Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/877 E. 2021/1112 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/877
KARAR NO : 2021/1112
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC no:… …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – TC no:… …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021

KARAR TARİHİ : 10/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesinden özetle; Taraflar arasında imzalanan protokole göre ortaklık yapılan şirketin tüm mal varlığı ile beraber davacı/karşı davalı …’e bırakıldığını, davacı/karşı davalının bunun karşılığında davalı/karşı davacıya bir miktar para ödemeyi ve davalı/karşı davacı ile onun eşini borçtan kurtarmak gibi bazı mali yükümlülükleri yerine getirmeyi üstlendiğini, ilgili protokolde davacı/karşı davalı tarafından tasfiye nedeniyle 31/01/2021 tarihinde davalı/karşı davacıya 72.875,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığı ancak davacı/karşı davalının vadesinde borcunu ödemediğini, protokolün 5/3. maddesinde ve devamında davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacı yararına ödemesi gerekli olan bir takım alacakları ödemediğini, bu nedenle davalı/karşı davacının Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın 175.875.00 TL’lik borcunu ödemek zorunda kaldığını, davacı/karşı davalının üstlendiği edimlerin hiçbirini yerine getirmediğini, borçlarını ödemcmekte ısrar ederek davalı/karşı davacıyı zarara uğratmak kastı ile muvazaalı işlemler yaptığını, davacı/karşı davalının protokol hükümlerine uymaması nedeniyle sözleşmenin tek taraflı olarak fesh edildiğini, protokolden doğan alacakların tahsili için Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/77 D. İş Sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep edildiğini ve alınan ihtiyati haciz kararının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, bunun üzerine davacının Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/407 Esas sayılı dosyası ile menfi tespil davası açtığını, diğer taraftan … tarafından … aleyhinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin açıldığını, takibe itiraz edildiğini, taraflar arasındaki ihtilafların aynı protokolden kaynaklanması nedeni ile davanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/407 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, asıl davanın reddine karar verilmesini, protokolden dolayı müvekkilinin 72.875,00 TL ve Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na ödenen 175.875.00 TL için alacağının bulunduğunu belirterek karşı davada şimdilik 100,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı karşı davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Karşı davanın haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini, davalı-karşı davacı taraf karşı dava dilekçesinde, müvekkilinin 31/01/2021 tarihinde davalıya 72.875,00 TL ödemesi gerektiğini ve sözleşmenin bu borcun ödenmemesi nedeniyle tek taraflı olarak feshedildiğini belirtmiş olup müvekkili ile davalı-karşı davacının evveliyatında ortak iken, ortaklığı sonlandırırken 09/10/2020 tarihli protokol imza altına aldıklarını, bu protokole istinaden ” İşletme Borçları ” başlıklı 5.maddesinin 2.paragrafında “devreden …, … çalışanlarından …’nın geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı hak edeceği tazminatın kişi ve şirket arasında yapılacak olan her türlü protokol veya mahkeme kararı ile belirlenecek tazminatın yarısını hemen nakit olarak ödeyeceğini kabul eder” şeklinde hüküm bulunduğunu, kazazede işçi …’nın yaptırmış olduğu hesaplama neticesinde taraflar kendi aralarında iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat olmak üzere toplamda 150.000,00 TL bedel üzerinde anlaştıklarını ve tarafların birlikte katılımıyla yapılan arabuluculuk toplantısı gerçekleştirdiklerini, söz konusu arabuluculuk anlaşma tutanağına göre 11/01/2021 tarihinde … ile toplamda 150.000,00 TL maddi ve manevi tazminat konusunda anlaşmaya varıldığını, bu durumun karşılıklı imzalar ile tutanak altına alındığını bu anlaşmaya istinaden müvekkili tarafından işçi …’nın hesabına 150.000,00 TL tazminat bedelinin ödendiğini, anılan protokol ve arabulucuk anlaşma belgesine istinaden borcun yarısı olan 79.500,00 TL’nin …’dan hemen nakit olarak tahsil edilmesi gerektiğini, bu anlaşmaya dayanarak Kayseri …Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 25/01/2021 tarihli ihtarnamesi ile protokolün 4.maddesindeki 72.875,00 TL’nin mahsubu ile müvekkilinin bakiye alacağının da kendisine ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin bu protokol gereği bir borcunun kalmadığı hususu davalı-karşı davacıya ihtar edildiğini, davalı-karşı davacının bu ihtarnameye cevap vermediği gibi bakiye borcu da ödemediğini, anılan protokol maddesi ve arabuluculuk tutanağı gereğince müvekkilinin davalı-karşı davacıya borcunun olmadığını hatta alacaklı konumda olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin 11/01/2021 tarihinde yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, protokole aykırılığın davalı-karşı davacı tarafça yapılmış olduğunu, 72.875,00 TL’yi alamadığı gerekçesiyle sözleşmeyi feshettiğine dair açıklama da bu nedenle kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu, kaldı ki; alacaklı olduğunu iddia ettiği 72.875,00 TL için davalı-karşı davacı tarafın cevap dilekçesinde belirttiği üzere Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/77 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararının alındığını ve alınan karara istinaden Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, halen derdest olan alacak miktarının yeniden bu dava ile konu edilmesini anlamak mümkün olmadığını, bu hususun usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeplerle davalı-karşı davacı tarafın açmış olduğu karşı davanın derdestlik sebebiyle reddi gerektiğini, esasa girilmeden davanın derdestlik itirazı sebebiyle usulden reddini talep ettiklerini, davalı-karşı davacı tarafça karşı dava dilekçesinde, Esnaf ve Sanatkar Odası’na ödenmesi gereken 175.875,00 TL’lik kredi borcunun ödenmediği belirtilerek bu miktarın ödenmesi talep etmiş ise de bu borcun …’ya ait olduğunu, 09/10/2021 tarihli protokolün 7.maddesi uyarınca bu borca istinaden 16/10/2020 tarihinde …’ya … İli, …. İlçesi, … Ada, …. Parsel sayılı taşınmazın devredildiğini ve yine aynı tarihte … tarafından müvekkilinden hiçbir alacağının kalmadığına dair ibraname verildiğini, tahsil edilen miktarın yeniden davaya konu edilmesini yasaya aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davalı-karşı davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, davalı-karşı davacı tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL bedelli alacak davası açılmışsa da karşı dava dilekçesinde açıkça belirtilen 72.875,00 TL ile 175.875,00 TL zaten davalı-karşı davacı tarafça biliniyor olmakla bu davanın belirsiz ya da kısmi dava şeklinde açılması mümkün olmadığını, davalı-karşı davacı tarafa belirlenebilir alacak talebi yönünden talep ettiği tam alacak miktarını belirtmesi ve buna ilişkin harcı tamamlaması konusunda kesin süre verilmesini ve bu kesin süre içerisinde harçların kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek harcın tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edilmesini, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/668 esas sayılı dava dosyasının Mahkememizin 2021/407 esas sayılı dosyası ile birleştirildiği,birleştirilen dosyanın 23/11/2021 tarihli celsesinde karşı dava yönünden davacı vekiline dava dilekçesi ekindeki Arabuluculuk anlaşma belgesinin aslı veya arabulucu tarafından aslının aynısıdır onaylı suretini sunmak üzere 2 haftalık süre verilmesine karar verildiği,ancak sunulmadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin Mahkememizin 10/12/2021 tarihli celsesinde alınan beyanında,cevap verme süresi içerisinde davayı açtıklarını, bu nedenle arabuluculuğun ve karşı davanın birarada uygulanma ihtimali bulunmadığını, arabuluculuğa başvurunun yapıldığını, henüz sonuçlanmadığını, karşı davada da arabuluculuğun zorunlu olmadığını beyan etmesi üzerine Mahkememizin aynı tarihli celsesinde, birleşen Kayseri 1. ATM’nin 2021/668 esas sayılı dosyası yönünden açılan karşı davanın tefrikine karar verilerek, karşı davanın HMK 167. Maddesi uyarınca işbu dosyadan tefrik edilerek Mahkememizin yeni bir esasına kaydedilmesine karar verilmiş olup işbu karşı davanın mahkememizin yukarıda yazılı esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan …. tarihli protokolden doğan alacak istemine ilişkindir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve yine HMK’nın 114/2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinde (Ek:6/12/2018-7155/20 maddesi):”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu karşı davada sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/01/2019’dan sonra 25/10/2021 tarihinde açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, dava taraflar arasında imzalanan protokolden doğan alacak istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/A maddesi ile;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından tefrikine karar verilen Mahkememizin 2021/407 esas sayılı dosyasının 10/12/2021 tarihli celsesinde davacı vekili tarafından arabuluculuğa başvurunun yapıldığı ancak henüz sonuçlanmadığına dair beyanda bulunduğu anlaşılmakla, arabuluculuk faaliyeti sonlanmadan açılan iş bu karşı davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin 2021/407 esas sayılı dosyası ile birleştirilen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/668 esas sayılı dava dosyasında açılan karşı davanın arabuluculuk faaliyeti sonlanmadan açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca karşı davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava açılış sırasında peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7/2. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır