Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/733 Esas – 2022/40
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/733 Esas
KARAR NO : 2022/40
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı ile davalı arasındaki alacak ilişkisi dolayısıyla; davalı, davacıya borçlanmış ancak borcunu ödememiş olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davacı ile davalı arasında daha önce akdedilmiş bayilik sözleşmesi olduğunu, fakat, davalının sözleşmeye aykırı tutum ve davranışları neticesinde sözleşmenin davacı tarafından feshedilmiş olduğunu, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca davalı, mağazasında davacı firma markası dışında ürün satmayacağını taahhüt etmesine rağmen haricen öğrenilen bilgiye göre davalının davacı firma markası dışında birçok ürünün de satışını yapmış ve dahi davacıya ait olmayan birtakım ürünleri de davacı firma markası adı altında sergilemek suretiyle satışını yapmış olduğunu, davacının bütün taleplerinin cevapsız kalması sonrası Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına da şikayette bulunulmuş olup soruşturma dosyası hala derdest olduğunu, sözleşme hükümlerine göre masrafını davacının üstlendiği tabela ve dekorasyon bedellerinden dolayı davacının davalıdan cari alacağı bulunmakta olduğunu, davalı takip dosyasını semeresiz ve sürüncemede bırakmak amacıyla borca itiraz etmiş olduğunu, bu haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine takip durmuş olduğunu belirterek tüm bu izah edilen nedenlerle takibe devam edebilmek için davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve kötü niyetli davalıdan %20 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep edildiğini beyan edilmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … A.Ş olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 36.100,00 TL cari alacak (İstenen:; Yıllık Adi Kanuni Faiz) olmak üzere toplam 36.100,00 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Afşin Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği ilgili evrakın dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
6102 Sayılı TTK.nun 3.md.göre bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Aynı kanunun 4. ve devamı maddelerine göre her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari iş sayılır. Söz konusu kanunun 5.maddesine göre de ”aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret mahkemesi tüm ticari (Değişik ibare: 26/06/2012-6335 S.K./2.md.) davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrası da (Değişik fıkra:26/06/2012-6335 S.K./2.md.) Asliye ticaret mahkemesi ile Asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır hükmünü içermektedir.
Bir uyuşmazlığın, Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olması gerektiği ise TTK. 4, 5/2 ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için TTK 4. maddesinde sayılan davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekmektedir.
Dava konusu talebin, davacının marka hakkında tecavüz iddiasından kaynaklı olduğu görülmüş ve söz konusu hususun Fikri Sinai Haklar mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. ( Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2021/2046 Esas, 2021/1723 Karar sayılı ilamı)
6769 Sayılı Kanunun 156. Maddesi; 1) Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde; Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup kurulmadığına bakılmaksızın; bir Asliye Hukuk Mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, iki Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin, ikiden fazla Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin hukuk davaları için “görevlendirilmesine” karar verilmiştir.
6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Kayseri … Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesinde hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK 20. maddesi uyarınca görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakılmak üzere Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/01/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır