Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/721 E. 2023/815 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :…
VEKİLİ :
DAVALI :…
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının iş yerinin dava sigorta şirketi tarafından 429800713 poliçe numaralı poliçe ile sigortalanmış olduğunu, 15.10.2014 tarihinde meydana gelen iş kazasının ilgili poliçenin tarih aralığında bulunmakta olduğunu, meydana gelen iş kazası sonrası sonrası işçi … yaralanmış olup, davacı işverene karşı SGK tarafından Kayseri 1.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açılmış, dava karara çıkmış, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasıyla İcraya konu edilmiş olduğunu, ancak davacının hem kendi hem de sigorta menfaatine 7256 Sayılı Yapılandırmadan faydalanarak borcu tek taksitte yapılandırmış 31.03.2021 tarihinde de 56.695,90 TL yi kurum hesabına ödeyerek faizin tamamından hem kendi hem de sigorta şirketi adına kurtulmuş olduğunu, iş bu kere ödemeyi yapan davacının rücu istemi sigorta şirketine gönderilen ihtar ile istenmiş, birçok kez mail ile evrak alışverişi yapılmış ancak bir sonuç alınamamış olduğunu, sonrasında ise kanuni zorunluluk olarak Arabulucuya başvurulmuş olmasına rağmen anlaşma sağlanamadığını, hukuken tüm başvuru yolları tüketilmiş olup son çare olarak dava açılmak zorunda kalınmış olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan 1000 TL nin sigorta poliçesi kapsamında ödeme tarihi olan 31.03.2021 itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davalıya verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/7700 E. 2016/10831 K. sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, konu ile ilgili TBK 72/1. İle TTK 1420.maddesinin dikkate alınması gerektiğini, HMK 107. Maddesi gereği belirsiz alacak davası davacının dava tarihinde alacağın ne kadar olduğunu belirleyememesi ve belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği hallerde açılabilECEĞİNİ, konu davada ise davacı açıkça dava dilekçesinde SGK’ya 56.695,90-TL ödediğini belirtmesine rağmen davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını harca esas değerde bildirmiş olduğunu, davacının işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmamakla, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davalı sigorta şirketine usulüne uygun ihbar yapılmamış olduğunu, dava konusu Kayseri 1. İş Mahkemesi … E. sayılı davada yapılan ödeme fazla olduğunu, Sigortalı davacı olması gerekenden fazla ödeme yaparak sigortalı değilmişcesine davranma yükümlülüğünü ihlal etmiş olduğundan davalı sigorta şirketinden fazla ödemiş olduğu hüküm için talepte bulunamayacağını, taleplerin fahiş olduğunu, davalı şirket dava öncesi temerrüde düşürülmemiş olduğunu, aynı olay nedeniyle mükerrer talep mevcut olup, bu husus karar aşamasında gözetilerek davalı sigorta şirketine karşı mükerrerlik önlenmeli ve toplam limit dikkate alınması gerektiğini, aynı olay nedeniyle kazalı işçi tarafından Kayseri 6. İş Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile 5.0000,00-TL maddi, 75.000,00-Tl manevi tazminat talebiyle davalı sigorta şirketi aleyhine dava açılmış olup bu husus karar aşamasında gözetilerek davalı sigorta şirketine karşı mükerrerlik önlenmesi gerektiğini, Rücu davasından önce, davalı sigorta şirketi tarafından kazalı işçi veya hak sahiplerine, poliçe limitini teşkil eden miktar ödenmiş ise davalı şirket ödediği miktar kadar sorumlu tutulamayacak olduğunu, Her iki dava toplamında hükmedilecek tutar toplamının 100.000,00-TL poliçe üst limitimizi aşamayacağını, aşan tutarlar yönünden davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını bu aşamada tekrar bildirdiklerini, nitekim, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 2019/3796 E. , 2019/9460 K. “, 04.12.2019 tarihli kararı da bu yönde olduğunu, avans faiz talebinin kabulü mümkün olmadığını, dava konusu talep iş kazasından kaynaklı (haksız fiilden) maddi tazminat talebine ilişkin olup, avans faiz talep edilemeyeceğini, avans faiz, ancak işin ticari nitelikte olması ve yine ticari işletmeye ilişkin olması halinde talep edilebilen faiz türü olduğunu, T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2015/8764, K. 2018/3810, T. 4.4.2018 sayılı ilamında da bu husus açıkça belirtilmiş olduğunu, İşveren Sorumluluk Sigortası; bir işyerinde işverene bir hizmet sözleşmesi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na tabi çalışanların yükümlülüklerini yerine getirmesi esnasında uğrayacağı zararlar için işverene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına alan bir sigorta türü olduğunu, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenmiş poliçe, sigortalıya yöneltilebilecek iş kazasından doğan talepleri; poliçe teminatları kapsamında kalmak kaydı ile poliçe limitleri ile sınırlı olarak sadece sigortalının poliçede bildirilen faaliyet adresinde çalışan ve SGK hizmet döküm cetvelinde yer alan 3 işçisi için ve sadece poliçede bildirilen faaliyet adresinde meydana gelecek olaylar yönünden, sigortalı şirketin (varsa) kusuru oranında teminat altına alacağını, kazalı işçinin, sigortalının poliçede bildirilen faaliyet adresinde çalışan ve SGK hizmet döküm cetvelinde yer alan 3 işçisinden biri olmaması ve/veya mezkur olayın poliçede bildirilen faaliyet adresinde gerçekleşmemiş olması nedeniyle sorumluluğumuzun doğmayacağını ve/veya kaza tarihi/anı itibariyle sigortalı şirkette çalışan işçi sayısının 3’ün üzerinde olması halinde eksik sigorta hükümlerinin uygulanacağını bu aşamada bildirdiklerini, olayın mahiyeti iş kazası ise; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun uygulanmasına başlandığı işletmeler için, bu sigorta sözleşmesiyle sağlanan sigorta teminatı, ancak; sigortalı işveren tarafından 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na uygun olarak bir iş güvenliği uzmanı çalıştırılması veya iş sağlığı ve güvenliği hususunda Bakanlıkça yetkilendirilen bir Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nden hizmet alınması, firmanın iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesinin yapılmış olması koşulu ile geçerli olduğunu, bu koşullar yerine getirilmemişse, sigorta teminatından yararlanılamayacağını bu aşamada bildirdiklerini, kazalının poliçe yapılırken bildirilen 3 işçiden biri olup olmadığı araştırılmalı, kaza ve poliçe tanzim tarihinde SGK’ya sigortalı … tarafından bildirilen işçilerin hizmet döküm listeleri ve tahakkuk fişleri talep edilerek sayılar kıyaslanmalı uyuşmaması halinde eksik sigorta hükümleri uygulanması gerektiğini, mezkur olay nedeniyle, işbu poliçe kapsamında yapılan ödemeler nispetince poliçe teminat limitinin eksildiğini/tüketildiğini ve sigortalı adına düzenlenmiş ve aynı teminat kapsamında başka bir sigortanın da bulunması durumunda, bu poliçe ile sigortacıya düşecek sorumluluğun; diğer sigorta/sigortalara oranla azalacağını bu aşamada bildirdiklerini, her ne kadar sorumluluğumuzu gerektiren bir husus olup olmadığı bu aşamada belli değilse de davalı şirketin haklarını teminen; sigortalıya isnad olunan/olunabilecek kusura itiraz ettiklerini, fahiş hasar taleplerini kabul etmediklerini, sorumluluk poliçelerinde, sigortacının; sadece sigortalısına düşen kusur nisbetince poliçe teminatları dahilinde sorumlu tutulabileceği gözetilmesi gerektiğini belirterek davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının iş yerinde meydana geldiği iddia edilen 15/10/2014 tarihli kaza nedeni ile davacının yapmış olduğu ödemeden kaynaklı davalıya rücu hakkı olup olmadığı, var ise davalının sorumlu olduğu bedelin ne kadar olduğu hususlarına ilişkindir.
Kayseri 1. İş Mahkemesine, Kayseri Genel İcra Dairesine, Kayseri 6. İş Mahkemesine, Erciyes Vergi Dairesine, SGK’ya, Beykoz Sosyal Güvenlik Merkezine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 14/04/2022 havale tarihli raporda özetle; “SGK Başkanlığının açmış olduğu rücu davasına istinaden başlatılan icra dosyasına konu borç nedeniyle davacı tarafından 31/03/2021 tarihinde kuruma 56.695,90 TL ödeme yapıldığı, fazla bir ödeme yapılmadığı, davacının gerçek zarar tutarını değil en fazla yaptığı ödeme tutarının rücuen talep edebileceği, rücu talebinin yerinde görülmediği haline ödenen 56.695,90 TL tutarın tamamının rücuen talep edilebilecek tutar olarak hesaplandığı, kazazedenin maluliyet oranının %31 den %26 ya düştüğü yönündeki davalı savunmasına itibar edilmesi ihtimaline binaen yine işbu raporun 5.maddesinde yapılan hesaplamalar neticesinde davacının fazla bir ödeme yapmasının söz konusu olmadığı, rücu talebinin yerinde görülmesi halinde ödenen 56.695,90 TL tutarın tamamının rücuen talep edilebilecek tutar olarak hesaplandığı, davacının 31/03/2021 ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, dosya kapsımında davaya konu poliçenin bulunmadığı, bu nedenle poliçe yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, poliçenin celbi halinde ek rapor ile teminat kapsamı ve limiti yönünden değerlendirme ve hesaplama yapılabileceği, davalı sigorta şirketi vekilinin poliçe teminat limitinin 100.000,00 TL olduğu kazazede …’un davacı olduğu Kayseri 6. İş mahkemesinin … esas sayılı dosyasında da sigorta şirketinin davalı olduğu, poliçe limitinin değerlendirilmesinde her iki davanın dikkate alınması gerektiği yönündeki savunmalarına sayın mahkemece itibar edilmesi ve poliçe limitinin garameten paylaştırması gerektiği kanaatine varılması halinde Kayseri 6. İş mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında karar verilip verilmediğinin sorulması, karar verilmemiş ise dosyada mevcut en son hesap bilirkişisi raporunun celbi ile söz konusu hususlar yönünden ek rapor ile hesaplama yapılabileceği, ” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 18/07/2022 havale tarihli ek raporda özetle; ” davacının 31/03/2021 ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, ancak davalı sigorta şirketin vekilinin, poliçe limitinin değerlendirilmesinde her iki davanın dikkate alınması gerektiği yönündeki savunmasına sayın mahkemece itibar edilmesi halinde, Kayseri 6. İş mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında karar verilip verilmediğinin sorulması, karar verilmemiş ise dosyada mevcut en son hesap bilirkişisi raporunun celbi ile garameten paylaştırma hesabı yönündeki ek rapor ile hesaplama yapılabileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 10/01/2023 havale tarihli 2. Ek raporda özetle; ” Kural olarak iyi niyetli ödeme yapan sigortacının sorumluluğun sona ereceği, bu nedenle, sayın mahkemece davalı sigorta şirketinin iyi niyetli olup olmadığı hakkındaki kanaatine göre rücu talebinin ve talep limitinin değerlendirilmesi gerektiği, dosya kapsamında sigorta şirketinin kötü niyetli hareket ettiğine veya yetersiz savunma yaptığına dair bir veriye ulaşılmadığı, davalı sigorta şirketinin kazazede işçinin davacı olduğu 6. İş mahkemesinin kararına istinaden sorumluluğunun tespit edildiği, bu nedenle sigorta şirketinin iyi niyetli olduğu kanaatine varılması halinde, ayrıca 6. İş mahkemesi tarafından poliçe limitine her hangi bir sınırlama getirilmeksizin poliçe limiti ile sorumluğun tespit edildiği de gözetilerek poliçe limitinin tamamen tükendiği, davalı sigorta şirketinin poliçe teminatından dolayı davacı olan sigortalısına karşı sorumluğunun kalmadığının kabul edilmesi gerektiği, sayın mahkemece, sigorta şirketinin yetersiz savunma yaptığı gerekçesiyle veya sayın mahkemece tespit edilecek başkaca gerekçelerle sigorta şirketinin iyi niyetli olmadığı kanaatine varılması halinde 6. İş mahkemesi tarafından hüküm altına alınan tazminatlar ile davacı tarafından ödenen 56.695,90 TL nin garameten paylaştırma hesabının yapılması gerektiği buna göre, kazazede işçinin davacı olduğu 6. İş mahkemesi dosyasında maddi ve manevi olarak toplam 394.217,51 TL tazminata hükmedildiği, davacı tarafından da 56.695,90 TL ödeme yapıldığı, toplam tutarın (394.217,51 + 56.695,90) 450.913,41 TL olduğu, 100.000,00 TL poliçe limitine oranlandığında, 56.695,90 x 100.000,00 / 450.913,41 : 12.573,56 TL davacının rücuen talep edebileceği tutar olarak hesaplandığı, davacının 31/03/2021 ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tacir olup olmadığının tespiti için yazılan müzekkereye Erciyes Vergi Dairesi tarafından cevap verildiği ve davacının tacir olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin ıslah için süre verilmesini talep etmesi üzerine Mahkememizce davacı vekiline süre verilmesine rağmen ıslah dilekçesinin dosyaya sunulmamış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Davacıya ait işyerinde 15/10/2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile dava dışı işçi …’un yaralanması nedeni ile SGK’nın söz konusu işçiye yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsili için davacı hakkında Kayseri 1. İş Mahkemesi’nin … E- … K sayılı dosyasında açmış olduğu dava sonucu verilen kararın Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile takibe konulduğu ve davacının söz konusu borcu yapılandırarak SGK ödemiş olmasından kaynaklı olarak davalı tarafından düzenlenen Kobi Paket Sigorta Poliçesinin söz konusu ödemeyi teminat altına almış olduğu iddiası ile davalı hakkında Mahkememizde rücuen tazminat davası açılmış ise de, delillerin toplanmasından sonra bilirkişi heyetinden 14/04/2022 tarihli rapor ile 18/07/2022 tarihli ve 10/01/2023 tarihli ek raporlar alınmış olup, davacı tarafça sigorta şirketinin kötü niyetli olduğunun dosyadaki mevcut deliller ile ispat edilemediği ve Kayseri 6. İş Mahkemesi’nin … E – … K sayılı dosyası ile verilen kararla poliçe limitinin tükendiği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 59,30 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 210,55‬ TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan 44,00 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
7-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır