Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/932 E. 2023/745 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – TC NO:… …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı kooperatifin ortağı olduğunu, davacının 21/06/2015 tarihli genel kurulunda kooperatifin devam eden konut inşaatlarının maliyetlerinin karşılanabilmesi için herbir üyenin 9.500 TL ödemesine, ödemelerin gününde yapılmaması halinde aylık %1,5 gecikme zammı alınmasına karar verilmiş olduğunu, davalının bu maddi yükümlülüğü yerine getirmediği için hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davalı tarafın itirazında haksız olduğunu, genel kurul kararının tüm ortakları bağlayıcı nitelikte olduğunu, her ne kadar 31/05/2011 tarihinde genel kurulda tüm ortakların borçları ayrı ayrı belirlenmiş ve borçları ödeyen üyelerin ibra edileceği ve tahsis edilen dairelerin hak sahiplerine tapuda devredildiği ortada ise de kooperatifin inşaatları halen devam ettiği için anasözleşmenin 61. Maddesindeki kesin hesabın söz konusu olamayacağını, yapılan hesabın ancak tapu tescili öncesinde ortağın borcunu belirlemeye yarayacağını, bu hususta ibraname, borcu yoktur v.s düzenlenmiş olması halinde dahi söz konusu belgenin düzenlendiği veya hesaplama yapıldığı tarih itibari ile borçsuzluğu göstermekten ibaret olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalının 23/06/2011 tarihli kesin maliyet hesabı ve ibra sözleşmesi uyarınca payına düşen 33.303,00 TL kesin maliyeti ödediğini, davacı ile ibralaştığını ve tapusunu aldığını, bu işlemler sonrası davalının davacıya sözlü olarak üyelikten istifa ettiğini bildirdiğini ve davalının davacıdan almış olduğu evi 19/02/2020 tarihinde sattığını, bu sebeple davalı hakkında açılan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı taraf, kooperatif genel kurulunun 21.06.2015 tarihinde toplandığını ve her bir üyenin 9.500,00-TL aidat ödemesi kararı alındığını iddia etmekte olduğunu, söz konusu toplantının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, toplantı çağrısının usul ve yasalara uygun olup olmadığı, alınan kararın ilanı ve üyelere tebliğinin usulünce yapılıp yapılmadığı hususları ise sabit olmadığını, bu sebeple davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte bu hususların mahkemece araştırılmasını ve açığa kavuşturulmasını talep edildiğini, davacı kooperatif tarafından yapılan ve üyelere yeni aidat yükleyen genel kurul kararı usulsüz olduğunu, davacı kooperatifce düzenlenmiş ve kaşelenmiş “S.S. … Ve Yapı Kooperatifi kesin hesap neticesi üye borç tablosu” başlıklı evraktan açıkça anlaşılacağı üzere davacı kooperatif davalı hakkında kesin hesap görmüş ve net borç miktarını belirlemiş olduğunu,(33.303,00-TL) bu kesin hesap belirlemesi sonucunda 23.06.2011 tarihinde “S.S. … Ve Yapı Kooperatifi konut kesin maliyet hesabı ibra sözleşmesi” başlıklı, üzerinde davalı ve davacı kooperatifin imza ve kaşesinin bulunduğu evrak imza altına alınmış olduğunu, davalının kesin hesap sonucu belirlenen bedeli peşin ödediği için kendisine herhangi bir ayrıcalık tanınmamış olduğunu, davacı kooperatif, kesin hesap sonucu belirlenen bedeli davalıdan isterken “sizden alınacak bedel ile kooperatif daha kısa sürede bitecek” demiş ve davalı bu hususa güvenerek, kooperatifin kısa süre içinde biteceğini, kendisine başkaca da borç çıkmayacağını düşünerek hareket etmiş olduğunu, davacı kooperatifin üyesi hakkında kesin maliyet hesabı çıkarıp, dairesini tapusu ile teslim etmesi ve üyeyi ibra etmesinden 4 yıl sonra, usulüne uygun toplantı çağrısı yapmaksızın genel kurul toplantısı yapması ve aleyhinde 9.500,00-TL aidat ödemesine karar vermesi usul ve yasalara aykırılık teşkil etmekte olduğunu, zira davacı kooperatif kesin hesap ve ibradan sonra davalı hakkında yeniden borç çıkartamayacağını, bu husus, hakkın kötüye kullanılmasına sebep olmakta olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı kooperatif, ilgili genel kurul kararını davalıya tebliğ etmemesine karşın gecikme faizi işletmiş ve 11.495,00-TL üzerinden 21.11.2016 tarihinde icra takibi başlatmış olduğunu, davalının söz konusu bu icra takibine 20.02.2017 tarihinde itiraz etmiş ve takip durdurulmuş olduğunu, davacı itirazın iptali davası açmak için gerekli hak düşürücü süre içerisinde davasını açmamış olduğunu, davacı kooperatifin yaklaşık 5 yıl sonra itirazın iptali davası açması hakkın kötüye kullanılması olup, vatandaşı aldatma ve zarara uğratma kastı içermekte olduğunu,z davacı kooperatifin ibra ve kesin maliyet hesabının hüküm doğurmayacağına ilişkin mesnetsiz iddialarını kabul etmediklerini, davacı kooperatif kesin maliyet hesabı yapmış ve davalınında borcunun tamamını ödemiş olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava, İ.İ.K. mad. 67 gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kapatılan Kayseri 1. İcra Dairesi’nin …) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının S.S. Sorumlu… Yapı Kooperatifi, borçluların … olduğu, takibin 9.500,00 TL asıl alacak, 1.995,00-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 11.495,00-TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlu …’e ödeme emrinin 13/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Genel İcra Müdürlüğüne, S.S. … Yapı Kooperatifine, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alındığı görülmüştür.
Bilirkişi …’ın sunmuş olduğu 22/04/2022 havale tarihli raporda özetle: “Dosya kapsamında davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, kendisine 07.07.2011 tarihinde ferdileştirme ile tapusunun verildiği, dosya kapsamında davalının kooperatiften istifa ettiğine yönelik bir bilgi ve belge bulunmadığı, genel kurullarda sabit fiyat peşin bedelli ortak alımına ilişkin bir karar alınmadığı, dosyadaki konut kesin maliyet ibra sözleşmesinden ve üye hesap ekstresinden davacının peşin bedelli sabit fiyatlı üye olmadığının anlaşıldığı, davacı kooperatifin dava konusu olan 21.06.2015 tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda davalının bir ödeme iddiası olmadığı, kooperatif kayıtlarında da bu yönde bir bilgi bulunmadığı, Mahkemece Ankara BAM 23.HD.’nin ve Kayseri BAM 6. H.D.’nin kararlarının emsal olarak kabul edilmesi halinde, davalının takip tarihi itibariyle 9.500 TL anapara ve 2.528,18-TL işlemiş faiz borcu olacağı; davacı talebinin ise 1.995,00 TL faiz olduğu, davacının davalıdan alacak talep ettiği 21.06.2015 tarihli genel kurulun 7. Gündem maddesinin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, 2021/940 K sayılı ilamı ile iptal edildiği, ancak yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmediği, Yargıtay aşamasında olması sebebiyle hentiz kesinleşmediği, diğer taraftan bahse konu iptal kararı verilmeden önce Kayseri 1. ATM ve Kayseri 2. ATM tarafından aynı alacak için verilen kabul kararlarının istinaf talebinin (raporumuz içinde işaret edilmiştir) Ankara BAM ve Kayseri BAM tarafından reddedildiği” kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi …’ın sunmuş olduğu 02/08/2022 havale tarihli ek raporda özetle: ”7410 sayılı Kanun’la Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. madde uyarınca ilgili maddede sayılan şartların sağlanıp sağlanmadığına dair inceleme tarafımızdan yapılmıştır. Bahse konu geçici 11. maddenin (b), (e) ve (ç) fıkralarında belirtilen şartlarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Ancak geçici 11. maddenin (a) fıkrasında belirtilen şartın gerçekleşip gerçekleşmediği tereddüt konusudur. Bahse konu tereddüdün giderilmesi için kooperatifin işleyişi ve denetlenmesine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek, kuruluş kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasını sağlamak ve uygulamalarını denetlemekle görevli olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kayseri İl Müdürlüğünden bilgi alınarak davacı kooperatifin fiilen etap halinde konut teslimi yapıp yapmadığı sorulması gerektiği” kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı Genel Kurul kararının iptaline ilişkin davasında davalı aleyhine verilmiş herhangi bir tedbir kararı olmadığından ilgili dosyanın bekletici mesele yapılması yoluna gidilmemiştir.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiş olması nedeniyle Mahkememizce ilgili madde gereğince bilirkişi heyetinden rapor alınması yolunda karar verilmiş ise de, ara karardan yargılama sırasında maddenin iptali de dikkate alınarak talep üzerine dönülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça takibe borçlu olunmadığı belirtilerek itiraz edilmiş ve bunun üzerine mahkememizde dava açılmış ise de, dava konusu alacak nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığının tespiti için delillerin toplanmasından sonra bilirkişiden 20/04/2022 tarihli rapor ve 02/08/2022 tarihli ek rapor alınmış ve 20/04/2022 tarihli raporda, davacının taleple bağlı kalınarak 9.500, 00 TL asıl ve 1.995,00 TL faiz alacağı olduğunun belirtildiği görülmüş olmakla bilirkişi raporunun yeterli ve denetime açık olması nedeni ile rapora itibar edilmiş, davacı Kooperatifin aidat alacağı nedeni ile davalıdan toplam 11.495,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve böylece, davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün ( ESKİ NO: Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası) … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 11.495,00TL alacak üzerinden devamına, kabul edilen alacak bedeli olan 11.495,00 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün ( ESKİ NO: Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası) … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 11.495,00TL alacak üzerinden devamına,
2-Kabul edilen alacak bedeli olan 11.495,00 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

3-Alınması gereken 785,22-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan alınan 138,83-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 646,39-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 138,83 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 89,05-TL tebligat gideri, 28,35 TL müzekkere ve posta gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 817,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
9-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Maddesi uyarınca davacı lehine takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/09/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza