sigorta şirketine başvurmuş ve tarihinde sigorta şirketi aracın pert olduğu kararını tebliğ edildiğini, müvekkili ile sigorta şirketi arasındaki ödenecek tazminata ilişkin görüşmeler sonucu … Sigorta A.Ş tarafından müvekkiline son olarak ….TL ödeme yapılmış ise de aracın aldığı hasar ve aracın serbest piyasadaki değerinin çok daha yüksek olması verileri birlikte değerlendirildiğinde alınması gereken pert farkının çok daha fazla olması gerektiğini, sigorta ödemesinin yetersiz olduğundan teminat limitleri alışmamak üzere bakiyenin davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, müvekkili ile sigorta şirketi arasında imzalanan ibraname ve mutabakatnamede görüleceği üzere müvekkili söz konusu bedeli fazlaya ilişkin yasal haklarının saklı tutmak suretiyle kabul etmek durumunda kaldığını, müvekkili ile sigorta şirketi arasında yapılan Genişletilmiş Kasko Poliçesinin Teminat Hakkında Genel Bilgiler Bölümünde maddi zararlarda kaza başına ….. ödeneceği hususunda düzenleme yapıldığını, her ne kadar sigorta şirketince müvekkiline ödenecek azami bedel …..TL olarak belirlenmiş ise de kurala riayet edilmediğini, müvekkiline ödenmesi gereken rayiç bedel ……TL olduğunu, en azından azami bedelin ödenmesi gerekirken yapılan …. TL’lik ödeme sigorta şirketine açısından sebepsiz zenginleşmeye sebep olduğunu, haklı davalarının kabulünü, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkiline ait aracın pert farkı tespiti ile şimdilik 50,00 TL’nin araç mahrumiyeti tazminine ilişkin şimdilik 50,00TL’nin ve şimdilik toplam 100,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça her ne kadar Ticaret Mahkemesinde dava ikame edilmiş ise de görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, … tarihinde meydana gelen kazanın müvekkili sigorta şirketine ihbarı üzerine müvekkili şirket nezdinde …numaralı hasar dosyası açıldığını, anılan hasar ihbarı sonrasında davalı müvekkili sigorta şirketi tarafından hasara konu tüm belge ve bilgilerin toplandığını, Sigortacılık kanunu 22. Maddesi çerçevesinde bağımsız eksper tayin edildiğini, eksper raporunda aracın onarımı ekonomik olmadığından aracın pert total olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı hususlarının bildirildiğini, mutabaktname ile …. TL olarak belirlenen rayiç bedel ile mutabakat olduğunu beyan edildiğini, ödenen tazminat sonucunda da davacı taraf müvekkili sigorta şirketini bu kazadan dolayı ibra ettiğini, aracın kaza tarihindeki rayici objektif kriterlere göre hesaplandığını, ticari temerrüt faizi talebinin haksız olduğunu, araç mahrumiyet bedeli taleplerinin haksız olduğunu, davacı tarafından ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmilini karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Meydana gelen kazada davalının sigortalısının kusurlu olup olmadığı, davacın aracında oluşan hasar nedeniyle araç hasar bedeli ile araç mahrumiyet zararının oluşup oluşmadığı,varsa miktarının tespiti ile davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkin davadır.
… merkezine, .. Noterler Birliğine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişinin sunmuş olduğu …. havale tarihli raporda özetle; ” Bahse konu trafik kazasında…. plaka sayılı araç sürücüsü …2918 sayılı K.T.K m.52/1-c kural ihlali, m.56/1-c kural ihlali ve m.84/d (kod 04) asli kural ihlalinin olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … aracına arkadan çarpılmakla seyir davranışında atfı kabul bir kural ihlalinin olmadığı, … plaka sayılı aracın … tarihli trafik kazası hasarına ilişkin olarak belirlenen parça ile onarım ve işçilik toplam tutarının KDV hariç 94.144,05 TL (kdv dahil 11.089,88 TL ) olabileceği, … plaka sayılı aracın hasarı ile aracın piyasa rayiç değeri oranının %38 (kdv’li %45) mertebesinde olduğu dikkate alındığında aracın hasarının onarılabilir olduğu, onarımın ekonomik sayılması gerektiği, hasarın aracın arka bölgesinde ve lokal boyutta olduğu, dolayısıyla ağır hasarlı sayılamayacağı, aracın aktarma organlarında ve ön düzeninde de hasarının bulunmadığı da dikkate alındığında total pert işlemi uygulanmasına yer olmadığı, buna göre dava konusu … plaka sayılı araçta hasar bölgesi boyanan parçaların önden hasarının olmaması, yaşı aracın spor yapısı, tramerde görülecek hasar boyutu etkili birlikte değerlendirildiğinde, aracın değişen onarılan ve boyanan parçaları sebebiyle bu parçaların orijinalliği bozulacağından değer kaybı oluşacağı, … plaka sayılı aracın ….. tarihli trafik kazası sonrası hasarının giderilmiş halde piyasa rayiç değerinin 235.000,00 TL olabileceği buna göre değer kaybı değer kaybı = hasar öncesi öncesi piyasa değeri – hasarı onarılmış piyasa değeri değer kaybı = 245.000,00 TL -235.000,00 = 10.000,00 TL olabileceği buna göre davacı aracındaki toplam zarar tutarı, parça ve işçilik toplam tutarı (kdv dahil) = 111.089,88 TL değer kaybı tutarı 10.000,00 TL, toplam zarar tutarı 121.089,88 TL olabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
….Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan … havale tarihli raporda özetle; “dava konusu … plakalı otomobilde toplam …..TL tutarında zararın meydana geldiği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
….Vergi Dairesi Başkanlığının …. havale tarihli yazı cevabında, …. vergi kimlik numarası ile ….Dairesi Müdürlüğünün potansiyel mükellefi (gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef) olduğu bildirildiği anlaşılmıştır.
Davanın konusu TTK 4. maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir. Ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c. maddesi gereğince bir dava şartıdır ve 115. maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Resmi Gazete’de yayımlanan ve …tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
….. Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin …E/ K sayılı kararında “Somut olayda dava konusu aracın kullanım şeklinin aracın trafik ruhsat kaydında açıkça “hususi” olarak kayıtlı olduğu, kasko poliçesinde de söz konusu aracın kullanım şeklinin “özel” olduğunun belirtildiği, davacının tacir olduğu yönünde dosyada harhangi bir belge veya delil bulunmadığı gibi, bu hususta herhangi bir iddianın da bulunmadığı, 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinin (l) bendi uyarınca sigortacı ile sigortalısı arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olarak nitelendirildiği, bu durumda mahkemece “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla” davaya bakılması gerekirken “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatıyla davaya bakılmış ve karar verilmiş olması nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. bu itibarla istinaf edilen kararın esası ve davalının istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının mahkemenin görevsizliği nedeniyle kaldırılmasına dair kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olup dava konusu aracın kullanım amacı hususi olup davacının da tacir olmaması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Tüketici Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK’nun 20. maddesi uyarınca görevli Kayseri Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Tüketici Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Mahkememsinde Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır