Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/775 E. 2023/295 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1- … – T.C. No:…
2- … – T.C. No:…
3- … – T.C. No:…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Şirket Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2023
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Şirket Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pansiyon ve otel işletmeciliği alanında faaliyet gösterin uzun ve kısa süreli konaklama imkanı sunan saygın bir şirket olduğunu, davalılar …, … ve …’nın müvekkili şirket bünyesinde uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yaptıklarını, müvekkili şirkette … tarihinde yönetim kurulu seçimi yapıldığını ve davalıların yer aldığı yönetim kurulunun görevine son verilerek … tarihinden itibaren …, …ve …’dan oluşan yönetim kurulunun göreve geldiğini, yeni yönetim kurulunun göreve gelmesinden sonra kanunen şirkette olması gereken defterlerin, makbuzların, resmi evrakların ve paranın şirkette olmadığının anlaşıldığını ve yönetim kurulu üyelerinin kullanmakta olduğu odalarda çokça miktarda tahsilat makbuzu koçanı ile konaklayan misafirlerden alınmış borç senetleri bulunduğunu, yeni yönetimin tüm yazılı ihtarlarına rağmen şirkete ilişkin belgelerin verilmediğini, yeni yönetim tarafından şirkete ilişkin belgelerin ısrarla ihtarnameler ile talep edilmesi üzerine 1 yıl sonra ancak … tarihinde davalılar vekilinden bir kısım evrakın-eksik şekilde teslim alınabildiğini, davalıların çoğunluğu elinde bulundurduğu dönemlerde kendilerine şirketin toplam karından daha fazla huzur hakları bağladığını, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde kanundan doğan özen ve sadakat yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu sebeple müvekkili şirketi, ortaklarını zarara uğrattıklarını, otel işletmesinde … isimli rezervasyon, kayıt ve ödeme işlemlerinin gerçekleştirildiği bir sistem kullanıldığını, … tarihinde SMMM …tarafından hazırlanan iç denetim raporunda …-… tarihleri arasında … kayıtları ile fatura ve makbuz bilgileri arasında uyumsuzluk olduğunun belirtildiğini, onlarca … kaydı ve faturada pansiyonda konaklama yapmış olan kişilerden odaya giriş anında bir miktar ödeme alındığını, gece saatlerinde konaklama yapmakta olan kişilere ödenen bedelin bir kısım indirim adı altında iade edildiğini ya ada öyle gösterildiğini ve bakiye tutar kadar eksik faturalandırma işlemi yapıldığını, davalıların yönetimde olduğu dönemde ilgili misafir sayısının fahişliği dikkat çekmekle birlikte misafirlerin hangi odaya geldiğine dair de bir kayıt bulunmadığını, hangi odaya misafir geldiği belli olmayan ve konaklama yapan 535 kişi misafire ilişkin herhangi bir ücretlendirme, ödeme kaydı ve fatura da bulunmadığını, müvekkili şirket adına ve hesabına yönetim kurulu tarafından 7 kez araç kiralandığını, araç yakıtlarının müvekkili şirket hesabından alındığını ve şirketin borçlandırıldığını, ancak şirket kayıtlarında bu aracın hangi misafirlerin transferi için kaç kez kullanıldığına dair bir kayıt bulunamadığını, ilgili aracın davalıların özel işleri için kullandığının kayıtlarından anlaşıldığını bildirerek müvekkilinin uğramış olduğu zarara ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 50.000,00-TL’nin davalıların davacı şirketi zarara uğrattıkları tarihten itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hakkında dava açılabilmesi için genel kurul kararı alınması gerektiğini, davacı tarafça müvekkillerine gönderilen Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı defterlerin, belgelerin teslim edilmesine dair ihtarnameye Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cevap verildiğini, söz konusu bu ihtarnamede teslimin yapılamamasının gerekçesinin açıkça belirtilmiş olup, teslimin yapılamamasının bizzat yeni yönetim kurulundan kaynaklandığının açıkça belirtildiğini, … tarihinde şirket merkezine defterlerin teslimi amacıyla gidildiğini, defter ve belgeler üzerinden incelemeler yapıldığını, tutanakla teslimin kayıt altına alınmasının istenilmesi üzerine yeni yönetim kurulu tarafından tutanak altına alınmasından imtina edildiğini, bunun üzerine müvekkilleri uhdesinde bulunan şirket merkezine getirilmiş tüm defter ve kayıtların teslimi yapılmadan alındığını, dava dilekçesinde … kayıtlarıyla fatura tutarlarının uyuşmadığının belirtildiğini, her şeyden önce söz konusu sistemin şirket çalışanları tarafından da kullanılmakta olup, hiçbir şekilde kabul anlamında olmamakla birlikte buradaki bir hata yahut eksikliğin münhasıran bir üçüncü kişiden de kaynaklanabileceğini, nakit olarak tahsil edilen tüm ödemelerin gün sonunda şirket hesabına yatırıldığını, ödemelerin kredi kartıyla/banka havalesi yoluyla tahsil edilmesi durumunda ilgili slip/dekont, nakit olarak alınan ödemelerde de para yatırma dekontunun faturalara ilintilenerek hem takip kolalığı sağlandığını hem de ne, ne kadar, nasıl tahsil edilmiş kısmının kontrolünün bu şekilde daha kolay takip edilebilme imkanına sahip olduğunu, kimi zaman müşterilerin erken çıkış yapma, iskonto, müşteri memnuniyeti kapsamında indirim yapılması söz konusu olduğundan kimi zaman bu kapsamda indirim yapıldığını, indirim doğrultusunda da fatura kesildiğini, burada şirketin uğramış olduğu bir zararın mevcut olmadığını, 2018-2020 yıllarına ilişkin olarak geçmiş yıllara ait 120.000 TL, 2019 yılına ilişkin ise 114.483 TL toplamda 234.483 TL temettü dağıtıldığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi temettü verilmediği yahut sembolik rakamların mevzu bahis olmadığının açıkça anlaşılabileceğini, ayrıca dağıtılan bu temettü dışında şirkete demirbaş alımı, ek otel odası ve fitness salonu yapımı için 175.000,00-TL yatırım yapıldığını, hal böyle iken şirketin zarara uğradığının ifade edilemeyeceğini, bunun yanı sıra otele gelen müşterilerin havaalanına gitme, havaalanından alma, kış turizmi kapsamında Erciyes’e gidiş geliş gibi işlerde araç ihtiyacı söz konusu olduğundan araç kiralaması yoluna gidildiğini, davacı tarafın dava konusu ettiği hususların tamamının genel kurulda sorulduğunu, sorulan sorulara yönetim kurulunca yazılı olarak cevap verildiğini bunun üzerine tekrar yönetim kurulu olarak müvekkillerinin seçildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklanan alacak davasına ilişkindir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin kuruluşundan itibaren ortaklarını ve temsilcilerini gösterir tüm sicil dosyasının bir sureti dosyamız arasına celbedilmiştir.
Erciyes Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin 2009 yılından itibaren vergi beyannamelerinin birer sureti dosyamız arasına celbedilmiş olup, ayrıca davacı şirketin vergi borcu bulunup bulunmadığı da sorulmuş olmakla, gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı şirketin SGK prim borcu olup olmadığı, var ise ilgili dönem ve borç miktarının bildirilmesi için SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Kayseri … Noterliği’ne ve Kayseri … Noterliği’ne müzekkere yazılarak davaya konu ihtarnamelerin ve tebliğ mazbatalarının birer sureti dosyamız arasına celbedilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline talep sonucunu açıklaması hususunda 2 haftalık süre verilmiş olup, davacı vekilince … tarihli beyan dilekçesi verdiği, dilekçesinde talep sonucunu açıkladığı anlaşılmıştır.
Davacı tanıklarına meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmek suretiyle mahkememizde beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı … … tarihli duruşmada; “Ben otelde ön büro şefi olarak çalışıyordum. Halen aynı yerde çalışmaya devam ediyorum. Ben 2020 yılında işe başladım. Daimi olarak kalan yani aylık olarak kalan müşterilerle sabit bir fiyatta anlaşılıyordu, bunların birinci derecede misafiri geldiğinde ücret alınmıyordu, yani anne, baba ve kardeşleri geldiğinde ve yanlarında kaldığında ücret alınmıyordu. Ancak arkadaşı gibi veya uzak bir yakını geldiğinde bunlardan konaklama yapılıyorsa ücret alınıyordu. Ancak birkaç saatliğine yapılan ziyaretlerde ücret alınmıyordu. Ben 2020 Ekim ayında çalışmaya başladım, ondan önceki 7 aylık kısım ile ilgili kayıtları incelediğimde 535 kişinin misafir kaydı olduğu, fakat bunların büyük çoğunluğunun ücretlendirmesinin olmadığını fark ettik. Bunu ben yönetime rapor olarak da sundum. Normal otel uygulamalarında müşterilerin ücretlendirmeleri, indirimleri ve ödemeleri giriş yapılırken alınır, fakat burda ödemelerin girişte yapılmasına rağmen çıkarken indirimler yapıldığını ve sistem üzerinden para iadelerinin yapılmış olduğunu gördük. %90-95 gibi büyük bir çoğunluğuna indirim yapıldığını gördük, bunu da yönetime rapor olarak sunduk. Ben çalıştığım dönem içerisinde otelin aracı yoktu, müşteriler kendi imkanları ile gidiyorlardı, ancak daha önceki dönemde otelin aracı gözüküyordu. … Hastanesi’ne misafir götürülme kayıtları ve faturaları vardı, ancak … Hastanesi dışındaki yapılan transferlere ilişkin faturalara rastlamadım. Benim çalıştığım dönemde 2021 yılının ilk 7 ayında 36 kişilik misafir konaklaması veya giriş çıkış yapanlar mevcuttur. Ben talimat üzerine değil müşterilerin geçmişte gelmelerinden kaynaklanan hizmet gereği önceki kayıtlarını inceledim. Şuanda müşteriler kendi imkanları ile havaalanından gelmekteler, diğer müşteriler de kendi imkanları ile gelmektedir, … Hastanesi’ne giden müşteriler de ya kendi imkanları ile ya da hastanenin servisi ile gidip gelmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …. tarihli duruşmada; “Ben mali müşavirim. Otel yönetimi benden 2020 yılının 1. ve 7. Ayları arasındaki kayıtları incelememi istedi, ben de bununla ilgili olarak kayıtları inceledim ve otel yönetimine rapor sundum. Ben incelediğimde müşterilerden belli bir kısım peşin para alındığı ve kalan kısmın kredi kartı ile ödeme yapıldığı, kredi kartı ile ödenen kısım için fatura kesildiği, peşin olarak alınan kısmın da indirim olarak gözüktüğü ve faturanın bu şekilde kredi kartı ile alınan kısım kadar yapıldığı, tamamı için olmadığını fark ettim, normalde faturanın günlük ücret olan 420,00-TL için kesilmesi ve indirim yapılan kısmın faturada gösterilip kalan kısmın da faturada belirtilmesi gerekir. Bunun ne için yapıldığını bilemiyorum, ancak şüphe uyandırdığı için bunu yönetime rapor olarak sundum. Yine incelememde araç kiralama faturası vardı, fakat bunun müşteri hizmeti için kullanıldığı söylenmesine rağmen müşterilerde gelir olarak gözükmediğini fark ettim. Bunu da yönetime bildirdim. İncelememin içerisinde 0 (sıfır) bakiyeli kayıtlar olduğunu gördüm. Muhasebeden …hanıma sorduğumda onların ücretsiz misafirler olduğunu, kendilerinin de bu şekilde uygulamaları olduğunu söyledi, fakat içeriğini bilemiyorum. Ayrıca tahsil edilemeyen kayıt altında meblağ vardı, tam hatırlamamakla birlikte 50.000 TL civarındaydı. Muhasebe kayıtlarına baktığımda bunun karşılığını bulamadım, bunu da yönetime rapor olarak sundum. Kısa süreli kalanların, yani 3-4 günlük sürede kalanların ücret sıfırlaması yani indirim adı altında hesap sıfırlaması vardı, uzun süreli kalanlarda bu çok yoktu. Bunun amacının ne olduğunu bilemiyorum. Banka kayıtlarının incelemesini yaptım. Peşin alınıp da iade gösterilen yani iade sıfırlaması yapılan kısımların kaydı yoktu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dosyanın şirketler hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanı ile bir mali müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek, davalıların yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde şirkete zarar verilip verilmediği, verilmiş ise zarar miktarının ne kadar olduğu hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş olup, … tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Bilirkişiler … ve …’nun … tarihli bilirkişi raporunda; davacı …İnşaat Metal Elekt. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ nin sadece 2018 yılında -47.610,32 TL tutarında zarar ettiği, 2019:2020 yıllarının gelir tablolarının karşılaştırmasının yapıldığında; Brüt Satışların 2020 yılında 2019 yılına göre % 8 azaldığı, dönem net karının 2020 yılında 2019 yılına göre %27 artış gösterdiği, 2020 yılı faaliyetlerinin daha verimli ve karlı geçtiği, 2019;2020 yıllarının bilançolarının karşılaştırmasının yapıldığında, Dönen Varlıkların 128.619.55 TL ve % 39 artış gösterdiği, Duran Varlıkların -56.603,91 TL ve % 3 azalış gösterdiği, Kısa Vadeli Yabancı Kaynakların -80.441,07 TL ve % 35 azalış gösterdiği, Öz Kaynakların 152.456,71 TL ve % 7 artış gösterdiği, Aktif/Pasif toplamlarının 72.015,64 TL ve % 3 artış gösterdiği, 2020 yılında Dönen varlıklardaki artış ve Duran varlıklardaki azalış ile şirketin daha kısa vadede daha likit yönetildiğini gösterdiği, Kısa vadeli borçlardaki azalış ile öz kaynaklardaki artışla borçlanmanın daha çok Öz kaynaklar ile mali yapıyı güçlendirmek üzerine kurgulandığını gösterdiği, şirketin Aktif/Pasif Toplamlarının % 3 büyümesinin ise Gelir tablosu verileri de dikkate alındığında daha az maliyet, etkin satış politikası ile artan karlılık ve finansmanda Öz sermayenin güçlendirilmesi olarak algılanması gerektiğini gösterdiği, davacı …İnşaat Metal Elekt. Gıda San. Ve Tic. A.Ş’nin borca batıklık yönünden yapılan inceleme sonucu ilgili hiçbir dönemde borca batık olmadığı, …İnşaat Metal Elek. Gıda San. Ve Tic. A.Ş kayıtlı ve rayiç hisse değerleri tablosuna istinaden; bilançosunda kayıtlı öz sermayesinin 2.300.000,00-TL olduğu, … yılı bilançosuna göre öz sermayesinin 2.471.404,43-TL olduğu, davacı şirketin konaklama yapan müşteri ödeme farkları yönünden müşterilere düzenlenen faturalar, … sistem verileri ve ödeme bilgileri arasında 87 müşteriye düzenlenen faturalar ile … sistem verileri ve ödeme bilgileri arasında 25.845,07-TL tutarında ödemenin faturalaştırılmadığı, davacı şirketin konaklama yapan müşteriler cari hesap farkları yönünden müşterilerin cari ekstre bilgileri yönünden yapılan incelemede 2020 yılında 11 müşteriden 52.794,61-TL tahsilat yapılmadığı, ilgili müşteri bakiye borcu olarak hesaplarda yer aldığı, davacı şirketin araç kiralama işlemleri yönünden yönetim kurulunun ilgili işlemleri yapmaya yetkili olduğu ve yürütme, idare işlemlerini yapabileceği, davacı şirketin dosya kapsamındaki personelin işten çıkarılması yönünden yönetim kurulunun ilgili işlemleri yapmaya yetkili olduğu ve yürütme, idare işlemlerini yapabileceği yetkisini kullanabileceği belirlenmiştir.
Davalı tanıklarına meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmek suretiyle mahkememizde beyanları alınmıştır.
Davalı tanığı … … tarihli duruşmada; “Ben davaya konu otelde çalışıyordum. Hatırladığım kadarıyla 2014-2016 yılları arasında çalıştım. Benim çalıştığım dönem içerisinde çalışan … de çalışıyordu. Otel sahiplerinden …, …’nin çalışmasını istemiyordu, çıkmasını istedi, o da tazminatını alarak ayrıldı. Benim çalıştığım dönemde şirketin kendisine ait aracı yoktu, müşterilerin transfer işlemleri ile ilgili olarak dışarıdan araç kiralanıyordu. Aldığımız hizmetti, yoksa araç sürekli bizde kalmıyordu, transfer gerektiğinde şirkete bildiriyorduk, onlar da müşterilerimizi otelden alıp Erciyes’e götürüyordu, ya da havaalanından alıp otele getiriyordu, ya da Ürgüp turuna götürüyorlardı, hangi firma olduğunu hatırlamıyorum. Otel odalarının aylık olarak anlaşılan yerler de vardı, yıllık olarak anlaşılan yerler de vardı. Şirketin kâr ya da zarar edip etmediği hakkında bilgim yoktur. Ben transfer işlemlerinde müşterilerden transfer ücretinin alınıp alınmadığını bilmiyorum, ben sadece transfer işlemlerini yapıyordu, finans kısmını bilmiyorum ve transfer ücretinin aylık mı yoksa transfer başı mı yapıldığı konusunda bilgim yoktur. Ayrıca indirimler ile ilgili olarak otelin doluluğu ve boşluğu ile ilgili olarak dönemsel olarak indirimler yapılıyordu, ama yapılan anlaşmadan sonra indirim yapıldığına ilişkin bir bilgim yoktur. Ayrıca …’in şirket ortaklarından …’nın kızıdır, işten çıkarılması konusunda kızı olması nedeniyle babasının karşı çıkıp çıkmadığını ya da kardeşinin itiraz edip etmediği konusunda bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … … tarihli duruşmada; “Ben 2018-2019 yılları arasında otelde çalıştım. 2019 Aralık ayında işten çıkmıştım. Müşterilerden kimlik ibrazı zorunluydu. Günlük alınan müşterilerin ücretleri peşin olarak alınıyordu, aylık olarak kalan müşterilerimizde ise ücretleri ay sonunda tahsil ediliyordu. Refakatçi olarak kalanlarda ise kimlik bilgileri sisteme yazılıyordu, kalanlardan ücret alınıyordu, günü birlik gelenlerden ise alınmıyordu. Bizde havaalanından alınış, Erciyes’e gidiş veya alınışlarda paket servis olarak anlaşılmış ise ücreti paket servisin içerisindeydi, fakat girdikten sonra eğer transfer istiyorsa o paket ücret olmadığı için o zaman transfer için ayrıca ücretlendiriliyordu. Bizim şirket olarak 1 adet kiralık aracımız vardı, ama bir araç yetmediği zamanlarda başka araç kiralama yapılıyordu, müşteri istediği takdirde de taksi çağrılıyordu. Gelen müşterilerde otelde kaydı olup da ücreti alınmayan olmuyordu. Transfer ücretini resepsiyon alıyordu, faturayı da biz ücreti aldıktan sonra …’na götürüyorduk, faturayı o kesiyordu. Ücretler genelde tahsil ediliyordu, alınmayan olup olmadığını bilmiyorum. Bazı müşterilerimizden kalma süreleri uzadığında müşteri memnuniyeti adına anlaştığımız ücretten indirim yapabiliyorduk, örnek olarak 1 hafta kalacağını beyan etmiş ve 1 ay kalmış ise müşteri memnuniyeti adına belli bir indirim yapılabiliyordu, ayrıca kahvaltı dahil anlaşıp da kahvaltı yapmak istemeyenler için kahvaltı ücretinin çıkarıldığı oluyordu. Uzun süreli konaklayanların misafiri geldiğinde özellikle anne, babası ve ailesinden gelen olduysa ücret alınmıyordu, arkadaşlarından gelenlerden ise günlük konaklamalarda cüz’i bir miktar ücretlendirme yapılıyordu, benim çalıştığım dönemde günlük 20-TL gibi ücretlendirme yapılıyordu. Bazılarında da alınmadığı oluyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek, rapora itirazların değerlendirilmesi ve davalı tanık beyanlarının da dikkate alınması suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, … tarihli bilirkişi ek raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Bilirkişiler … ile …’nun … tarihli ek raporunda; davacı şirketin sadece 2018 yılında -47.610,32-TL tutarında zarar ettiği, 2019-2020 yıllarının gelir tablolarının karşılaştırmasının yapıldığında; brüt satışların 2020 yılında 2019 yılına göre %8 azaldığı, dönem net karının 2020 yılında 2019 yılına göre %27 artış gösterdiği, 2020 yılı faaliyetlerinin daha verimli ve kârlı geçtiği, 2019-2020 yıllarının bilançolarının karşılaştırmasının yapıldığında, dönen varlıkların 128.619,55-TL ve %39 artış gösterdiği, duran varlıkların -56.603,91 TL ve %3 azalış gösterdiği, kısa vadeli yabancı kaynakların -80.441,07-TL ve %35 azalış gösterdiği, öz kaynakların 152.456,71-TL ve %7 artış gösterdiği, aktif/pasif toplamlarının 72.015,64-TL ve %3 artış gösterdiği, 2020 yılında dönen varlıklardaki artış ve duran varlıklardaki azalış ile şirketin daha kısa vadede daha likit yönetildiğini gösterdiği, kısa vadeli borçlardaki azalış ile öz kaynaklardaki artışla borçlanmanın daha çok öz kaynaklar ile mali yapıyı güçlendirmek üzerine kurgulandığını gösterdiği, şirketin aktif/pasif toplamlarının %3 büyümesinin ise gelir tablosu verileri de dikkate alındığında daha az maliyet, etkin satış politikası ile artan karlılık ve finansmanda öz sermayenin güçlendirilmesi olarak algılanması gerektiğini gösterdiği, davacı şirketin borca batıklık yönünden yapılan inceleme sonucu ilgili hiçbir dönemde borca batık olmadığı, davacı şirketin kayıtlı ve rayiç hisse değerleri tablosuna istinaden; bilançosunda kayıtlı öz sermayesinin 2.300.000,00-TL olduğu, … yılı bilançosuna göre öz sermayesinin 2.471.404,43 TL olduğu, ilgili dönemde şirketin zarara uğratılmadığı, 2020 yılı tahsilatı yapılan 11 müşteri borcunun davalıların yönetimde olduğu zamanda oluşmadığı belirlenmiştir.
Yönetim kurulunun sorumluluğuna ilişkin olarak dava açıldığı tarihten önce alınmış bir genel kurul kararı olmasa da 6102 sayılı TTK’da bu konuya ilişkin açık düzenleme olmadığından yargılamaya devam edilmiş ve yargılama esnasında konuya ilişkin genel kurul kararı alınarak dosyaya eklenmiş olduğu görülmüştür.
Somut davada, davacı taraf davalıların şirket yönetiminde oldukları dönemde şirketi zarara uğrattıklarını iddia ederek bundan dolayı davalılardan alacak talebinde bulunmuş olup, davalılar ise davacı şirket yönetiminde oldukları süre boyunca şirketi zarara uğratacak herhangi bir faaliyette bulunmadıklarını iddia etmiştir. Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlığın çözüme kavuşması amacıyla tarafların bildirdikleri tanıkların beyanları alınmış olup, davalıların yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde şirkete zarar verilip verilmediği, verilmiş ise zarar miktarının ne kadar olduğu hususlarında bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu ve ek raporda da bilirkişilerce ticari kayıt ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davalıların davacı şirket yönetiminde bulundukları dönemde şirketi zarara uğratmadıkları, şirketin hiçbir dönemde borca batık olmadığı sonucuna varılmış olmakla birlikte, alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmakla, bilirkişi raporuna itibar edilmiş olup, gerek dinlenen tanık beyanlarından gerekse yapılan bilirkişi incelemelerinden davalıların yönetimde bulundukları dönemde şirketin zarara uğratılmadığı, 2020 yılı tahsilatı yapılamayan 52.794,61-TL’lik 11 müşteri borcunun davalıların yönetimde olduğu zamanda oluşmadığı, davacı şirketin hiçbir dönemde borca batık olmadığı kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 853,88-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 673,98‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır