Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/881 E. 2022/120 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/881 Esas
KARAR NO : 2022/120

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :….
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… (T.C. …) – …
VEKİLİ :Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı şirket arasında süre gelen bir ticari ilişki olduğunu, davacının sipariş ettiği mallar karşılığında davalıya birçok senet verdiğini, banka havalesi/EFT yaptığını ve POS cihazı ile ödeme ve nakit ödeme yaptığını, ancak ödemeler yapılmasına rağmen davalının malların tamamını teslim etmediğini, bu nedenle Kayseri … Noterliğinin 04/12/2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile malları verilmeyen ödemelerin iadesini talep edildiğini, iade olmadığını, bu nedenle takip başlattıklarını, davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, malların teslim edildiğini, ispat yükünün davalı da olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatını talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında uzun süredir ticari ilişki olduğunu ve istenen siparişlerin davacıya tam ve eksiksiz olarak istenen tarihte teslim edildiğini, karşılığında da ödemelerin alındığını, ancak ödemelerin düzensizleşmesi , çek ve senetlerin bazılarının karşılıksız çıkması ile ticari ilişkinin bozulduğunu, davacının bu senetleri verdiği dayısı ve aynı zamanda şirket çalışanı …’ın senedi düzenleyenler ve davacı şirket aleyhine Kayseri … İcra Müdürlüğünün … ve …sayılı dosyalar ile icra takibi başlattığını, davacı şirketin kısmi ödeme yapıp sonrasında ihtar çektiğini, sonrasında takibin başlatıldığını, davalının borcu olmadığı için takibe itiraz ettiklerini, davacının malların teslim edilmediği iddiasının doğru olmadığını, sevk fişleri incelendiğinde, malların kime ne zaman teslim edildiğinin ortaya çıkacağını, mal teslim edilmedi ise neden davacının aralıklarla ödeme yaptığını belirterek davanın reddi ve tazminat talep ettiği görülmüştür.

YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri … İcra Dairesinin ….sayılı dosyasında takibe konulan alacak nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri …. İcra Dairesi’nin …. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … olduğu, borçlunun ….olduğu, takibin Kayseri … Noterliği’nin 04/12/2017 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamede açıklanan ödemelerin iadesine ilişkin toplam 21.133,21 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, davalıya ödeme emrinin 14/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı’na, Kayseri … Noterliği’ne, Kayseri Mimarsinan Vergi Dairesi’ne, …. A.ş Genel Müdürlüğü’ne, ….’ne, SGK’ya yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas sayılı dosyaların ve Kayseri 4. İcra Hukuk Dairesinin 2017/861 Esas, 2017/805 karar sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişisi …’tan alınan 28/05/2019 havale tarihli raporda özetle;” Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen 2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdikinin mevut olduğu, davacı tarafından Kayseri …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı hakkında başlatılan alacak takibinin dayanağı, davacı tarafından Kayseri … Noterliği aracılığı ile 04/12/2017 tarihinde davalıya gönderilen … yevmiye nolu ihtarname içeriğinde bulunan çek ve senetlerin davalı tarafından çek/senet çıkış bordrosu dahilinde davacıdan teslim aldığı, yasal defterlerine bir tamam işlemediği, dayanak belgeler dahilinde davalı defterlerinde kayıtların eksik olduğu, davacı defterlerinde davalı adına açılan hesap üzerinden takip tutarı olan 21.096,29 TL asıl alacak ile sınırlı olmak üzere davalının 41.157,27 TL davacıya borcunun olmasına rağmen dava dosyasında bulunan dayanak belgeler dahilinde, davalı tarafından dava dosyasına 2 koçan halinde sunulan sevk fişleri ile davacı personellerine teslim edilen malzemelerin toplam tutarının 76.672,43 TL olduğu, davacı tarafından davalıya verilen takip konusu ödemelerin toplamının 92.552,00 TL olduğu, davacı ödemelerinden davalı teslimlerinin (92.552,00 TL -76.672,43 TL) tenzil edilmesi halinde ve davacı tarafından … İcra Müdürlüğüne ödenen tutarların davacı alacağından düşüldüğü dikkate alındığında, davalının 15.879,57 TL davacıya borcunun bulunduğu, davacının takip konusu icra dosyası üzerinden davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 15.879,57 TL olduğu, davalı tarafından ibraz edilen defterlerde davacı adına açılan hesap üzerinden davacının 39.889,55 TL davalıya borcunun bulunmasına rağmen davacı tarafından davalıya imza karşılığı verildiği çek/senet çıkış bordroları ile sabit olan çek ve senetlerin davalı tarafın defterlerine işlememesi münasebetiyle davalı defterlerindeki kayıtların eksik olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, tarafların bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından dava dosyasına gönderilen BS ve BA formlarında davalı tarafından davacıya düzenlenen 31/07/2017 tarih …. nolu 55.223,05 TL tutarlı faturanın karşılıklı olarak beyan edildiği, davalı tarafından davacıya düzenlenen 30/11/2017 tarihinde …. nolu 5.561,50 TL faturanın katma değer vergisi hariç tutarının beyan limitinin altında kaldığı ve dava kayıtlarında bulunmadığı” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişisi ….’tan alınan 15/11/2019 havale tarihli ek raporda özetle; ” taraflar vekillerinin asıl bilirkişi raporuna karşı vermiş olduğu cevap dilekçesindeki ve ek bilirkişi raporunun talep edildiği celse kararındaki hususlar dahilinde dava dosyasının tekrar incelenmesi neticesinde, asıl bilirkişi raporunda tespit edilen hususları ve sonucunu değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmadığı, davalının davacıya ticari ilişki sonucu form BA ve sek fişleri dahilinde satıp teslim etmiş olduğu ürünlerin toplamının 76.672,43 TL olduğu, davacının 92.552,00 TL davalıya ödeme yaptığı, asıl bilirkişi raporunda dayanakları ile tespit edildiği üzere davalının ( 92.552,00 TL-76.672,43 TL) 15.879,57 TL davacıya borcunun bulunduğu, takip tutarının bu miktarla sınırlı olacağı” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi ….’dan alınan 05/02/2020 havale tarihli raporda özetle;” Davacının davalıya nakit, banka havalesi, kredi kartı ve çek-senetlerle 92.552 TL tutarında ödeme yaptığı, bu konuda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, davalının davacıya 60.739,75 TL tutarında iki adet fatura düzenlediği, ancak teslim fişleri ile teslim edilen ürün tutarının 76.672,43 TL olduğu, bu durumda davacının fazla ödeme sebebiyle davalıdan 92.552 TL-76.672,43 TL=15.579,57 TL alacaklı olduğu, söz konusu tutara temerrüt tarihinde takip tarihine kadar işleyen faiz tutarının ise 11.52 TL olduğu, davalının takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce herhangi bir ödemesi olmadığının anlaşıldığı, bu durumda dava tarihi itibariyle de davacı alacağının devam ettiği, davacı taraf her ne kadar fatura üzerinde emtiaları iş yerinde teslim edildiğine yönelik kaşe olduğunu belirterek teslim fişi ve faturalarda yer alan ürünlerin ayrı ürünler olduğunu ileri sürmüş ise de bu iddianın ispatlanamadığının düşünüldüğü, zira fatura tarihlerinin teslim fişlerinin düzenlenme tarihleri kapsadığı, teslim fişlerinde yen alan ürünlerle faturalarda yer alan ürünlerin örtüştüğü, teslim fişleri tutarının fatura tutarından fazla olması sebebiyle bir kısım teslimi yapılan ürünlerin faturaya henüz bağlanmadığının anlaşıldığı, bu konuda mahkemede tereddüt oluşması durumunda sektör uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılabileceği” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Faturaya bağlanmayan mal teslimi iddiası yönünden uzman bilirkişi ….’den alınan 01/09/2020 tarihli raporda özetle;” Davacının 92.552,00 TL davalıya mal teslimi için ödeme yaptığı ve taraflarında kabulünde olduğu, davalının sevk fişleri ile davacıya 76.672,43 TL mal teslimi yaptığı, davacıya düzenlenen faturaların teamüller gereği sevk fişleri ile teslim edilen mallar ile uyumlu olarak düzenlenmiş faturalar olduğu ve fatura içeriği malların ayrı bir mal teslimi olarak kabul edilemeyeceği, takip tarihi 13.12.2017 itibarı ile davacının davalıdan 15.879,57 TL asıl alacağı, 11,75 TL işlemiş faiz alacağı olduğu” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Uzman bilirkişi ….’den alınan 01/09/2020 tarihli ek raporda özetle; “detaylarını raporda açıkladığını, kök rapordaki kanaatinde herhangi bir değişikliğin olmadığı, davacının dava dışı firmaya yapmış olduğu teslimlerin, davalının tasarım tescilli ürünü olmasından dolayı ürünlerin davalıdan alındığı” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi …’dan alınan 04/01/2021 havale tarihli ek raporda özetle; ” mahkemenin ara kararında belirtilen hususların tespitine yönelik olarak 01/09/2020 tarihli raporu dosyaya sunulduğu, söz konusu bilirkişi raporunda yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda davalının davacıya 76.672,43 TL mal teslimi yapıldığı yönünde kanaat bildirildiği, uzman bilirkişinin mahkemeye sunduğu 09/11/2020 tarihli ek raporunda da mal teslimi konusunda herhangi bir görüş değişikliği olmadığı belirtildiği, hal böyle olunca kök raporundaki görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik olmamakla birlikte, davacının 15.579,57 TL tutarındaki alacaklı olduğu yönündeki yazım hatasını 15.879,57 TL olarak tashih ettiğini” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin dava konusu talep yönünden görevli olup olmadığının tespiti amacı ile vergi dairesine müzekkere yazılmış olduğu, Mimarsinan Vergi Dairesi’nin 24/01/2018 tarihli müzekkere cevabı ile davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğunun belirtilmesi ile görevli olduğumuzun anlaşılması üzerine yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 2018/21 esas 2021/374 karar sayılı kararının, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/1806 esas, 2021/1982 karar sayılı kararı ile kaldırılmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacının Kayseri … İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyası nedeni ile alacaklı olduğu iddiası yönünden her ne kadar mahkememizce davanın kısmen kabulü yönünde daha önce karar verilmiş ise de, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/1806 E, 2021/1982 K sayılı kararı ile mahkememiz kararın kaldırılması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda istinaf kararı gereğince avans ödemesi yapmasına rağmen mal teslimi yapılmadığı hususunda ispat yükünün davacıda olması nedeni ile davacının delilleri arasında yemin delili olduğu için davacı vekiline yemine başvurup başvurmayacakları duruşmada hatırlatılmışsa da davacı tarafça yemin deliline başvurulmayacağının beyan edilmesi ile dava konusu alacağın yazılı delil ile ispat edilemediği ve yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmış ve böylece ispat edilemeyen davanın reddine ve davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 255,24 TL peşin harçtan mahsubuyla artan bakiye 174,54‬ TL’nin karar kesinleştiğinde istek ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan, 67,30 TL tebligat, 68,60 TL müzekkere ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.335,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır