Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/753 E. 2022/444 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/753 Esas
KARAR NO : 2022/444

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -(T.C. …) …
VEKİLİ : Av. … -…..
DAVALI : … -(T.C. …) …
VEKİLİ : Av. … ……
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi ….. olan,…..Şubesi’nin 05/10/2021 keşide tarihli 35.000 TL bedelli … çek numaralı dava dışı … Şirketi tarafından ciro edilerek davacıya verilmiş olduğunu ancak söz konusu çek davacının rızası hilafında elinden çıkmış olduğunu, davacının ….tarihinde İldem Polis Merkezi Amirliği’nde bu konu ile ilgili ifadesini vermiş olduğunu, akabinde ise taraflarınca davacı adına vekaleten Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/639E.numaralı dosyası ile çek iptali için dava açılmış olduğunu, dava devam ederken 20/10/2021 tarihinde davalı vekili tarafından çek iptali dosyasına müdahale talebinde bulunulmuş ve Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından çek istirdatı davası açmak üzere kendilerine 2 haftalık kesin süre verilmiş olduğunu, davacı ile dava konusu çeki elinde bulundurduğunu iddia eden … arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmamakta olduğunu, davalı şirketin söz konusu çeki iktisabında haklı olmadığından dolayı dava konusu çekin davacı şirkete iadesi gerekmekte olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, dava konusu keşidecisi ……. olan, ……Şubesi’nin 05/10/2021 keşide tarihli 35.000 TL bedelli … çek numaralı çekin davalıdan istirdatına ve davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’in keşidecisi …… Şubesine ait, 05/10/2021 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli çeki davalı …’ye aralarındaki ticaretten dolayı borcuna karşılık cirolayarak vermiş olduğunu, davaya konu çek kambiyo senedi olup sebepten soyut olduğu, davalı ile davacı arasında birçok iş yapılmış olduğunu, bu işler karşılığında davalının alacağı için davacı …, hem davaya konu bu çeki hem de… Şubesine ait, 05/12/2021 keşide tarihli, … nolu, 45.000,00 TL bedelli çeki vermiş olduğunu, bu çekler davalının alacağından dolayı bizzat davacı … tarafından cirolanmak suretiyle verilmiş olduğunu, davacının, çek bedellerini ödememek için kötüniyetli olarak Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/639 E. sayılı çek iptali davasını ve akabinde de iş bu istirdat davasını açtığını düşünmekte olduklarını, yapmış olduğumuz araştırmalarda davaya konu çekin keşidecisi ….min yetkilisi… olduğunu, davacı … ile akrabalık ilişkisi olduğunu, yine çek keşidecisi ….nin şirket merkezlerini İstanbul’a taşıyarak ortadan kayboldukları, davalı gibi birçok alacaklıyı mağdur ettiklerini haricen öğrendiklerini, davacının çeki kaybettiği, çekin çalındığı iddiaları tamamen soyut olduğunu, borçtan kurtulmaya yönelik iddialar olduğunu, davacının 20/08/2021 tarihinde verdiği ifadede, …….nin yetkilisi ……. ile beraber oldukları esnada çeklerin arabadan çalındığını iddia etmiş olduğunu, çeki, davacı …..den almış, daha sonra cirolamak suretiyle arabada bıraktığını iddia etmiş olduğunu, hiçbir basiretli tacir, vereceği çeki daha önceden cirolamayacağını, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ne zaman ki başka birine çeki verecek, o zaman alacaklının huzurunda cirolayarak teslim edecek olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davalıya olan borcundan dolayı davalının huzurunda davaya konu çeki cirolayarak vermiş olduğunu, dolayısıyla söz konusu çekin çalındığı iddiası doğru olmadığını, davacının bu aşamada hukuken yapması gereken çek iptali davası değil menfi tespit davası açmak olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerekeceğini, ayrıca davalı ile davacı arasında birçok ticari işten birisi olan dükkan satış sözleşmesini ekte sunduklarını, bu sözleşmenin de tarafların birbirini tanıdığını ve İş yaptıklarını göstermekte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, istirdat talebine ilişkin davadır.
… Bankası’na, Kayseri Erciyes Vergi Dairesi’ne, Mimarsinan Vergi Dairesi’ne, …. Bankası Kayseri Doğu Sanayi Şubesi’ne, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazın müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2021/639 Esas sayılı dosyasına ait tüm evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı hamil, dava konusu çekin kaybolduğunu, rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuş ve çekin hangi ticari ilişki sonucu eline geçtiğine dair evrakları dosyaya sunmuştur. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yani ciro silsilesinin kopuk olmaması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmadığı gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/5363 Esas 2018/7977 Karar)
Söz konusu davada davacı, davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap ettiğini ispat ile yükümlü olup, sunduğu delillerin hiç birisi davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusur ile iktisap ettiğine delil teşkil etmemektedir. Davalı tarafça, ilgili çekin taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu verildiğinin beyan edilmiş olması nedeni ile tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ise de tarafların süresinde mahkemeye sunulmaması nedeni ile defter incelemesinin yapılamadığı görülmüştür.
“6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/2827 E. 2018/5223 K. sayılı içtihadı)
Dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış olması nedeni ile davacı vekiline yeminin hatırlatılması yoluna gidilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, yukarda açıklandığı üzere davacı tarafça davalının davaya konu çeki kötü niyetle veya ağır kusuru ile iktisap ettiğinin kanıtlanamamış olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL peşin harç ile 597,71 TL tamamlama harcından mahsubu ile artan bakiye 576,31‬ TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
5-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca 5.250‬,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/06/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)