Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2021/1129 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/74 Esas – 2021/1129
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2021/1129

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACILAR :1-…
2-….
3…
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 4-…
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’ün, davalı … adına kayıtlı olan ve diğer davalı ….tarafından sigortalanan … plakalı aracı ile 03.04.2015 tarihinde kaldırımına çarpması sonucudavacı … ve …’nın oğlu, diğer davacı …’in kardeşi olan …’in vefat ettiğini, olayda 130 promil alkollü bulunan sürücünün Kayseri …..Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. ….K.sayılı kararı ile 4 yıl hapis cezası aldığını, davalı sigorta şirketinin davacı … için 14.367,00 TL. davacı … için 16.678,00 TL ödediğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere alınan ödemenin çok düşük olduğunu, vefat edenin 15 yaşında kaybı nedeniyle oldukça büyük acılar yaşayan ailenin büyük acılar yaşadığını ve ömür boyu yaşamaya devam edeceğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalamak kaydıyla davacı … … için 500,00 TL. … için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL.destekten yoksun kalma tazminatının 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, davacı … … için 55.000,00 TL. … için 55.000,00 TL.davacı … için 40.000,00 TL.manevi tazminatın 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ….vekilinin temel savunması:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 03.04.2015 tarihinde kazaya karışan … plakalı aracın müvekkli şirket tarafıondan ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, sigortalının kusurlu olması halinde sigortacının sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin davacı … için 16.678,00 TL, davacı … için 14.367,00 TL ödeme yaptığını, bakiye tazminat talebinde ödeme verilerinin dikkate alınması gerektiğini, müteveffanın sürücünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca bindiğinden mütefarik kusurlu olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, hatır ve mütefarik kusur indirimi yapılması gerektiğini, yapılan ödemelerin mahsup edilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin temel savunması:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracı …..-…’a uzun süreli kiraya verdiğini, kiracıların kaza anında aracın zilyedi olduklarını, müvekkilinin aracın işleteni olmadığından sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın kusura ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, sürücünün alkollü olmasının başlı başına kusur nedeni olmadığını, alkolün kazaya etkili olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacıların sigorta şirketinden ödemeyi ibraname ile aldığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasının söz konusu olmadığını beyanla öncelikla davanın ilk itirazları doğrultusunda, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin temel savunması:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mütevaffanın müvekkilinin arkadaşı olduğunu, onun ısrarı ile aracı kiraladığını, olayın oluşumunda müteveffanın da katkısı bulunduğunu, müteveffanın ölmesinin tamamen tesadüfi ve kaderle ilgili vakıa olduğunu, müvekkilinin olaydan büyük üzüntü duyduğunu, müvekkilinin hem öğrenci, hem de çalışan bir kişi olduğunu, manevi tazminatın fahiş olduğunu, anne babaya ödenen tazminatın tam ve doğru olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Kayseri ….. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, ZMMS poliçesi, makbuzlar, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE:
Dava, yaralanmalı trafik kazası nedeniyle kazada yaralanan davacıların destek zararlarının (destekten yoksun kalma) kazaya sebebiyet veren sürücünün kullanmış olduğu aracın karayolları ZMMS poliçesi kapsamında vermiş olduğu zararları teminat altına alan davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 28/11/2019 tarih 2017/110 Esas 2019/959 Karar sayılı dosyasına verilen kararın Kayseri BAM 3.Hukuk Dairesinin 08/09/2020 tarih 2020/371 Esas ve 2020/561 Karar sayılı kaldırma kararı ile Mahkememizin yukarıda yazılı sırasına kaydedilmiştir.
Kaldırma kararında; “1-) İlk derece mahkemesince, davalı …’in ….. plaka sayılı aracın kayıt maliki olmasına rağmen bu aracı uzun süreli olarak kiraladığı kabul edilerek işleten sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davacıların, davalı … bakımından maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair karar verilmiştir.
Gerek doktrinde gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kayıt malikinin veya kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de, sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde, Kayseri …. Tüketici Mahkemesinin …. tarih, …. Esas, …. Karar sayılı kararında …’in işleten sıfatının olmadığı yönünde tespite yer verildiği belirtilmiştir. Ancak bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 22. Hukuk Dairesinin 2017/3097 Esas, 2019/1820 Karar sayılı kararıyla mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle kaldırıldığı UYAP bilişim sistemi üzerinden yapılan incelemeden anlaşıldığı için bu kararın …’in işleten sıfatının olmadığı yönünde dayanak kabul edilmesi mümkün değildir. Öte yandan ilk derece mahkemesinin davalı …’in uzun süreli kiralama nedeniyle işleten sıfatının bulunmadığı yönündeki diğer gerekçelerinin ve bu kapsamda yapmış olduğu araştırmaların da eksik ve yetersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davalı … ile dava dışı… firması arasında kiralama sözleşmesi bulunup bulunmadığı, dosyaya sunulan adi yazılı şekilde hazırlanmış Protokol başlıklı 02/08/2013 tarihli sözleşmede alıcı sıfatıyla taraf olarak yer alan …’ın… firmasının sahibi veya yetkilisi olup olmadığı, Protokol başlıklı 02/08/2013 tarihli sözleşmenin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı, aracın davalı … tarafından rent a car firmasına teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediği, Protokol başlıklı 02/08/2013 tarihli sözleşmede …. plaka sayılı aracın banka kredisiyle alındığı ve kredi ödemelerinin kiracı tarafından yapılacağı yazılı olduğundan bu kredi ödemelerinin kim tarafından yapıldığı, aynı doğrultuda bu araçla ilgili trafik cezası ve motorlu taşıtlar vergisi ödemelerinin kiracı tarafından yapılacağı yazılı olduğundan bu ödemelerin kim tarafından yapıldığı hususlarının, ilgili banka ve trafik tescil şube müdürlüklerinden gerekirse… Firmasının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle tespiti, kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı …’in işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususlarının tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle kaldırılması gerekmiştir. (Benzer bir hukuki uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2016/9032, K:2019/3568 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)
2-) Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52’de düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2019/603, K:2020/79 sayılı kararında da belirtildiği üzere, alkollü sürücünün aracına araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek kendi isteğiyle binmek TBK’nın 52. maddesi kapsamında müterafik kusur kabul edilmektedir.
Dosya içerisindeki Adli Tıp Kurumundan alınan 15/05/2018 tarihli raporda ve Karayolları Trafik Heyeti uzmanlarından alınan 15/10/2018 tarihli raporda, müteveffa …’in, araç sürücüsü ile birlikte alkol aldığı, araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği halde bu araca kendi isteğiyle bindiği, bu vesileyle kendi ölümü ile neticelenen kazada etkenliğinin olduğu ve %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış, mahkemece %10 hakkaniyet indirimi yapılarak belirlenen tazminata hükmedilmiştir. Mahkemece müteveffanın müterafık kusurunun bulunduğunun kabulü yerinde ise de, indirimin yetersiz olduğu da savunulmaktadır. Somut olayın özelliği dikkate alındığında, belirlenen zarardan %10 oranında yapılan indirim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatları göz önüne alındığında yukarıda açıklaması yapılan TBK’nın 52. maddesinde belirtilen uygun ölçülerin altında olmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatları uyarınca müterafik kusur nedeniyle %20 oranında indirim yapılması gerekir. (Benzer bir hukuki uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2016/20018, K:2019/8069 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)
Öte yandan TBK 51. maddesine göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2012 2011/4-824 E., 2012/134 K. Yine HGK 16.03.2016 Tarih 2014/1018 E., 2016/326 K.) (Yargıtay 17. HD 31/10/2017 2016/12403 E., 2017/9904 K.)
Özetlemek gerekirse hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra bir menfaat karşılığı olmayan hatır için taşıma varsa hatır indirimi yapılacak ayrıca zarar gören zararın artmasına sebep olmuş yada zarar doğuran fiile … göstermiş ise Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecektir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin uygulamalarına göre; desteğin hatır için taşınması durumunda % 20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir.
Bütün bu bilgi ve açıklamalar ışığında; İlk derece mahkemesince, davacılar … ve … yönünden aktüer bilirkişi raporunda gösterilen sonuç tazminat miktarları üzerinden öncelikle %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması, sonrasında bu miktar üzerinden tekrar %20 müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekirken, sadece %10 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir. (Benzer bir hukuki uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2018/3275, K:2020/2981 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)
3-) İlk derece mahkemesinin kabul ve uygulama şekline göre de; Davacılar vekili, davayı açarken trafik kaydını esas alarak davayı açmış ve malik gözüken davalı …’e husumet yöneltmiştir. Yargılama sırasında kazaya karışan aracın uzun süreli kiraya verilmiş olduğu ve işleteninin kiralayan olduğu kabul edilmiştir. Davacıların, dava açarken trafik kayıt malikine husumet yöneltmesinde kusuru bulunmamaktadır. O halde, davalı malik … lehine maddi ve manevi tazminatlar bakımından red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi sebebi ile vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli değildir. (Benzer bir hukuki uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2015/2806, K:2017/1233 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davanın çözümünü sağlayacak ve esasına etki edecek nitelikteki deliller usulünce ve tam manasıyla toplanmadan dolayısıyla değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince hüküm kurulmuş olduğundan, davacılar ve davalı …..’nin istinaf talebi kabul edilerek, ilk derece mahkemesi olan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/110 Esas, 2019/959 Karar sayılı kararının, duruşma yapılmaksızın, kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair 6100 sayılı HMK md. 353/1-a-6 gereğince duruşma açılmaksızın aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “
Kaldırma kararında belirtilen hususlar bakımından bilirkişiden ek rapor alınmış, alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “
06.07.2015 Ödeme Tarihindeki Verilere Göre Destek Zararı:
Anne …’in destek zararı:
İşleyecek aktif dönemden ibaret destek zararı : 144.494 24 TL.
%20 hatır taşıması indirimi (44.494 ,24 x %80) :35.595.39TL.
%20 müterafik kusur indirimi (35.595,39 x %80) :28.476,31 TL.
Baba …’in destek zararı:
İşleyecek aktif dönemden ibaret destek zararı :144.494,24 TL.
Yetiştirme gideri mahsubu (44.494,24-2,098,57) :42.395,67 TL.
9020 hatır taşıması indirimi (42.395,67 x %80) :33.916.53 TL.
*620 müterafik kusur indirimi (33.916,53 x %80) :27.133,22 TL.
Anne …’ın hesaplanan zararının 28.476,31 TL. olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi 06.07.2015 tarihinde 16.678,00 TL. ödendiği, baba …’nın hesaplanan zararının 27.133,22 TL. olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi 06.07.2015 tarihinde 14.367,00 TL. destek zararı ödendiği, her iki davacıya yapılan ödemenin gerçek zararın çok altında bir ödeme olduğu anlaşıldığından dolayı işbu rapor tarihindeki verilere göre (25.02.2021 tarihli duruşmanın 1 numaralı ara kararı doğrultusunda 2021 yılı asgari ücret tutarları üzerinden) bakiye zarar hesabı yapıldığı,
D.2- İşbu rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama neticesinde;
Anne …’in bakiye destek zararı:
İşlemiş Dönem :122.650,04 TL.
İşleyecek Dönem + : 98.233,66 TL.
120.883,70 TL.
Dava öncesi ödemenin mahsubu (120.883,70 – 25.289,33) : 95.594,37 TL.
%20 hatır taşıması indirimi (95.594,37 x %80) :176.475,49 TL.
%20 müterafik kusur indirimi (76.475,49 x %80) :61.180,39 TL.
Davacı babz …’in bakiye destek zararı:
İşlemiş Dönem :122,650,04 TL.
İşleyecek Dönem + : 98.233,66 TL.
120.883,70 TL.
Yetiştirme giderinin mahsubu (120.883,70 – 2.797,15) :118.086,55 TL.
Dava öncesi ödemenin mahsubu (118.986,55 – 21.785,09) : 96.301,46 TL.
%20 hatır taşıması indirimi (96.301,46 x %80) : 77.041,16 TL.
%20 müterafik kusur indirimi (77.041,16 x %80) :61.632,93 TL. ” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın kaza tarihi olan 03/04/2015 itibariyle davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçe kapsamında sigortalanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Kaldırma kararı öncesi dosya Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’na gönderilerek tarafların kusur durumu ve kusur oranın belirlenmesi bakımından rapor alınmış, davalı tarafından sigorta poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı aracı kullanan davalı …’ün ölümlü trafik kazasının meydana gelmesinde %90, müteveffa yolcu …’in %10 (Yüzde on) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Kaldırma kararı öncesi dosya Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince talimat yoluyla karayolları fen heyeti raporunda sonuç olarak; … plakalı araç sürücüsü …’ün %90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcu …’in %10 (Yüzde on) oranında kusurlu olduğu şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
Hükme esas alınan, dosya kapsamına uygun ve hüküm tarihine en yakın tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı …’in destekten yoksun kalma zararının 120.883,70-TL olduğu, müteveffanın alkollü olduğunu bildiği sürücüye ait araca yolcu olarak binmesi ve hatır taşıması nedeniyle bu zarardan (BAM kaldırma kararı ve kaldırma kararında da ifade edilen Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2016/20018 Esas 2019/8069 Karar sayılı ilamı ve benzeri yerleşmiş içtihatları doğrultusunda) müterafik (birlikte) kusur nedeniyle %20 ve ardından hatır taşıması nedeniyle %20 olmak üzere ayrı ayrı hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, dava öncesi 06/07/2015 tarihinde yapılan ödemenin güncellenmiş değeri olarak 25.289,33-TL’nin toplam zarardan mahsubu sonucu 95.594,37-TL zararı bulunduğu, bu zarardan ayrı ayrı %20 hatır taşıması indirimi ve %20 müterafik kusur indirimi sonucu tazmin edilmemiş zarar tutarının nihai olarak 61.180,39-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı …’in destekten yoksun kalma zararının 120.883,70-TL olduğu, (sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre davacı babanın çalıştığı, davacı annenin ev kadını olduğu, dolayısıyla 06/10/2000 doğumlu desteğin vefat tarihi olan 03/04/2015’ten 18 yaşını ikmal edeceği 05/10/2018 tarihine kadar davacılar tarafından yapılacak bakım ve yetiştirme giderleri masrafı olacağı kabul edilerek ve bu yetiştirme gideri aylık asgari ücretin %5’i kabul edilerek hesaplanan) 2.797,15-TL yetiştirme giderinin mahsup edilmesi sonucu 118.086,55-TL destekten yoksun kalma zararı bulunduğu, müteveffanın alkollü olduğunu bildiği sürücüye ait araca yolcu olarak binmesi ve hatır taşıması nedeniyle bu zarardan (BAM kaldırma kararı ve kaldırma kararında da ifade edilen Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2016/20018 Esas 2019/8069 Karar sayılı ilamı ve benzeri yerleşmiş içtihatları doğrultusunda) müterafik (birlikte) kusur nedeniyle %20 ve ardından hatır taşıması nedeniyle %20 olmak üzere ayrı ayrı hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, dava öncesi 06/07/2015 tarihinde yapılan ödemenin güncellenmiş değeri olarak 21.785,09-TL’nin toplam zarardan mahsubu sonucu 96.301,46-TL zararı bulunduğu, bu zarardan ayrı ayrı %20 hatır taşıması indirimi ve %20 müterafik kusur indirimi sonucu tazmin edilmemiş zarar tutarının nihai olarak 61.632,93-TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin meydana gelen maddi zararlar nedeniyle sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu bu nedenle davacıların uğradığı maddi zararlardan davalının poliçe limitinde belirtildiği üzere 290.000,00-TL ile sorumlu olduğu, davalı …’nin poliçe limitleri altında kalan gerçek zarardan sorumlu tutmak gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı … yönünden kaldırma kararı öncesi uzun dönem araç kiralayan sıfatıyla işleten sıfatı bulunmadığından bahisle adı geçen davalı yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, BAM kaldırma kararında belirtilen kaldırma gerekçeleri doğrultusunda yapılan araştırma sonucu dava dışı “……” isimli bir ticari işletme veya esnaf işletmesi bulunmadığı, … plaka sayılı kazaya karışan aracın motorlu taşıt vergisi, trafik para cezası gibi vergi ve cezaların davalı … tarafından ödendiği, uzun dönem araç kiralama iddiasını ispat yükünün bunu ileri süren tarafa ait olduğu, dolayısıyla davalı …’in aracı uzun dönem kiraya verdiğini ve işleten sıfatı bulunmadığını ispatla yükümlü olduğu, sunmuş olduğu kayıt ve belgelerin ayrıca kaldırma kararı sonrası yapılan yazışma ve kurumlarca verilen yazı cevapları bir arada değerlendirildiğinde davacı … tarafından aracın uzun dönem kiraya verildiğinin ispatlanamadığı, sadece kira sözleşmesine ilişkin adi yazılı senedin hüküm ifade etmeyeceği, sonuç olarak; davalı …’in kaza tarihi itibariyle davalı … tarafından kullanılan … plaka sayılı aracın maliki ve işleteni olması dolasıyla 2918 Sayılı KTK m.85 gereğince davacıların bu kaza nedeniyle uğramış oldukları maddi (destekten yoksun kalma) ve manevi zararlardan sürücü ve diğer davalı olan sigorta şirketi ile birlikte sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; müteveffa …’in yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiği, müteveffanın alkollü olduğunu bildiği sürücüye ait araca binmesi ve hatır taşıması nedeniyle meydana gelen maddi zarardan hakkaniyet gereği indirim yapılması gerektiği, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine yapılmış olan başvuru nedeniyle davacılara 06/07/2015 tarihinde ödeme yapıldığı, buna göre davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin dava tarihi öncesi yapılan kısmi ödemeye ilişkin ödeme tarihi olduğu, ancak davacının faiz isteğinin bu tarihten önceki olan kaza tarihi olduğu, davalının temerrüdü için öngörülen yasal düzenleme gözetildiğinde davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, sürücü ve işleten sıfatına haiz diğer davalılar … ve …’in kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, adli tıp raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacıların bu kaza nedeniyle uğradığı maddi zararları yanında manevi zararların da bulunduğu, manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ölçütler bir bütün olarak değerlendirilerek manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması prensibi gözetilerek meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumu ve kusur oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilerek uygun bir manevi tazminata hükmedilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE: Davacı … İçin 61.180,39-TL, davacı … için 61.632,93-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma zararı) (davalı … yönünden kısmı ödeme tarihi olan 06/07/2015 tarihinden, davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 03/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti olan 290.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) adı geçen davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE: Davacı … için 25.000,00- TL, davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine,
3-Alınması gerekli 12.487,97-TL karar ve ilam harcından 515,75-TL peşin harç ve 379,69-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 11.592,53-TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ile …’den (davalı …’nin sorumluluğu 8.389,37-TL ile sınırlı olmak üzere) müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 515,75-TL peşin harç ve 379,69-TL ıslah hacının davalılar …, … ile …’den müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 36,00-TL, posta ve tebligat masrafı 482,60-TL, adli tıp rapor ücreti 314,50-TL, bilirkişi ücreti 900,00-TL, talimat gideri (bilirkişi ücreti) 1.200,00-TL olmak üzere toplam 2.933,10-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.965,48-TL’sinin davalılar …, … ile …’den (davalı …’nin sorumluluğu 1.320,21-TL ile sınırlı olmak üzere) müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 50,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 16,50-TL’sinin davacılardan müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 5,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1,75-TL yargılama giderinin davacılardan müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davacı … lehine maddi tazminat (destekten yoksun kalma) yönünden AAÜT uyarınca 8.753,45-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
9-Davacı … lehine maddi tazminat (destekten yoksun kalma) yönünden AAÜT uyarınca 8.812,28-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,

10-Davacı … lehine manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
11- Davalılar … ve … lehine davacı …’in reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınıp bu davalılara verilmesine,
12-Davacı … lehine manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
13- Davalılar … ve … lehine davacı …’in reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den alınıp bu davalılara verilmesine,
14-Davacı … lehine manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınark adı geçen davacıya verilmesine,
15-Davalılar … ve … lehine davacı …’in reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den alınıp bu davalılara verilmesine,
16-Taraflarca kullanılan avanstan bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflarına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır