Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/922 E. 2022/601 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/922 Esas – 2022/601
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/922 Esas
KARAR NO : 2022/601

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ : Av….
DAVALI …
VEKİLLERİ : Av…
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı borçludan alacağının sağlanması amacıyla Kayseri Genel İcra müdürlüğü …E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlamış olduğunu, başlatılan icra takibine dair ödeme emri davalıya 27/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı taraf işbu takibe 02/09/2021 tarihinde itiraz etmiş olup haksız olan bu itiraz nedeniyle icra takibi durmuş olduğunu, itirazı kaldırılması için Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesine …sayılı dosyası ile dava açmış iselerde konunun itirazı iptali davasında halledilmesi gerekçesiyle talebimiz reddeeilmiş olduğunu, borçlunun itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, ilaveten, takip konusu meblağ davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilinmekte olup, aynı zamanda likid bir alacak olduğunu, davalı taraf tüm ihtarlarıma ve taraflar arasında yapılan görüşmelere rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olup; davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu, arabulucuya başvurulmasına rağmen anlaşma sağlanamadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve mesnetsiz iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini, davacı tarafça davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, haksız ve kötüniyetli olan iş bu takibe davalının itiraz ettiğini, bahse konu fatura ve ürünlerden dolayı davalı şirketin davacı tarafa borcu bulunmamakta olduğunu, uyuşmazlık konusu ürünler arızalı olup TBK hükümleri gereği davalı şirketçe ayıplı ürünlere karşı iade hakkı kullanılmış ve iade edilmiş olduğunu, davacı tarafça bu ürünlere yönelik olarak faturalar düzenlenmiş davalı şirketçe de iade faturaları kesilmiş olduğunu, fatura işlemleri tekraren vuku bulmuş olduğunu, bu nedenle davacı şirketin davalıdan takibe konu alacağı bulunmamakta olduğunu, davacının tazminat talebi de bu nedenlerle haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçlunun …i olduğu, 18/08/2021 tarihli, 11.814,01 TL bedelli fatura nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun takibe itiraz ettiği ve borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Mimarsinan Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, Davalının kesmiş olduğu 26/08/2021 tarihli iade faturası ile takibe konu fatura yönünden ilgili beyanname örnekleri celp edilmiştir.
Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının tüm evraklarının dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişiden alınan 01/04/2022 tarihli raporda özetle; inceleme gününde davacının defter ibraz etmediği, davalı, dava ile ilgili olarak 01.01.2021-31.12.2021 tarih aralığına ait detay mizan ve davalı kayıtlarında davacının takip edildiği hesabın muavin defter dökümünü ibraz ettiği, ibraz edilen belgenin uyaptan incelendiğinde 31.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde Ek 2 olarak yer aldığı tespit edildiği, söz konusu belgenin Mali Müşavir… tarafından kaşelenip imzalandığı görüldüğü, iş bu belgenin HMK 219/2 kapsamında olup olmadığı hususundaki takdirin Mahkemeye ait olduğu, a-Asıl Alacak Bakımından; davacı takibini faturaya dayandırmadığı, takip ve davaya konu fatura davalı kayıtlarında yer almadığı, ancak davacı defter ibrazı yapmadığından bu yönde bir inceleme yapılamadığı, davalı kayıtlarına göre takibe konu faturaya karşılık iade faturası düzenlendiğinin tespit edildiği, düzenlenen iade faturası ile ilgili vergi dairesinde gelen müzekkere cevabına göre davalının form BS’sinde yer aldığını, Mahkemenın davalının davacıya düzenlemiş olduğu iade faturasını, takibe konu faturaya karşı yapılmış bir itiraz veya mahsup yapılması gereken bir fatura olarak kabul eder ise; davacının takip tarihi itibarı ile herhangi bir alacağının olamayacağı tespit edildiği, Mahkemenin davalının davacıya düzenlemiş olduğu iade faturasını, takibe konu faturaya karşı yapılmış bir itiraz veya mahsup yapılması gereken bir fatura olarak kabul etmez ise; davacının takip tarihi itibarı ile 11.814,01 TL davalıdan asıl alacaklı olacağı tespit edildiği, b-İşlemiş Faiz Bakımından; Davacının, davalıyı takip öncesi yazılı olarak temerrüde düşürdüğüne dair bir belgeye rastlanmadığı, bu durumda takip öncesi faiz hesabı yapılmayacağı, ancak Mahkemenin davacının faiz talebini kabul eder ise, takip talebinde yapılan faiz hesabının doğru yapıldığı tespit edildiği, talep doğrultusunda hesaplanan işlemiş faiz alacağı 2,91 TL olduğu, takip talebinde istenen 2,91 TL işlemiş yasal faiz tutarının hesaplanan işlemiş yasal faiz tutarı 2,91 TL ile uyumlu olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 2020/549 E, 2021/1506 K sayılı kararında “…Satım konusu malların ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığını ispat yükü HMK 190 ve TMK 6. maddelerine göre alıcıya ait olup, … .Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere; ticari satımlarda alıcının ayıba bağlı haklardan yararlanabilmesi için 2 ve 8 günlük süreler içerisinde TTK 18. maddesindeki usulle satıcıya ihbar yükümlüğü vardır. Ticari satımda ayıp ihbarı tanıkla ispatlanamaz. Davacının tek taraflı olarak düzenlediği tutanak da ispata elverişle belge olarak kabul edilemez. Satıma konu faturalardan sonuncusunun 02.09.2015 tarihli olmasına göre, davacının bu tarihten itibaren en geç 8 günlük süre malları muayene etmesi veya ettirmesi ve aynı süre içerisinde ayıp ihbarında bulunması gerekirken, bu süre aşıldıktan sonra 16.09.2015 tarihinde düzenlediği iade faturasını ekleyerek gönderdiği 22.09.2015 tarihli ihtarının davalıya 28.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan 28.09.2015 tarihinde yapılan ayıp ihbarının artık süresinde olduğundan sözedilemez. Davacı taraf teslimin 16.09.2015 tarihi itibarıyla henüz tamamlanmadığını ve ileri sürmüşse de; bu iddiasını ispata yarar herhangi bir yazılı delil veya malları o tarihte teslim aldığını gösteren bir belge ibraz edememesine göre, bu yöndeki iddiasına itibar edilmesi mümkün görülmemiştir. Davacı şirket yetkilisinin 16.09.2015 tarihli whats up yazışması, mal tesliminin 16.09.2015 tarihinde yapıldığını kanıtlar nitelikte bir belge olmadığı gibi TTK 18.maddesi kapsamında ayıp ihbarına ilişkin belge olarak da kabul edilemeyecektir. Bu durumda, davacının teslim tarihinden itibaren yasal 8 günlük sürede muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca dosya kapsamından, kırk, çatlak, renk farkı veya tansiyon çatlaklarının kullanma ile ortaya çıkabilecek nitelikte gizli bir ayıp olmadığı tartışmasız olup, davacının 8 günlük sürede muayene ve ihbar yükümlüğünü yerine getirmemesi nedeniyle satım konusu olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı ve ayıba bağlı haklardan yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Davacı vekilinin, ürünlerin çok fazla olması nedeniyle muayenesinin makul sürede yapılıp davalıya bildirildiğine ilişkin iddiasının TTK 23. maddesi hükmü karşısında dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlere göre; satım konusu faturaların benimsenip ticari defterine kaydeden davacının, iade faturası düzenlemesine esas ayıbı veya ayıp ihbarının süresinde olduğunu kanıtlayamamasına göre, davanın reddi gerekirken ayıp ihbarının makul sürede yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı…” denildiği görülmüş olmakla iş bu davada davalının malların ayıplı olduğunu iddia etmesine rağmen TTK gereğince süresi içinde davacıya usulüne uygun ihbarda bulunduğunu ispat edemediği ve iade faturasınında TTK madde 23/1-c’deki 8 günlük süreden sonra 12. günde düzenlendiği görülmüştür.
Davalının delilleri arasında yemin delilinin olmaması nedeni ile davalıya yeminin hatırlatılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, yukarda açıklandığı üzere davalının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığı ve 8 günlük süre sonrasında iade faturasını düzenlendiği anlaşılmakla, davacının davasında haklı olduğu, malı teslim etmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığı anlaşılmış olup, davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre de davacının davalıdan fatura bedeli olan 11.814,00 TL alacaklı olduğu görülmüş ve davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin delil sunmaması nedeni ile faiz talebi yerinde görülmemiş, böylece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 11.814,01 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak bedeli olan 11.814,01 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 11.814,01 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Kabul edilen asıl alacak bedeli olan 11.814,01 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 807,01 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 142,73 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 664,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 142,73 TL peşin harç harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 41,90 TL tebligat, 2,00 TL posta ve müzekkere ücreti, 850,00 bilirkişi ücretinden oluşan toplam 893,90 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 893,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre hesaplanan 1.319,67 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre 0,33 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
06/07/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)